DÜNYA - 16 Kasım 2020 Pazartesi 17:26

Paşinyan, Azerbaycan istihbaratıyla çalışmış

A
A
A
Paşinyan, Azerbaycan istihbaratıyla çalışmış

Yurtdışında sürgünde yaşayan Azerbaycan istihbaratının eski bir çalışanı, Paşinyan hakkında hem doğrudan hem de Ermenistan eski Milli Güvenlik Bakanı Karlos Petrosyan aracılığıyla bilgilerin toplandığı "Kraç" takma adı altında gizli bir dosya tutulduğunu söyledi.

Yurtdışında yaşayan ve adının gizli kalmasını isteyen eski bir Azerbaycan İstihbaratı çalışanına göre, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 2008 yılında Azerbaycan özel servis çalışanlarına tanıtıldı. Daha sonra Nikol Paşinyan'ın Ermenistan muhalefetinin lideri olması için çalışmalar yürütülmesi, bunun için de her türlü finansal destek garantisi de verildi.

Paşinyan'dan hem doğrudan hem de Ermenistan eski Milli Güvenlik Bakanı Karlos Petrosyan aracılığıyla temin edilen bilgilerin, "Kraç” takma adı altında gizli bir dosya tutulduğu iddia edildi. Yurtdışında yaşayan ve adının gizli kalmasını İsteyen eski Azeri İstihbaratçı ayrıca; Paşinyan'ın, Azerbaycan istihbarat çalışanlarıyla olan temaslarının Karlos Petrosyan'ın da bizzat katılımıyla BAE ve başka bir Avrupa ülkesinde gerçekleştirildiğini de belirtti.

Azerbaycan özel servisleri ile temasa geçen Karlos Petrosyan, Ermenistan'da gelecek vaat eden yetenekli ve siyasallaşmış gazeteci Nikol Pashinyan tarafından yönetilecek bir siyasi güç oluşturulmasını önerdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Levon Ter-Petrosyan'ın yakın çevresinde bulunan Karlos Petrosyan, 90'lı yılların ortalarından Nikol Pashinyan'ı bizzat tanıyordu. 1998 yılında Levon Ter-Petrosyan'ın “Karabağ Klan”ı diye ifade edilen seçkin zümre tarafından görevden alınmasının ardından Karlos Petrosyan, Paşinyan ile ilişkilerini sürdürmeye devam etti. Nikol Pashinyan'ı İçişleri Bakanlığı ve ardından Ermenistan Ulusal Güvenlik Bakanlığı soruşturma dairesinde görev yaptığı dönemlerde de kullanan Karlos Petrosyan'ın elinde Paşinyan'ın aleyhinde ermeni kolluk kuvvetleri tarafından resmi kayda alınmamış, fakat uzun süre onu içeri tıkmaya yetecek suçlayıcı delil ve dosyalar bulunuyordu.

Karlos Petrosyan 2000'li yılların başında Ermenistan'ın en etkili isimlerinden olmakla Ermenistan Ulusal Güvenlik Bakanı görevinde Taşnaktsütyun partisi aleyhindeki cezai takibatı düzenlemiş, bu nedenle de Koçaryan-Sarkisyan ekibiyle derinleşen ihtilafı görevden alınması ve 2004'te ülkeyi terk etmesine sebep olmuştur. Ermenistan'dan ayrıldıktan sonra bir süre işadamı gibi farklı girişimlerde bulunarak Rusya ve BAE'ye aktif ziyaretler yapsa da, kalıcı ikamet olarak İspanya'nın Marbella kentindeki villasını tercih etti.

Aynı süreçte “Karabağ Zümresi” ve Ermenistan Taşnaktsutyun partisinden intikam alma arzusu onu hala terk etmemişti. Eski Ermenistan Ulusal Güvenlik Bakanı David Şahnazaryan gibi Karlos Petrosyan da Ermenistan'da olup-bitenler hakkında muazzam bilgilere sahipti ve aynı dönemde daha az tanınan Nikol Paşinyan'ın kendisini ülkenin başında görmek gibi büyük hedefleri vardı. Böylece, Petrosyan aracılığıyla, Azerbaycan özel servisleri Paşinyan'a ulaşsa da kaynağa göre o sırada Paşinyan konuya özel ilgi duymadı. 2008'de Nikol Paşinyanın ülkeden kaçması gerekiyordu ve Karlos Petrosyan saklanmasına yardım etmekle siyasi güç oluşturma projesini de tekrar güncellemiş oldu.

Aynı dönemde, Nikol Paşinyan'ın Azerbaycan özel servis çalışanlarına tanıtıldığı ve kendisine maddi destek sağlandığı çeşitli toplantılar yapıldı. Daha sonra Azerbaycan özel servisleri bu gibi durumlarda yapılması gerektiği gibi onunla ilişkilerini pekiştirdi. Plana göre Nikol Paşinyan'ın Ermenistan muhalefetinin lideri olması ve bunun için “yeraltı dünya”dan çıkması, hatta belki de hapse girmesi gerekiyordu. Paşinyan'a Karlos Petrosyan ve David Şahnazaryan'ın yanı sıra "Haykakan Zamanak" gazetesinin imkânları ile de organize edilen finansal destek garantisi verildi.

Azerbaycan tarafının temel koşulu, Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan'a dönüşü için gerekli şartları sağlamaktı, ardından Petrosyan ve Paşinyan Azerbaycan özel servisi ile temaslarını keseceklerdi. Nitekim cezaevinde kısa bir süre kaldıktan sonra Nikol Paşinyan, dönemin Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ile bir anlaşmaya vardı ve Ermenistan parlamentosuna girmeyi başardı. İşin ilginç tarafı, Nikol Paşinyan cezaevindeyken gazetesi “Haykakan Zamanak”ın başında eşi Anna Hakobyan'ın olmuştur. Anna Hakobyan'ın babasını da tanıyan David Şaknazaryan, aynı dönemde gazetenin finansal istikrarını sağlamaya yardımcı olmaya devam etti.
Tarihin gösterdiği gibi, olaylar tam da Paşinyan'a kefil olan Karlos Petrosyan tarafından planlandığı yönde gelişti. Ermenistan Ulusal Meclisi üyesi olduktan sonra ilişkiler daha da güven verici hale geldi, Paşinyan Karlos Petrosyan ile birkaç kez görüştü ve hatta Karlos Petrosyan’ı İspanya'da villasında ziyaret bile etti. Şu sırada belirtilmelidir ki, Paşinyan'ın Azerbaycan istihbarat çalışanlarıyla temasları Karlos Petrosyan'ın da bizzat katılımıyla BAE ve İspanya'da gerçekleşmiştir.

Ermenistan’ın gerçek siyasal koşullarında Dağlık Karabağ'ın barışçıl yollarla geri dönüşünün imkânsız olduğu kanısına varan taraflar sonucu önceden tahmin edilebilir askeri bir macera arayışına girdi. Şu hususta Nikol Paşinyan'ın aldığı ilk kararlarından ünlü "Şahin" David Tonoyan'ı Savunma Bakanı görevine ataması hiç de tesadüf değil.

2018 yılında Nikol Paşinyan adına Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünden tavizler vermesi konusunda Ermenistan için pazarlık yapmaya çalışan Arsen Karatyan'ın girişiminin başarısız sonuçlanması da şaşırtıcı olmamalı. Şöyle ki, aynı pazarlık Paşinyan'ın yükümlülükleriyle çelişiyordu. Ancak Rusya özel servisleriyle bağlantılı Artur Vanetsyan'ı kasıtlı olarak Rusya karşıtı girişime bağlayan Paşinyan'dı ve Soros'a yakın çevrelerin Azerbaycan ile Ermenistan'ı uzlaştırma girişimi gibi tehlikeli bir eğilim hakkında onları bilgilendiriyordu.

2019 yılında Paşinyan, kasıtlı olarak tarafları savaşın yeniden alevlenmesine yönlendirdi. Uzlaşmaya göre Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'ı kaybetmesiyle Paşinyan artık Azerbaycan'dan talimat almadan siyasi hayatına devam edecekti. Yani, olanlar her harikulade ilk başlarda nasıl planlandıysa öyle devam etmekte idi. Fakat Ulusal Güvenlik Servisi'ndeki bir soruşturma sırasında sızıntı olduğu tespit edildi, belirlenen kişinin David Şahnazaryan'a yakınlığının yanı sıra Paşinyan projesinin finansmanının da organize edilmesine dâhil olduğu kanısına varıldı. Ekim ayında Paşinyan sözde ifşa kisvesi altında Ulusal Güvenlik Servisi'ndeki kilit figürleri dışlamak için komplo kursa da, artık çok geçti. Paşinyan'ın Azerbaycan istihbaratı ile olan bağlantıları hakkında kimin bilgi sızdırdığı ise tam olarak bilinmemekte.

Devam eden çatışmalar Ermenistan'ın sadece Dağlık Karabağ'ı kaybetmesiyle kalmayıp, Paşinyan'ın hem “Karabağ Zümresi” ileri gelenlerinin “ana üssü”nden, hem de işgal altındaki topraklardan başarılı bir şekilde kurtulmasını sağlayacağı tahmin edilebilir. Yenilginin acısına rağmen Ermenistan toplumu, yolsuzlukla "başarılı mücadelesi" sebebiyle Paşinyan'a güvenmeye devam etmekte. Aynı zamanda mülteciye dönüşen “Karabağ halkı” da artık başbakan için tehdit oluşturmuyor.

Paşinyan, Azerbaycan istihbaratıyla çalışmış

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Öğretmenlerin günü kutlandı Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık ve ekibi, yaklaşık 4 bin öğretmeni ziyaret ederek Öğretmenler Günü’nü kutladı. Darıca Belediyesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenlerin mutluluğuna ortak oldu. Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık’ın talimatıyla ilçe genelindeki bütün okullar tek tek ziyaret edildi. Başkan Muzaffer Bıyık’ın yanı sıra başkan yardımcıları ile birlikte bütün birim müdürleri ayrı gruplar halinde bütün mahallelerde tek tek okulları ziyaret etti. Ekipler, tek tek bütün öğretmenleri ziyaret ederek çiçek hediye edip Öğretmenler Günü’nü kutladı. Öğretmenlerin büyük bir fedakarlık ve özveriyle çalıştıklarını belirten Başkan Muzaffer Bıyık, "Geleceğimizin teminatı gençlerimizin yetiştirilmesinde mihenk taşı olan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı ve gençlerimizi yetiştiren öğretmenlik mesleği, en kutsal mesleklerdendir. Büyük bir özveriyle ve fedakarlıkla ülkemizin dört bir yanında canla başla çalışan öğretmenlerimizin hakkını ödeyemeyiz. Bizler her yıl olduğu gibi bu yıl da bütün ekibimizle birlikte Darıca’mızdaki okullarda eğitim veren her bir öğretmenimizi ziyaret ederek mutluluklarına ortak olmak istedik. Bu duygu ve düşüncelerle 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün, tüm öğretmenlerimize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini diliyor, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kıymetli öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyor, çalışmalarında kolaylıklar diliyorum" dedi.
İstanbul İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Güner: "Ağız ve diş sağlığı hizmetleri sağlık turizminde çok büyük yer tutmakta" İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, 22 Kasım Diş Hekimliği Günü dolayısıyla katıldığı etkinlikte, “Türkiye olarak tüm dünyaya örnek olan bir sağlık sistemimiz, dünyaya ihraç ettiğimiz bir diş hekimliği hizmetimiz var. Sağlık turizminde de ağız ve diş sağlığı hizmetleri çok büyük bir yer tutmakta. Tüm dünyadan, Avrupa’dan insanlar ağız ve diş sağlığı hizmeti alabilmek için kendilerini diş hekimlerimize emanet ediyorlar. İstanbul’da son 10 aylık veriye baktığımızda 3 milyon 300 bin hastaya hizmet vermiş durumdayız. Ağız ve diş sağlığımıza dikkat etmemiz, çocuklarımıza örnek olmamız lazım” dedi. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 22 Kasım Diş Hekimliği Günü dolayısıyla Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Konferans Salonu’nda "Koruyucu ve Geliştirici Diş Hekimliği Yaklaşımları" temalı panel düzenlendi. Panele İstanbul Vali Yardımcısı Nail Anlar, İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, İstanbul Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Burhan Küçükoğlu, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Özgür Yiğit, megakentin birçok noktasında görev yapan diş hekimleri ile çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Panelde ağız ve diş sağlığı alanında yapılan çalışmalara dikkat çekilirken panelistler, çeşitli yaş gruplarında diş problemleri, ortodontik tedaviler gibi birçok konuda bilgi verildi. Programda konuşan İstanbul Vali Yardımcısı Anlar, Türkiye’nin tüm noktalarında ağız ve diş sağlığı alanında önemli hizmetler sunulduğunu aktardı. İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Güner ise İstanbul’daki hizmetlere ilişkin bilgi verdi. “Tüm dünyaya ihraç ettiğimiz bir diş hekimliği hizmetimiz var” Tüm diş hekimlerinin gününü kutlayarak sözlerine başlayan İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, “Türkiye olarak tüm dünyaya örnek olan bir sağlık sistemimiz var, 2002 yılından itibaren sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Sağlıkta Dönüşüm projesiyle tüm dünyaya örnek ve artık sadece hizmet vermek değil, hizmetini ihraç eden bir sağlık hizmetine sahibiz. Tüm dünyaya ihraç ettiğimiz bir diş hekimliği hizmetimiz var. Bu üstün akademik hizmeti de sunmak için büyük bir çaba sarf ediyoruz. İstanbul’dan tüm Türkiye’de toplam yapılan hizmetin yaklaşık yüzde 40’ını sunan bir ilden bahsediyoruz. Ebeveynlerimize, kendi çocuklarımıza örnek olabilmek, süt dişlerimizi korumamız için beslenmemize, ağız ve diş sağlığımıza dikkat etmemiz lazım. Çocuklarımıza örnek olmamız lazım” dedi. “Bu yıl 10 ayda 3 milyon 300 bin hastaya hizmet vermiş durumdayız” Ağız ve diş sağlığı hizmetiyle ilgili sözlerini sürdüren Doç. Dr. Güner, "İstanbul’da 10 aylık veriye baktığımızda 3 milyon 300 bin hastaya hizmet vermiş durumdayız. Bununla beraber farklı hizmetlerimiz de var. Evinde, dışarı çıkamayan, yatağa bağımlı ve ağız ve diş sağlığı hizmetine ihtiyaç duyan kişilerin evine gidip, protez, ağız ve diş sağlığı hizmetlerini bizzat veriyoruz, bu bütün dünyaya örnek bir nokta. Örnek olduğunu nereden anlıyoruz; sağlık turizminde de ağız ve diş sağlığı hizmetleri çok büyük bir yer tutmakta. Tüm dünyadan bilhassa Avrupa’dan insanlar ağız ve diş sağlığı hizmeti alabilmek için bizim diş hekimlerimize kendilerini emanet ediyorlar. Sadece kamu değil, özelde çalışan, muayenehanede, üniversitelerimizde çalışan ve bu hizmete emek veren herkese ben şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından İstanbul Vali Yardımcısı Anlar ve İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Güner tarafından meslekte 40. yılını tamamlayan diş hekimlerine ve panelistlere plaket verildi. Program, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
İstanbul Döner, iskender ve hamburger ürünü satan işletmelere denetim yapıldı Ticaret Bakanlığı, yiyecek ve içecek sektöründe döner, iskender ve hamburger ürünlerinde menüde gramaj bilgisi verme zorunluluğu getirdi. Beyoğlu’nda bu uygulamaya uymayan işletmelere denetim yapıldı. İstanbul Ticaret İl Müdürü İsmail Menteşe, “Biz bugün İstanbul’da 47 ekiple 27 ilçede denetimlerimizi yapıyoruz. Bunların içerisinde gramaj bilgisi olan da vardı, olmayan da vardı. Olmayanlara tutanaklarımızı tuttuk” dedi. Ticaret Bakanlığı, döner, iskender ve yaygın olarak tercih edilen hamburger ürünü özelinde, tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması, doğru ve eksiksiz olarak bilgilendirilmesi ile tüketici mağduriyetlerinin önüne geçilmesi amacı ile işletmelerin tarife ve fiyat listelerinde ürünlerin gramaj bilgilerine yer verilmesi zorunluğu getirdi. Bu kapsamda 81 ilde eş zamanlı denetim gerçekleştiren Ticaret Bakanlığı, İstanbul’da 47 ekiple 27 ilçede denetime çıktı. Denetimlerin 27 ilçede başlandığını belirten İstanbul Ticaret İl Müdürü İsmail Menteşe, “Bugün İstanbul’da gramaj denetimleri yapıyoruz. Bu konuya ait perakende olarak satışa sunulan mal ve hizmetlere ait fiyat etiketi ve fiyat listeleri ile ilgili bakanlığımızın 6502 sayılı kanunu ve yönetmeliği kapsamında bu denetimleri gerçekleştiriyoruz. İstanbul’da 47 ekiple 27 ilçede denetimlere başladık. Fiyat etiketi yönetmeliği ile ilgili en son 19 Aralık 2023’te, yiyecek içecek sektörüne hizmet verdikleri ve sattıkları ürünlerin menüsünü işletmelerinin dışına da koymaları, ayrıca içeride bulunan masalarda da menülerin bulunması zorunluluğu getirilmişti. Burada amaç, tüketicilerimizin ticari çıkarlarını en üst seviyede korumak ve bilinçlendirmek. Bu kanun 1 Ocak’ta geçerli olmuştu. O günden bugüne kadar İstanbul’da yaklaşık 38 bin restoranı bu konuda denetledik. Eksik gördüğümüz durumlarda idari yaptırım uyguladık” şeklinde konuştu. ’’Uygulamada eksik bulduğumuz işletmelere tutanaklarımızı tuttuk’’ Menteşe, sözlerini şöyle tamamladı: ’’20 Kasım itibariyle yani 2 gün öncesinden bakanlığımızın uygulamaya koyduğu, vatandaşlarımız tarafından en çok tüketilen ürünlerin başında gelen döner, hamburger ve İskender kebabı gibi ürünlerde isim değişikliği oluyordu. Bu isim değişikliklerine göre gramajda değişiyor. Bu nedenle de fiyatları farklılık gösteriyordu. Bunu açığa kavuşturmak için bu ürünlerle ilgili hizmet veren firmaları bu gün denetledik. Gramajların menülerde belirtilmesi zorunluluğu vardı. Bu gün burada bu kanuna göre 10 işletmeyi denetledik. Eksik olanlara uyarılarımızı yaptık ve tutanaklarımızı hazırladık. Son günlerde yine su fiyatlarıyla ilgili bir konu vardı. Yüksek fiyata su satıldığı belirtilmişti. Gittiğimiz bu firmalarda su fiyatlarına da dikkat ettik. Denetimlerimiz bu kapsamda devam edecektir.”
Sivas Anadolu’nun nazar boncuğunun çevresini yağmur altında temizlediler Sivas’ın Gürün ilçesinde yer alan ve doğal güzelliğiyle dikkat çeken Gökpınar Gölü’nün çevresinde yağan yağmura rağmen çevre temizliği yapıldı. Sivas’ın Gürün ilçesinde bulunan ve doğal güzelliğiyle yaz kış doğaseverleri ağırlayan Gökpınar Gölü çevresinde çevre bilinci oluşturmak amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz tarafından çöp toplama etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, belgesel program sunucusu Serdar Kılıç, 200’e yakın lise ve üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı. Anadolu’nun Nazar bocuğu olarak da bilinen gök mavisi rengiyle kendine hayran bırakan gölün çevresindeki atıklar toplanarak doğanın korunması konusunda farkındalık oluşturuldu. Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, en çok çöp toplayan 10 öğrenciye tablet hediye etti. “Asıl olan aslında doğayı temizlemek değil kirletmemektir" Bakan Boyraz, çöplerin bir kısmını öğrenciler ile topladıklarını söyleyerek, “ Bugün güzel bir etkinlik yaptık. Asıl olan aslında doğayı temizlemek değil kirletmemektir. Çöplerin belki de ellide birini birlikte topladık. Emek verenlere teşekkür ediyorum. Burada ki amacımız sadece bir temizlik yapmak değil. Küresel iklim kriziyle birlikte yaşanılmaz hale giden ortamda doğayı çevreyi yarınlara bırakmak için gayret etmemiz lazım. Su kaynaklarının gittikçe azaldığı ortamda doğayı gözümüz gibi bakmamız lazım. Bozkır’ın nazar boncuğu olarak adlandırılan ve Dünyada nadir yerlerden biri olan bu kaynağı da koruyup gelecek nesillere miras olarak bırakmamız herkesin sorumluluğundadır” dedi.