Yurtdışında yaşayan ve adının gizli kalmasını isteyen eski bir Azerbaycan İstihbaratı çalışanına göre, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 2008 yılında Azerbaycan özel servis çalışanlarına tanıtıldı. Daha sonra Nikol Paşinyan'ın Ermenistan muhalefetinin lideri olması için çalışmalar yürütülmesi, bunun için de her türlü finansal destek garantisi de verildi.
Paşinyan'dan hem doğrudan hem de Ermenistan eski Milli Güvenlik Bakanı Karlos Petrosyan aracılığıyla temin edilen bilgilerin, "Kraç” takma adı altında gizli bir dosya tutulduğu iddia edildi. Yurtdışında yaşayan ve adının gizli kalmasını İsteyen eski Azeri İstihbaratçı ayrıca; Paşinyan'ın, Azerbaycan istihbarat çalışanlarıyla olan temaslarının Karlos Petrosyan'ın da bizzat katılımıyla BAE ve başka bir Avrupa ülkesinde gerçekleştirildiğini de belirtti.
Azerbaycan özel servisleri ile temasa geçen Karlos Petrosyan, Ermenistan'da gelecek vaat eden yetenekli ve siyasallaşmış gazeteci Nikol Pashinyan tarafından yönetilecek bir siyasi güç oluşturulmasını önerdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Levon Ter-Petrosyan'ın yakın çevresinde bulunan Karlos Petrosyan, 90'lı yılların ortalarından Nikol Pashinyan'ı bizzat tanıyordu. 1998 yılında Levon Ter-Petrosyan'ın “Karabağ Klan”ı diye ifade edilen seçkin zümre tarafından görevden alınmasının ardından Karlos Petrosyan, Paşinyan ile ilişkilerini sürdürmeye devam etti. Nikol Pashinyan'ı İçişleri Bakanlığı ve ardından Ermenistan Ulusal Güvenlik Bakanlığı soruşturma dairesinde görev yaptığı dönemlerde de kullanan Karlos Petrosyan'ın elinde Paşinyan'ın aleyhinde ermeni kolluk kuvvetleri tarafından resmi kayda alınmamış, fakat uzun süre onu içeri tıkmaya yetecek suçlayıcı delil ve dosyalar bulunuyordu.
Karlos Petrosyan 2000'li yılların başında Ermenistan'ın en etkili isimlerinden olmakla Ermenistan Ulusal Güvenlik Bakanı görevinde Taşnaktsütyun partisi aleyhindeki cezai takibatı düzenlemiş, bu nedenle de Koçaryan-Sarkisyan ekibiyle derinleşen ihtilafı görevden alınması ve 2004'te ülkeyi terk etmesine sebep olmuştur. Ermenistan'dan ayrıldıktan sonra bir süre işadamı gibi farklı girişimlerde bulunarak Rusya ve BAE'ye aktif ziyaretler yapsa da, kalıcı ikamet olarak İspanya'nın Marbella kentindeki villasını tercih etti.
Aynı süreçte “Karabağ Zümresi” ve Ermenistan Taşnaktsutyun partisinden intikam alma arzusu onu hala terk etmemişti. Eski Ermenistan Ulusal Güvenlik Bakanı David Şahnazaryan gibi Karlos Petrosyan da Ermenistan'da olup-bitenler hakkında muazzam bilgilere sahipti ve aynı dönemde daha az tanınan Nikol Paşinyan'ın kendisini ülkenin başında görmek gibi büyük hedefleri vardı. Böylece, Petrosyan aracılığıyla, Azerbaycan özel servisleri Paşinyan'a ulaşsa da kaynağa göre o sırada Paşinyan konuya özel ilgi duymadı. 2008'de Nikol Paşinyanın ülkeden kaçması gerekiyordu ve Karlos Petrosyan saklanmasına yardım etmekle siyasi güç oluşturma projesini de tekrar güncellemiş oldu.
Aynı dönemde, Nikol Paşinyan'ın Azerbaycan özel servis çalışanlarına tanıtıldığı ve kendisine maddi destek sağlandığı çeşitli toplantılar yapıldı. Daha sonra Azerbaycan özel servisleri bu gibi durumlarda yapılması gerektiği gibi onunla ilişkilerini pekiştirdi. Plana göre Nikol Paşinyan'ın Ermenistan muhalefetinin lideri olması ve bunun için “yeraltı dünya”dan çıkması, hatta belki de hapse girmesi gerekiyordu. Paşinyan'a Karlos Petrosyan ve David Şahnazaryan'ın yanı sıra "Haykakan Zamanak" gazetesinin imkânları ile de organize edilen finansal destek garantisi verildi.
Azerbaycan tarafının temel koşulu, Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan'a dönüşü için gerekli şartları sağlamaktı, ardından Petrosyan ve Paşinyan Azerbaycan özel servisi ile temaslarını keseceklerdi. Nitekim cezaevinde kısa bir süre kaldıktan sonra Nikol Paşinyan, dönemin Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ile bir anlaşmaya vardı ve Ermenistan parlamentosuna girmeyi başardı. İşin ilginç tarafı, Nikol Paşinyan cezaevindeyken gazetesi “Haykakan Zamanak”ın başında eşi Anna Hakobyan'ın olmuştur. Anna Hakobyan'ın babasını da tanıyan David Şaknazaryan, aynı dönemde gazetenin finansal istikrarını sağlamaya yardımcı olmaya devam etti.
Tarihin gösterdiği gibi, olaylar tam da Paşinyan'a kefil olan Karlos Petrosyan tarafından planlandığı yönde gelişti. Ermenistan Ulusal Meclisi üyesi olduktan sonra ilişkiler daha da güven verici hale geldi, Paşinyan Karlos Petrosyan ile birkaç kez görüştü ve hatta Karlos Petrosyan’ı İspanya'da villasında ziyaret bile etti. Şu sırada belirtilmelidir ki, Paşinyan'ın Azerbaycan istihbarat çalışanlarıyla temasları Karlos Petrosyan'ın da bizzat katılımıyla BAE ve İspanya'da gerçekleşmiştir.
Ermenistan’ın gerçek siyasal koşullarında Dağlık Karabağ'ın barışçıl yollarla geri dönüşünün imkânsız olduğu kanısına varan taraflar sonucu önceden tahmin edilebilir askeri bir macera arayışına girdi. Şu hususta Nikol Paşinyan'ın aldığı ilk kararlarından ünlü "Şahin" David Tonoyan'ı Savunma Bakanı görevine ataması hiç de tesadüf değil.
2018 yılında Nikol Paşinyan adına Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünden tavizler vermesi konusunda Ermenistan için pazarlık yapmaya çalışan Arsen Karatyan'ın girişiminin başarısız sonuçlanması da şaşırtıcı olmamalı. Şöyle ki, aynı pazarlık Paşinyan'ın yükümlülükleriyle çelişiyordu. Ancak Rusya özel servisleriyle bağlantılı Artur Vanetsyan'ı kasıtlı olarak Rusya karşıtı girişime bağlayan Paşinyan'dı ve Soros'a yakın çevrelerin Azerbaycan ile Ermenistan'ı uzlaştırma girişimi gibi tehlikeli bir eğilim hakkında onları bilgilendiriyordu.
2019 yılında Paşinyan, kasıtlı olarak tarafları savaşın yeniden alevlenmesine yönlendirdi. Uzlaşmaya göre Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'ı kaybetmesiyle Paşinyan artık Azerbaycan'dan talimat almadan siyasi hayatına devam edecekti. Yani, olanlar her harikulade ilk başlarda nasıl planlandıysa öyle devam etmekte idi. Fakat Ulusal Güvenlik Servisi'ndeki bir soruşturma sırasında sızıntı olduğu tespit edildi, belirlenen kişinin David Şahnazaryan'a yakınlığının yanı sıra Paşinyan projesinin finansmanının da organize edilmesine dâhil olduğu kanısına varıldı. Ekim ayında Paşinyan sözde ifşa kisvesi altında Ulusal Güvenlik Servisi'ndeki kilit figürleri dışlamak için komplo kursa da, artık çok geçti. Paşinyan'ın Azerbaycan istihbaratı ile olan bağlantıları hakkında kimin bilgi sızdırdığı ise tam olarak bilinmemekte.
Devam eden çatışmalar Ermenistan'ın sadece Dağlık Karabağ'ı kaybetmesiyle kalmayıp, Paşinyan'ın hem “Karabağ Zümresi” ileri gelenlerinin “ana üssü”nden, hem de işgal altındaki topraklardan başarılı bir şekilde kurtulmasını sağlayacağı tahmin edilebilir. Yenilginin acısına rağmen Ermenistan toplumu, yolsuzlukla "başarılı mücadelesi" sebebiyle Paşinyan'a güvenmeye devam etmekte. Aynı zamanda mülteciye dönüşen “Karabağ halkı” da artık başbakan için tehdit oluşturmuyor.