DÜNYA - 26 Haziran 2024 Çarşamba 13:26 | Son Güncelleme : 26 Haziran 2024 Çarşamba 13:27

Rutte: "NATO Genel Sekreteri olarak atanmak büyük bir onur"

A
A
A
Rutte: "NATO Genel Sekreteri olarak atanmak büyük bir onur"

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, NATO Genel Sekreteri olarak atanmanın büyük bir onur olduğunu belirterek 1 Ekim'de görevi devralmayı sabırsızlıkla beklediğini ifade etti.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, NATO'nun yeni genel sekreteri olarak atanmasının ardından sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Rutte, "NATO Genel Sekreteri olarak atanmak büyük bir onur. İttifak, ortak güvenliğimizin temel taşıdır ve öyle kalacaktır. Bu ittifaka liderlik etmek, hafife almadığım bir sorumluluk. Bana güvendikleri için tüm müttefiklere teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Rutte, 10 yıldır NATO'yu takdire şayan bir şekilde yöneten ve her zaman hayranlık duyduğu Jens Stoltenberg'in halefi olarak Ekim ayında büyük bir gayretle işe başlamayı sabırsızlıkla beklediğini vurguladı.

1 Ekim'de göreve başlayacak

NATO'dan yapılan yazılı açıklamada, Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin 32 üye ülkenin desteğini almasının ardından yeni genel sekreter olarak atandığı duyurulmuştu. Rutte'nin NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in görev süresinin sona ereceği 1 Ekim'de ittifakın başına geçeceği ifade edilmişti.

Romanya Başbakanı adaylıktan çekilmişti

Öte yandan 57 yaşındaki Rutte, Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis'in geçtiğimiz hafta yarıştan çekildiğini duyurmasının ardından tek aday olarak kalmıştı. Hollanda'da koalisyon hükümetinin dağılması üzerine 7 Temmuz 2023'te istifa eden Rutte, yeni hükümet kurulana kadar başbakanlık görevini sürdürüp daha sonra aktif siyaseti bırakacağını duyurmuştu. 2014'ten beri NATO'nun genel sekreteri olan 65 yaşındaki Stoltenberg'in görev süresi, daha önce 4 kez uzatılmıştı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Sıfır diye aldığı 2 araç da hasarlı çıktı Kocaeli’de sıfır araç satın almak isteyen Burhan Ülgen, yaşadığı mağduriyet karşısında zarara uğradı. Bayiden Ford Tourneo Courier 2024 marka sıfır araç alan Ülgen, ekspertizde aracın boyalı olduğu ve sök tak işlemleri yapıldığını öğrendi. Aracı zararına aldığı bayiye satan ve tekrar aynı marka araç alan Ülgen, ikinci aldığı araç da hasarlı çıkınca isyan etti. Kocaeli’nin Gebze ilçesinde araç tamircisi olan Burhan Ülgen (38), iddiaya göre, sıfır araç almak isterken başına gelmeyen kalmadı. 6 Mayıs tarihinde Bayiden Ford Tourneo Courier 2024 marka aracı 1 milyon 95 bin 250 TL’ye alan Ülgen, bir hafta sonra ekspertize gitti. Ekspertizde aracın bazı bölgelerinde boya olduğunu ve tak çıkar işlemleri yapıldığını öğrenen Ülgen, Otosan’a başvurdukları halde kedisine yardımcı olmadıklarını söyledi. Aracı aldığı bayiye 100 milyona satan Ülgen, 8 Haziran tarihinde aynı marka sıfır aracı 1 milyon 45 bin 250 TL’ye yeniden satın aldı. Aracı aldığı gün ekspertize giden Ülgen, tekrardan boya işlemleri ve sök-tak işlemlerinin yapıldığını öğrenince şaşkına döndü. Ülgen, olaya ilişkin avukatı aracılığı ile şikayette bulunurken, maddi manevi zarara uğradığını söyledi. Ülgen, Otosan’ın kusuru kabul etmediğini, araç taşıma esnasında problem olmadığını, aracın fabrikadan çıktığı gibi bayiye teslim edildiğini kendisine aktardıklarını beyan etti. "Aldığım 2 araçta da boya ve sök tak işlemi vardı" Yaşadıklarını anlatan Burhan Ülgen, “2024 Ford Courier’lar yeni çıktığı için beğendim ve aracı satın almak için bayiye başvurdum. Aracım geldikten bir hafta sonra aracın motor kaputu ve ön 2 çamurluklarında sök tak işlemler olduğunu fark ettik. Bununla ilgili bayiye başvurduğumuzda Otosan’ın Romanya’daki fabrikasında bunların yapılabileceğini söylediler ve yazı yamamız gerektiğini belirttiler. Alım satımlarda büyük değer kaybı yaşayacağımız için bayiye aracı ikinci el olarak sattık. Tekrardan belli miktar farkını ödeyerek yine aynı aracın modelini aldık. İkinci aracımı teslim aldığım gün ekspertiz yaptırdım. Ekspertizde aracın sol ön kapısında işlem ve boya olduğunu tespit ettik. Arka bagajın cıvatalarında oynamalar mevcuttu. Motor kaputunda sağ cıvatalarında oynamalar mevcuttu. Bunlar Türkiye şartlarında değer kaybına neden oluyor. Biz bayiye güvenerek sıfır araç aldık ancak kusurlar olması bizi rahatsız etti. Bayiye ve Otosan başvurduk ancak bize yardımcı olmadılar. Kendi başımızın çaresine bakmamızı istediler" diye konuştu. "Maddi ve manevi anlamda bu süreç bizi yordu" İlk aldığı araca bayiye sattığını dile getiren Ülgen, "İlk olarak 1 milyon 100 bin TL’ye aldığım aracı, 1 milyona bayiye yeniden sattım. 50 bin lira fark vererek 1 milyon 50 bin liraya Ford Courier aracı aldım. Arada en az 100 bin TL zararım oldu. Bunun bir de sigorta kasko poliçe işlemlerini iptal etme işlemleri var. Aracın vergilerini ödedim. Her araç için de 2 kez ekspertiz yaptırdım. Bu süreç hem zorlu, hem yorucu hem de maliyetli oldu. Maddi ve manevi anlamda bu süreç bizi yordu. Dava sürecimizi başlattık. Aracın değiştirilmesini istiyorum. Ya bana boyasız, hatasız, sıfır araç verilsin ya da maddi olarak zararım karşılansın. Bu konuda Otosan’ın duyarlılığını talep ediyorum" şeklinde konuştu. "Sıfır araçta olmaması gereken hatalar hukuken ayıplı olduğu kabul edilir" Konuya ilişkin dava süreci başlattıklarını söyleyen Avukat Cem Yanar, "Sıfır araçlar her ne kadar garanti kapsamında olsa da bayiler ayıbın giderilmesi ve diğer hakların kullanılması noktasında problemler çıkarabilmektedir. Müvekkilim sıfır olarak aldığı aracı daha önce yaşadığı mağduriyete istinaden TSE belgeli ekspertiz firmasında kontrol ettirmiştir. Ekspertizde aracın sol ön kapısında, kaput ve bagaj kısmında tak sök işlemleri olduğu tespit edilmiştir. Sıfır olarak alınan aracın boyalı olması veya sıfır kilometrelik araçta olmaması gereken hatalar taşıması gibi durumlarda sıfır aracın hukuken ayıplı olduğu kabul edilir. 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanuna göre sıfır olarak alınan aracın ayıplı çıkması halinde yeni aracın verilmesi veya bedelde ayıp oranında indirim yapılmasını talep etmekteyiz. Sıfır kilometre araç alırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus ekspertizde kontrol ettirilmesi gerekmektedir. Araçta boyalı, değişen parça olup olmadığı ve kilometresinin kontrol edilmesi gerekmektedir. Aracın aldığı günden ileriki tarihlerde yapılan ekspertiz raporlarının geçerliliği tartışılabilmektedir. Bu yüzden aracı alır almaz TSE belgeli ekspertiz firmasında araç kontrol ettirilmelidir" ifadelerini kullandı.
İzmir İzmir’de gevreğe zam Meşhur İzmir gevreği Temmuz ayından itibaren 12 buçuk liradan satılacak. İzmir’de vatandaşlar tarafından sabah kahvaltılarında sıkça tüketilen gevreğe zam geldi. Artan maliyetleri gerekçe gösteren İzmir Pide ve Gevrekçiler Esnaf Odası, gevreğe zam istedi. Talebi değerlendiren İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, ‘100 gramı 10’ liradan satılan gevreğin ‘90 gramı 12 buçuk’ lira olacak şekilde satılmasına onay verdi. Buna göre Temmuz’dan itibaren gevrek 12 buçuk liradan satılacak. “Tüm Türkiye’de simit fiyat kaosu mevcut” 3 ay önce başvuruda bulundukları gevrek zammının Temmuz ayı itibariyle geçerli olmak üzere kabul edildiğini söyleyen İzmir Pide ve Gevrekçiler Esnaf Odası Başkanı Şükrü Erişen, “Bilindiği gibi ‘Esnaf ve Sanatkarlarca Üretilen Mal ve Hizmetlerin Fiyat Tarifeleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikte’ yapılan değişiklik ile simit fiyatı belirlenirken Ticaret Bakanlığı’ndan olumlu görüş alınması gerekiyor. İlimiz özelinde olmaksızın, tüm Türkiye’de simit fiyat kaosu mevcut. İstanbul ve Ankara dahil birçok büyük ilde zam geçişi henüz yapılmadı. Sıkıntıların ve süreçlerin uzamasını yönetmeliğin yeni yürürlüğe girmesinden dolayı yaşandığını umuyoruz. Aksi halde bu işi yapan değerli sanatkarlarımız gittikçe azalacak ve Türkiye’nin sokak yemek kültürünün en önemli unsurlarından biri olan simidin sürdürülebilirliği konusunda sıkıntılar yaşanacaktır” diye konuştu. “En son 10 ay önce zam yapılmıştı” Sözlerini sürdüren Erişen, şunları kaydetti: “Zam talebimizi maliyet raporlarıyla sunmamıza rağmen zam onay sürecinin uzaması esnafımızı da gevrek ustalarımızı da olumsuz etkiledi. Bu zam alma sürecinde birçok ürüne zam geldi, girdi maliyetlerimiz arttı. Böylelikle aldığımız zam önemini yitirmiş oldu. En son 10 ay önce gevreğe zam yapılmıştı, girdi fiyatlarındaki yükselen artışların herkes farkında. Dolayısıyla yapılan zammı İzmirli vatandaşlarımızın anlayışla karşılayacağını düşünüyoruz.”