GENEL - 27 Temmuz 2019 Cumartesi 11:25

Serdar Berk Tosun: “Türk savunma sanayisine hız kazandıracağız”

A
A
A
Serdar Berk Tosun: “Türk savunma sanayisine hız kazandıracağız”

Türk savunma sanayi son yıllarda yaptığı atakla birçok alanda başarılı projeler gerçekleştirmeyi başardı. Savunma sanayi alanında hız kesmeden devam eden çalışmalara Türkiye sivil patlayıcı sektöründe kurulan şirketlerden biri olan Orica - Nitro da katıldı. Şirket, patlayıcı madde sektöründe vermiş olduğu hizmetlerden sonra şimdi de savunma sanayi sektörüne adım attığını bildirdi.

Ankara’da 1993 yılında modern emülsiyon patlayıcı tesisi olarak kurulan Orica-Nitro Patlayıcı Maddeler Sanayi Ticaret A.Ş., şimdi de savunma sanayi alanında hizmet vermeye hazırlanıyor. Firma geliştirmiş olduğu girişimler ve projelerle Türk savunma sanayisinin hız kazandırmayı planlıyor. Yaptıkları çalışmalarla savunma sanayi alanında adlarından söz ettireceklerini belirten Orica Nitro Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Berk Tosun, daha önce Türkiye’nin maden sahalarında olmak üzere; İstanbul Yeni Havalimanı, Osman Gazi Köprüsü gibi büyük projelerde de yer aldıklarını ifade etti. Çalışmalarını aynı titizlikle savunma sanayi alanına da taşıyacaklarını kaydeden Tosun, dünyada sadece 4 adet olan ve Ortadoğu, Balkanlardaki yüzde 100 yerli tek elektrikli kapsül üretimine de devam edeceklerini söyledi.

Patlayıcı sanayisinden savunma sanayisine

Başta Ankara olmak üzere tüm dünyada patlayıcı madde yatırımları olduğunu belirten Serdar Berk Tosun, savunma sanayisindeki girişimlerini hızlandıracaklarını açıkladı. Bu süreçte böyle bir yapılanmanın içerisinde Türkiye’nin mevcut politik konumun çok önemli olduğunu ifade eden Tosun, “Maddi çıkar gözetmeksizin gerek güvenlik gerekse de savunma alanında her zaman devletimizin yanındayız. Yapacağımız tüm çalışmalarla ülkemizin bu alandaki girişimlerinin önü açılacaktır” dedi.

Savunma sanayi alanında yaptıkları projelerden de bahseden Tosun, “Türkiye’nin jeopolitik konumu ve Ortadoğu’daki gelişmeler nedeni ile savunma sanayisi alanında güdümlü kısa, orta ve uzun menzilli yerli hava savunma sistemlerine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Bu anlamda milletimizin menfaatine olacak her yatırımın sonuna kadar yanında olacağız” şeklinde konuştu.

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Erol Bilecik: "2025-2026 sezonu açılmadan önce Fenerbahçe’mizin mali bağımsızlığını ilan etmeyi hedefliyoruz" Fenerbahçe Başkan Vekili Erol Bilecik, "Bütün hedefimiz 2025-2026 sezonu açılmadan önce Fenerbahçe’mizin mali bağımsızlığını ilan etmiş olmayı hedefliyoruz. 640 milyon Euro ile başlayan yolculuk, önce 310 milyon Euro’ya, şimdi de kısmet olursa yapmış olduğumuz taahhütle bankalardan çıkmak, finansal borçlarımızdan tamamen kurtulmak adına bütün adımların taahhütünü veriyorum" Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılıyor. Toplantıda konuşma yapan Fenerbahçe Başkan Vekili Erol Bilecik, finansal yapıda bilgilendirmede bulundu. Mali takvim dönemi başlangıcı, yeni spor yasası doğrultusunda sezon başlangıcı olan 1 Haziran olduğunu belirten Bilecik, "Mali genel kurulumuz Eylül 2025 döneminde gerçekleşecektir. Bu 9 aylık süreçte yaklaşık 10,5 milyar TL’lik bir gelirimiz, 11 milyar TL’lik de giderimiz oluştu. 3. çeyrek sonucunda yaklaşık 815 milyon TL karla kapamış vaziyetteyiz. Aslolan bizim için yılın mali olarak kapanış dönemi olan 31 Mayıs’taki sonuçlarımızı sizlerle paylaşmak. Bunu mali genel kurulunda sizlerle paylaşıyor olacağız. Bilanço büyüklüğümüz 260 milyon - 270 milyon Euro civarında, yıllık 350 - 375 milyon Euro’luk bilanço büyüklüğünü gelir-gider kavramı anlamında yönetiyoruz" ifadelerini kullandı. "2025-2026 sezonu açılmadan önce Fenerbahçe’mizin mali bağımsızlığını ilan etmeyi hedefliyoruz" Bilecik, 10 Haziran 2021 - 1 Şubat 2025 tarihleri arasındaki Finansal Yeniden Yapılandırma Analizi’ni sunum olarak katılımcılarla paylaştı. Bilecik, "Dönem itibarıyla borç 310 milyon Euro’ya gelmişti; geldiğimiz günden itibaren. Mayıs sonunda faizlerin kapanış dönemi, 228 milyon Euro borç azaltılmış oldu. 82 milyon Euro borca geldik. Bunun getirmiş olduğu en büyük zorluk da, her sabah kulübe geldiğimizde 122 bin Euro’luk faiz yükü ile baş başa kaldığımızı söylemeliyiz" derken, Alınan aksiyonlarda, ‘yüzde 4.8 hisse satışı, sermaye piyasalarında yapılacak çalışmalar ve gelir getirici diğer projeler ve gayri menkul projelerinden elde edilecek gelirler’ maddelerini tek tek açıkladı. Erol Bilecik, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Bütün hedefimiz 2025-2026 sezonu açılmadan önce Fenerbahçe’mizin mali bağımsızlığını ilan etmiş olmayı hedefliyoruz. 640 milyon Euro ile başlayan yolculuk, önce 310 milyon Euro’ya, şimdi de kısmet olursa yapmış olduğumuz taahhütle bankalardan çıkmak, finansal borçlarımızdan tamamen kurtulmak adına bütün adımların taahhütünü veriyorum." "Fenerbahçe’nin kontrolünü satın almaya kimsenin gücü yetmez" Hisse satışıyla ilgili de bilgiler veren Bilecik, "Kulübün acil nakit ihtiyacını karşılamak, transfer harcamalarını finanse etmek, maaş ödemelerini yapmak için kullandığı ve doğal olarak da bu kaynakların kısa sürede tıkandığını hatırlatmak isteriz. Dönemimizde ilk kez planlı ve stratejik hamle olup, doğrudan borç kapatmaya yönelik, kulübümüzün mali bağımsızlığını ilan etmek üzere yapılan çok önemli harekettir. Ali Koç yönetiminde inanın bir toz zerresi uykumuzu kaçırıyor. Bir toz zerresi bile olması, böyle bir şeye izin vermeyiz. Bazı çevrelerin kasıtlı bir şekilde çarpıttığı bu hisse satışı sonrasında kulübün kontrol yapısında hiçbir değişiklik olmamıştır, olmayacaktır da. Fenerbahçe’nin kontrolünü satın almaya kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir de. Türkiye’de futbol şirketleri içerisinde en yüksek hisse oranına sahip kulüp, şüphesiz Fenerbahçe’dir. Fenerbahçe dış dünyanın duyduğu güvenin de, ne kadar somut olduğunu da sizlerle paylaşmak isterim. Yatırımcının herhangi bir stratejik ortaklık ya da yönetimsel bir hak talebi yoktur. Bu işlerin yüzde 95’i böyledir. Sermaye Piyasası Kurulu kuralları gereği yüzde 5’in altında hisse olan yatırımcıların kimlikleri de açıklanmaz. Bu durum tüm borsa şirketleri için geçerlidir. Bütün hedefimiz Fenerbahçe’mizin mali bağımsızlığıdır. Ona da günler olarak ramak kaldı. Yıllardır kulübümüzün geleceği için en büyük tehlike olan finansal borçlarımızdan kurtulmak adına bu değerli gelişmelerin toplamına imza atarken, kulübümüze mali bağımsızlık kazandıran hiçbir meblayı hiç kimsenin küçümsemesine de izin veremeyiz. Bu konuda eşsiz kulüp olmaya emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz."
Kayseri Bakanlıktan firmalara ‘reklam’ ayarı Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu; Ticaret Bakanlığı’nın ceza yazdığı internet sitelerini yayımladığını söyleyerek; "Ticaret Bakanlığı tarafından abartılı bir reklam varsa, ispat edilmesi mümkün olmayan ya da bir takım algıyı yanlış şekilde yönlendirecek ifadeler kullanılıyorsa bu sitelere doğrudan ceza verilmekte" dedi. E ticarete giren firmaların birçoğunun yaptırımları bilmediğini söyleyen Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu; "Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu olarak da geçiyor, birçok siteye cezalar yazdığını yayımladı. Bu dokümanları biz de inceledik ve şunları gördük. Eğer abartılı bir reklam varsa, ispat edilmesi mümkün olmayan ya da bir takım algıyı yanlış şekilde yönlendirecek ifadeler kullanılıyorsa bu sitelere doğrudan ceza verilmektedir. Tabi e ticaretin yaygınlaşması ile birlikte bundan belki 20 yıl önce Türkiye’de e ticaret ile alışveriş yapan insan sayısı yüzde 5-10’larda bile değilken bugün artık yüzde 50’leri geçmiş durumda. Özellikle mobil uygulamalar ve cihazlar üzerinden çok fazla sayıda e ticaret işlemi yapılmakta. Bundan dolayı da bu alandaki düzenlemelerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Aslında bu konudaki en büyük sıkıntı sanırım şu; nasıl ki esnafımız ticarete girerken bir takım konuları bilmeden başlıyorsa, e ticarete giren birçok firma da kuralları ya da bu tarz yaptırımları bilmeden başladığı için çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmaktadır" dedi. Topuzoğlu, firmalara ceza yazmaktansa reklam konusunda bilgilendirmeler yapılması gerektiğini kaydederek; "Bu konuda bakanlık yine bir takım kılavuzlar yayımlayabilir. Bilgiyi arttıracak çalışmalar yapabilir. En azından yaptıktan sonra cezalandırmak değil de bu eylemlerin ortaya çıkmasını engellemek hem tüketici açısından hem de satıcı açısından daha faydalı olacaktır. Firmalar reklam vermeden önce bilgilendirilmeli. Öyle ki çok büyük firmalar öyle ki birkaç banka ya da Türkiye’de çok iyi bilinen birçok firma da ceza almış durumda. Yani demek ki onların da gözünden kaçan bazı durumlar olabiliyor ya da bazı konular henüz netleşmediği için haliyle bu cezalar alınabiliyor. O yüzden birincisi reklam verirken dikkatli olmalıyız. İkinci olarak da abartılı ifadeler kullanmaktan kaçınmalıyız. Üçüncü olarak da tüketiciyi yanıltacak ya da yoruma açık her türlü ifadeden kaçınmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.