Konya’da yaşayan 43 yaşındaki koleksiyoner Yavuz Erdal, el işçiliği ile üretilen antika saatleri biriktiriyor. Koleksiyoner Yavuz Erdal, Türkiye’den ve yurt dışından getirdiği antika saatlere adeta gözü gibi bakıyor. Özellikle Türk kültürüne ait saatleri toplamaya gayret ettiğini belirten Erdal, antika saat kültürünü yaşatmaya çalışıyor. Antika saat toplamaya 2001 yılında merak ve hobi amaçlı başladığını belirten Erdal, “Her Türk insanında olduğu gibi bizim çoğu insanımızda eskiye dair bir merak vardır. Hepimizin evinde de eskiler, antika olan eşyalar vardır. Annemizden babamızdan kalan eşyalara hepimiz manevi olarak bir değer veririz. Bizde de ilk başta böyle başladı. Ondan sonra 2000’li yılların başlarında ilk saatle tanıştım. Bit pazarında aldığım bir kol saati ile başladım. Ondan sonra merak ve bu saatin çok büyük bir derya deniz olduğunu fark ettim. Bunu fark ettikten sonra da bu işe hobi olarak başladım” dedi.
“Kendi kültürümüze ait saatleri alıp Türkiye’ye getiriyoruz”
Elinde cep saati olarak Osmanlı döneminden kalma 300 yıllık saatlerden de bulunduğunu kaydeden Erdal, “Dedelerimizin, babalarımızın demiryolu saati diye tabir ettiği şimendiferli diye halk arasında bilinen demiryolu saatlerimizden de var. Bunlar genellikle 60-70 yıllık ama ortalama bakarsanız 100 yıl ve üzeri cep saatleri bulunmakta elimizde. Bu saatleri genellikle gezdiğimiz antika pazarlarından ülke içinde ya da yurt dışında gittiğim yerlerden, oradaki mezatlardan, antika pazarlarından gezerek, özellikle Osmanlı kültürüne ait olan, Osmanlı dönemi için yapılmış olan saatleri, kendi kültürümüze ait saatleri alıp Türkiye’ye getiriyoruz. Bu şekilde koleksiyonculara ve koleksiyon meraklılarına bu saatleri sunuyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkiye de bu saatten bir tek bende var”
Erdal, koleksiyonunda cep saatinde olduğu gibi kol saatinde de nadir bulunan, koleksiyon değeri olan saatler olduğunu söyledi. Yavuz Erdal, koleksiyonundaki 1964 yılında üretilmiş, NASA’nın test etmiş olduğu, basınç testi ve diğer testlere tabi tutmuş olduğu saat ve diğerinden bahsederek şöyle devam etti: "Bu saat, 1969 yılında astronotların da kolunda uzaya giden 1000 adet üretilmiş modelden bir tanesidir. Bu saatler de nadir koleksiyon değeri olan saatlerdir. Günümüze kaç tane ulaştığını bilemeyiz ama bu saat 1964 yılında bin adet üretilmiş. Omega Müzesinde bir tane var, astronotlara da birer tane hediye edilmiş. Şuan Türkiye de bu saatten bir tek bende var ve tek var. Tabii satılık değil. Kendi koleksiyonumda olan bir saattir. Bunun değişik başka yıllarda da modelleri üretilmiştir. Ancak değerli olanı, az sayıda üretilmiş ve NASA’nın test ettiği bir model olan bu modeldir. Onun dışında cep saati olarak baktığımızda Osmanlı pazarına Fransız Leroy ustanın üretmiş olduğu saat var. Ayrıca 1800’lü yılların sonundan yine kaptanların ve o zamanki konsolosların kullanmış olduğu bir başkent saati veya konsolos saati olarak geçer, burada dünyadaki 6 tane başkentin saatleri mevcuttur. O devirde konsoloslar ve kaptanlar diğer ülkelerde ve başkentlerde saatin kaç olduğunu aynı anda görebilmek için bu şekilde o zamanki ustalar bir saat üretmişler. Çok nadir olan saatlerdendir.”
Şuan için elindeki en eski saatin Osmanlı döneminden kalma 1800’lü yılların başlarına ait bir cep saati olduğunu kaydeden Erdal, “Bu saat 1800’lü yılların başlarından kalmıştır. İngiliz bir usta tarafından yapılmış. Osmanlı sayesinde cep saati pazarı çok gelişmiştir. Osmanlı’nın saate olan merakını fark eden yurt dışındaki saat ustaları Osmanlı pazarına birçok saat yapmıştır. Bunlar çok nadir, bizim kendi kültürümüze ait saatlerdir aslında. Bir de araçlar için üretilmiş olan saatler vardır. Bu 1930 model hosmobil araçlar için üretilmiş direksiyon saatidir. Bu direksiyona monte ediliyor. Otomatik bir mekanizmaya sahip. Direksiyonu çevirdikçe saat kurulmakta ve saatin kaç olduğunu göstermektedir. Bu da kendi koleksiyonuma ait olan bir saattir. Elimdeki saat 1700’lü yılların sonuna aittir. Faytonlarda kullanılan ve faytona asılan, fayton saati diye geçen bir saattir. Bunlar da mekanik. Bu da 200-250 yaşlarda olan bir saattir” ifadelerini kullandı.
Koleksiyoner Yavuz Erdal, antika saatlerin fiyat aralığının, eski saatler düşünüldüğünde, 10-15 bin liraya kadar giden saatler bulunduğunu dile getirdi. Erdal, eski cep saatlerinde nadirliğine ve yapan ustasına göre, yurt dışındaki müzayedelerde milyon dolarlara kadar satılan saatlerin de mevcut olduğunu sözlerine ekledi.
Furkan Berk Yaşar - Mustafa Uslu