GÜNDEM - 19 Eylül 2021 Pazar 16:04

Selden etkilenen 7 bin 262 aileye 135 milyon 472 bin TL nakdi yardım yapıldı

A
A
A
Selden etkilenen 7 bin 262 aileye 135 milyon 472 bin TL nakdi yardım yapıldı

Sel felaketinin yaşandığı Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde incelemelerde bulunan Kastamonu Valisi Avni Çakır, selden etkilenen toplam 7 bin 262 aileye 135 milyon 472 bin TL nakdi yardım yapıldığını belirterek, ayrıca selden etkilenen ailelere 47 milyon 602 bin TL eşya yardımı yapıldığını söyledi. Vali Çakır, afet bölgesine acil müdahale çalışmaları için 472 milyon TL nakdi ödeme aktırıldığını kaydetti.

Kastamonu Valisi Avni Çakır, beraberinde Bozkurt Kaymakamı Murat Atıcı, Kastamonu İl Jandarma Komutanı Albay Mücahid Avkıran, AFAD İl Müdürü Ekrem Küçükbayram ile ilgili kurumların temsilcileriyle çalışmaların devam ettiği bölgede incelemelerde bulundu.

Küre’de 4, Çatalzeytin’de 1, İnebolu’da 2 ve Bozkurt’ta 64 kişi olmak üzere sel afetinde toplam 71 kişinin hayatını kaybettiğini söyleyen Vali Çakır, “9 vatandaşımız ise dere içinde, karada ve denizde tüm arama unsurlarıyla halen aranmaktadır” dedi.

37 mülki idare amirinin sel bölgesinde görev yaptığına değinen Vali Çakır, “Devletimiz yaşanan sel felaketinin yaralarını sarmak için süratle ilimize intikal etmiş, gündelik hayatın normale dönmesi için ülkemizin birçok ilinden gelen kamu ve özel sektöre ait 10 bine yakın personel ve kepçe-dozer-kombi-kanal kazıcı-bobcat-jcb-kamyon-ekskavatör gibi toplam 2 bin 207 iş makinesi ilimize görevlendirilmiştir” diye konuştu.

Selin tahribatını ortadan kaldırmak için Jandarma, Orman Genel Müdürlüğü, Göç İdaresi ve gönüllüler olmak üzere toplam 3 bin 190 personelin, 225 araçla temizlik çalışmalarına katıldığına söyleyen Vali Çakır, “Bin 500’den fazla yer temizlenmiştir. İlçe merkezinden 25 bin kamyondan fazla malzeme çıkartılmıştır. İlçe merkezindeki binaların neredeyse tamamının giriş, bodrum ve 1. katları rüsubattan temizlenmiştir. 3 öğün sıcak yemek çıkartılmış, toplamda afetzede, çalışan personel için 1 milyon kişilik yemek ikramı yapılmıştır. 2 bin 500’den fazla vatandaşımız sağlık taramasından geçirilmiş, 9 bin 500 kişiden fazla vatandaşımıza poliklinik hizmeti sunulmuş, selden etkilenen 350’den fazla vatandaşımıza sağlık hizmeti verilmiştir” şeklinde konuştu.

Selden etkilenen 7 bin 262 aileye 135 milyon 472 bin TL nakdi yardım yapıldı

“47 milyon 602 bin TL eşya yardımı yapıldı”

Kastamonu’da selden eşyaları zarar gören vatandaşlara toplam 47 milyon 602 bin TL yardım yapıldığını söyleyen Vali Çakır, “Bin 300’den fazla araçla insani yardım malzemesi gelmiş, 102 bin gıda kolisi, 43 bin temizlik kolisi, 500 bin adet giyim ürünü, 1 milyon adet içme suyu, 6 binden fazla tüp dağıtımı yapılmıştır. Muhtarlıklar, STK’lar ve jandarma aracılığıyla ilimizde 12 bin 572 kişiye malzeme ulaştırılmıştır. 14 bin 849 vatandaşın ve personelin giyim ihtiyacı karşılanmıştır. Afetten zarar gören hanelere yönelik gerçekleştirilen ev eşyası yardımı kapsamında; Kastamonu’da 135 haneye yardımları teslim edilmiştir. 250 aileye beyaz eşya yardımı yapılmıştır.

Bozkurt’ta eşya zararı yardımları tutarı 34 milyon 833 bin TL, Kastamonu’daki tüm eşya zararı yardımları tutarı ise 47 milyon 602 bin TL’dir. 446 hanenin eşyaları ilçe içi ve ilçe dışına taşınmıştır. 25 haneye ait eşya depolarımızda muhafaza edilmektedir. Taşıma faaliyeti 9 unimog, 9 kamyon, 2 transit pikap, 141 personel ve 9 eşya taşıma asansörü ile birlikte 949 sefer yapılarak taşınmıştır. Talepte bulunup eşyası taşınacak hane kalmamıştır. Yapılan taşıma faaliyetinde günlük kiralama yapılarak 10 asansör, 8 kamyon kiralanmış olup maliyeti 353 bin TL’dir. Jandarma araç ve personelin taşıma faaliyetlerinde kullanılması ile yapılan çalışmada toplam 1 milyon 698 bin 600 TL tasarruf edilmiştir” ifadelerini kullandı.

“71 köprü, 386 menfez meydana gelen selden hasar görmüştür”

Selden zarar gören iş yerleri için AFAD Başkanlığı tarafından Bozkurt’ta 47, Abana’da 10 olmak üzere toplam 57 adet iş yeri konteynırı temin edildiğini söyleyen Vali Çakır, şöyle konuştu: “Bozkurt, İnebolu, Küre, Çatalzeytin ve Abana’da tüm sokak hayvanlarımızın bakımları yapılmış, 654’ü beslenmiş, 43’üne aşı yapılmış ve hasta olan 9 hayvanımıza serum verilmiştir. Selden etkilenen vatandaşlarımıza yönelik binden fazla hanede 5 binden fazla vatandaşımıza psiko-sosyal destek hizmeti sunulmuştur. Haberleşme alt yapısında selin oluşturduğu tahribat sonucu ilk günlerde 77 sistem arızası, 2 bin 900 hanede internet, 5 bin 900 hanede telefon kesintisi yaşanmış olup, 180 mahalle etkilenmiş olup bugün itibariyle kesinti yoktur. Sel sonucu 143 köy ve 416 bağlısında yol hasarı, 76 köy ve 336 bağlısında içme suyu hatlarında hasar meydana gelmiştir. Afetten etkilenen tüm yerleşim yerlerinde altyapıya ilişkin hasarlar giderilmiştir. İçme suyu verilmeyen yer kalmamıştır. Karayolları, Belediye ve İl Özel İdaresi sorumluğundaki 71 köprü, 386 menfez meydana gelen selden hasar görmüştür. Bugün itibariyle kapalı yol ağımız bulunmamaktadır” dedi.

Selden etkilenen 7 bin 262 aileye 135 milyon 472 bin TL nakdi yardım yapıldı

“Toplam 7 bin 262 aileye 135 milyon 472 bin TL nakdi yardım yapılmıştır”

Selden dolayı 244 köyde 2 bin 337 vatandaşın 38 milyon 995 bin 808 TL tutarından tarımsal zararı meydana geldiğini ifade eden Vali Çakır, “Devletimiz tarafından 789 işyeri için 58 milyon 900 TL, 667 aile için 8 milyon 489 bin 350 TL konut ve eşya yardımı, 698 araç için 19 milyon 918 bin TL zarar ödemesi olmak üzere toplam 2 bin 154 aileye 87 milyon 308 bin 296 TL nakdi yardım yapmıştır. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Tarafından, Kastamonu’da 5 bin 79 aileye 47 milyon 534 bin 504 TL nakdi yardım yapılmıştır. Bugün itibariyle AFAD, SYDV, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Kastamonu’da toplam 7 bin 262 aileye 135 milyon 472 bin TL nakdi yardım yapılmıştır.

İçişleri Bakanlığı, AFAD Başkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 195 milyon 429 bin 880 TL ödenek aktarılmıştır. Bu ödeneğin 135 milyon 472 bin TL’si vatandaşlarımız için, 92 milyon 655 bin 880 TL’si alt yapı ve yatırımlar için aktarılmıştır. Selden 2 bin 397 bina, 11 bin 57 bağımsız bölüm hasar görmüştür. Yapılan hasar tespit çalışmalarına göre, yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı bina sayısı 274, ticarethane sayısı 163, ahır sayısı 44 hane sayısı 118’dir. Bin 52 bina az hasarlı, 6 bina orta hasarlıdır, 770 bina afete maruz bölgede kaldığı tespit edilmiştir. 67 bina kentsel dönüşüm kapsamında kalmıştır. 97 binanın yıkım oluru alınmış ve 97’si de yıkılmıştır. Bozkurt, Abana, Azdavay, Çatalzeytin, Devrekâni, İnebolu, Küre, Pınarbaşı ve Şenpazar’da Kesin Hasar Tespit çalışmaları tamamlanmıştır. Bu kapsamda ilimiz genelinde 900’ün üzerinde afet konutu, köy konutu, sosyal konut ve kentsel dönüşüm konutları sosyal donatıları ile birlikte yapılacaktır. Ayrıca 2022 yılında Bozkurt’ta doğalgaz getirilmesi planlanmaktadır” dedi.

“Afetten etkilenen ilçelerin köylerine sıcak asfalt döşenecek”
İçişleri Bakanlığınca Bozkurt Hükümet Konağı ve Bozkurt İlçe Emniyet Müdürlüğü binalarının yapılacağını açıklayan Vali Çakır, şunları kaydetti: “Bozkurt, Abana Sanayi Siteleri Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekleri ile AFAD koordinesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Karayolları Genel Müdürlüğünce Çatalzeytin, Devrekâni ve Bozkurt’ta 58 kilometrelik yol iyileştirme çalışmaları yapılarak yol genişliği 6 metreden 10 metreye çıkarılacaktır. Bozkurt’ta 12 derslikli ortaokul binası 100 öğrenci kapasiteli pansiyon yapılacaktır. Abana’da 12 derslikli ortaokul binası 8 derslikli lise binası yapılacaktır. Afetten zarar gören ilçelerin köylerinde 43 km beton yol ve 42 km sıcak asfalt yapılacaktır”

“Afet bölgesine acil müdahale çalışmalarının nakdi karşılığı 472 milyon TL’yi geçmiştir”

Kayıp vatandaşlarında bulunacağını belirten Vali Çakır, şunları söyledi: “Devletimiz, selin açtığı yaraları sarmak için ilk günden itibaren bütün gayretiyle çalışmaktadır. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Bakanlarımız, bürokratlarımız, tüm kurumlarımız olağanüstü gayretle çalışmaktadır. Bu kapsamda şimdiye kadar yapılan acil müdahale çalışmaların nakdi karşılığı 472 milyon TL’yi geçmiştir. İnşallah kayıp vatandaşlarımızı bulacak ve sel felaketinin yaşandığı ilçelerimizde yaraları süratle sararak gündelik hayatı normale çevireceğiz. Devletimiz bu amaçla gece gündüz çalışmakta, tüm imkânlarını seferber etmektedir” dedi.

Vedat Yunus İkizoğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."