GÜNDEM - 02 Mart 2020 Pazartesi 14:11

STK’lardan İdlib için Ankara’da ortak açıklama

A
A
A
STK’lardan İdlib için Ankara’da ortak açıklama

İdlib’de gerçekleşen hain hava saldırısı sonrasında ortak tepki göstermek üzere Türkiye’nin önde gelen 30 meslek örgütü, sendika konfederasyonları ve sivil toplum örgütleri ortak açıklama yaptı.

İdlib’de meydana gelen hain hava saldırısı sonrasında yapılan saldırıya ortak tepki göstermek üzere, Türkiye’nin önde gelen 30 meslek örgütü, sendika konfederasyonları ve sivil toplum örgütleri ortak açıklama yaptı. Aynı zaman da Ankara’daki toplantıya katılacak kuruluşların il temsilcilerinin katılımıyla da 81 ilde eş zamanlı olarak basın toplantıları düzenlendi. Ankara TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen ortak açıklama sonrasında da, 7 bölgeyi temsilen 7 il ile canlı bağlantı yapıldı.

Toplantıya katılan 30 kuruluşun belirlediği açıklamayı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu okudu. Hisarcıklıoğlu, 81 ilde Türkiye’nin önde gelen 30 meslek örgütü, sendika konfederasyonları ve sivil toplum kuruluşlarının hep birlikte bir açıklama yaptığını belirterek, "Bizler, her kritik dönemde milletimizin ve devletimizin yanında durduk. Üstlendiğimiz sorumluluğun hakkını vererek hareket ettik. Bugün de, İdlib’de gerçekleşen hain saldırıya ilişkin, ortak tepkimizi gösteriyoruz" dedi.

Vatanın huzuru, güvenliği ve mazlumları müdafaa etmek için üstlendikleri görevde şehit olan tüm askerlere rahmet ve yaralılara şifa dileyen Hisarcıklıoğlu, "Öncelikle vatanın huzuru, güvenliği ve mazlumları müdafaa etmek üzere üstlendikleri görevde şehit olan tüm kahraman askerlerimizin ruhları şad olsun. Rabbim şehitlerimizin mekânını cennet eylesin. Yakınlarına sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar nasip eylesin. Milletimizin başı sağ olsun. Askerlerimiz İdlib’de, hem ülke sınırlarımızı hem de mazlumları korumaktaydı. Zira Suriye’de yaşanan zulümlere, yüz binlerce sivilin zalimce katledilmesine, milyonların evinden, toprağından sürülmesine, dünya sessiz kaldı" diye konuştu.

Türkiye’nin barış ve huzur odaklı çabalarının pek çok ülkede karşılık görmediğini aktaran Hisarcıklıoğlu, "Buradan tekrar sesleniyoruz. Karşımızda, insanlıktan nasibini almamış, tüm ahlaki, insani ve dini değerleri hiçe sayan, kendi yurttaşlarını bile topraklarından eden, canlarına kasteden, zihniyete sahip bir rejim bulunuyor. Suriye’yi her geçen gün daha da ağır bir yıkıma sürüklüyor. İşte, rejim güçleri son olarak yapılan anlaşmalara uymayarak, askerlerimizi kalleşçe pusuya düşürdü. Bu saldırı, asla kabul edilemez. Dolayısıyla, masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan bu rejim unsurlarına karşı sessiz kalmamız beklenemez" ifadelerini kullandı.

Tarihi ve kültürel bağların bulunduğu, rejimin zulmünden kaçan Suriyelilerin yaşama hakkını korumanın tarihi, insani ve vicdani sorumluluk olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan, rejimin zulmünden kaçan Suriyeli kardeşlerimizin yaşama hakkını korumak tarihi, insanı ve vicdani sorumluluğumuzdur. Türk devleti ve ordusu bugüne kadar, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtıyla terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermiştir. Elbette bu acımasız saldırının sahipleri bunun bedelini ödeyecektir. ’Bahar Kalkanı Harekatı’yla ödemeye de başlamıştır. Şunu da herkes bilsin ki; biz, her türlü zorluğu aşmasını bilen bir milletiz. Mevzubahis vatan olunca, tüm siyasi ve fikri ayrılıkları bir tarafta bırakırız. İşte şimdi de birlik ve beraberlik içinde hareket ediyor, sabır ve dayanışma gösteriyoruz. Ülkemizin menfaatlerini her şeyin üstünde tutuyoruz" şeklinde konuştu.

Bugün her zamankinden daha güçlü şekilde bir, bütün ve birlikte olduklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin tüm kesimlerini temsil eden Mesleki ve Sivil Toplum Örgütleri olarak Türk bayrağının altında kenetlendiklerini bildirerek, "Katil rejime karşı kararlı şekilde mücadele eden devletimizin ve kahraman ordumuzun yanındayız. Barış ve huzurun tesisi için alınacak kararların ve atılacak adımların arkasındayız. Cenabı Hak ülkemizi korusun, milletimizin birliğini ve dirliğini muhafaza etsin, ordumuzu muzaffer kılsın" ifadelerini aktardı.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından okunan ortak açıklama sonrasında, Batman Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Demir, Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt, Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Hatay Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Çinçin, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu ve Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, şehirlerindeki ve bölgelerindeki meslek örgütleri, sendikalar ile sivil toplum örgütleri adına birlik mesajı verdi.

Ayrıca, toplantıya canlı bağlantıyla Gaziantep’ten katılan Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi ve beraberindeki heyetin ay yıldızlı fular ve kravat takması dikkat çekti.

Açıklamaya destek veren kuruluşların isimleri şu şekilde:

"Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Kadın Girişimcileri Derneği (KAGİDER), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK), Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği ( TÜMSİAD), Türk Sanayileri ve İşinsanları Derneği (TÜSİAD), Türk Veteriner Hekimler Birliği, Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Emekliler Derneği (TÜED), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İş), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (KAMU-SEN), Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genç Girişimciler Kurulu, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED)"

Mevlüt Hasgül - Mustafa Apaydın

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Özdemir: "Kale Koruma ve Yenileme Projesi yeniden ihaleye çıkacak" Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensuplarıyla bir araya geldi. Tabal Gastronomi Evi’nde düzenlenen kahvaltı programında Niğde’de görev yapan yerel ve ulusal medya temsilcileri ile buluşan Başkan Özdemir gerçekleşen buluşmada hem gazetecilerin gününü kutladı hem de belediyenin yürüttüğü projeler ve mali durum hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Özdemir, göreve geldikleri 2019 yılındaki belediyenin mali yapısını hatırlatarak, o dönemde belediyenin bir yıllık gelirine denk gelen borç yükü altında olduklarını vurguladı. Özdemir, "Göreve geldiğimizde belediyemizin borcu bir yıllık gelirimize eşitti. Bugün geldiğimiz noktada borcumuz, sadece bir aylık gelirimizin yarısı kadar. Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) herhangi bir borcumuz yok" ifadelerini kullandı. Bu gelişmenin, belediyenin mali disiplini ve tasarruf politikalarının bir sonucu olduğunu söyleyen Özdemir, "Biz, arsa satan değil, arsa alan bir belediye olduk. Belediyemize ait yeni araziler kazandırarak şehrimize kalıcı değerler katıyoruz" dedi. "Kale Koruma ve Yenileme Projesi yeniden ihaleye çıkacak" Niğde Kale Koruma ve Yenileme Projesi çalışmaları hakkında da bilgi veren Başkan Özdemir, projede tasarruf tedbirlerine takılmayacaklarını ve yakında yeni bir ihale sürecinin başlayacağını söyleyerek, "Kale bölgesi şehrimizin önemli tarihi değerlerinden biri. Projeyi hayata geçirmek için çalışmalara hız kesmeden devam ediyoruz. En kısa sürede tamamlanmasını sağlayacağız" diye konuştu. "600 yeni sanayi dükkanı geliyor" Başkan Özdemir, Niğde’de sanayi esnafı için büyük bir proje müjdesi de verdi. Atölyeler bölgesinin karşısında yeni bir arazi aldıklarını belirten Özdemir, "Bu bölgeye 600 adet yeni sanayi dükkanı yapmayı planlıyoruz. Esnafımızın taleplerine cevap verecek, modern ve işlevsel bir sanayi alanı daha oluşturacağız" şeklinde konuştu. "Arıtma tesisi tam kapasite çalışıyor" Başkan Özdemir, çevre yatırımlarına da değinerek Niğde Belediyesi Arıtma Tesisinin tam kapasite çalıştığını ve bu sayede önemli bir çevre sorununun çözüldüğünü vurguladı. Özdemir, "Arıtma tesisi tam kapasite çalışıyor. Eğer bu tesis çalışmasaydı üniversite ve Bor yolu üzerinde kötü kokudan durulamazdı" diye konuştu. Yağmur suyu hatlarının ayrılmasına yönelik çalışmaların da devam ettiğini söyleyen Özdemir, bu projeyle arıtma tesisinin yükünün hafifleyeceğini belirtti. "Yağmur suyu hatlarını kanalizasyon hattından ayırıyoruz. Böylece yağmur suları arıtma tesisine gitmeden doğrudan deplase edilerek Akkaya Barajı’na verilecek" ifadelerini kullandı. "Basın, şehrimizin gelişimine katkı sağlıyor" Konuşmasının sonunda gazetecilere teşekkür eden Başkan Özdemir, basının toplumun bilinçlenmesi ve kentlerin gelişimi açısından önemli bir role sahip olduğunu ifade ederek, "Siz değerli gazetecilerimiz, şehrimizin gelişimine önemli katkılar sağlıyorsunuz. Halkın doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmasında çok önemli bir göreviniz var. Tüm gazeteci arkadaşlarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum" dedi. Niğde’de görev yapan gazeteciler de Başkan Özdemir’e daveti için teşekkür ederken günün anısına pasta kesimi gerçekleştirildi.
Muğla Başkan Köksal: "Halkın sesi olan gazeteciler bizim için çok kıymetli" Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensuplarıyla bir araya geldi. Konak Altı Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte gazetecilerin sorularını yanıtlayan Köksal, hem basın emekçilerini tebrik etti hem de şehrin yönetimi ve gündeme dair açıklamalarda bulundu. Başkan Köksal, göreve geldiği ilk günden bu yana şeffaflık ve ortak akıl ilkesine önem verdiklerini vurgulayarak, “Kent ile ilgili alınacak kararlarda tüm sivil toplum kuruluşlarını sürece dahil ediyoruz. Sokak hayvanları konusunda veteriner hekimleri ve ilgili meslek odalarını topladık, çimento fabrikası gibi konular gündeme geldiğinde kent konseyiyle bir araya geldik. Bu süreçte basının öneri ve eleştirileri de bizim için çok kıymetli” dedi. Köksal, gazetecilerin doğru bilgiye ulaşma ve bunu vatandaşlarla paylaşma noktasındaki çabalarını takdir ettiğini belirterek, “Sizler büyük bir özveriyle çalışıyorsunuz. Etik değerlere bağlı kalarak adil, vicdanlı ve şeffaf bir şekilde doğru bilgiyi aktarmak için çabalıyorsunuz. Elbette sizin üzerinizde de çeşitli baskılar oluşabiliyor. Ancak hep birlikte direnerek, omuz omuza bu yolu yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı. Şehrin geleceği için gazetecilerin halkın sesi olma görevini başarıyla yerine getirdiğini ifade eden Köksal, “Bugün burada sizlerle hem şehrimizi hem de varsa sıkıntılarımızı konuşmak istedik. Sizler, bu şehrin nabzını tutan kişiler olarak bizim için çok değerlisiniz” diye konuştu. Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, gazetecilerin öneri ve eleştirilerinin şehir yönetimi için önemli bir rehber olduğunu belirterek, dayanışma içinde çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Aydın Aydın’da 48 bin hayvan kimliklendirildi Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen ev hayvanlarının kimliklendirilmesi çalışmaları kapsamında, Aydın’da yaklaşık 48 bin ev hayvanı kaydedildi. Bu kapsamda, kedi, köpek ve gelinciklerin kimliklendirilmesi ve kayıt altına alınması işlemleri hızla devam ediyor. Ev hayvanı sahipleri, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve “Kedi, Köpek ve Gelinciklerin Kimliklendirilmesi ve Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelik” çerçevesinde, hayvanlarını Ev Hayvanı Kayıt Sistemi (PETVET) üzerinden kaydediyor. Kedi, köpek ve gelinciklerin mikroçip ile kimliklendirilmesi sağlanırken, bu bilgiler sistemde tutuluyor. Aydın’da bu güne kadar yaklaşık 26 bin köpek ve 22 bin kedi olmak üzere toplamda 48 bin ev hayvanı kaydedildi. Ev hayvanlarının adı, türü, ırkı, cinsiyeti, doğum tarihi, rengi, sahibinin bilgileri ve acil durum irtibat kişisi gibi tüm veriler sisteme işleniyor. Ayrıca, hayvanın aşı geçmişi, sahip değişikliği ve kaybolma gibi durumlar da kaydediliyor. Mikroçip ile takip edilebilirlik artıyor Ev hayvanlarına uygulanan deri altı mikroçipler, her bir hayvanın kimlik bilgileriyle eşleşiyor ve bu bilgiler, el terminali aracılığıyla kolayca okunması sağlanıyor. Bu sayede sokakta terkedilen hayvanların sahipleri hızla tespit ediliyor. Hayvanların sağlık geçmişi, özellikle kuduz aşısı gibi önemli bilgiler de sistemde saklanıyor. Bu uygulama ile Aydın’daki ev hayvanlarının takibi daha düzenli bir şekilde sağlanıyor.
Tokat Kökleri Oğuzlara dayanan Kızık kilimi tescillendi Tokat’ın Kızık köyüne özgü geleneksel Kızık kilimi, yapılan Ar-Ge çalışmaları ve coğrafi işaret tescili ile korunarak hem kültürel miras olarak yaşatılacak hem de kadınlara ekonomik kazanç sağlayacak. Tokat’ın Kızık köyünde üretilen ve Oğuzların Kızık boyuna özgü olan geleneksel Kızık kilimi, kadınların duygularını ve düşüncelerini taşıyan motifleriyle dikkat çekiyor. Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Tokat Olgunlaşma Enstitüsünün iş birliğiyle gerçekleştirilen Ar-Ge çalışmaları ve saha araştırmaları sonucunda Kızık kilimi, coğrafi işaret alarak korunmaya alındı. Kızık kiliminin coğrafi işaretle korunması hem geleneksel el sanatının yaşatılmasına hem de kadınlara ekonomik kazanç sağlıyor. "Aslına sadık kalınarak üretilmesine katkıda bulunduk" Var olan değerlere sahip çıktıklarını söyleyen Tokat Olgunlaşma Enstitüsü öğretmenlerinden Serap Buzludere, "Kadınlarımızın duygularını, düşüncelerini, sevinçlerini ve üzüntülerini aktardığı Kızık kilimi, kendine özgü desenleri ve dokuma tekniğiyle ön plana çıkmaktadır. Kilimlerimizdeki desenler yöremizin tarihini, kültürünü ve yaşam tarzı da yansıtmaktadır. Yapılan Ar-ge çalışması ve saha araştırmaları sonucunda Kızık kilimi coğrafi işaret başvuru sürecini öz kaynaklarımızla ve deneyimlerimizde var olan değerlerin altını çizerek tamamladık. Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Tokat Olgunlaşma Enstitüsü olarak şehrimizin markalaşmasında artı bir değer kazandırdık. Alınan coğrafi işaretle Kızık kiliminin devlet güvencesi altında korunmasına, tanınmasına, aslına sadık kalınarak üretilmesine katkıda bulunduk. Enstitümüze, tecrübe ve farklı bir birim daha kazandırmış olduk" dedi. "Genç kızlar motiflerle eş adaylarına mesajlar verirlerdi" Kızıkların Oğuz boyu olduğunu belirten Kültür Derneği Başkanı Ahmet Öztek, “Kızık köyü Oğuzların soyundan gelmektedir. Tarihte Kızık’la göçebe bir hayat sürmüşlerdir. Ana geçim kaynaklarından birisi de küçükbaş hayvan yetiştiriciliğidir. Burada da koyunculuk özellikle keçi yetiştiriciliği çok önem arz etmektedir. Koyunların etinden, sütünden, yününden faydalanmışlardır. Bu yünü özellikle kışın uzun gecelerde büyüklerimiz ip olarak eğer, tarar ve bükerdi. Özellikle doğadan topladıkları otlarla boyayıp da kış gecelerinde bunu kilim haline getirirlerdi. Dokurlardı. Sadece bu yünü Kızık kilimi olarak değil de çuval, heybe, tuzluk, çanta ve yolluk gibi farklı alanlarda da dokumaları vardı. Kızık köyünde geleneksel hale gelmişti. Her evlenen bir erkeğe ve kıza bu kilimler dokunurdu. Özellikle nişanlısı olan kızlarımız bu dokumalarla toplumda belirtemediği bazı üzüntülerini, kaygılarını, heyecanlarını motif olarak dokuyup bir nevi de gelecekte eşi olacak kişiye de bir mesaj iletirdi. O günden bugüne gelen Kızık kilimi de şu anda biraz fabrikasyon ürünlere yenik düşmüş durumdadır. Bu tür projeleri her zaman biz destekliyoruz. En azından köyümüz için bir katkı sağlar. Kültürel değerlerimiz toprağa gömülmez. Su yüzüne tekrar çıkar diye düşünüyorum” diye konuştu. “Kadınlarımıza geçim kaynağı oldu” Kızık Köyü Muhtarı İbrahim Karabulut ise, “Bizim kadınlarımıza özellikle de bir geçim kaynağı olmuştur. Tescillenen bu ürünümüz kilimimiz inşallah gelecek nesillere aktarılacaktır” dedi.
Mardin Mardin’de Iraklı 5 kişinin öldürüldüğü silahlı saldırı davasında gerekçeli karar açıklandı Mardin’de 2 yıl önce Iraklı 5 kişinin öldürüldüğü silahlı saldırıyla ilgili tutuklu 2 sanığın 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 16 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptrıldığı davanın gerekçeli kararı açıklandı. Gerekçeli kararda, sanıkların ’kasten öldürme’ ve ’nitelikli yağma’ suçunu ’iştirak’ içinde gerçekleştirdikleri belirtildi. Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 14 Kasım 2024’te görülen karar duruşmasında 2’si tutuklu 5 sanık hakkında verilen hükümler hakkında gerekçeli karar açıklandı. Tutuklu sanıklar Abdullah Kaplan ve Faris Akseven’in 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 16 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırıldığı davanın gerekçeli kararında, sanıkların ve saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarının soruşturma ve dava aşamalarındaki ifadeleri yer aldı. Sanıklar Kaplan ve Akseven’in 18 Ocak 2023’te saat 23.50 sıralarında dinlenme tesisinden çıkış yapan ve içerisinde Hındreen Abdullah Salih (39), Waheda Haedar Jasim (63), Abdullah Saleh Mustafa (69), Chiman Shaheen Khalid (75) ve Ahmed Jalaladeen İbrahim’in (45) bulunduğu cipi 40 dakika takip ettikleri belirtilen kararda, daha sonra maktullerin bulunduğu cipe yaklaştıkları, lastiğin patladığına dair el işareti yaparak cipi yol kenarına çekmeyi sağladıkları belirtildi. Gerekçeli kararda, sanıkların tabanca ile öldürdükleri maktullerin üzerini aradıktan sonra 350 lirayı alıp olay yerini terk ettikleri kaydedildi. Kararda, termal kamera görüntü inceleme tutanağı da yer aldı. 18 Ocak 2023’te saat 23.55 sıralarında D-400 karayolu Güneyli yol ayrımına gelmeden iki aracın arka arkaya yolun sağında durduklarının görüldüğü ifade edilen tutanakta şu ifadeler yer aldı: "Arkada bulunan aracın kapılarının açık olduğu, öndeki araçtan bir kişinin koşarak arkada bulunan aracın arka kısmına doğru geldiği, elinde çanta gibi bir malzeme olduğu, çanta ya da poşet olduğu tahmin edilen malzemeyi ağzına koyduğu ve aracın sağ arkasında bulunan ikinci kişiyle yol üstünde yatmakta olan bir kişiyi yerde sürükleyerek aracın arka kısmına yol kenarına doğru getirdiği belirlenmiştir. 2 kişinin yaklaşık 10 saniye kadar sürükleyerek getirdikleri kişinin üzerinde bir şeyler aradıkları, sonra birinin kendi aracına doğru koşarak gittiği ve tekrar geri geldiği, diğer kişinin aynı yerde eğilmiş vaziyette bir şeyler yaptığı görülmüştür. Kendi aracına koşarak gelen kişinin kapıları açık olan aracın ön ve arka kısmında bir şeyler aradığı, yolun kenarına doğru bir malzeme attığı, aracın ön ve arka kısmına doğru hareketleri görüldüğü için araçta bir şeyler aradığı değerlendirilmiştir. Sürükleyerek getirilen kişinin yanında çömelen ikinci kişinin daha sonra kalkarak aracın ön ve arkasına doğru hareketlendiği (bir şeyler arar gibi), bir kişinin koşarak önde şoför yerine oturduğu, aracın içerisinde bir müddet daha oyalandıktan sonra arkadan kamyon geldiğini fark etmesine müteakip elinde bir malzeme ile koşarak geldikleri aracın sağ kısmına oturduğu ve aracın Kızıltepe ilçesi istikametine doğru hareket ettiğinin görüldüğü, diğer aracın kapıları açık yolun sağında durduğu tespit edildi." "Takdiri indirim nedenlerinin koşullarının oluşmadığına kanaat getirilmiştir" Gerekçeli kararda, Artuklu Jandarma Oğuz Karakol Komutanlığının tutanağı ile suçta kullanılan tabancanın tutuksuz sanık Çiğdem B.’nin üzerinde ele geçirildiği kaydedildi. Kararda şu değerlendirmeler yer aldı: "Olayda sanıklar Kaplan ve Akseven’in birlikte hareket ettikleri, takip ve öldürme sırasında birbirlerinden haberdar oldukları, eylemlerinin aynı amaca yöneldiği dikkate alındığında birlikte suç işleme kararına sahip oldukları ve suçun işlenişi üzerinde birlikte hakimiyet kurdukları belirlendi. Böylece aktif eylemi bulunan sanıkların ’kasten öldürme’ ve ’nitelikli yağma’ suçunu TCK’nın 37/1’inci maddesinde yer aldığı haliyle ’iştirak’ içinde gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır. Sanıkların kastının öldürmeye yönelik olduğu ve kasten öldürme suçunun manevi unsurunun gerçekleşeceği konusunda tereddüt yoktur. Sanıkların tabanca ile maktullerin hayati bölgelerine yakın mesafeden ateş etmeleri ’kasten öldürme’ suçunun maddi unsuruna vücut verdiği sabittir. Olayda ayrı ayrı ’kasten öldürme’ suçunun oluştuğu değerlendirilmiştir. Olayda kullanılan tabancayı sanıkların tutuksuz sanık İbrahim D.’den satın aldığı ve ’ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma’ suçunu oluşturduğuna kanaat getirilmiştir. Hem silah hem de fişek bulundurmaları da bir teşdit (bir suçun cezasının bazı nedenlerle ağırlaştırılması) sebebi olarak değerlendirilmiştir. Sanıkların pişmanlığını gösteren davranışlarının mahkeme heyetince gözlemlenmediği için takdiri indirim nedenlerinin koşullarının oluşmadığına kanaat getirilmiştir." Olay Mardin’de Artuklu-Nusaybin karayolu Yeniköy mevkisinde 19 Ocak 2023’te Irak plakalı cip durdurulmuş, düzenlenen silahlı saldırıda araçta bulunan Hındreen Abdullah Salih, Waheda Haedar Jasim, Abdullah Saleh Mustafa olay yerinde, yaralanan Chiman Shaheen Khalid ve Ahmed Jalaladeen İbrahim ise kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetmişti. Mahkeme heyetinin 14 Kasım 2024’teki duruşmada oy birliğiyle aldığı kararda, tutuklu sanıklar Abdullah Kaplan ve Faris Akseven’in "kasten öldürme" suçundan 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet, "nitelikli yağma" ve "ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlarından 16 yıl 6’şar ay hapse çarptırılmasına karar verilmişti. Heyet, tutuksuz sanık Çiğdem B. hakkında "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası vererek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, tutuksuz sanık Murat Y’nin üzerine atılı suçları işlediğine dair dosya kapsamında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı nitelikte delil elde edilemediğinden beraatına, tutuksuz sanık İbrahim D. hakkında da dosyasının ayrılmasına hükmetmişti.
Tokat Kökleri Oğuzlar’a dayanan Kızık kilimi tescillendi Tokat’ın Kızık Köyü’ne özgü geleneksel Kızık Kilimi, yapılan Ar-Ge çalışmaları ve coğrafi işaret tescili ile korunarak hem kültürel miras olarak yaşatılacak hem de kadınlara ekonomik kazanç sağlayacak. Tokat’ın Kızık Köyü’nde üretilen Oğuzların Kızık boyuna özgü geleneksel Kızık Kilimi, kadınların duygularını ve düşüncelerini taşıyan motifleriyle dikkat çekiyor. Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Tokat Olgunlaşma Enstitüsü’nün iş birliğiyle gerçekleştirilen Ar-Ge çalışmaları ve saha araştırmaları sonucunda Kızık Kilimi, coğrafi işaret alarak korunmaya alındı. Kızık Kiliminin coğrafi işaretle korunması hem geleneksel el sanatının yaşatılmasına hem de kadınlara ekonomik kazanç sağlıyor. “Aslına sadık kalınarak üretilmesine katkıda bulunduk” Var olan değerlere sahip çıktıklarını söyleyen Tokat Olgunlaşma Enstitüsü öğretmenlerinden Serap Buzludere; “Kadınlarımızın duygularını, düşüncelerini, sevinçlerini ve üzüntülerini aktardığı Kızık Kilimi, kendine özgü desenleri ve dokuma tekniğiyle ön plana çıkmaktadır. Kilimlerimizdeki desenler yöremizin tarihini, kültürünü ve yaşam tarzı da yansıtmaktadır. Yapılan Ar-ge çalışması ve saha araştırmaları sonucunda Kızık Kilimi coğrafi işaret başvuru sürecini öz kaynaklarımızla ve deneyimlerimizde var olan değerlerin altını çizerek tamamladık. Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Tokat Olgunlaşma Enstitüsü olarak şehrimizin markalaşmasında artı bir değer kazandırdık. Alınan coğrafi işaretle Kızık Kiliminin devlet güvencesi altında korunmasına, tanınmasına, aslına sadık kalınarak üretilmesine katkıda bulunduk. Enstitümüze, tecrübe ve farklı bir birim daha kazandırmış olduk” dedi. “Genç kızlar motiflerle, eş adaylarına mesajlar verirlerdi” Kızıkların Oğuz boyu olduğunu belirten Kültür Derneği Ahmet Öztek, “Kızık Köyü Oğuzların soyundan gelmektedir. Tarihte Kızık’la göçebe bir hayat sürmüşlerdir. Ana geçim kaynaklarından birisi de küçükbaş hayvan yetiştiriciliğidir. Burada da koyunculuk özellikle keçi yetiştiriciliği çok önem arz etmektedir. Koyunların etinden, sütünden, yününden faydalanmışlardır. Bu yünü özellikle kışın uzun gecelerde büyüklerimiz ip olarak eğer, tarar ve bükerdi. Özellikle doğadan topladıkları otlarla boyayıp da kış gecelerinde bunu kilim haline getirirlerdi. Dokurlardı. Sadece bu yünü Kızık kilimi olarak değil de çuval, heybe, tuzluk, çanta ve yolluk gibi farklı alanlarda da dokumaları vardı. Kızık Köyünde geleneksel hale gelmişti. Her evlenen bir erkeğe ve kıza bu kilimler dokunurdu. Özellikle nişanlısı olan kızlarımız bu dokumalarla toplumda belirtemediği bazı üzüntülerini, kaygılarını, heyecanlarını motif olarak dokuyup bir nevi de gelecekte eşi olacak kişiye de bir mesaj iletirdi. O günden bugüne gelen Kızık Kilimi de şu anda biraz fabrikasyon ürünlere yenik düşmüş durumdadır. Bu tür projeleri her zaman biz destekliyoruz. En azından köyümüz için bir katkı sağlar. Kültürel değerlerimiz toprağa gömülmez. Su yüzüne tekrar çıkar diye düşünüyorum” diye konuştu. “Kadınlarımıza geçim kaynağı oldu” Kızık Köyü Muhtarı İbrahim Karabulut ise “Bizim kadınlarımıza özellikle de bir geçim kaynağı olmuştur. Tescillenen bu ürünümüz kilimimiz inşallah gelecek nesillere aktarılacaktır” dedi.