DÜNYA - 30 Nisan 2024 Salı 12:02 | Son Güncelleme : 30 Nisan 2024 Salı 12:28

Rusya, Ukrayna'daki “Harry Potter Kalesi”ni vurdu

A
A
A

Rusya'nın Ukrayna'da Harry Potter Kalesi olarak bilinen yapıya düzenlediği saldırıda 5 kişi öldü, 32 kişi yaralandı.

Ukrayna’ya yönelik saldırılarını sürdüren Rusya, Odessa’yı hedef aldı. Ukrayna Devlet Acil Durum Servisi tarafından yapılan açıklamada, Rusya’nın dün Odessa kıyısındaki "Harry Potter Kalesi" olarak bilinen 4 katlı hukuk akademisine düzenlediği saldırıda 5 kişinin hayatını kaybettiği, 8’inin durumu ağır 32 kişinin ise yaralandığı belirtildi.

Rusya, Ukrayna'daki “Harry Potter Kalesi”ni vurdu

Yaralanan 23 kişinin hastanede tedavisinin sürdüğü kaydedilen açıklamada, binanın çatısında çıkan yangına müdahale için 45 kişilik 15 acil servis ekibinin sevk edildiği kaydedildi.

Rusya, Ukrayna'daki “Harry Potter Kalesi”ni vurdu

Odesa Belediye Başkanı Gennadiy Trukhanov yaptığı açıklamada, “Canavarlar. Barbarlar. Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. İnsanlar deniz kenarında yürüyüşe çıkıyor ve onları ateş edip öldürüyorlar" dedi. Ukrayna donanması sözcüsü Dmytro Pletenchuk da saldırının İskender-M balistik füzesi ile gerçekleştirildiğini söyledi. 

Rusya, Ukrayna'daki “Harry Potter Kalesi”ni vurdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Velilerden "İTÜ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kapatılmasın" açıklaması Beşiktaş’ta bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin (İTÜ MTAL) kapatılmasına karar verilmesi üzerine veliler, yaptıkları basın açıklamasıyla kararın geri çekilmesini istedi. İstanbul Beşiktaş’ta bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin (İTÜ MTAL) kapatılmasına karar verilmesinin ardından veliler tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasında veliler okulun kaliteli bir eğitim verdiğini ve sektöre yetenekli elemanlar yetiştirmek amacıyla kurulduğunu belirtti. Okulun kapatılmasını istemeyen veliler kararın geri çekilmesini istedi. Okulda bulunan öğrencileri ve onların velileri adına hazırlanan basın metnini okuyan Aysel Güzeldemirci, “Okulumuz İstanbul Teknik Üniversitesinin sektöre nitelikli eleman yetiştirmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve İTÜ arasında imzalanan protokol ile 2019 yılında eğitim hayatına başlamıştır. Bilişim Teknolojileri, Elektrik elektronik ve Denizcilik adı altında üç bölümden öğrenci almaya başlamıştır. “Lisede meslek sahibi olun, üniversitede uzmanlaşın” sloganı ile LGS sınavlarında yüzde 1’lik dereceye giren nitelikli ve başarılı öğrencileri bünyesine katmıştır. 5 yıllık eğitim-öğretim sürecinde öğrencilerimiz yurtiçi yurtdışı sayısız projeyi, etkinliği ve diğer okullara ilham olacak yenilikçi pek çok çalışmayı hayata geçirmişler, TEKNOFEST gibi dünyanın önemli organizasyonlarında yer almışlardır. Türkiye genelindeki proje okullar arasında ilk sıraya yerleşen İTÜMTAL aynı zamanda geçmişin birikimiyle geleceği inşa edecek olan öğrencilerine büyük Türkiye hayalleri kurma ve bunları gerçekleştirme ümidi vermiştir. Bu kararın ivedilikle geri çekilmesini ve okul kapatma seçeneği yerine gerekçelerin ortadan kaldırılması yoluna gidilmesini istiyoruz. Sizleri de kamuoyu oluşturmaya ve bu olayı gündemde tutmaya davet ediyoruz. Böylece Türkiye için önemli bir eğitim kurumu olan İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki Teknik Anadolu Lisesinin ve gelecek vaad eden öğrencilerinin aynı isim altında, aynı yerleşke içerisinde zaman kaybetmeden eğitim öğretim hayatına kaldığı yerden devam etmesini, yaşatılan bu mağduriyetin son bulmasını ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan: “Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim” Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi. Tutuklu yargılanan Ayhan Bora Kaplan, "Bir vatandaşa devletin memurlarının kumpas kurmaması gerekir. Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim” dedi. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın da aralarında bulunduğu 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma başlamadan önce avukatları Bora Kaplan’a firari gizli tanık Serdar Sertçelik’in İletişim Tespit Tutanağı (Tape) kaydını dinletti. Edinilen bilgiye göre kayıtta, Sertçelik’le görüşmeler yapan, tutuklanan emniyet müdürü Şevket Demircan’ın Mahkeme Başkanı’na ilişkin ifadelerinin olduğu öğrenildi. "Terörist kadar kıymetimiz yok" Ardından mahkeme başkanından söz isteyen sanık Cemil Kumaşçıoğlu, "Hücrede kalıyorum. Televizyon istiyoruz vermiyorlar. Abdullah Öcalan’a bile televizyon verdiler, bize vermiyorlar. Terörist kadar kıymetimiz yok. Psikolojim bozuldu” dedi. “Paraları bölüştüklerine kadar biliyorum ama gündem olmasın” Tutuklu sanık Muhammed Kaplan, “Bu işler olmadan önce ben herkesin ismini vermiştim. Şimdi hepsi gözaltında. Daha çok şey biliyorum paraları nasıl bölüştüklerine kadar ama gündem olmasın” ifadelerine yer verdi. “Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim” Mahkeme heyetinden söz isteyen tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan, "Bir vatandaşa devletin memurlarının kumpas kurmaması gerekir. Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim. Bu bir kumpastır. Bunların başında bir savcı vardır. Mazlumların ahını aldılar. Allahtan korkmuyorlar. Kuldan utanmıyorlar” diye konuştu. Sanık avukatları gizli tanık beyanlarının dosya kapsamı dışına alınmasını ve "Ü5W1G8K6L3"in mahkeme salonuna getirilerek dinlenilmesini talep etti. Mahkeme başkanı taleplere ilişkin ara karar kurmak üzere duruşmaya ara verdi. Daha sonra mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, gizli tanık Ü5 ve M7’nin beyanlarının dosyadan çıkarılması şeklindeki talepler ile bir kısım kolluk görevlilerinin dinlenilmesi taleplerinin reddini istedi. Ara kararı açıklayan mahkeme başkanı da, gizli tanık M7’nin ifadelerinin dosyadan çıkarılması yönündeki talep ile gizli tanık Ü5’in yeniden dinlenilmesi yönündeki talebin reddedildiğini bildirdi. Haklarında soruşturma yürütülen Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polislerin tanık olarak dinlenilmesi şeklindeki talep ile Ayhan Bora Kaplan davasının soruşturma aşamasında operasyon yapan kolluk görevlilerinin tanık olarak dinlenilmesi şeklindeki talepler de, yargılamanın esasına katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddedildi. Verilen 1 saatlik aranın ardından mahkeme başkanı tanık dinleneceğini bildirdi. Mahfuz Tatar cinayeti çerçevesinde mahkemece dinlenen M.A. olaya ilişkin şu ifadelere yer verdi: “Olay günü çok büyük bir tartışma oldu. Öldürülen kişi çok alkollüydü, küfürler etti. Küfürleri eden Mahfuz Tatar’dı, kavganın sebebi içeri alınmamasıydı. Kapıda bekleyen otoparkçılar çok uyardı, küfür etme dediler. Ayhan Bora’yı biz bilmeyiz. Orada ona benzeyen birini çok kısa bir süre gördüm. Oradaki otoparkçılar bile o kadar küfre rağmen bir şey yapmadılar. İki bayan arkadaşım daha vardı, yanımızda vurulunca hemen kaçtık.” Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma salonuna katılan tanık C.K., Murat Yanar’ın vurulma olayı hakkında bilgi sahibi olduğunu belirtti. Murat Yanar’ı Serdar Sertçelik’in vurduğunu söyleyen C.K., tüm konuşmalara şahit olduğunu iddia etti. “Murat Yanar’ı, Bora Kaplan vurdurmuştur” Yaşanan olayda Serdar Sertçelik’in, Murat Yanar’ı tek başına vuramayacağını söyleyen tanık, “Abisi Ayhan Bora Kaplan yaptırmıştır. Diğer olaylara hakim değilim sadece duyumlarım var. Muhammed Kaplan’ın da Cevheri Güven isimli yurtdışında bulunan gazeteciyle mesajlaştığını gördüm. Ses kayıtları ve somut deliller var kimseye güvenemediğim için veremedim” diye konuştu. Duruşma müşteki ve tanık beyanların ardından yarın devam edilmek üzere ertelendi.