GÜNDEM - 02 Mart 2020 Pazartesi 14:11

STK’lardan İdlib için Ankara’da ortak açıklama

A
A
A
STK’lardan İdlib için Ankara’da ortak açıklama

İdlib’de gerçekleşen hain hava saldırısı sonrasında ortak tepki göstermek üzere Türkiye’nin önde gelen 30 meslek örgütü, sendika konfederasyonları ve sivil toplum örgütleri ortak açıklama yaptı.

İdlib’de meydana gelen hain hava saldırısı sonrasında yapılan saldırıya ortak tepki göstermek üzere, Türkiye’nin önde gelen 30 meslek örgütü, sendika konfederasyonları ve sivil toplum örgütleri ortak açıklama yaptı. Aynı zaman da Ankara’daki toplantıya katılacak kuruluşların il temsilcilerinin katılımıyla da 81 ilde eş zamanlı olarak basın toplantıları düzenlendi. Ankara TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen ortak açıklama sonrasında da, 7 bölgeyi temsilen 7 il ile canlı bağlantı yapıldı.

Toplantıya katılan 30 kuruluşun belirlediği açıklamayı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu okudu. Hisarcıklıoğlu, 81 ilde Türkiye’nin önde gelen 30 meslek örgütü, sendika konfederasyonları ve sivil toplum kuruluşlarının hep birlikte bir açıklama yaptığını belirterek, "Bizler, her kritik dönemde milletimizin ve devletimizin yanında durduk. Üstlendiğimiz sorumluluğun hakkını vererek hareket ettik. Bugün de, İdlib’de gerçekleşen hain saldırıya ilişkin, ortak tepkimizi gösteriyoruz" dedi.

Vatanın huzuru, güvenliği ve mazlumları müdafaa etmek için üstlendikleri görevde şehit olan tüm askerlere rahmet ve yaralılara şifa dileyen Hisarcıklıoğlu, "Öncelikle vatanın huzuru, güvenliği ve mazlumları müdafaa etmek üzere üstlendikleri görevde şehit olan tüm kahraman askerlerimizin ruhları şad olsun. Rabbim şehitlerimizin mekânını cennet eylesin. Yakınlarına sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar nasip eylesin. Milletimizin başı sağ olsun. Askerlerimiz İdlib’de, hem ülke sınırlarımızı hem de mazlumları korumaktaydı. Zira Suriye’de yaşanan zulümlere, yüz binlerce sivilin zalimce katledilmesine, milyonların evinden, toprağından sürülmesine, dünya sessiz kaldı" diye konuştu.

Türkiye’nin barış ve huzur odaklı çabalarının pek çok ülkede karşılık görmediğini aktaran Hisarcıklıoğlu, "Buradan tekrar sesleniyoruz. Karşımızda, insanlıktan nasibini almamış, tüm ahlaki, insani ve dini değerleri hiçe sayan, kendi yurttaşlarını bile topraklarından eden, canlarına kasteden, zihniyete sahip bir rejim bulunuyor. Suriye’yi her geçen gün daha da ağır bir yıkıma sürüklüyor. İşte, rejim güçleri son olarak yapılan anlaşmalara uymayarak, askerlerimizi kalleşçe pusuya düşürdü. Bu saldırı, asla kabul edilemez. Dolayısıyla, masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan bu rejim unsurlarına karşı sessiz kalmamız beklenemez" ifadelerini kullandı.

Tarihi ve kültürel bağların bulunduğu, rejimin zulmünden kaçan Suriyelilerin yaşama hakkını korumanın tarihi, insani ve vicdani sorumluluk olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan, rejimin zulmünden kaçan Suriyeli kardeşlerimizin yaşama hakkını korumak tarihi, insanı ve vicdani sorumluluğumuzdur. Türk devleti ve ordusu bugüne kadar, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtıyla terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermiştir. Elbette bu acımasız saldırının sahipleri bunun bedelini ödeyecektir. ’Bahar Kalkanı Harekatı’yla ödemeye de başlamıştır. Şunu da herkes bilsin ki; biz, her türlü zorluğu aşmasını bilen bir milletiz. Mevzubahis vatan olunca, tüm siyasi ve fikri ayrılıkları bir tarafta bırakırız. İşte şimdi de birlik ve beraberlik içinde hareket ediyor, sabır ve dayanışma gösteriyoruz. Ülkemizin menfaatlerini her şeyin üstünde tutuyoruz" şeklinde konuştu.

Bugün her zamankinden daha güçlü şekilde bir, bütün ve birlikte olduklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin tüm kesimlerini temsil eden Mesleki ve Sivil Toplum Örgütleri olarak Türk bayrağının altında kenetlendiklerini bildirerek, "Katil rejime karşı kararlı şekilde mücadele eden devletimizin ve kahraman ordumuzun yanındayız. Barış ve huzurun tesisi için alınacak kararların ve atılacak adımların arkasındayız. Cenabı Hak ülkemizi korusun, milletimizin birliğini ve dirliğini muhafaza etsin, ordumuzu muzaffer kılsın" ifadelerini aktardı.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından okunan ortak açıklama sonrasında, Batman Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Demir, Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt, Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Hatay Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Çinçin, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu ve Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, şehirlerindeki ve bölgelerindeki meslek örgütleri, sendikalar ile sivil toplum örgütleri adına birlik mesajı verdi.

Ayrıca, toplantıya canlı bağlantıyla Gaziantep’ten katılan Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi ve beraberindeki heyetin ay yıldızlı fular ve kravat takması dikkat çekti.

Açıklamaya destek veren kuruluşların isimleri şu şekilde:

"Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Kadın Girişimcileri Derneği (KAGİDER), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK), Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği ( TÜMSİAD), Türk Sanayileri ve İşinsanları Derneği (TÜSİAD), Türk Veteriner Hekimler Birliği, Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Emekliler Derneği (TÜED), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İş), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (KAMU-SEN), Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genç Girişimciler Kurulu, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED)"

Mevlüt Hasgül - Mustafa Apaydın

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında sanıkların yargılanmasına devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 7. duruşmasına devam edildi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı ile birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan ve ana dava dosyası ile birleştirilen iddianame ile sanık sayısı 61’e yükselmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adliyenin konferans salonunda görülen 7. duruşmanın 2. gününde devam edildi. Duruşmaya, 6’sı tutuklu bir kısım tutuksuz sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada, sanıklar yoklamalarının ardından savunma yaptı. Duruşmada savunma yapan ve iddianamede ismi örgüt lideri olarak geçen tutuklu sanık Fırat Sarı, "Tutukluluğumuz 20 aydır, soruşturma ise 3 yıldır sürüyor. Hayatını çocuklara adamış insanlar burada bebek katili oldu. Ben 20 aydır içerideyim, beni sonsuza kadar burada mı tutacaksınız? Elinizde bir taş yani somut bir delil var mı?" ifadelerini kullandı. "Herkes bizi potansiyel bebek katili zannediyor" Savunmasının devamında sanık Sarı, "Bu dosya medyaya çok farklı lense edildi, medyada bu dosyayı korkunç bir biçimde cinayet işler gibi ele aldı ve biz bu durumdayız. Halime bebek, beyin ölümü ile doğmuş bir bebektir. Ben hastaya ne yapmışım, ben canavarım, korkunç bir hekimim ya hani, ben Halime bebeğe tomografi çektirmeye gönderdim. 20 dakika boyunca canlandırmakla uğraştım. Ben bebeğe MR çektirmediğim için suçlandım. Bebeğin beyin ölümü gerçekleşmiş canlandırmaya çalışıyoruz neyin MR’ını çekelim, hastanın damar yolu kalmadı. Bunu sorgulamadılar. 112 bu bebeği neden Çorlu Reyap Hastanesine sevk etti? Herkes bizi potansiyel bebek katili zannediyor. Emrullah Erdinç’in uyuşturucudan gözaltına alınması tesadüf değildir. Seher Cuhadar ve Erol Vural gibi isimler çıktı şimdi ortaya. Ben bu insanları tanımıyorum, hayatım boyunca da görmedim. Ben bu duruşmada ev hapsi talep ediyorum, bunu ilk kez istiyorum" şeklinde konuştu. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Zeki Ötünç, "Bebek için gerekli olan her şeyi yaptım, ihmal yok. Annelerin içi rahat edebilir. Bunu mahkemeye kanıtlayacağım. 1986 yılından beri doktorluk yapıyorum. 18 yıldır yenidoğan yoğun bakıma bakıyorum. Bana, cinayet işlediğim söyleniyor. Bunun basında çıkan haberlerin etkisi olduğunu düşünüyorum. Cezaevine girdiğimde çok sinirlenmiştim, diğer mahkumlar neden buradasın dediğinde duvarlara vurarak ’bebek öldürmüşüm ben’ demiştim. Bunun ne kadar kötü bir durum olduğunu bilemezsiniz. Bebekler anne karnından doğar doğmaz biz görmüyoruz. Doktorlar doğum işlemi sonrası bize teslim ediyor. Bu yüzden doğum sırasında yaşanan bir ihmal olmuş mu ya da başka bir durum oldu mu bilemiyoruz. Biz doğum sonrası ortaya çıkan olaylardan sorumluyuz. Bu bebeklerin sorunlarının doğum sırasında meydana gelmediğini nereden biliyoruz? Ben yenidoğan doktoruyum ve bir bebeği öldürmekle suçlanıyorum, bunu da para için yaptığım söyleniyor. Bu korkunç bir şey, kimseyi öldürme kastım yoktur" dedi. Savunma yapan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı ise, "Opara bebek hakkında ismimin geçtiği tek yer var, o da bebeğin ölüm bilgisini aile ile paylaşmak. Bunu da şu şekilde açıklıyorum; bebeğin ölüm bilgisini aile ile paylaşacak doktorun olmaması. Ben sorumlu hemşireyim, gece vefat eden bir bebeğin ölümünü ben haber veremem mesai saatimin dışında. Ne yaparsam yapayım ömür boyu bu dosyadan kurtulamayacakmışım gibi hissediyorum. Herkes çocuklara ben müdahale etmedim diyor, bu çocuklara kim müdahale etti ben çok merak ediyorum. Şeyhmus Çelik, 44 gün yatan bebek için ben görmedim dedi, 60 yaşına gelmiş adam bunu söyledi" şeklinde konuştu. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam etmek için duruşmayı yarın saat saat 10.00’a erteledi.
Sinop Batı Karadeniz’de fırtına uyarısı: Soğuk ve kar kapıda Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz için fırtına ve ardından etkisini artıracak soğuk hava dalgasına karşı uyardı. Yapılan son değerlendirmelere göre bölgede rüzgâr bu geceden itibaren doğu ve kuzeydoğudan 6 ila 8 kuvvetinde (50–75 km/saat) fırtına şeklinde esecek; fırtınanın Perşembe akşam saatlerinden sonra etkisini kaybetmesi bekleniyor. Yetkililer, ulaşımda yaşanabilecek aksamalar başta olmak üzere olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmasını istedi. Öte yandan 26 Aralık Cuma gününden itibaren bölge genelinin soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesi öngörülüyor. Yağışların iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin edilirken, halen mevsim normalleri civarında seyreden sıcaklıkların bölge genelinde 4 ila 10 derece azalacağı bildirildi. Soğuk havanın önümüzdeki hafta boyunca da etkisini sürdürmesi bekleniyor. Bu süreçte özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesine bağlı olarak iç kesimlerde buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği değerlendiriliyor. Tarımsal faaliyetlerin sürdüğü bölgelerde ise soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artırarak ürün kayıplarına yol açabileceği uyarısı yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 26 Aralık 2025 ile 2 Ocak 2026 tarihleri arasında bölgeye bağlı il merkezlerinde en düşük hava sıcaklıklarının eksi değerlere kadar düşebileceğini belirterek, yayımlanacak tahmin ve meteorolojik erken uyarıların yakından takip edilmesinin önem taşıdığını vurguladı.