GÜNDEM - 08 Aralık 2017 Cuma 15:53

Serkan İnci kimdir ? kaç yaşında ? neden tutuklandı ?

A
A
A
Serkan İnci kimdir ? kaç yaşında ? neden tutuklandı ?

İnci Sözlük sitesinin kurucusu olan Serkan İnci sabah saatlerinde gözaltına alındı. Peki, Serkan İnci kimdir? Nereli ve kaç yaşındadır? Neden gözaltına alındı ? İşte detaylar...

Sosyal medyadan yaptığı paylaşımla gündeme gelen Serkan İnci'nin hayatı merak konusu oldu. Peki İnci Sözlük kurucusu Serkan İnci kimdir, kaç yaşında? Neden tutuklandı. İşte ayrıntılar...

Serkan İnci kimdir ? kaç yaşında ? neden tutuklandı ?

Serkan İnci Kimdir ?

Serkan İnci, 15 Haziran 1987 İstanbul dünyaya geldi. İnci Sözlük sitesinin kurucusu olan Serkan İnci Orhan Sinan Hamzaoğlu İlköğretim Okulu’ndan mezun olmuştur. Ailesi Selanik göçmeni olan Serkan İnci çocuk yaşlarda internet ve bilgisayar ile ilgilenmeye başlar ve ilk web sitesini 2002 yılında açar. İstanbul Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi’nden mezun olduktan sonra mühendis olmak isteyen Serkan İnci'nin bu hayali gerçekleşmez. 2009 yılında inci sözlük'ü kuran Serkan İnci buradan üne kavuştur. İnci Sözlük, Serkan İnci ve İsmail Alpen tarafından 19 Aralık 2009 tarihinde kurulan katılımcı sözlük tarzındaki ağ sayfasıdır.

Neden Gözaltına Alındı ?

İnci Sözlük'ün kurucusu Serkan İnci, 22 Ekim Pazar günü Süper Lig'in 9’uncu haftasında oynanan Galatasaray- Fenerbahçe derbisinde açılan bir koreografi üzerine hakaret içerikli paylaşımlarda bulunduğu iddiasıyla Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) yapılan şikayet sonucu gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Spor Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan İnci, alınan ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

İnci’nin, Galatasaray Spor Kulübü tarafından yapılan şikayet üzerine gözaltına alındığı öğrenildi.

Süper Lig’in 9’uncu haftasında Türk Telekom Stadı'nda oynanan derbide Galatasaray tribünlerinde "Ayağa kalk" yazılı bir koreografi açılmıştı. İnci, koreografi ile ilgili hakaret içerikli paylaşımlarda bulunmuştu.
Sarı Kırmızlı takımın önde gelen taraftar gruplarından ultrAslan, söz konusu koreografinin geçen sezon Bursaspor ile deplasmanda yapılan maçta açılan bir pankarttan esinlenildiğini açıklamış, siyasi bir içerik taşımadığını duyurmuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avrupa’nın elektrikli otomobilde en hızlı büyüyen pazarı Türkiye oldu Avrupa elektrikli otomobil pazarına ilişkin güncel veriler, Türkiye’nin 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde tam elektrikli otomobil satışlarında en hızlı büyüyen pazar olduğunu ortaya koydu. Türkiye, 11 ayda 164 bin 665 adet satış rakamı ile Avrupa’da 32 ülke içerisinde 4. sıradaki yerini sağlamlaştırdı. EBS Danışmanlık tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileri esas alınarak hazırlanan rapora göre Türkiye, yıllık satış artış hızında da Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarı oldu. Verilere göre Avrupa genelinde (Türkiye dahil) elektrikli otomobil satışları söz konusu dönemde yüzde 30,87 oranında artarken, Türkiye’de bu artış oranı yüzde 111,40 seviyesine fırladı. Türkiye böylece, kendi yerli markası Togg’un da başarılı üretim planlaması ile büyüme hızında tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktı. Kasım ayı satışlarında ise Türkiye, 17 bin 892 adet elektrikli otomobil satışı ile Avrupa 5. sırada yer aldı. Kasım ayındaki yıllık artış oranı yüzde 37,95 olarak kaydedildi. Elektrikli otomobillerin toplam otomobil satışları içindeki payına bakıldığında Türkiye’de Ocak-Kasım döneminde pazar payı yüzde 17,55 olarak tespit edildi. Bu oranla Türkiye, Avrupa’daki 32 ülke arasında 17. sırada konumlandı. Avrupa ortalaması ise yüzde 18,81 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’de 2026 yılında elektrikli araç tercihinin yüzde 20’lerin üzerine çıkması bekleniyor. Raporda Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa toplam satışlarda ilk üç sırayı alırken, Türkiye’nin toplam adet bazında bu ülkeleri takip ettiği belirtildi. Pazar payında ise Norveç, Danimarka ve İzlanda gibi ülkeler yüksek penetrasyon oranlarıyla listenin üst sıralarında yer aldı. Uzmanlar, Türkiye’de elektrikli otomobil satışlarının güçlü artışında, yerli üretim etkisi, genişleyen model çeşitliliği, teşvik yapısı ve kullanıcı ilgisinin yükselmesinin etkili olduğuna dikkat çekti.
Samsun OMÜ’de hizmet içi eğitim programı düzenlendi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nca kalite yönetimi çalışmaları kapsamında planlanan hizmet içi eğitim programı düzenlendi. OMÜ Merkez Kütüphane’de gerçekleştirilen ve kullanıcı geri bildirimleri doğrultusunda düzenlenen eğitimlerle, kütüphane hizmetlerinin daha etkin, sürdürülebilir ve kullanıcı odaklı yürütülmesi hedeflendi. Eğitim programının açılış konuşmasını yapan OMÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Uğur Donbay, hizmetlerin etkinlik ve verimlilik esasına göre yürütülmesinin, birim içi iş akışlarının iyileştirilmesinin ve hizmet kalitesinin artırılmasının önemine vurgu yaptı. Programın ilk oturumunda ’Kullanıcı Hizmetleri Süreci’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Birim Sorumlusu Kütüphaneci Yeliz Yılmaz Akal tarafından verildi. Eğitimde, kütüphanede sunulan kullanıcı hizmetleri ve bu hizmetlere ilişkin süreçler bütüncül bir yaklaşımla ele alındı. Ardından düzenlenen ’Otomasyon Sistemi ve Kişisel Verilerin Korunması’ eğitimi, Teknik Hizmetler Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Şengül Hayırcı tarafından sunuldu. Oturumda, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında kütüphane otomasyon sistemleri, bilgi ve iletişim teknolojileri ile veri yönetimi süreçleri hakkında bilgilendirme yapıldı. Programın devamında, ’Akademisyen ve Öğrenciyle İletişim’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Akademik Danışmanı Öğr. Gör. İbrahim Ethem Olukcuoğlu tarafından gerçekleştirildi. Bu bölümde, akademisyen ve öğrenci profilleri, iletişim biçimleri ve kullanıcı karakter analizleri üzerinden kütüphane hizmetlerinin daha etkili sunulmasına yönelik yaklaşımlar paylaşıldı. Eğitimlerin son bölümünde ise ’Protokol ve Nezaket Kuralları’ eğitimi, Daire Başkanı Uğur Donbay tarafından verildi. Oturumda, kurumsal temsil, hizmet sunumunda iletişim dili ve davranış standartları üzerinde duruldu. Eğitim programının sonunda yapılan değerlendirmede, personelin farkındalığının artırılması, hizmet süreçlerinin geliştirilmesi ve kalite yönetimi anlayışının kurumsal düzeyde güçlendirilmesinin amaçlandığı ifade edildi.