SAĞLIK - 24 Nisan 2020 Cuma 12:53

Prof. Dr. Sarper Diler: 'Dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahi biyolojik bir saldırıya hazır değil'

A
A
A
Prof. Dr. Sarper Diler: 'Dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahi biyolojik bir saldırıya hazır değil'

Koronavirüs pandemisi sonucunda Dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahi biyolojik bir saldırıya hazır olmadığını belirten Prof. Dr. Sarper Diler, "Hızla bulaşmayı durdurmak, bulaşanları tedavi etmek, gerekli önlemleri almak birçok ülke için zaman kaybı ile oldu. Kovid-19 olarak kodlanan bu virüs bir biyolojik saldırı mı? Şu anda net değil ama is bulutları dağılınca netleşecektir." dedi.

Savaşta biyolojik silahların kullanılması uluslararası hukuk kapsamında bir suç olsa da dünyanın büyük güçlerinin sahip oldukları hastalıkları hastalıklarını kilit altında tuttuğu iddia ediliyor. Uzmanlar biyolojik saldırıların, doğada bulunan ve insanları öldürmek ya da yaralamak için kullanılabilecek herhangi bir mikroorganizmayı (virüs, bakteri ya da mantar gibi) veya toksini (mikroorganizmalar tarafından üretilen zehirli bileşikler) içerdiğini belirtiyor.

"Silah olarak kullanılabilecek üç temel biyolojik ajan grubu vardır"
Geçmişte bazı ülkelerin biyolojik saldırılar düzenlediğin belirten Prof Dr Sarper Diler, "Ölüme ya da hastalıklara sebep olmak için kullanılabilecek bin 200'den fazla biyolojik ajan olmasına rağmen, nispeten az sayıda insan biyolojik savaş veya terörizm ajanları için ideal aday olmalarını sağlamak için gerekli özelliklere sahiptir. Büyükşehirlerdeki 100 binlerce insanı öldürmek ya da etkisiz bir hale getirmek için sadece küçük miktarlara (kilo cinsinden ve genellikle daha az) ihtiyaç duyulacaktır. Biyolojik savaş ajanlarının gizlenmesi kolaydır ve tespit edilmesi ya da bunlara karşı korunması zordur. Görünmez, kokusuz, tatsız ve sessizce yayılabilirler. Silah olarak kullanılabilecek üç temel biyolojik ajan grubu vardır: bakteri, virüs ve toksinler. Biyolojik ajanlar, havaya püskürterek, kişiden kişiye temas ederek, hastalığı insanlara taşıyan hayvanları enfekte ederek ve yiyecek ve suyu kirleterek dağıtılabilir." şeklinde konuştu.

Biyolojik tehdit öncesi
Prof. Dr. Diler, biyolojik bir saldırı durumunda yerel sağlık çalışanlarının olağandışı bir hastalık modeli rapor edeceğini veya acil tıbbi yardım arayan bir hasta insan dalgası olacağını kaydederek, "Bir acil durum radyo veya TV yayını veya topluluğunuzda kullanılan bir telefon görüşmesi veya acil durum müdahale görevlisinin ev ziyareti gibi başka bir sinyal aracılığıyla halka uyarı verilir." dedi.

Olası bir biyolojik tehdidin etkilerinden korunmak için yapılması gerekenleri Prof. Dr. Diler, şöyle sıraladı:

"Acil besleme kiti oluşturun
Aile acil durum planı yapın
Gerekli tüm veya önerilen aşıların kendiniz, çocuklarınız ve yaşlı aile üyeleri için güncel olduğundan emin olmak için doktorunuza danışın.
Sürekli kullandığınız ilaçlarınız bir süre yetecek miktarda olsun.
Fırın geri dönüş kanalınıza, evinize girebilecek çoğu biyolojik ajanı filtreleyecek bir yüksek verimli partikül hava (HEPA) filtresi takmayı düşünün."

Biyolojik tehdit sırasında
Prof. Dr. Diler, bir saldırının ilk kanıtının bir ajana maruz kalmanın neden olduğu hastalığın semptomlarını fark edildiğinde olabileceğinin altını çizerek, "Biyolojik saldırı durumunda, halk sağlığı görevlileri ve yetkililer ne yapmanız gerektiği konusunda hemen bilgi veremeyebilir. Hastalığın tam olarak ne olduğunu, nasıl tedavi edilmesi gerektiğini ve kimin tehlikede olduğunu belirlemek zaman alacaktır." şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Diler, biyolojik tehdit sırasında yapmak önerilenleri şöyle sıraladı:

"TV seyredin, radyo dinleyin veya internette hastalığın belirtileri ve semptomları, tehlike altındaki alanlar, ilaçlar veya aşılar dağıtılıyorsa ve hastalanırsanız nereden tıbbi yardım almanız gerektiği konusunda resmi haber ve bilgiler olup olmadığını kontrol edin.

Alışılmadık ve şüpheli bir maddenin farkına varırsanız, hemen uzaklaşın.
Ağzınızı ve burnunuzu havayı filtreleyebilen, ancak yine de nefes almaya izin verebilecek kumaş katmanlarıyla kaplayın. Örnekler arasında tişört, mendil veya havlu gibi iki ila üç kat pamuk bulunur.
Duruma bağlı olarak, inhalasyon veya yayılan mikropları azaltmak için bir yüz maskesi takın.
Biyolojik bir ajana maruz kaldıysanız, kıyafetlerinizi ve kişisel eşyalarınızı çıkarın ve torbalayın. Kirlenmiş ürünlerin atılması için resmi talimatları izleyin.
Kendinizi sabun ve su ile yıkayın ve temiz kıyafetler giyin.
Yetkililere başvurun ve tıbbi yardım alın. Başkalarından uzak durmanız veya karantinaya almanız tavsiye edilebilir.
Belirtileriniz açıklananlarla eşleşiyorsa ve risk altında olduğu düşünülen gruptaysanız, derhal acil tıbbi yardım isteyin.
Doktorların ve diğer halk sağlığı görevlilerinin talimatlarına uyun.
Hastalık bulaşıcı ise tıbbi değerlendirme ve tedavi almayı bekleyin.
Bulaşıcı olmayan hastalıklar için tıbbi değerlendirme ve tedavi almayı bekleyin.
Bildirilen bir biyolojik acil durumda veya gelişen salgınlarda kalabalıklardan kaçının
Ellerinizi sık sık sabun ve suyla yıkayın.
Yiyecek ve eşyaları paylaşmayın."

Biyolojik bir tehdit sonrası
Nasıl ilerleneceğine dair tüm resmi uyarılara ve talimatlara çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Diler, "Biyolojik bir olay için tıbbi hizmetlerin sağlanması, artan talebe yanıt vermek için farklı şekilde ele alınabilir. Biyolojik ajanlara maruz kalmaya yönelik temel halk sağlığı prosedürleri ve tıbbi protokoller, herhangi bir bulaşıcı hastalıkla aynıdır. Radyo, televizyon ve acil durum uyarı sistemleri aracılığıyla resmi talimatlara dikkat etmeniz önemlidir. Potansiyel ajanların/hastalıkların ve uygun tedavilerin tam listesi için resmi uyarıları dikkate alın. Sosyal medyaya çok fazla bakmanız doğru ve yanlış haberleri ayırt edemeyeceğiniz için sizi yanlış yönlendirebilir. Yanlış haberler acil yapmanız gereken şeyleri atlamanıza gereksiz detaylara takılarak sizin ve sevdikleriniz için riski arttırmanıza sebep verebilir." ifadelerini kullandı.

Biyolojik saldırılara nasıl hazırlıklı oluruz?
Biyolojik saldırılara karşı koruyucu önlemler alınabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Sarper Diler, "Bunun için devletlerin acil eylem planları vardır ve bunun bugün revize edilmesi sorunludur. Kişisel önlemler yeterli düzeyde uyarı alındığında erken başlatılmalıdır." dedi.

Prof. Dr. Diler, biyolojik saldırıları önlemek için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

"Maskeler: Şu anda kovid-19 salgını için de kullandığımız maskeler, hava yoluyla iletilen biyolojik savaş partiküllerinin çoğunu filtreler.

Giysiler: Havadaki çoğu biyolojik ajan kırılmamış cilde nüfuz etmez ve az sayıda organizma cilde ya da giysilere yapışabilir. Sabun ve su ile temizlik, virüslerin yüzde 99.99'unu giderebilir.

Tıbbi koruma: Biyolojik saldırılarda özel kıyafetlere ihtiyaç olabilir. Bununla beraber lateks eldiven kullanmalı ve koruyucu göz kalkanlı önlük ile beraber maske takmak gibi diğer önlemler de alınmalıdır.

Biyolojik saldırıya maruz kalan kişilerde saldırıya önlem olarak doku tuzları yada homeopatik olarak belirtileri bertaraf edecek ilaçlarda kullanılabilir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Murat Özkaya: "Türk futbolunun marka değerini nasıl yukarı çıkaracağımızı konuşmamız lazım" Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya, hakemlere sahip çıkılması gerektiğini ifade ederek, "Türk futbolunun marka değerini nasıl yukarı çıkaracağımızı konuşmamız lazım" dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Eyüpspor evinde karşılaştığı Fenerbahçe ile 1-1 berabere kaldı. Maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya, "Bence futbol temiz, güzel gidiyor. Maçlar oynanıyor. Sizler varsınız, seyirci var, statlarımız var. Bence Türk futbolcu daha iyi yerlere gelecek. Eyüpspor top oynamaya çalışan, futbolu daha güzel yerlere taşımak için Arda Turan’la beraber inanılmaz bir değişim yaptı. Her şeyden evvel Arda Turan’ın hakkını verelim. Türk futbolunda bir devrim yapmak üzere. Umarım daha iyi yerlere gelir. Türk futbolu için çok değerli bir çocuk. Onu kazanmaya devam etmemiz lazım. Bazen duyguları ön plana çıkan bir arkadaşımız ama önü açık. Sizden ricam ona sahip çıkmanız" diye konuştu. "Gerçekten hakemlerin işleri zor" Maçın hakemi Emre Kargın’ın performansının sorulması üzerine Özkaya, "Hakem performansını biz yıllardır konuşmuyoruz. Sahada 120 kilometre koşan bir Eyüpspor var. Karşı takım da 120 kilometre koşuyor. 240 kilometre yapıyor bunun toplamı. 240 kilometrede buradan bastığınızda Bolu. Her maç bir Bolu’ya gidiyorsunuz. 4 hakemle de 22 futbolcuyu takip etmeye çalışıyorsunuz. Gerçekten hakemlerin işleri zor. Umarım daha başarılı olurlar. Psikolojik baskı altında kaldıklarını düşünüyorum. Onlara sahip çıkmalıyız. Türk futbolunun marka değerini nasıl yukarı çıkaracağımızı konuşmamız lazım. Hakemlerin bir başkanı ve hocası var. Onlar için iyi maç yönetirlerse ödül verirler. Kötü maç yönetirlerse ceza verirler. Biz hakemleri konuşmak 240 kilometrenin olduğu yerde bize düşmez" şeklinde konuştu. "Türk futbolu bir kaleci kazanıyor" Kaleci Berke Özer hakkında da konuşan Başkan Özkaya, "Berke’yi hep anlattım. Türk futbolu bir kaleci kazanıyor ama bunların hepsinin altyapısının Arda Turan var. Çocuklarla olan diyaloğun, oyuncuların ona olan inancı kendi performanslarını ortaya çıkarmalarını sağlıyor. Onun için Berke de Ahmed Kutucu da Thiam da. 4 arkadaşımız çapraz bağını yırttı. Türk futbolu kazanıyor. Ben mutlu oluyorum" dedi. "Eğer statları kaybedersek sokaktaki çocukları da kaybedeceğiz" Maç içinde tribünlerin tezahüratlarına müdahalesinin sorulması üzerinde Murat Özkaya, "Ben tribünlerden geldim. Yıllardır bağırdık, çağırdık ama bugün yaşımız 53. Biz güzel futbolu oynayıp, insanları tribünlere çekmemiz gerekiyor. Bizim statları doldurmaya ihtiyacımız var. Bu sponsorları başka türlü yakalayamayacağız. Eğer statları kaybedersek sokaktaki çocukları da kaybedeceğiz. Farkında mısınız bilmiyorum. 15-16-17-18 yaşındaki çocuklarımızın çoğu dikkatlerini bir noktaya vermekte zorlanıyorlar. Onlara sahip çıkmak için onları bu statlara getiren Lazım. Bu stada gelen tüm taraftarlara teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Gazeteci Özlem Gürses gözaltına alındı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Özlem Gürses hakkında kendisine ait Youtube kanalında sarf ettiği sözler nedeniyle re’sen soruşturma başlattı. Gürses, soruşturma kapsamında gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Samiye Özlem Gürses’in Youtube hesabından yaptığı açıklamalarla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hakkında ’terör örgütü’ benzetmesi yaptığı gerekçesiyle soruşturma başlattı. Soruşturma çerçevesinde Ankara’da gözaltına alınan Gürses, İstanbul’a getirilecek. Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklama, "Samiye Özlem Gürses isimli şahıs hakkında kendisine ait ’TV OZ’ isimli YouTube kanalındaki bugün 20 Aralık 2024 tarihli yayında Cumhuriyetimizin milli ordusu Türk Silahlı Kuvvetlerimiz hakkında ’Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş’ şeklinde sözler sarf ederek Türk Silahlı Kuvvetlerimize terör örgütü benzetmesi yaptığı, işkence ve katliamlarda bulunan terör örgütleriyle birlikte hareket eden ve işgalci olarak nitelendirdiği bir kurum olarak gösterdiği tespitiyle devletin kurum ve organlarını aşağılama ve Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçlarından soruşturma Cumhuriyet Başsavcılığımız re’sen başlatılmış olup şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştır" ifadelerine yer verildi.