ONUR AKTAŞ
BURSA
Kolluk kuvvetleri beden dilini en verimli kullanan mesleklerin başında geliyor. Yalan işaretlerin tespiti konusunda ihtisaslaşan kolluk kuvvetleri özellikle konuşmaktan kaçınan zanlıların sorgusu sırasında beden dili analizine başvurarak neticeye gitmeye çalışıyor. Kişinin doğru söyleyip söylemediklerinin tespiti konusunda omuzlarında büyük yük taşıyan mahkemeler, kolluk kuvvetleri ve avukatlar, sözün bittiği yerde sözsüz işaretleri tahlil ederek, doğrudan suçu ispatlama vasıtası olmasa da en azından soruşturmaya ışık tutacak bilgilere ulaşabiliyor.
Vücudun yalan söyleyen kişiyi ele verdiğine dikkati çeken uzmanlar, "Sözsüz davranışlar, sözlü davranışlar kadar kontrol altında tutulamaz. Mimik duygularla ilgilidir ve yönlendirme denemelerine açıktır. Yüz kaslarının şuurlu olarak kullanılması birbirine zıt sinyallerin ortaya çıkmasına, mesela sahte bir gülüşe sebep olabilir. Bu tür gülümseme gerçek bir gülümseme gibi simetrik değildir. Çoğunlukla iletişim esnasında sakin görünmek için jest ve mimiklere hakim olmak istenir. Ama asabi bir ayak sallayışı bizi ele verir" dedi.
YÜZDEN DAHA ÇOK BACAK VE ELLERE DİKKAT
"Vücudumuzun ayak ve bacakları ellerden, eller de yüzümüzden daha fazla yalan konusunda ipucu verir" diyen uzmanlar, "İletişim olayına iştirak eden herkes, yüz ifadesinin sürekli okunduğunu bilir ve ona bilinçli olarak hakim olmaya çalışır. Bu durumda yüzden mümkün olduğunca uzakta olan sinyaller gerçek ruh halini yansıtır. Ayaklarımız kafamızdan uzak olduğu için, konuşmaya daldığımızda onları unuturuz. Böylece ayaklar vücudumuzun en gerçekçi uzvu olmuş olur" diyerek, ayakların önemine işaret etti
USTA YALANCILAR İŞİ ZORLAŞTIRIYOR
Yalan işaretler üzerine ortak bir paydada buluşan uzmanlar, "Kişi yalan söylediğinde daha fazla miktarda olumsuz duygu sözsüz davranışlarla ifade edilir. Yüz ifadeleri yalanı ortaya çıkarmada daha az etkilidir, çünkü yüz üzerindeki kontrolümüz daha fazladır. İçinde bulunulan sosyal ortamla uyumsuz derecede mutlu bir yüz ifadesinin karşısındaki kişiyi yatıştırmaya yönelik aldatıcı bir hareket olma ihtimali yüksektir. Aşırı gergin ya da içine kapanık insanlar yalan söylerken daha az gülümserler, bu yüzden yalan işaretlerini gizlemeye daha az yatkındırlar. İnsanlar yalan söylediklerinde konuşma süresini daha kısıtlı tutmaya çalışırlar. Yalan söyleyenlerde ya da gergin kişilerde dil sürçmesi ve kekeleme ile konuşma bozuklukları artar. Yalan söylerken onaylayıcı baş sallama hareketi ile ayak ve bacak hareketleri artar. Ses yüksekliği, kendine güveni ve baskınlığı gösterir. Yalan söyleyen ya da gergin kişilerde ses seviyesi düşer. Otururken sallanma, el hareketleri ile ayak hareketlerindeki artış kişinin rahatlığını gösterir. Vücudun yalan söylerken verdiği tepkiler artar. Yalan söylemekte usta kişiler, önce kafasında tasarladığı kurguya kendisini inandırabilen kişilerdir. Kurgu inanılır olduğunda ya da kaynak kendi kendisini ikna edebildiğinde, vücut doğal olarak karşı tarafa herhangi bir sinyal vermez" şeklinde konuştu.
TEK DELİLİN ÇOCUK OLDUĞU DURUMLARDA ANALİZİN ÖNEMİ
Yetişkinler gibi çocukların da mahkemeye çağırılıp olmuş ya da olmamış olayları anlatmalarının istenebileceğini belirten uzmanlar, adli görevlilerin bu çocukların doğru söyleyip söylemedikleri konusunda değerlendirmede bulunmak zorunda olduklarını söyledi. Çocuk ifadelerinin önemine dikkat çeken uzmanlar, "Çocuk tacizi gibi tek delilin çocuk olduğu durumlarda çocuk ifadelerine oldukça dikkat edilmelidir. Çocukların ifadelerini alan adli personel, onların beden dilini okuma konusunda uzmanlaşmalıdır. Yetişkinlerin beden dilleri ile çocukların beden dilleri birbirinden farklıdır. Bu farklılığın temel sebebi yetişkinlerin beden gelişiminin tamamlanmış olmasıdır. Bir yetişkin bedenini kolayca kullanabilir, çünkü onu nasıl kullanabileceğini öğrenmiştir. Oysa çocukların beden dili gelişmeye devam etmektedir. Çocuklar dil yapısı gelişinceye kadar başlangıçta tamamen sözsüz iletişim kanallarıyla iletişim kurarken, yaşlarının ilerlemesi ile paralel olarak dil yetenekleri gelişse de, beden dillerini ağırlıklı olarak yine kullanırlar. Yapılan araştırmalarda, çocukların yalan işaretlerinin büyüklerin yalan işaretlerinden daha kolay tespit edildiği , ancak yetişkinlerin doğru söylediklerine dair ifadelerin de çocukların doğruluk ifadelerinden daha kolay tespit edilebildiklerini ortaya koyuyor" dedi.
JANDARMA VE POLİS HAREKETLERİ DİKKATLE İNCELİYOR
En sık rastlanan yalan ve gerginlik hareketlerinin ağız kapama, burna dokunma, burnu kaşıma, gözleri kaşıma, boyun kaşıma ve yaka çekiştirme olduğunu söyleyen uzmanlar, özellikle kolluk kuvvetlerinin eğitim ve tecrübe sayesinde beden dili tahlilinde oldukça başarılı olduğunu söylüyor. Kolluk kuvvetlerinin özellikle üzerinde durdukları noktaları anlatan uzmanlar, "Kolluk, şüphelinin söylediklerini teyit edemiyorsa, görüşme esnasında sözlü ip uçlarından ziyade sözsüz işaretlere yönelir. Bir kişinin yalan söyleyip söylemediğine dair değerlendirme, yalnızca profesyoneller tarafından yapıldığında anlamlıdır. Bu durumda bile değerlendirmeler tamamen doğru olmaz. Kolluk, şüpheliyle suçlayıcı ifade tarzında görüşürken, şüphelinin suçlu olduğunu "bildiğini" düşünürse, bu ön yargıyı değiştirmez ve itiraf etmesi için ona baskı uygulamaya meyilli olur. Bu, masum şüphelilerin zorlamayla suçu üstlenmelerine bile sebebiyet verebilir. Kolluk kuvvetleri gibi profesyonel yalan yakalayıcılar, şüphelinin doğru söylediğine dair ön yargıya sahip değildir. Kolluk personeli, mesleki tecrübesi arttıkça ve yalan tespiti konusunda eğitim aldıkça, şüphelinin suçlu olduğuna dair önyargı edinmeye meyilli olur. Kolluk personelinin iş hayatında kullanabileceği "sözsüz iletişim" alanının en faydalı becerilerinden biri yalan işaretlerini yakalamaktır. Beden dili okumak bir oyun gibi, günlük hayatta her dakika uygulanabilecek pratik bir çalışmadır. Aile ve iş çevrelerinde, parkta, otobüs durağında, bir lokantada, etrafımızdaki inseanları inceleyerek çok eğlenceli ve faydalı ip uçları yakalanabilir" diye konuştu.