GÜNDEM - 17 Mart 2023 Cuma 09:32

Seyit Onbaşı'nın 2. kuşak torunu dedesinin kahramanlığını anlattı

A
A
A
Seyit Onbaşı'nın 2. kuşak torunu dedesinin kahramanlığını anlattı

Attığı top mermisi ile Çanakkale Deniz Savaşları’nın gidişatını değiştiren Seyit Onbaşı'nın (Seyit Çabuk) 2. kuşak torunu, dedesinin savaş sonrasında memleketi Balıkesir'in Havran ilçesinde yaşadıklarını anlattı. Çanakkale Kahramanı Seyit Onbaşı'nın, Atatürk’ün maaş teklifini, "Biz o an görevimizi yaptık. Maaş için değil" diyerek kabul etmediğini belirtti.

Çanakkale kahramanlarından Havranlı Seyit Çabuk’un ikinci derece torunu olan Muhammet Yıkar (51), dedesi Koca Seyit’in Çanakkale Savaşları'ndaki kahramanlığını ve daha sonrasında yaşananları şu sözlerle anlattı:

"Koca Seyit benim büyük dedem. Kızı benim babaannem. Koca Seyit’in torunu olmak güzel bir şey, gurur verici. Çanakkale'de dokuz yıl askerlik yapıyor. Sağ olarak köyüne dönüyor. Çanakkale'den buraya 13 günde gelmiş yayan yürüyerek. Gece geldiği için direkt evine ulaşmamış. Demiş 'Ben bu köyden gideli 9 yıl oldu, belki benim hanım başka biriyle evlidir' diye; sabaha kadar evine bakıyor. Sabah aydınlanıyor. Evinden girip çıkan yok. Hanımının ismini seslenerek evine yaklaşıyor. O zaman ninem 8 yaşında çocuk, kapıya çıkıyor bakıyor ki yabancı biri. Ana demiş, 'Kapıda uzun boylu, saçlı, sakallı biri var ama bizim köylü değil. Ben ondan korktum'. Hanımı geliyor, kapıya bakıyor kocası. O bile birden inanamamış. Demiş, 'Seyit, hoş geldin amma seni biz demiş öldü diye şubeden öldü kağıdını aldık'. Büyükdedem 'Hayır' demiş, 'Ölmedim. Sağ salim döndüm'. Bu sefer hanımına diyor ki, 'Az evvel kapıdan bakan çocuk kimin?'. 'Bizim çocuğumuz, içeri girince çocuğu korkutma'. Ninem derdi, 'Bir müddet 'Baba' deyip de kucağına bile oturamadım."

Seyit Onbaşı'nın 2. kuşak torunu dedesinin kahramanlığını anlattı

Yıkar, dedesinin savaş sonrasında köyünde çok mütevazi bir hayat geçirdiğini ifade ederek, "Daha sonraki yıllarda burada hayatını daha da keçi güderek, geçinin arkasında odun yaparak, odundan mangal kömürü deriz, meşe ağacından kömür yaparak hayatını devam ettiriyor. Çiftçilik yaparak hayatını devam ettiriyor."

Havran ilçesine gelen Atatürk’ün Seyit Onbaşı’ya savaşta gerçekleştirdiği kahramanlık nedeniyle maaş vermek istediğini, ancak dedesinin bunu kabul etmediğini ifade eden Yıkar, "Sabah paşanın yanına vardığında 'Paşam hoş geldin' diyor. Atatürk, 'Asıl Seyit sen hoş geldin' demiş. 'İki gündür seni bekliyorum neredeydin?'. 'Paşam, dağda keçi çobanlığı yapıyorum. Haberini aldım. Anca gelebildim' demiş. Atatürk, 'Başka ne iş yapıyorsun?'. Koca Seyit, 'Bir çift de öküzüm var. Çiftçilik yapıp idare oluyorum' demiş. Paşa sohbet ederken demiş ki, 'Seyit maaş bağlayalım, sen savaşın seyrini değiştirdin'. Koca Seyit, 'Hayır paşam' demiş. 'Biz o an görevimizi yaptık. Maaş için değil' demiş, istememiş" şeklinde konuştu.

Seyit Onbaşı'nın 2. kuşak torunu dedesinin kahramanlığını anlattı

Koca Seyit’in zatürre hastalığından 50 yaşında vefat ettiğini ifade eden Muhammet Yıkar, "İlçede zeytinyağı fabrikasında hamallık yapıyor. Hamallık yaptığı yıllarda üşütmeden dolayı zatürre hastalığına yakalanıyor. Elli yaşında vefat ediyor. Yirmi bir yıl öyle bir hayatı geçmiş" dedi.

Seyit Onbaşı'nın 2. kuşak torunu dedesinin kahramanlığını anlattı

Dedesi Çanakkale Kahramanı Seyit Onbaşı'nın anısına mezarının da bulunduğu Kocaseyit köyünde bir abide ve müze yapıldığını ifade eden torun Yıkar, "2006 yılında da anısına böyle bir küçük heykel ve müze düzenlendi. Yaz mevsimi bizde ziyaretçi daha çok olur. Yılda hemen hemen 20 binin üstünde ziyaretçimiz gelir. Bazı misafirler diyor ki, 'Sen Koca Seyit'in torunu musun?', 'Evet hocam'. 'Hiç de inanamadım. Bir anda şok geçirecek hale geldim' diyor. Daha da Koca Seyit'in torunu var mı?', ben de diyorum ki 'Hocam bir ben değilim. Hemen hemen burada Koca Seyit torunu 100’e yakınız" diye konuştu.

Balıkesir´in Havran ilçesine bağlı kırsal Kocaseyit Mahallesi'nde geçtiğimiz yıllarda yenilenen müzede Seyit Onbaşı’nın bal mumu heykeli, giysileri, fotoğrafları, askeri belgeleri ve o dönem kullanılan savaş aletleri sergileniyor.

Çanakkale Savaşları'nın ardından köyüne dönen, ormancılık ve kömürcülükle uğraşan Seyit Onbaşı, "Çabuk" soyadını aldı. 1 Aralık 1939'da hayatını kaybeden Seyit Onbaşı'nın naaşı, doğduğu ve sonradan Kocaseyit ismi verilen köyünde defnedildi.

Emrah Elmas
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Falezlerden denize düşen araç için ekipler arama çalışması yaptı Antalya’da bir otomobilin falezlerden denize düştüğü ihbarı ekipleri alarma geçirdi. Karadan, denizden ve termal kameralı dron ile de havadan yapılan uzun arama çalışmalarında aracın sadece plaka ve tampon kısmına rastlanırken, hava şartlarının elverişsiz olması dolayısıyla çalışmalara sabah devam etmek üzere ara verildi. Olay, saat 19.30 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Şirinyalı Mahallesi Eski Lara Caddesi’nden bulunan Mobil Halk Plajı yakınlarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir aracın süratli bir şekilde falezlerden denize uçtuğu ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis, AFAD, sahil güvenlik ve sağlık ekibi sevk edildi. Ekipler ismi öğrenilemeyen görgü tanığının ifadeleri doğrultusunda bölgede arama başlattı. Falezler didik didik arandı İtfaiye ve AFAD ekipleri görgü tanıdığının gösterdiği noktada oluşturdukları ip düzeneği ile falezleri didik didik aradı. Aracın denize düştüğü ihtimaline karşı deniz polisi ve sahil güvenlik ekipleri de bölgedeki aramalara katıldı. İl Emniyet Müdürü İlker Arslan da bölgeye gelerek çalışmalar hakkında bilgi aldı. Uzun süren aramalar sonucunda dalgalar arasında tespit edilen bir nesne üzerinde yoğunlaşan ekipler 34 CHK 531 plakalı otomobilin plakasına ulaştı. Yapılan plaka sorgulamasında araçtaki şahsın E. Ş. (27) olabileceği üzerinde duruluyor. Termal kameralı dron ile arama yapıldı E. Ş.’nin araçta olup olmadığı yönünde gece geç saatlere kadar süren çalışmalarda şiddetli rüzgar ve dalgalar nedeniyle ekipler arama yapmakta zorlandı. Bu sırada olayı haber alarak bölgeye gelen E. Ş.’nin yakınları endişeli gözlerle ekiplerin arama çalışmasını izledi. AFAD tarafından getirilen termal kameralı dron ile de bölgede detaylı arama yapıldı. Sert dalgalar nedeniyle dalgıçların arama yapamaması ve can güvenliklerini korumaları gerektiği için aramalara sabah erken saatlerde yeniden başlanmak üzere ara verildi.