SPOR - 07 Mayıs 2021 Cuma 18:29

Şenol Güneş: 'Şampiyonlar Ligi dünyaya açılan bir pencere'

A
A
A
Şenol Güneş: 'Şampiyonlar Ligi dünyaya açılan bir pencere'

Şampiyonlar Ligi'nin önemli bir organizasyon olduğunu belirten Şenol Güneş, "UEFA Şampiyonlar Ligi, hem futbol olarak hem de insan olarak dünyaya açılan bir pencere" dedi. Güneş, finalin İstanbul'da oynanmasının, ülke olarak dünya pazar payındaki yerini de arttıracağını söyledi.

A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, 29 Mayıs'ta İstanbul'da oynanacak olan Şampiyonlar Ligi finali öncesi açıklamalarda bulundu. Şampiyonlar Ligi'nin kulüpler düzeyindeki futbolun en üst seviyedeki mücadelesi olduğunu belirten Güneş, "Futbol adına kalitenin zirvelere çıktığı, futbol beğenisinin arttığı ve hem maddi hem de seyirci açısından daha çok katılımın olduğu bir turnuvadır. Dolayısıyla böylesine bir turnuvada yer almak önemlidir.

Maalesef Türkiye olarak UEFA Şampiyonlar Ligi’nin grup aşamasına sadece tek takımla doğrudan katılabiliyoruz. Tek takımla katılmamızın yanında gruplardan sonra bir üst tura da katılmakta zorluk çekiyoruz ve seyirci konumuna geçiyoruz. En azından izlemeyi en iyi şekilde yapmak gerekiyor. İki sene önce UEFA çatısı altındaki maçlardan UEFA Süper Kupa Türkiye’de Beşiktaş’ın sahasında oynanmıştı. Şimdi de UEFA Şampiyonlar Ligi finali Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanacak. Federasyon oldukça büyük bir hazırlık yaptı. Umarım UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde en güzel maç ortaya çıkar diye bekliyorum" dedi.

"Şampiyonlar Ligi dünyaya açılan bir pencere"

Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmenin ülke futboluna katkısını değerlendiren tecrübeli çalıştırıcı, "Bir kere Şampiyonlar Ligi’nde yer almak çok büyük bir olay. Örneğin o dönem Beşiktaş’ın katılımı sadece Beşiktaş’a yaramadı. Ben dışarıdan menajerlerin Türkiye’ye bakışının çok değiştiğini düşünüyorum. Biz maalesef menajerlik konusunda zayıf bir ülkeyiz. Mesela Hırvatistan’da bu konu önemlidir; menajerleri iyi çalışır. Portekiz de yine hem oyuncu üretiminde hem de oyuncu alıp satımında başarılı bir ülke. Türkiye’de bu konu ancak saha sonuçlarıyla ve kendimizi göstermeyle gerçekleşebilir. Örneğin, milli takımımızın oynadığı oyun ve aldığı saha sonuçları, Beşiktaş’ın UEFA Şampiyonlar Ligi’ndeki başarısı, Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi’nde yarı finale yükselmesi, Trabzonspor’un Avrupa’da elde ettiği başarılı sonuçlar, öncesinde de Galatasaray’ın 2000’li yıllarda kazandığı UEFA Kupası şampiyonluğu...

Bu başarılar gözlerin Türkiye’ye çevrilmesini sağlıyor. Takımlarımızın Avrupa'daki başarısı Türk futbolunun pazarını büyütüyor. Birçok oyuncumuzun gidişini de yine buna bağlıyorum. İnsanlar oyuncularımızın yurt dışına gidişini yabancı sayısına bağlıyorlar. Ama aslında Türk oyuncular modern futbolu futbol adına en iyi şekilde oynayabileceklerine inandıkları ve insanların yalnızca üst sıralarda yarışan takımları değil daha altındaki takımları da çok takip etmeye başladıkları için gidiyorlar. Yeter ki onlara şans verilsin.

Geçmişte Galatasaray’da ve Beşiktaş’ta bunun temelinin atıldığını düşünüyorum. Onun için Avrupa’ya çıkan takımlarımızın “lig önemli” deyip bunu ikinci plana atmaması gerekir. Sadece sportif bir sonuç aramıyorsunuz aynı zamanda oyuncularınızı, futbolunuzu ve ülkenizi temsil ediyorsunuz. UEFA Şampiyonlar Ligi, hem futbol olarak hem de insan olarak dünyaya açılan bir pencere" diye konuştu.

"Türkiye’nin bir tecrübesi var"

29 Mayıs'ta İstanbul'da oynanacak finali değerlendiren Güneş, "Çok büyük bir organizasyon olduğunu kabul etmek lazım. Daha önce de yaptık, Türkiye’nin bir tecrübesi var. Federasyonumuz sağ olsun, bu konularda öncülük de yapıyor. Aslında büyük de bir bedel ödüyor, final için Olimpiyat Stadı'nda büyük hazırlıklar yapılıyor; stadyum ve altyapı yenilenip eksikler gideriliyor. Ülkenin imajı açısından, dünyanın her tarafından gelecek olan futbolseverlere iyi bir sunum yapılması gerekiyor.

Taraftarların geldikleri zaman burada alışverişinden gezmesine turizm açısından da katkı yapabilmesi ve iyi bir izlenimle ayrılması için onları iyi ağırlamamız gerekiyor. Kulüpler bazında Avrupa’da oynanan bu turnuva, diğer kıtalarda oynanan şampiyonalara nazaran daha tepede yer alır. Dünya'nın en iyi oyuncularının izleneceği bir maç olacaktır.

Böyle organizasyonlar aynı zamanda sosyal ve ekonomik tanıtım organizasyonlarıdır. İstanbul, dünyanın en büyük ve güzel şehirlerinden bir tanesi ve gelecek olan taraftarların maça gelmesi kadar maçtan önce Türkiye’de kalıp gezmesi ve İstanbul hakkında pozitif imaj edinmesi de çok önemli. Biz bu yapılanmayı yaptıkça itibarımızı yükseltip dünyadaki pazar payımızı arttıracağımızı düşünüyorum. Buraya gelip burayı görenlerin şehrimizi severek tekrar gelmesini sağlamaya dönük çalışmalar yapmak gerekir. Turizmin ekonomimize katkısını biliyoruz. Biz Antalya’yı, Bodrum’u, Marmaris’i veya İzmir’i düşünürken aynı şekilde İstanbul’u da düşünmeli ve turizm merkezi yapmalıyız. Ticaret ve spor kavramları iç içe olmalı" dedi.

"Yüzde 100'müzü vererek oynamıştık"

Beşiktaş'ı çalıştırdığı dönemde Şampiyonlar Ligi serüveni hakkında konuşan Güneş, "Tabii ki bir heyecanı var, zaten ülkeni temsil ediyorsun. Sadece UEFA Şampiyonlar Ligi’nde değil Avrupa’da, dünyada yarışıyorsanız en iyisini yapmalı ve iddialı olmasınız. Bunu başaracağınızı göstermelisiniz. Önce kendinize inanmanız gerekiyor sonrasında yarışa çıkmanız lazım. Böyle önemli bir organizasyonda hem oyuncu olarak hem kulüp olarak bulunduğunuz zaman yürekten, içten ve yüzde 100’ünüzü vererek oynamanız lazım. Beşiktaş’ta bunu yaptığımızı düşünüyorum. Biz katıldığımızda o heyecan çok iyiydi ve kendimize güvenimiz vardı. Oynadığımız oyun sonuçlara da yansıdı.

Denk görünen gruptan birinci olarak çıktık. Bayern Münih ile üst turda oynadığımız maçta da 10 kişi kalana ve ilk golü yiyene kadar aslında iyiydik. Bizim oyun yapımıza uygun oynadık. Takım yapılanmasındaki ekonomik gücümüz bize göre yeterli olmasına rağmen Bayern Münih’e nazaran eksikti ve rakibe göre güçsüz kaldık. Yediğimiz gollerden sonra turnuvadan elendik. Başından itibaren coşkusuyla, heyecanıyla, katılımıyla, oynanan futboluyla ve seyircisiyle müthiş bir atmosfer vardı. Çok güzel organize edilmiş bir turnuvaydı ve katılan takımların hepsi de güçlüydü" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Mardin’in geleneksel tatları Sinop’ta tanıtıldı Güneydoğu Anadolu’nun köklü mutfak kültürü, Karadeniz’de lezzet dolu bir etkinlikle tanıtıldı. Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi ile Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği iş birliğinde düzenlenen uygulamalı workshopta, Mardin’e özgü geleneksel tatlar Sinoplu öğrenciler ve akademisyenlerle buluşturuldu. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, alanında deneyimli şeflerin rehberliğinde Mardin mutfağının simge yemeklerinden lebeniye çorbası, etli bulgur pilavı ve zerde tatlısını uygulamalı olarak hazırladı. Etkinlik boyunca öğrenciler hem yöresel mutfak kültürü hakkında bilgi edindi hem de geleneksel pişirme tekniklerini birebir deneyimleme imkânı buldu. Yaklaşık bin kişilik hazırlanan Mardin yöresel yemekleri, Öğrenci Yaşam Merkezi’nde üniversite personeli ve öğrencilere ikram edildi. Yoğun ilgi gören programa Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, Sinop Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sabri Bilgin ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rıza Bayrak da katıldı. Etkinlikte yapılan değerlendirmelerde, bu tür uygulamalı çalışmaların öğrencilerin mesleki yeterliliklerini artırdığına dikkat çekilerek, Türkiye’nin farklı yörelerine ait gastronomi mirasının yaşatılması ve tanıtılması açısından önemli katkılar sunduğu vurgulandı. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasibe Yazıt’ın koordinasyonunda gerçekleştirilen etkinliğe, Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği Başkanı Muzaffer Elik, Sinop Şube Başkanı Handan Yılmazer Turan, Dernek Genel Sekreteri Yüksel Kalyoncu ile Deniz Ürünleri İşletmecisi Deniz Akpınar da katıldı.
Muğla Muğla’da hokey sınırları aşıyor Muğla’nın hokey kulüpleri ile Gürcistan Hokey Federasyonu arasında imzalanan tarihi protokol sayesinde, iki ülke arasında sporcu transferi ve ortak gelişim kamplarının yolu açıldı. Muğla, hokey sporunda uluslararası bir başarıya daha imza atarak spor diplomasisinde çıtayı yükseltti. Gürcistan’da düzenlenen Uluslararası Tiflis Kupası sırasında gerçekleşen görüşmeler neticesinde, Muğla’daki hokey kulüpleri ile Gürcistan Hokey Federasyonu arasında kapsamlı bir iş birliği protokolü imzalandı. Muğla Hokey İl Temsilcisi Serkan Şen, Tiflis’te Gürcistan Hokey Federasyonu Başkanı Avtandil Tevdoradze ve Genel Sekreter Toko Tevdoradze ile bir araya gelerek anlaşmanın detaylarını karara bağladı. Protokol; Muğla’yı temsil eden Ege Yıldızları, Köyceğiz Göl, Bodrum Gündoğan, MY Bozüyük, Muğla Hokey Kulübü ve Yatağan Muğla Olimpik Spor Kulüpleri adına imzalandı. İmzalanan protokol sonrası açıklamalarda bulunan Muğla Hokey İl Temsilcisi Serkan Şen, Muğla’nın hokeydeki potansiyeline vurgu yaparak şunları söyledi: "Muğla ilimizin hokeydeki potansiyeli çok fazla. Daha önce İran ve Tayland ile hayata geçirdiğimiz başarılı iş birliklerine bir yenisini daha ekleyerek bu kez Gürcistan ile el sıkıştık. Bu iş birliği, ilerleyen aşamalarda her iki ülkenin kulüplerinin ve sporcularının performansını ciddi anlamda artıracaktır. Muğla hokeyini dünya standartlarına taşımaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.
Eskişehir ESOGÜ‘de anlamlı sergi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi geliri Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Servisinde tedavi gören çocuklara harcanacak olan ve 2 gün sürecek El İşi ve El Sanatları Sergisi’nin açılışı yapıldı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi geliri kanserli çocukların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Çocuk Hematoloji ve Onkolojisi Bilim Dalı’nın El İşi ve El Sanatları Sergisi’nin açılışı yapıldı. Açılışa Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy, Başhekim yardımcısı Prof. Dr. Pınar Yıldız , Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematolojisi-Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, Hastane Yönetimi ve bölüm çalışanları ile hasta yakınları hastane öğretmenleri katıldı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi öğrencileri, doktorlar, sağlık çalışanları ve gönüllü vatandaşların ürün verdiği sergi 24 ve 25 Aralık tarihlerinde sürecek. "Gerçekten çok büyük bir dayanışma sergiledi" Sergi ile ilgili Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematolojisi-Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, "Biz hastanede bir el sanatları atölyesi kurduk ve bu el sanatları atölyesinde ben de dahil olmak üzere tüm çalışan arkadaşlarım, hemşirelerimize, öğretmenlerimiz el emeğiyle ürünler ortaya çıkardık. Tabii bunun yanında annelerimizin de çok fazla desteği oldu. Dışarıdan destek olan başka insanlar da oldu. Profesyonel destek aldık bu amaçla. Hepimizin el emeğiyle ortaya çıkardığımız eserler bunlar. Bu yeni yıl sergisinin amacı şu; Yeni yılı umutla beklediğimiz bu günlerde umudu ve dayanışmayı çoğaltmak için bu sergiyi düzenledik. Tabii ki kanserli çocuklar yararına etkinlik bu. Gelirleri oraya gidecek. Hatta bir çocuğumuza bilgisayar sözü vermiştik. Bilgisayarı olmayan bir çocuğumuza. Sergiden elde ettiğimiz gelirle çocuğumuzun ihtiyacını karşılayacağız. Tabii burada gördüğünüz her eser her bir çocuğa umut ve ailelerine destek olmak onların yalnız olmadığını hissettirmek için hazırladık bu sergiyi. Ben çok mutluyum, gururluyum. Gerçekten çok büyük bir dayanışma sergiledi. Herkes bu serginin oluşumunda pay sahibi. İnşallah güzel de satışlar yaparız ve çocuklarımıza bir nebze olsun katkımız olur" dedi.
İstanbul Başakşehir’de 12. Living Lab inovasyon ödülleri sahiplerini buldu Başakşehir Belediyesi tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenen Başakşehir Living Lab İnovasyon Yarışması’nda dereceye giren projelerin sahipleri ödüllerin kavuştu. Başakşehir Belediyesi tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenen Başakşehir Living Lab İnovasyon Yarışması’nda dereceye giren projelerin sahiplerine ödülleri verildi. Başakşehir Şehir Sanat Konferans Salonu’nda düzenlenen törene İstanbul Valisi Davut Gül, Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, Başakşehir Kaymakamı Cemil Özgür Öney ve AK Parti Başakşehir İlçe Başkanı Fethi Ahmet Balin, öğrenciler ve yarışmacılar katıldı. Yarışmaya bu yıl Türkiye’nin dört bir yanından 60 şehirden bin 202 proje başvurdu. Ortaokul, lise, üniversite ve akademisyen/öğretmen kategorilerinde dereceye giren katılımcılar ödüllerini alırken, toplamda 2 milyon TL’nin üzerinde ödül desteği sağlandı. Tören kapsamında "En Başarılı Okul", "Başvurusu En Çok Kabul Edilen Okul" ve "En Başarılı Danışman" kategorilerinde de özel ödüller verildi. "Buradaki fikirler ülkemizin yerli ve milli projelerine dönüşecek" Törende konuşan Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, yarışmanın artık ülke genelinde büyük bir marka haline geldiğini belirterek şunları söyledi, "Önce arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum. Bu yıl 12’ncisini düzenlediğimiz yarışmamız birazdan ödül törenimize geçeceğiz. Katılımcılarımız bizleri bekliyor. İnşallah çok güzel bir program olacak. 60 şehirden 1202 proje yarıştı ve ödül kazanan, hak eden arkadaşlarımıza bugün ödül töreninde ödüllerini takdim edeceğiz. Aynı zamanda bu sadece ödül töreni değil, burada yeteneklileriyle ön plana çıkan arkadaşlarımıza Başakşehir Belediye’mizin inovasyon ve teknoloji merkezinde kuluçka hizmeti veren bir start-up’ımız var. Orada da buradaki ödül alan arkadaşlarımıza her türlü lojistik desteği verme imkanı sunacağız. Bence en önemli kısmı da bu. Eğer başka şehirlerden bu işlerle ilgilenen, teknolojiyle ilgilenen arkadaşlarımız varsa, öğrencilerimiz varsa, akademisyenlerimiz varsa onları da her yıl yapılan bu yarışmaları bekliyoruz. Bugün dört kategorimiz var: ilkokul, ortaokul, lise ve akademi tarafı. Farklı farklı ödüllerimiz olacak ve bu ödüller içerisinde aynı zamanda burada katılan tüm yarışmacı arkadaşlarımıza da melek yatırımcı olabilecek kişileri de buluşturmuş ve onlarla tanıştırmış olacağız. Buradaki hedefimiz ve amacımız ülkemizin yerli ve milli teknolojiye ulaşması için gereken altyapıyı oluşturmak ve fikirlerin gün yüzüne çıkmasını sağlamak. Buradaki gün yüzüne çıkan fikirler de kuluçka merkezinde vücut bulacak, yatırımcılarla birlikte inşallah ülkemiz adına yeni projeler olarak ortaya çıkacak. İsteğimiz ve dileğimiz ülkemizin yerli ve milli projeler noktasında çok daha büyük adımlar atmasıdır" ifadelerini kullandı. "Kimseyi arkada bırakmadan hizmet eden bir belediyecilik anlayışı var" Törende konuşan İstanbul Valisi Davut Gül ise, Başakşehir Belediyesi’nin örnek projelere imza attığını belirterek şu ifadeleri kullandı, "Şunu da yapsak, keşke bu da olsun dediğimiz hemen hemen her şey Başakşehir’de daha önceden yapılmaya başlanmış ve en güzeli başlanmış. Çocuğu, gençleri, kadınları, yetişkinleri, yaşlıları, engellileri, özetle hiç kimseyi arkada bırakmadan, herkesin sorununu, herkesin beklentisini, herkesin ihtiyacını vatandaşın ihtiyacı olarak kabul edip buna politika geliştiren bir yapı var. Belediye başkanımızı ve çalışma arkadaşlarını tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Ona destek veren, bu işleri koordine eden kaymakamımızı, kamu görevlilerini, daha da önemlisi Başakşehirlileri tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. İnşallah el birliğiyle daha iyisi olacak. Biraz önce belediye başkanımız da söyledi, aslında bu tür çalışmalar 5 yaşında, 3 yaşında, 10 yaşında yaşına bakmadan ama bir iklimin oluşması lazım. TEKNOFEST’te gördünüz. Çocuklarımız memleketin ihtiyacı neyse, kimi zaman terörle mücadelede şehit verdiğimiz askerlerimizin, polislerimizin derdine çare bulmak için bir şey icat etmeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu. Törende dereceye giren öğrencilere ödülleri protokol üyeleri tarafından takdim edildi. Program sonunda finalist projelerin sergilendiği alanda öğrencilerle fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.