ASAYİŞ - 12 Şubat 2021 Cuma 13:31

Öldürdükleri kadına 'Hakkını helal et' demişler| Makbule Sarı cinayeti...

A
A
A
Öldürdükleri kadına 'Hakkını helal et' demişler| Makbule Sarı cinayeti...

Ordu'nun Korgan ilçesinde elleri, ayakları ve ağzı bağlanarak öldürülmüş halde bulunan Makbule Sarı'nın öldürülmesine ilişkin şüpheliler hakim karşısına çıktı. Olay sonrası masaj salonuna gitmek için Ordu'ya geldikleri ortaya çıkan zanlılar, mahkemede birbirlerini suçladı. Sanık Hayrettin Görgülü, "Evden çıkarken yaşlı kadına 'hakkına helal et' dedim ve çıktım" dedi.

Korgan ilçesi Sarıalıç Mahallesi'nde 14 Kasım 2020'de tarihinde meydana gelen olayda 74 yaşındaki Makbule Sarı, elleri, ayakları ve ağzı bağlı bir şekilde bulunmuştu. Yapılan geniş çaplı operasyon ve izlenen yüzlerce güvenlik kamerası sonucunda yakalanan ve olayı işledikleri iddiasıyla tutuklu bulunan Hayrettin Görgülü ve Serkan Uluz hakkındaki soruşturma tamamlandı. Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüpheliler hakkında 'kasten öldürme' suçundan hazırlanan iddianame, Fatsa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, şüphelilerin, öldürülen Makbule Sarı'ya karşı, 'tasarlayarak, canavarca hisle eziyet çektirerek, beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiye karşı bir suçun delillerini gizlemek ve işlenişini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla' kasten insan öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.

Öldürdükleri kadına 'Hakkını helal et' demişler| Makbule Sarı cinayeti...

Hürriyeti yoksun kılmadan 7 yıla, yağma suçundan 15 yıla kadar hapis istemi

Ayrıca şüphelilerin, Sarı'ya karşı "cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması, atılı suç birden fazla kişiyle birlikte ve beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı işlendiği den, cezasından bir kat artırım yapılması, 'nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 'gece vakti birden fazla kişi ile birlikte beden bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı nitelikli yağma' suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi.

"Kendimizi ormancı olarak tanıttık"

12 Şubat tarihinde (bugün) hakim karşısına çıkan şüphelilerin ifadeleri alındı. İlk olarak ifadesi alınan yeğen Serkan Uluz, olaydan bir süre önce ormanlık alanda dayısı ile birlikte çalıştıklarını söyledi. Dayısının kendisi ile birlikte inşaata gideceğini ancak kendisini oyaladığını, dayısına olan borcu ödemek için de evine aldığı televizyonu sattığını söyledi. Uluz, televizyonun parası ile otomobil kiraladıklarını ve Korgan ilçesine gittiklerini ifade ederek, "Dayım bana araba kullanmayı öğretecekti, ben kullanamayınca bana bağırdı. Aracı bir yere çekti ve hırsızlık olayını anlattı. Ben kendisine yapmamamız gerektiğini söyledim. Sonra aracı yol kenarına bırakıp Makbule Sarı'nın evinin yakınına park ettik. Kendimizi ormancı olarak tanıtıp kapıya vuracaktık. Dayımın elinde 1.5 metre uzunluğunda odun vardı. Kapıya vurunca teyze açtı ve ben de tokat attım. Dayım kadını içeri taşıyıp ellerini ve ayaklarını bağladı. Sonra evin içerisinde eşyaları karıştırdı" dedi.

"Her şey bunun için dedi"

Dayısının, yerde çırpınan kadına sürekli olarak tekme attığını iddia eden Uluz, "Dayım ellerini ve ayaklarını bağladığı kadına çırpındıkça tekme de attı. Paraları alıp 'her sey bunun için' dedi ve evde bulunan fındık ve televizyonu da alıp ayrıldık. Fındığı da sattık, bin 23 TL para aldık. Dayım aldığı para ile masaj salonuna da gidecekti. Yengem ve dayım bana suçu kabullenmem konusunda baskı yaptı" diye konuştu.
Serkan Uluz, kendisinin Aksaray'da inşaatta çalıştığı esnada olayı televizyonda duyduğunu iddia ederek, sonrasında polis ekiplerinin kendisini gözaltına aldığını kaydetti, pişman olduğunu söyledi.

"Eşinle aranı bozarım"

Cinayet zanlısı Hayrettin Görgülü de mahkemede şu ifadelere yer verdi:

"Beni aradı, bana kalacak yerinin olmadığını söyledi. Sonra ikimize ait olan eve gittik. İkinci gün kendisine ait televizyonu satmaya karar verdi ve satıp araç kiraladık ve yola çıktık. Korgan ilçemiz gitmeye başladık. Bana konuyu açtı ve oradaki teyzenin parası olduğunu, evine girmemiz ve hırsızlık yapmamız gerektiğini söyledi. Ben de kabul etmedim ve gelmezsem eşimle aramı bozacağını söyledi."

Sanık Hayrettin Görgülü, olayı kendisinin planlamadığını iddia ederek, "Serkan kapıya vurdu ve kadına araç bozuk elektrik lazım dedi. Elektriği verdi ormancı olduğu için kadına dışarıdaki odunlar için ceza yazacağını söyledi. Kapıyı açınca ensesine vurdu ve içeri götürdü. İçeride vurmaya başladı. Ben karışmadım ama elime ne geçtiyse vurmasın diye verdim. Ellerini ve ayaklarını bağladı. O bağlarken ben evi aradım ve 500 TL para buldum. Parayı Serkan aldı, sonra teyzeyi yeniden bağladı ve odaya götürdü. Sonrasında fazla bir şey bulamayınca fındığı ve televizyonu aldı. Sonrasında televizyonu taşımamı istedi ve televizyonu taşıdım. Ben teyzenin evini bilmiyordum, hakkında da bir şey bilmiyordum. Tüm planları yeğenim yaptı. Sonra Fatsa'da fındığı sattı, sonrasında da televizyonu kullanacağını söyledi ve ikinci gün televizyonu kırarak çöpe attı" diye konuştu.

Cinayet sonrası masaj salonuna gitmek istemişler


Cinayetin işlendiği günün sonrasında Ordu'ya geldiklerini ve masaj salonuna girmek için para yatırdıklarını kaydeden Görgülü 'Sonra Ordu'ya gittik ve masaj salonuna gideceğini söyledi, masaj salonu olan karşı tarafa 200 TL para yatırdım. Sonra çay içip geri döndük, sonra kendisi Aksaray'da gitti" dedi.

"Hakkını helal et dedim"

Duruşmada, yaşlı kadının evinden çıkacakları esnada Makbule Sarı'nın hayatta olduğunu ve evden çıkacakları esnada 'hakkını helal et' dediğini kaydeden Hayrettin Görgülü, pişman olduğunu söyledi.

Ahmet Altay - Selim Kuşcu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da sürüler merada Erzincan’da kar yağışsız, kurak geçen Aralık ayında havalarında sıcak gitmesiyle birlikte küçükbaş hayvan üreticileri sürülerini meraya çıkardı. Güneşli havayı fırsata çeviren üreticiler, hayvanlarını doğal otlaklarda otlatarak yem masraflarını azaltıyor. 20 gün önce yağan kar yağışı nedeniyle hayvanlarını ahırlarda beslemek zorunda kalan üreticiler, havaların mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla sürülerini yeniden meralara saldı. Bu sayede küçükbaş hayvanlar doğal otlardan faydalanırken, üreticiler de artan yem fiyatları karşısında ekonomik avantaj sağlıyor. Üreticilerden Gökhan Topal, bir süre önce kar yağışı nedeniyle hayvanlarını içeride yemlemek zorunda kaldıklarını belirterek, "Havalar ısınınca koyunları otlağa çıkardık. Bu sıcak günleri fırsat bilerek hem hayvanları otlatıyoruz hem de yem masrafından tasarruf ediyoruz. Önceki yıllarda bu dönemlerde kar olurdu, bu yıl kurak geçecek gibi görünüyor" dedi. Bir diğer üretici Burhan Koyun ise yem fiyatlarının ciddi oranda arttığını ifade ederek, "Yaylalarda kar olduğu için koyunları köye indirmiştik. Yem pahalı olduğu için fırsat buldukça dışarı çıkarıyoruz. Ot olmasa bile geziyorlar, bu da yem masrafını azaltıyor. Yem adeta altınla yarışıyor" diye konuştu. Erzincan’da güneşli günlerin artmasıyla birlikte meralara çıkan küçükbaş sürüler, hem üreticilere ekonomik katkı sağlıyor hem de hayvanların doğal ortamda daha sağlıklı beslenmesine imkân tanıyor.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.