ASAYİŞ - 20 Eylül 2024 Cuma 23:38 | Son Güncelleme : 20 Eylül 2024 Cuma 23:40

Seçil Erzan davasında 1 sanığa tahliye

A
A
A

Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan’ın yargılandığı davada mahkeme, sanık Ali Yörük’ün tahliyesine hükmetti. Kararın ardından davanın tek tutuklu sanığı Erzan’ın gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.

Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30'dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen 8 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük, bazı tutuksuz sanıklar ile birlikte hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.

"12 Nisan'da bu davayla ilgili görevden uzaklaştırıldım, daha sonrasında görevim geri iade edildi"

Verilen aranın ardından devam eden duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Rüya Sağır, "Fatih Terim sanırım Seçil Erzan'a ulaşamadığından dolayı bana hesaplarla ilgili son durumu öğrenebilir miyim şeklinde SMS attı. Seçil Erzan bana Fatih Terim sana sorarsa bilgi verirsin demişti. Seçil Hanım bunu bana söylediğinde izinliydi. Bu zamana kadarki bankacılık deneyimim boyunca diğer müşterilerim SMS ile benden hesap durumlarıyla ilgili bilgi alırlardı. Seçil Erzan alacak verecek paraların yazılı olduğu exel tabloyu bana ne zaman iletti hatırlamıyorum. 12 Nisan'da bu davayla ilgili görevden uzaklaştırıldım, daha sonrasında görevim geri iade edildi. Ekim 2023 tarihinde de istifa ettim. 7 Nisan'da Volkan Bahçekapılı, Emre Belözoğlu ve birkaç kişi şubeye geldiler ve Seçil Erzan’la ilgili şikayetlerini dile getirdiler" dedi.

"Seçil’le konuştum, bana ‘para çoğalıyor’ dedi, ne arsa kaldı ne para"

Müşteki Sevgi Sini mahkemedeki beyanında, "Bizim bir arsamız vardı. Eşim o arsayı satıp, parayı bankaya yatırdı. Nazlı bize, 'Seçil iyi faiz veriyor' dedi. Biz de parayı Nazlı’ya verdik. Ne arsa kaldı ne para, biz 2 milyon 250 bin lira parayı iki seferde çekip Nazlı’ya verdik. Sonra Seçil’le konuştum. Bana ‘para çoğalıyor’ dedi. Daha sonra ben paranın durumunu öğrenmek için aradım bana ıslak imzalı bir belge atıp, paran değerleniyor dedi. Bana geri 1 milyon 300 bin geri verdi. Onunla da oğluma ev aldık’’ şeklinde konuştu.

"Ben sıkıştığım bu çarkta, banka tarafından sahip çıkılmadım"

Duruşmada söz alan Erzan, sanık Rüya Sağır’ı tanımadığını belirterek, "Ben dolandırıcı değilim bulunduğum konum ve olaylar içerisinde akıl oyunlarına maruz kaldım. İnsanların isteklerini yerine getirme gibi bir zorunluluğum varmış gibi hissettirildim. Ben, beni hiçbir zaman abla, kardeş ve kızı gibi gören kişileri dolandırmadım, kimsenin bir kuruşunu bile almadım. Dolandırıcı olsaydım, bu kadar borçlu, bu kadar suçlu ve bu kadar yorgun hissetmezdim. Hesap kitap yapar, kendimi mağdur hale getirmezdim. Ben gecesi gündüzüne katan başarılı o bir şube müdürüydüm. 23 yıl boyunca işimle ön plandaydım. Elimden gelenin fazlasını yaptım. Ben sıkıştığım bu çarkta, banka tarafından sahip çıkılmadım. Ben şubede darp edilip, kıyametler koparılırken, her şey görmezden gelindi" diye konuştu.

"Mağdur olan kim varsa banka tarafından zararın ödenmesini istiyorum"

Savunmasına devam eden Erzan, "Sanki bu süreçte herkesi tek ben mağdur etmişim gibi, paraları tek ben almışım gibi bir tek ben suçlu oldum. Bu dosyada bu bankanın genel müdürü ile birbirleriyle ailecek görüşecek kadar yakın kişiler bulunmakta. İçlerinde ilkokul mezunu, futbolcusu ve yüksek lisans mezunu olan bu insanlar paralar geldikçe beni el üstünde tutup pamuklara sarıyorlar. Banka yüzünden hayatımın bir buçuk senesi kayıp gitti. Mağdur olan kim varsa banka tarafından zararın ödenmesini istiyorum. Bu paraları ben alsaydım, ben geri öderdim. Ne olursam olayım her şey olayım ama ben dolandırıcı değilim. Avukat tuttuklarında çok sevinmiştim. Herkes elini taşın altına koyacağını düşündüm. Banka kim mağdur kim gerçekten para verdi buna adaletin karar vermesini istediğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Sanık Ali Yörük’e tahliye, Erzan’ın tutukluluk hali devam

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Ali Yörük’ün ‘yurt dışına çıkış yasağı’ ve haftada 3 gün ‘imza atma’ şeklinde adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Heyet, sanık Erzan’ın ise tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Banka çalışanları hakkında Savcılığa bildirimde bulunulacak
Mahkeme ayrıca, banka çalışanlarından sorumlular ile ilgili olarak ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulmasına ve Fatih Terim’in mahkemede tekrar dinlenilmesi talebinin alınan beyanı yeterli görüldüğünde reddine karar verdi.
Heyet, bankaya yazı yazılarak genel olarak hesap sahiplerinin hesaplarıyla ilgili riskleri koruyan sigorta bulunup bulunmadığının sorulmasına ve müştekilerle ilgili sigorta şirketinin ‘zimmet’ riskinin gerçekleştiğinden bahisle ihbar yapılıp yapılmadığının sorulmasına hükmetti. Duruşma 15 Kasım 2024 tarihine ertelendi.

Kararın açıklanmasının ardından sanık Erzan’ın ağladığı da görüldü.

Sema Demir - Gamze Şenyiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.