GÜNDEM - 05 Nisan 2021 Pazartesi 11:13

Pandemi sonrası turizmde en fazla ilgili görecek merkezlerin başında yer alıyor

A
A
A
Pandemi sonrası turizmde en fazla ilgili görecek merkezlerin başında yer alıyor

İçinde bulundurduğu 3 büyük tarihi manastırı, eşsiz doğası ve yaylaları ile Doğu Karadeniz Bölgesi ve Türkiye’nin en önemli doğa ve inanç turizm merkezlerinden biri olan Trabzon’un Maçka ilçesi pandemi sonrası turizmde en fazla ilgi görecek merkezlerin başında yer alıyor.

Barındırdığı turizm potansiyeline rağmen Maçka’nın inanç ve doğa turizminden hak ettiği payı alamadığını ifade eden TÜRSAB Doğu Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Volkan Kantarcı, pandemi sonrası için Maçka’nın turizmin parlayan yıldızı olmaya aday olduğunu söyledi.

Maçka’nın Trabzon-Gümüşhane karayolu üzerinde 29. Km’de konumlanmış, doğal güzellikleri ve tarihi değerleriyle Doğu Karadeniz bölgesinin ve Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olduğunu belirten Kantarcı "Coğrafi konumu nedeniyle Maçka, antik çağdan itibaren tarihi İpek Yolu üzerinde önemli bir uğrak noktası olmuş ve adeta Trabzon’un güney kapısı vazifesi görmüştür. Sümela Manastırı, Vazelon Manastırı ve Kuştul Manastırı’nın yanı sıra bir çok tarihi kiliseyi bünyesinde barındıran ilçe doğal güzellikleri, yaylaları, şelaleleri ve Hamsiköy’ü ile de görenleri büyülüyor" dedi.

Pandemi sonrası turizmde en fazla ilgili görecek merkezlerin başında yer alıyor

Maçka ve çevresinin manastırlar ve killiseler bakımından oldukça yoğun tarihi eserlere sahip olduğuna dikkat çeken Kantarcı "Geriye dönüp değerlendirdiğimizde maalesef sadece Sümela Manastırı’na yönelik restorasyon çalışmaları yapıldı. 70’li yıllarda başladı ve son 4-5 yılda yoğun bir şekilde hem güvenlikle ilgili hem restorasyonla ilgili çalışmalar devam ediyor. Hem Kuştul hem Vazelon Manastırı hemen Maçka’nın Güney tarafında Zigana Dağını aşınca Gümüşhane sınırları içerisinde kalan İmara Bölgesi, bu bölgedeki manastır ve kiliseler, Santa Harabeleri Ortodoks mezhebine mensup Hristiyanlar için çok önemli bir yer. Mübadele öncesi ciddi anlamda yaşamış oldukları ve yapılaşmanın olduğu bölge. Diğer tarih yerlerde Sümela Manastırı gibi restorasyonla beraber ön plana çıkarabilmiş olsaydık şu anki konumumuz daha yukarılarda olacaktı. Sümela Manastırı ile ilgili olarak yapılan çalışmalar son aşamada önümüzdeki yaz sezonu içerisinde tamamlanmış olacak. Onun sonrasında Kuştul ve Vazelon’da restorasyonla beraber turizme kazandırılması gerekiyor. Çünkü genel olaraK değerlendirdiğimizde bölge bir inanç turizm merkezi, gelir anlamında bölge ve ülke turizmine ciddi anlamda katkı sağlayabilecek bir potansiyelimiz var. Bu potansiyeli gerçeğe dönüştürebilmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Bölge aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ön plana çıkıyor

Bu bölgede turizm anlamında bekledikleri paya ulaşamadıklarını belirten Kantarcı, "Bölge aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ön plana çıkıyor. Doğal güzellik Avrupa’daki bir çok ülkede de var ama doğal güzelliğin yanında dünyaca ünlü tarihi değerleri de kattığımız zaman vazgeçilmez bir bütünlük bir araya geliyor. Coğrafi ürünler olarakta bölgemiz zengin. Bu bölgede Hamsiköy sütlacı var. Zigana dağında kuzeye bakan yeşil alanların yağışlı iklim oluşu ve denizin iklime etkisiyle beraber yılın uzun süresi boyunca yeşil alanların otlak için ideal olması ve orada ineklerden gelen sütten yapılan sütlaç ekonomiye ciddi anlamda katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı.

Trabzon’un Maçka ilçesinin tarih ve doğal olarak zengin bir konuma sahip olduğunu belirten Volkan Kantarcı, "3 tane manastır ve onlarca kilise bulunuyor. Bir çoğu tahrip olmuş durumda ama bunlardan halen daha restore edilerek gün yüzüne çıkartılabilecek olanlar var. Bölgenin neresini kazısak altından tarihi bir yapı çıkıyor. Maçka özelinde değerlendirdiğimiz zamanda son yıllarda 15 Ağustos tarihlerinde hükümetimizin vermiş olduğu izinle beraber Ortodoks cemaatinin Sümela Manastırı’nda 1 güne özel ayin yapılıyor. Bu ayinle birlikte tanınmışlık ve reklam anlamında ciddi artıları gelişiyor. Bunları devletimizin gerekli izinleri vermesiyle birlikte kontrollü olarak gerekli çalışmalara yapabilirsek, özellikle manastırları ve kiliseleri bir an önce turizm katabilirsek pandemi sonrası ciddi yansımalarını göreceğimizi düşünüyorum. Bunları yaparken doğayı koruyarak yapmalıyız. Dünyada doğal alanları bozmamış yerler özellikle eko turizm ve doğa turizm yönelik ciddi bir potansiyel var ve bu her geçen gün artıyor" şeklinde konuştu.

Sümela Manastırı

Tarihi yapısının yanı sıra muhteşem doğal güzellikleriyle de öne çıkan Sümela Manastırı, Karadağ’ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine vadiden yaklaşık 300 metre yukarıda kurulu. Rivayete göre Bizans İmparatoru I. Theodosius zamanında (375-395) Atina’dan gelen Barnabas ve Sophranios isimli iki rahip tarafından kurulmuş olan manastır, 6. yüzyılda İmparator Justinianus’un manastırın onarılarak genişletilmesini istemesi üzerine Generallerinden Belisarios tarafından tamir edildi. Sümela Manastırı’nın şimdiki durumuyla varlığını 13’üncü yüzyıldan itibaren sürdürdüğü biliniyor.

Özellikle inanç turizmi bakımından Sümela Manastırı dünyanın farklı ülkelerinden gelen turistlerin ilgi odağı olurken, manastır, 22 Eylül 2015 tarihinde restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapatılmıştı. Yaklaşık 5 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından 29 Temmuz 2020’de ziyarete açılan Manastır daha sonra taş düşmelerini önleme çalışmaları kapsamında geçtiğimiz yılın Kasım ayının ilk günlerinden itibaren ziyarete tekrar kapatılmıştı. Sümela’da halen süren çalışmalar nedeniyle ziyaretçi yasağı sürerken manastırdaki çalışmaların bu yıl sonlarına doğru tamamlanarak sürekli ziyarete açılması bekleniyor. Sümela Manastırı’nı geçen yıl pandemi ve belirli aralıklarla ziyarete kapatılmasına rağmen yaklaşık 150 bin kişi ziyaret etmişti.

Sümela’dan daha önce inşa edildi ama onun kadar bilinmiyor

Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Altındere Vadisi sınırları içerisinde yer alan Vazelon Manastırı Sümela Manastırı’ndan çok daha önce inşa edilmesine rağmen onun kadar tanınmıyor. Bölgenin in önemli tarihi yapılarından Vazelon Manastırı’da Sümela gibi dünyanın farklı yerlerinden gelen turistleri ağırlamayı sürdürüyor. Türkiye’de inanç turizminde önemli eserlerin bulunduğu Anadolu’nun ilk manastırları arasında gösterilen Vazelon Manastırı yaklaşık 100 yıldır kaderine terk edilirken manastırın bugünkü görünümünde sadece yapı kalıntılarına rastlanıyor. Yol güzergâhının iyileştirilmesi ve çevre düzenlemesi için çalışma yapılacağı belirtilirken manastırın bazı araştırmacılara göre MS 270 ve 317 tarihleri arasında kurulduğu belirtiliyor. Manastır yolunun bozuk olmasına rağmen yine de özellikle yabancı turistlerin uğrak yeri olurken, burasının yapılacak restorasyon çalışmasıyla eski görüntüsüne kavuşması bekleniyor.

Kullanılmaz durumda olmasına rağmen yine de uğrak yeri

Kuştul Manastırı da bölgede turizm açısından önem taşıyan yapılardan biri olurken manastır, 752 tarihinde yapılmış olup 1203’te yağmalanarak bir süre terk edildikten sonra 1393’te tekrar faaliyete başlamış. 1904’teki yangında tamamen yanınca üçüncü kez yapılırken, manastır bugün kullanılmaz durumda olmasına rağmen yine de özellikle yabancı turistlerin uğrak yeri oluyor. Maçka’ya yaklaşık 32 kilometre mesafedeki Şimşirli Mahallesi sınırları içinde kalan Kuştul Manastırı, Maçka Belediye Başkanlığı’nın Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne müracaatı üzerine anıt eser olarak tescillenmişti.

Hamsiköy sütlacı tercih edilen tatlar arasında

İlçe doğal güzelliklerin yanı sıra yaylaları ile öne çıkarken Hamsiköy Sütlacı bölgenin en önemli tatları arasında yerini koruyor. Tarihi İpek yolu güzergahındaki Zigana Dağı eteklerinde, bozulmamış doğasıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağında bulunan Hamsiköy il merkezine 50, ilçe merkezine 20 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Hamsiköy, doğası ve şelaleleri kadar yöreye has sütlacı ile de son yıllarda özellikle yabancı turistlerin ilgisini çekerken Hamsiköy sütlacı 2017 yılında coğrafi işaret alarak tescil edilmişti.

Ersen Küçük-Gökmen Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hukuk mesleklerine giriş sınavlarında soru sayısı 120’ye çıktı Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavını yönetmeliğinde değişiklik ile birlikte sınavlardaki soru sayısı 100’den 120’ye yükseltildi. Adalet Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavının Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile sınavlarda değişikliğe gidildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabından yapılan değişiklikler hakkında bilgi vererek, “Hukuk sistemini hem nitelik hem de nicelik olarak daha da kaliteli hale getirmek amacıyla hayata geçirdiğimiz Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavının Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelikte yapılan değişiklik kapsamında; Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavındaki soru sayısı 100’den 120’ye çıkarılmıştır. Milletlerarası Hukuk, Milletlerarası Özel Hukuk, Genel Kamu Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku sınav konularına dahil edilmiştir. Konuların puan değerleri yerine test ağırlıkları yüzdelik olarak belirtilmiştir. Hukuk camiamızın ihtiyaçları doğrultusunda yapılan değişiklikler, genç hukukçularımızın mesleki donanımını daha da artıracak ve hukuk sistemine değer katacaktır. Nisan ayında yapılacak olan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavına girecek tüm adaylarımıza şimdiden başarılar diliyorum” ifadelerine yer verdi.
Ankara İhtiyaç sahibi hanelere kömür yardımı yapılması hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de İhtiyaç sahibi hanelere ısınma amaçlı kömür yardımı yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan Resmi Gazete’de yer alan Cumhurbaşkanlığı Kararına göre, her bir il ve ilçede dağıtılacak toplam kömür miktarı il/ilçe bazında tespit edilen yardımdan faydalanacak ihtiyaç sahibi sayısına göre bölgenin iklim koşulları, geçmiş yıllara ait dağıtım miktarları gibi koşullar göz önünde bulundurularak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yardımdan faydalanacak olan haneler il ve ilçelerde bulunan vakıflarca kanunda yer alana muhtaçlık kriterine göre belirlenecek ve Bakanlıkça değerlendirilerek kesinleştirilecek. Teslimatı yapılan kömür ilgili hanenin ısınma ihtiyacının karşılanması haricinde bir tasarrufa konu edilemeyecek. Bu karar kapsamında vakıflara ve vakıflarca belirlenen hanelere yapılacak olan kömür sevkiyatı Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ve Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) genel müdürlüklerinin görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenecek olan kriterlere göre düzenlenen sevkiyat programı dahilinde yapılacak. TKİ ve TTK üzerinden temin edilecek kömürün taşınması ve bu konuda öncelik tanınması hususunda Bakanlık veya TKİ ve TTK ile TCDD Taşımacılık A.Ş. arasında protokol yapılabilecek. Vakıflarca belirlenecek ihtiyaç sahibi hanelere il ve ilçe içerisinde dağıtım organizasyonu yine vakıflar tarafından yapılacak. Kararın uygulanmasına dair usul ve esaslar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşleri alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek.
Aksaray Kaçak göçmenlerle kaçtı, kaza yapıp sahte kimlikle yakalanınca jandarmayı suçladı Aksaray’da aracıyla kaçak göçmenleri taşıyan ve jandarmanın "dur" ihtarına uymayan yaşlı adam kaza yapınca “Kovaladığınız için ölümden döndüm” diye jandarmayı suçladı. Evlenme vaadiyle getirilen kaçak göçmen kadın ile birlikte kadının kızı ve 4 daha kişi gözaltına alındı. Olay Aksaray - Adana Karayolu Taşpınar mevkiinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, halkın huzur ve güvenliğinin sağlanması, meydana gelebilecek olayların önlenmesi amacıyla karayolunda Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde uygulama yapan İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM), İstihbarat ve Asayiş Şubesi ekipleri şüphe üzerine Adana’dan Aksaray istikametine seyreden 68 ACR 660 plakalı SUV araca "dur" ihtarında bulundu. Frene basıp durmak yerine ihtara uymayan sürücü gaza basıp uygulamada noktasından kaçtı. Sürücünün kaçması üzerine jandarma ekipleri hemen araçlara binerek sürücünün peşine düştü. Jandarma ekipleri araca binene kadar mesafeyi açan sürücü yolda zorla 2 kadını indirmeye çalışırken, arkadan jandarmanın geldiğini görünce tekrar kaçmaya başladı. Jandarma ile şüpheli arasında başlayan kovalamaca anları kameralara da yansıdı. Bir taraftan aracın peşine düşen jandarma öte yandan durumu emniyete bildirerek şehir merkezi istikametine karayolunda tedbir alınmasını istedi. Ancak araç sürücüsü yaklaşık 3 kilometre kaçtıktan sonra yeni sanayi kavşağında aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek refüjden refüje çıkıp kaza yaptı. Araçtan Suriyeli kaçak göçmen anne ile kızı çıktı Jandarmanın uygulama esnasında fiziksel olarak yaptığı "dur" ikazına, kovalamaca esnasında ise araç megafonuyla defalarca yapılan "dur" ihtarına ısrarla uymayan araç sürücüsü kaza yapınca, araç içerisindeki 2’si kadın 2’si erkek 4 kişiyle birlikte yakalandı. Kazanın ardından jandarma ekipleri şahısların sağlık kontrolünden geçirilmesi için olay yerine ambulans çağırırken, yaralanan kimsenin olmadığı kazada sağlık ekipleri 4 şahsı da ambulans içinde muayene ederek kontrolden geçirdi. Daha sonra jandarma ekipleri 4 şahsın kimliklerini ve neden kaçtıkları yönünde olay yerinde inceleme ve araştırma başlatırken, kaçan sürücünün B.G. (75), yanındaki arkadaşının Y.D. (52) ve anne kız olan Cihed Acec (47) ile Meryem Acec’in (16) de Suriye uyruklu kaçak göçmen olduğunu tespit etti. Evlilik yapmak için kaçak göçmenleri Aksaray’a getirmiş Suriye uyruklu anne ve kızın kaçak göçmen olduğunun tespiti üzerine araştırmasını derinleştiren jandarma ekipleri anne ve kızın yaklaşık 4 yıl önce kaçak yollarla Türkiye’ye giriş yaptığını, Mersin iline yerleştiğini belirledi. 4 yıldır Mersin’de kaçak olarak yaşayan anne ve kızın 75 yaşındaki araç sürücüsü B.G.’nin anne Cihed Acec’le evlenmek istemesi üzerine, kadını kızıyla birlikte Aksaray’a getirdiği, bu olaya da Y.D.’nin aracılık yaptığı ortaya çıktı. Kimlik bilgileri kontrolden geçirilen 16 yaşındaki kızın üzerinde F.C. ismine düzenlenmiş sahte kimlik kartı çıkarken, sahte kimliğin ise kıza Y.D. tarafından verildiği tespit edildi. Durmayıp kaçtı, “Ölümden döndüm” deyip jandarmayı suçladı Olayın ardından jandarma ekiplerinin sorularını yanıtlayarak yaşananları anlatan kaçan araç sürücüsü B.G., “Amcam evlilik yapmadım. Evlilik yapmak için girişimde bulundum kızın annesiyle. Bu kadın için Y.D. öncü oldu. Karşılığında şu anda hiçbir şey vermedim. Beni bu yaşta şey yapmayın. Büyük bir iş yapmışım gibi, eroin esrar kaçakçılığı yapmadım” dedi. Sorulara cevap vermek istemeyen yaşlı adam daha sonra kaza yaptığı için jandarma ekiplerini suçlayarak, “Bakın siz beni kovaladığınız için ölümden döndüm yani, lütfen” dedi. Suriyeli kız jandarma aracının camından annesine ağladı Şahısların yakalanmasının ardından anne Cihed Acec gözaltına alınarak jandarma aracına bindirilirken, güvenlik önlemleri ve delil karartma önleme çerçevesinde her şey netleşene kadar annesinden ayrı tutulan 16 yaşındaki Meryem Acec jandarma aracının camından annesine seslenerek gözyaşları döktü. Arapça dilde annesine bir şeyler söylemeye çalışan kız dakikalarca jandarma aracının etrafında annesine ağladı. Zaman zaman jandarma ekiplerince üşümemesi için bir başka araca bindirilen kız, araçta durmak istemeyip yine annesinin bulunduğu aracın başına geldi. Jandarma ekiplerince yapılan geniş çaplı araştırma ve inceleme çalışmalarının ardından anne araçtan indirilerek kızıyla buluştu. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan tahkikat gereği araç sürücüsü B.G., yanındaki arkadaşı Y.D., Suriye uyruklu Cihed Acec ile kızı Meryem Acec gözaltına alınırken, tahkikat soruşturması emniyet güçlerine devredildi. Olay yerine gelen İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şubesi ekiplerince 4 şahıs polis aracına bindirilerek emniyete götürüldü.