EĞİTİM - 15 Aralık 2017 Cuma 10:11

Psikolog nasıl olunur ? Psikolog maaşları ne kadar ? Psikoloji bölümü taban puanları 2017-2018

A
A
A
Psikolog nasıl olunur ? Psikolog maaşları ne kadar ? Psikoloji bölümü taban puanları 2017-2018

Duygu ve düşüncelerin analizi ile sentezi, psikologluk mesleğinin anahtar kavramlarını oluşturuyor. Pek çok alt alanı ve çalışma seçenekleri olan, gelecekte de hep var olacak olan psikologluk mesleği nasıl olunur ? Bu mesleğin maaşları ortalama olarak ne kadar ? Bölümün diplomasını almak için gereken üniversite eğitimi için taban puanları. İşte hepsi bu haberimizde...

Psikolog Nedir ?

Psikolog insan ve hayvan davranışlarını, zihinsel yapı ve süreçlerini gözlem ve deney gibi bilimsel yöntemleri kullanarak inceleyen kişidir. Temel bir bilimdir. Bulguları sosyal alanlara uygulanabilir.

Psikologlar Ne İş Yapar ?

Doğum öncesi dönemden başlayarak çocuklukta, gençlikte, yetişkinlik ve yaşlılıkta zihinsel ve fiziksel gelişim süreçlerini inceler. Yaşa bağlı davranış değişikliklerinin tanımlanması, açıklanması ve ölçülmesiyle ilgilenir,

Psikolog nasıl olunur ? Psikolog maaşları ne kadar ? Psikoloji bölümü taban puanları 2017-2018

Organik süreçlerin davranış, düşünce ve duygular üzerindeki etkisini inceler. Biyolojik sistemlerle zihnin işlevi ve davranış arasındaki ilişkiyi inceler. Beynin biyokimyasal mekanizmaları, beyin mekanizmalarının fonksiyonları, kimyasal ve fiziksel değişikliklerin davranışlara ve duygulara
etkisini araştırır,

Öğrenme, bellek, duyum, algı, biliş, güdü, duygular gibi süreçleri inceler. Bilişsel psikofizyoloji ve nöropsikoloji alanlarında laboratuvar veya alan deneyleri ve değerlendirme yapar, Deneysel psikoloji adı verilen bütün bu çalışmaların sonuçları eğitim, gelişim, sosyal, sağlık, spor, endüstri ve örgüt, meslek, trafik, klinik psikoloji
gibi psikolojinin alt alanlarında kullanılır,

Psikolojik bilginin elde edilmesi ve uygulanması sırasında kullanılacak teknik ve yöntemler üzerinde çalışır. Test geliştirir. Araştırma desenleri, veri analizi ve verilerin yorumlanması konularında çalışır.

PSİKOLOG OLMAK İSTEYEN KİŞİLERDE GEREKEN NİTELİKLER NELERDİR ?

Psikolog olmak isteyenlerin, sözel yeteneğe sahip, sosyal ve temel bilimlere ilgili, insanlarla iletişimde
bulunmaktan ve yardım etmekten hoşlanan, onların duygu ve düşüncelerini anlayabilen ve etkileyebilen, kendisiyle barışık, sabırlı, hoşgörülü ve sorumluluk sahibi kişiler olması gerekir. Bu mesleğe sahip kişiler danışmanlık yaptığı kişiler, yakınları, diğer personel ve meslektaşlarıyla iletişim
hâlindedirler.

PSİKOLOG MESLEĞİ OKUYANLAR NERELERDE ÇALIŞABİLİRLER ?

Mesleğin eğitimi üniversitelerin Psikoloji bölümünde verilmektedir. Psikologlar kamu sektöründe ve özel sektörde iş bulabilirler. Psikologlar Sağlık Bakanlığına ve üniversitelere bağlı ruh ve sinir hastanelerinde, ruh
sağlığı merkezlerinde, kreş ve çocuk bakımevlerinde, huzurevlerinde, çocuk ıslahevleri ve cezaevlerinde,
rehberlik araştırma merkezlerinde ve okullarda okul psikoloğu olarak görev almaktadırlar.

Ayrıca pedagojik formasyon alanlar öğretmenlik yapabilirler. Psikologların işsiz kalma riski azdır. Lisansüstü eğitim yapanların iş bulmaları daha kolaydır.

PSİKOLOG MAAŞLARI NE KADAR ?

Maaşlar çalışılan yere bağlı olarak 1404 tl’den başlayıp 7000 Bin TL’ye kadar çıkabilir. 

PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ TABAN PUANLARI 2017-2018

2017-2018 yılına ait taban puanlara ulaşabilmek için tıklayın

 

 

 

"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.