MAGAZİN - 09 Mart 2018 Cuma 16:25

Müslüm Gürses kimdir? Müslüm Gürses'in hayatı

A
A
A
Müslüm Gürses kimdir? Müslüm Gürses'in hayatı

Müzik dünyasının sevilen isimlerinden Müslüm Gürses, 90'lı yıllara damgasını vurdu. Peki Müslüm Gürses kimdir? Müslüm Gürses'in hayatı nasıldır?

Müslüm Gürses kimdir? Müslüm Gürses'in hayatını merak edenler için sizin için bu haberde derledik. 

MÜSLÜM GÜRSES KİMDİR?

Gerçek adı Müslüm Akbaş‘tır. Müslüm Gürse 7 Mayıs 1953 tarihinde Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde doğdu. Babası Mehmet Akbaş, annesi Emine Akbaş‘tır. Zeyno ve Ahmet isimlerinde iki kardeşi olan Gürses’in babası çiftçilikle uğraşıyordu ve bağlama çalıyordu.

Müslüm Gürses kimdir? Müslüm Gürses'in hayatı

Çocukluğunun ilk yılları Şanlıurfa’da geçti. 3 yaşındayken ekonomik nedenlerden dolayı ailesiyle birlikte Adana’ya göç etti. Burada terzi çıraklığı ve kunduracılık yaptı. İlkokulu bitirdikten sonra eğitim hayatına devam etmeyen Gürses; 14 yaşındayken Adana Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci oldu.

1968 yılında albüm yapmak için İstanbul‘a geldi. Bu dönemde çıkardığı Emmioğlu/Ovada Taşa Basma isimli plağı 300 bin satış yaparak büyük bir rekor kırdı. Gün geçtikçe tanınan Gürses, şöhretinin ilk yıllarında çıktığı Anadolu turnesi sırasında büyük bir kaza geçirdi ve alın kemiği kırıldı.

Kaza sonrası çıkardığı ''Özür diliyorum senden'', ''İsyankar'', ''Ben insan Değil miyim'' gibi albümlerle çıkışını sürdüren Gürses, arabesk türünde en çok ilgi gören isimlerden biri oldu. 1979'da ilk defa İsyankar filmiyle kamera karşısına geçti. 1985 yılında çocukluğunda hiçbir filmini kaçırmadığı ve büyük bir hayranlık duyduğu sinema oyuncusu Muhterem Nur‘la evlendi.

Müslüm Gürses kimdir? Müslüm Gürses'in hayatı

Gürses’in, 2006‘da yazar Murathan Mungan’la ortak projesi ''Aşk Tesadüfleri Sever'' müzik marketlerdeki yerini aldı. 2010 yılının Kasım ayında ''Yalan Dünya'' isimli albümü çıkardı. 15 Kasım 2012'de kalbine stent takılan Müslüm Gürses’in karaciğer ve böbreklerinde çıkan sorunlar nedeniyle 18 Kasım 2012 günü durumu ağırlaştı. Yaklaşık 4 ay Memorial Şişli Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde solunum cihazına bağlı olarak tutulan Müslüm Gürses 3 Mart 2013 tarihinde 60 yaşında vefat etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Craig Bellamy: “Yarınki maç öncekinden başka bir zorlukta olacak” Galler Milli Takım Teknik Direktörü Craig Bellamy, yarın Türkiye ile oynayacakları maçın eylül ayında Cardiff’te oynanan müsabakadan daha zor olacağını söyledi. UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup 5. maçında yarın A Milli Futbol Takımı’na konuk olacak Galler, son antrenmanını Kadir Has Stadyumu’nda gerçekleştirdi. Antrenman sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Galler Teknik Direktörü Craig Bellamy, Türkiye’yi konuk ettikleri ve golsüz sona eren müsabakayla yarın oynanacak maçın birbirinden farklı olacağını dile getirdi. Bellamy, “Önceki maç bizim için büyük sınavdı. Oyunculara ilk bakışımdı. Ben de ilk kez çıkıyordum. İlk maç zor geçmiş olabilir ama Türkiye gibi futbola tutkun bir şekilde bakan takımla oynamak gerçekten güzeldi. Yarınki maç öncekinden başka bir zorlukta olacak. Tutkulu bir ülkeye tekrardan gelmek futbol açısından çok güzel. Türkiye’deki oyuncularla oynamak da çok güzel. Nasıl oynayacağız sorusu asıl sınavımız oluyor. Topta ne kadar iyiyiz, hangi stratejileri uygulamamız gerekiyor.. Bunların cevabına geldikten sonra futbolda sonuç olarak iyi olmak gerekiyor. Ben stratejilerimiz ile bu takımı daha iyiye getireceğim ama dominant olmamız gerekiyor. Sadece uluslararası değil, bütün maçlarda da biz kendimize sorular soruyoruz. 6 maç yaptık ve bunlardan birisi bugüne kadar bize gerçekçi perspektifler verdi. Şu ana kadar iyi ilerledik diye düşünüyoruz. Yarın da iyi olacak diyoruz ama yine de ne olur bilemiyorum. Sürekli ‘biz kimiz’ sorusunu soruyorum. Şu ana kadar güzel şeyler yaşadık, iyi geldik, yarın da iyi olacağız. Geliştikçe de her maça iyi çıkacağız. Her şeyin en iyisi olmak zor. Kolay bir yola da girmedik ama sonuçta kendimizi geliştiriyoruz” ifadelerini kullandı. "Burada oynamak güzel" Kadir Has Stadyumu’nun atmosferi ile ilgili sorulan soruya Bellamy, “Gerçekten heyecan verici. Stadyumun fotoğraflarını daha önce gördüm. Stadyuma aşina olduğumuzu biliyoruz. Türkiye’nin geneline baktığımızda böyle güzel statlar var. İyi antrenörleri de var. Buranın insanları da arkadaş canlısı. Güzel bir coğrafya. Burada oynamak çok güzel. Futbola gerçekten tutkulular. Buradaki oyuncularda çok heyecanlı ama aynı zamanda tecrübeliler” dedi. "Menajerleri tanımaya çalışıyoruz" Türkiye Teknik Direktörü Vincenzo Montella’nın performansını nasıl bulduğuna dair gelen bir soruyu Bellamy, “Menajerleri tanımaya çalışıyoruz. EURO 2024’te yaptıklarını gördük. Farklı bir durum bekliyoruz sürekli. Bizden sonraki maçlarda nasıl olacağına dair fikirlerimiz var. Farklı roller var. Bundan dolayı da geçmiş haftalardaki bütün maçlara dair gözlem yapıyoruz” şeklinde cevap verdi.
Eskişehir Bakan Tunç Eskişehir’de Çocuk Adliye Merkezi’nin açılışına katıldı Eskişehir’de açılan ve Türkiye’de 3’üncü olma özelliği taşıyan Çocuk Adliye Merkezi’nin açılış töreninde konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Çocuklarla yetişkinlerin aynı ortamda yargılanması doğru olmayan bir şeydi” dedi. Ülke genelinde suç mağduru olan ve suça sürüklenen çocukların yargılanacağı Çocuk Adliye Merkezlerinin açılışları devam ediyor. İlki Erzurum’da, ikincisi Bursa’da açılan Çocuk Adliye Merkezi’nin üçüncüsü, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla Eskişehir’de açıldı. “Çocuklarla yetişkinlerin aynı ortamda yargılanması doğru olmayan bir şeydi” Törende yaptığı konuşmada, çocuklar ile yetişkinlerin aynı çatı altında yargılanmasının veya yargılanmaya tabi tutulmasının yanlış olduğunu belirten Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Çocuklarımız özellikle geleceğimizin teminatı olan yavrularımızın adli süreçlerde yıpranmaması lazım. Yetişkinlerle onların aynı ortamda yargılanması, yargılanmaya tabi tutulması, gerek suça sürüklenen çocuk olarak gerekse tanık olarak gerekse suç mağduru çocuk olarak büyüklerin yargılandığı salonlarda, adliyelerde, aynı ortamlarda bulunması bir kere yargılama açısından doğru olmayan bir şeydi. Bu çerçevede 2005 yılında çıkarılan Çocuk Koruma Kanunu ve sonrasında imzaladığımız çok sayıda uluslararası sözleşme çocuk haklarıyla ilgili olarak ve sonrasında hayata geçirdiğimiz ikinci mevzuatlar ve yönetmeliklerle beraber çocuk yargılamasıyla ilgili önemli mesafeler aldı. Bu konuda çocuk adalet merkezlerinin özellikle başta nüfusu fazla olan dosya sayısı fazla olan büyükşehirlerimizden başlayarak bütün ülke geneline yaygınlaştırmanın gayreti içerisindeyiz. Çünkü çocuklarımız masumiyetin timsali. Onlar tehlikelere karşı en savunmasız kişiler. Onlar bizim göz bebeğimiz. Çevresindeki tehlikelere karşı en savunmasız olan bu kişileri her alanda korumak zorundayız” dedi. “Çocuk mahkemesi sayısını 85’e, çocuk ağır ceza mahkemesi sayısını da 15’e çıkarttık” Çocukların korunması için anayasal ve mevzuat çalışmalarının devam ettiğini belirten Bakan Tunç, “Çocukların korunması konusunda çocuk haklarının güçlendirilmesi ve teminat altına alınması konusunda çok şey yapmamız gerekiyordu ve bu çerçevede de geçtiğimiz 22 yıl boyunca da çok önemli anayasal ve yasal mevzuat düzenlemelerini hayata geçirdik. Bunlardan en önemlisi anayasamızın 10’uncu maddesindeki değişiklikti. Anayasamızın onuncu maddesi sadece ailenin korunması başlığını taşıyordu. Anayasanın onuncu maddesinde milletimizin onayıyla gerçekleştirdiğimiz değişiklikle ‘Ailenin korunması ve çocuk hakları’ şeklinde başlığı değiştirdik. Madde metnine de çocukların her türlü istismardan korunması, ihmal, cinsel istismar, duygusal istismar, fiziksel istismar, tüm tehlikelerden korunmasıyla ilgili olarak devletin asli görevler arasında bunun sayılmasını sağladık ve bunu anayasal güvenceye kavuşturduk. Yine çocuklarımızın adli süreçlerde yıpranmamasıyla ilgili olarak başta 2005 yılında hayata geçirdiğimiz Çocuk Koruma Kanunu çerçevesi içerisinde de önemli uygulamaları hayata geçirdik. Yine çocuk mahkemelerinin kurulması yakın zamanda sağlandı. Çocuk mahkemesi sayısı bugün 85, çocuk ağır ceza mahkemesi sayısı da 15’e çıktı” diye belirtti. “Zararlı sitelerden çocuklar korumamız lazım” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, içinde bulunduğumuz internet çağında çocukların zararlı sitelerden ve alışkanlıklardan korunması için yapılan çalışmaların devam ettiğini belirtti. Bakan Tunç, “Çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan korumak önemli. Dijital çağdayız, internet çağındayız. Özellikle sanal bahis, kumar gibi yasa dışı kumar gibi tüm bu kötülüklerden çocuklarımızı uzak tutmamız gerekiyor. Bu konuda da alacağımız tedbirler var. Almakta olduğumuz tedbirler var. Özellikle zararlı sitelerden çocuklar korumamız lazım. Onların zararlı sitelere girmemelerini sağlayabilmemiz lazım. Çocuk istismarına yönelik, çocuğu şiddete, teşvike yönelik zararlı internet sitelerinin kapatılması konusundaki kararlılığımızı da sürdürüyoruz. Bunların örneklerini sizler zaman zaman görüyorsunuz. Bunları kapatmakta hiç geri durmayacağız. Bizim için çocuklarımız esastır. Onların her türlü kötülükten korunması bizim için en önde gelen vazifedir. Uyuşturucuyla mücadelede de yine çocukların uyuşturucudan korunması, özellikle okul çevrelerinde uyuşturucu satılmasının önlenmesiyle ilgili olarak gerek ceza mevzuatımızda ağırlaştırıcı sebepler ve önleyici tedbirlere ilişkin uygulamaları da hayata geçirdik, geçirmeye de devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “Çocukların cezaevinden çıktıktan sonra bir daha suç işlemeyecek şekilde topluma kazandırılmasını önemsiyoruz” Cezaevine giren çocukların tahliye edildikten sonra tekrar suç işlememesi ve topluma karışabilmesi için tutuklu ve hükümlü oldukları süreçlerde eğitimlerinin devam ettirilmesi konusunda hassasiyet gösterdiklerini belirten Tunç, “Ceza infaz kurumlarımızda çocuklarımızdan tutuklu olanlar kapalı çocuk cezaevlerinde. Hüküm giyenler de çocuk eğitim evlerinde. Onların ıslahı önemli. Onlar çocuk yaşta suç işlemiş olabilir, suça sürüklenmiş olabilir. Ama onların cezaevinden çıktıktan sonra bir daha suç işlemeyecek şekilde ıslahı ve topluma kazandırılmasını önemsiyoruz. O nedenle cezaevlerimizde okullaşmayı arttırdık. Dün yine yeni bir yargı paketinde buna yönelik düzenlemeler vardı. Hem 9’uncu yargı paketinde, hem dün mecliste yasalaşan kanun teklifinde Çocuk Koruma Kanunu’nda ve çocukların cezaevlerinde eğitim alabilmeleriyle ilgili birtakım yasal düzenlemeleri de hayata geçirdik. 2024 yılında şu ana kadar 892 çocuğumuz okuma yazma kursuna gitmiş, cezaevlerindeki eğitim evlerinde. 2 bin 270 çocuk örgün ve açık öğretime gidiyor. 4 bin 633 çocuk iş ve meslek kurslarına katılmış. Tabii şu anda cezaevlerinde 4 bine yakın çocuğumuz var, 18 yaşından küçük. Bunların hepsi okuyorlar. Meslek sahibi olabilmek için de orada mesleki eğitim merkezlerinde vakitlerini geçiriyorlar. Hedefimiz onlar tahliye olduktan sonra bir daha suç işlememelerini sağlamak” dedi. “170 adli görüşme odasında 126 bin adli görüşme gerçekleştirildi” Çocukların ayrı olan anne ve babası tarafından eşya gibi alınıp verilmesinin önüne geçmek için 81 ilde adli görüşme odalarının hazırlandığını söyleyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Diğer yandan özellikle çocuklarımızın hepimizi derinden yaralayan bu icra mahkemelerindeki anne ve babayla kişisel ilişki kurulması sırasında bir eşya gibi alınıp verilmesiyle ilgili sorunu da çözdük. O görüntüleri ortadan kaldırdık. Çocuk görüşme merkezlerinde bunlar artık devletimiz tarafından ücretsiz gerçekleştiriyor. Orada yine uzmanlar eşliğinde bu teslimler ya da kişisel ilişki kurulması sağlanıyor. Yine bu Çocuk Adalet Merkezimizin en alt kasımda da bir çocuk görüşme merkezimiz bulunuyor. O hizmetler burada yapılıyor. Gerek Milli Eğitim Bakanlığımızdan, gerek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızdan, rehber öğretmenler, sosyologlar, pedagoglar eşliğinde çocuklar ikna edilerek, anneler, babalar ikna edilerek bu süreçler gerçekleştirilmiş oluyor. Şu ana kadar Çocuk Görüşme Merkezlerinde 3 bin 362 çocuk teslimi ve 33 bin 9 kişisel ilişki sağlanmış. Toplamda 36 bin dosyada 361 bin işlem gerçekleştirilmiş. Suç mağduru çocukların faillerle bir araya gelmemesi önemliydi. Çocuk Adalet Merkezleri öncesinde de adliyelerimizde çocuk görüşme odaları, adli görüşme odaları hem kadınlarımız için hem çocuklarımız için faaliyete geçirdik. Bugün itibariyle 81 ilde 164 adliyemizde 170 adli görüşme odasında 126 bin adli görüşme gerçekleştirilmiş oldu. Ayrıca 81 ilimizde kurduğumuz sayısı 171 olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerimiz başta çocuklar, kadınlar, engelli ve yaşlı bireyler olmak üzere tüm mağdurların adli süreçte yalnız olmadıklarını hissettiriyorlar. Suç mağdurları müdürlüklere başvurarak adli süreç boyunca bilgilendiriliyorlar. İhtiyaç duydukları hizmetlere yönlendiriliyorlar ve psikososyal destek hizmetlerinden yararlanıyorlar. Özellikle burada kadına şiddet konusunda da kadına şiddetin önlenmesi konusunda da çok hassasız, gerek Adalet Bakanlığımız gerek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız bu konuda kadına şiddetin önlenmesi konusundaki kararlılığımızı da sürdürüyoruz” diye konuştu. “Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü’nde 131 bin 29 ifadeye eşlik edildi” Çocuklara ve mağdurlara ifade esnasında da psikolojik destek sağlandığını belirten Tunç, “Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinde 2019 uygulama başlamıştı. 509 bin 916 sosyal inceleme raporu bugüne kadar hazırlanmış. 131 bin 29 ifade işlemine eşlik edilerek çocuk ve mağdurlara psikososyal destek sağlanmış ve böylece adaletin kapısı olan adliyenin kapısından giren çocuklarımız ve kadınlarımız adliyede yanında Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinde çalışan uzmanlarımızı görmüş oluyorlar” dedi. “Çocuk İzlem Merkezleri, devlet üniversitelerinde de yer alacak” İlk olarak Sağlık Bakanlığı’na bağlı alanlarda oluşturulan Çocuk İzlem Merkezlerinin devlet üniversitelerinde de açılacağını belirten Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, şu ifadeleri kullandı: “Ayrıca suç mağduru olduğundan şüphelenilen çocuklarımızın adli süreçlerde ikinci örselenmelerinin önüne geçmek için de Çocuk İzlem Merkezleri faaliyete geçmişti. Onların hem ifadelerinin alınması hem de muayenelerinin yapılması konusunda Sağlık Bakanlığı bünyesi içerisindeki yerlerde Çocuk İzlem Merkezlerimiz oluşturulmuştu. Şu anda 70 adet Çocuk İzlem Merkezimiz faaliyet gösteriyor. Dün yasalaşan yine kanun teklifinde devlet üniversitelerinin bünyesinde de Çocuk İzlem Merkezlerinin faaliyete geçmesinin de yolu açılmış oldu.” "Çocuklarımız yalnız olmadıklarını ve devletimizin şefkati elinin her daim yanlarında olduğunu hissedecektir” Çocuk Adalet Merkezi açılışında konuşan AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez ise “Çocuk Adalet Merkezimizin çocuklarımıza güven verici ve adalete ulaşımı kolaylaştırıcı bir ortam sunmasını bekliyoruz. Anayasamızın 41’inci maddesi gereğince devletimizin çocukların korunması ve üstün yararlarının gözetilmesi sorumluluğu üstlenmiştir. Bu merkez sayesinde suça sürüklenen veya mağdur olan çocuklarımız adalet sistemine güvenle yaklaşabilecek, adliye ortamına girmeden uzman personelimizin rehberliğinde güvenli. Bir ortamda işlemlerini gerçekleştirebilecektir. Merkezimizde çocuklarımızın yaşadıkları olumsuz deneyimlerin etkisini en aza indirmek amacıyla psikologlar, pedagoglar, sosyal hizmet ve diğer meslek mensuplarından uzmanlar destek sağlayacaktır. Böylece çocuklarımız yalnız olmadıklarını ve devletimizin şefkati elinin her daim yanlarında olduğunu hissedecektir” dedi. “Adalete erişime ihtiyacı bulunan çocuklara ayrı bir özen gösterilmesi gerekmektedir” Çocukların psikolojik olarak kötü etkilenmemesi için yargılanma alanının özelleştirilmesi gerektiğini belirten Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy da yaptığı açılış konuşmasında, “Sosyal hizmetlerin müdahale alanının odağında yer alan temel gruplardan biri çocuklardır. Kendine has gelişim özellikleri nedeniyle yetişkinlerden farklı gereksinimleri bulunan çocukların hak, özgürlük ve sorumluluk açılarından özel olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle adli sosyal hizmet bağlamında çocukların adli mekanizmalarla ilişkisini ele alan yeni birimlerin oluşturulması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Çocuk Adalet Merkezi, ana amacı çocuğu toplumla bütünleştirerek yeniden mağdur olmasının ya da suç işlemesinin önüne geçmek olan Çocuk Adalet Sistemi’nin önemli bir uygulama sahasıdır. Zorunlu zaman geçirilen kamusal mekânlar, yaşamın öznel ve psikolojik süreçlerinin geçtiği, algı ve deneyimlerin bilince, kişiliğe ve anılara dönüştüğü yerlerdir. Muhataba uygun kamusal mekânlar ve bu mekânlara yüklenen anlamlar, bireyler ve toplum, vatandaşlar ve devlet arasındaki etkileşimin en önemli unsurlarından birisidir. Mekanların algısı kadar psikolojimizde bıraktığı iz de önemlidir. Hukuki süreçlerle karşı karşıya gelen çocuklar, zaman zaman olumsuz etkilenebilmekte ve çocuklar da bu süreç içerisinde seslerini duyurmak konusunda zorluklarla karşılaşabilmektedir. Adalete erişime ihtiyacı bulunan çocuklara ayrı bir özen gösterilmesi gerekmektedir. Çocuklara daha iyi hizmet sunmak için böylesi özel alanlar oluşturmak, çocukları daha çok koruma düşüncesinin sonucudur” ifadelerini kullandı. Açılış törenine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İsmail Güneykaya, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Fatih Dönmez, Ayşen Gürcan ve Nebi Hatipoğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah, Eskişehir İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can, AK Parti MKYK Üyesi Ali Demirel, Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın, AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak katıldı.
Manisa Emeklilik döneminde sağlıklı yaş almayı anlattılar Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ve Celal Bayar Üniversitesi tarafından “Emeklilik Döneminde Sağlıklı Yaş Alma” konulu konferans düzenlendi. Celal Bayar Üniversitesinden Doç. Dr. Hüseyin Elbi, Dyt. Hale Aslantaş, Öğr. Gör. Kenan Tozak ile Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünden Y. Gıda Mühendisi Yağmur Yıldırım’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans Manisa Tarım İl Müdürlüğü Konferans Sosyal Salonunda düzenlendi. Programa Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdürü Buket İnce, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beyhan Cengiz Özyurt, idare amirleri, misafirler ve emekliler katıldı. İl Müdürü İnce açılış konuşmasında, “Ülkemizin kalkınmasına emekleri ile katkıda bulunmuş olan emeklilerimize verilen değeri ortaya koymak için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2024 yılı, ‘Emekliler Yılı’ olarak ilan edilmiştir. Büyüklerimizin sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübelerin, genç nesiller için birer hazine olduğunun farkındayız. Bu nedenle, Cumhurbaşkanımızın gösterdiği yolda Sayın Bakanımızın destekleri ile bizde Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü olarak yıl boyunca emeklilerimize yönelik etkinliklerimize devam edeceğiz. Bu tür etkinliklerin, toplumsal dayanışmayı ve kuşaklar arası bağı güçlendirdiğine inanıyorum. Bugün burada Celal Bayar Üniversitesi ile hazırladığımız programın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Ayrıca konuşmacı olarak katılan öğretim görevlilerimize, etkinliklerimize katılım gösteren değerli misafirlerimize ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu. Moderatörlüğünü Dr. Mithat Temizer’in yaptığı konferansın ardından katılımcıların soruları cevaplandı.
Van 40 dakikada geçilen güzergahta ulaşım süresi 6 dakikaya düştü Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yol güvenliğini tehdit eden çığ, kar, tipi ve buzlanma gibi zorlu hava şartları nedeniyle sürücülerin korkulu rüyası olan 32 virajı ortadan kaldırdıklarını belirterek, "Van ve Hakkari’yi birbirine daha da yakınlaştırdık. Tünel ile 32 virajı ortadan kaldırıp yol kotunu 230 metre aşağı çekerek ulaşım süresini 40 dakikadan 6 dakikaya düşürdük" dedi. Van ile Hakkari arasında ’32 virajlar’ olarak bilinen Güzeldere Geçidi’nde 2013 yılında yapımına başlanan tünel trafiğe açılıyor. Özellikle kış aylarında sürücüler için çileye dönüşen geçitte yapımı tamamlanan tünel için açılış töreni düzenlendi. Malatya’da yaşanan depremden dolayı geçmiş olsun dileklerini ileten Bakan Uraloğlu, "Türkiye’nin en zorlu yollarından biri olan 32 virajlarını tarihin tozlu raflarına kaldıran Güzeldere Tüneli’mizin açılışı vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Şu an bir araya geldiğimiz Güzeldere Geçidi, tarihi İpek Yolu üzerinde yüzyıllar boyunca Urartular, Medler, Persler, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok farklı medeniyet ve kültürün etkileşimine sahne olmuş tarihi bir mevki. Nice ticaret kervanları, göçmen milletler ve ordular bu geçitten geçerek tarihin akışını değiştirdi. Güzeldere Tüneli’mizin Van-Hakkari yönündeki tüpünü açarak bizler de burada tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Çünkü özellikle kış aylarında yaşanan olumsuz hava şartları, ulaşımı güçleştirirken, ekonomik ve sosyal hayatı da olumsuz etkilemekteydi. Bugün, bu zorlu coğrafyayı aşarak, iki şehrimiz arasındaki bağları daha da güçlendirdiğimiz gibi bölgenin sosyo-ekonomik yapısında da yeni bir çığır açıyoruz. Geçim kaynağı sınır ticareti, hayvancılık ve tarıma dayalı olan bölge insanımızın ekonomik ve sosyal gelişimine de önemli katkılar sağlayacağız" dedi. "Van ile Hakkâri illerimiz arasındaki devlet yolumuz; Esendere, Umurlu ve Üzümlü gibi İran ve Irak’a açılan sınır kapılarına ulaşım sağlaması bakımından uluslararası ticaret faaliyetlerimiz açısından büyük önem taşımaktadır" diyen Bakan Uraloğlu, "Bu noktada Bakanlık olarak bölgedeki ulaşım ağının güçlendirilmesi için yolun Güzelsu ile Başkale arasında kalan 61 km’lik kesimini bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol standardında projelendirdik ve hayata geçirdik. Hamd olsun yolumuzun 38 kilometrelik kesimini tamamlamanın ve 3 bin 150 metre uzunluğundaki çift tüplü Güzeldere Tüneli’mizin Van-Hakkari yönündeki tüpünü bitirerek hizmete açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah diğer tüpü de 2025 yılı yazında tamamlayacağız. Van Başkale Güzeldere Geçidi’nde bulunan 9 kilometrelik 32 virajları 4 kilometrelik varyant ve Güzeldere Tüneli ile geçip güzergahı daha konforlu hale getirdik. Böylece kış aylarında kar mücadelesinin yoğun olarak yapıldığı, ulaşımın güçlükle sağlandığı yol kesimini baypas ederek yüksek bir standarda kavuşturduk. Artık yol güvenliğini tehdit eden çığ, kar, tipi ve buzlanma gibi zorlu hava şartları nedeniyle sürücülerin korkulu rüyası olan 32 virajı ortadan kaldırdık. Van ve Hakkari’yi birbirine daha da yakınlaştırdık. Tünel ile 32 virajı ortadan kaldırıp yol kotunu 230 metre aşağı çekerek ulaşım süresini 40 dakikadan 6 dakikaya düşürdük. Böylece projemiz sayesinde zamandan 72,2 milyon lira, akaryakıttan 73,5 milyon lira olmak üzere yıllık 145,7 milyon lira tasarruf edeceğiz. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 4,549 ton azaltarak Güzeldere Geçidi’nin ve Van’ın eşsiz doğasının korunmasına katkı sağlayacağız. Artık kışın çetin şartları, bölge insanımızın, yolu kullanan sürücülerimizin ve nakliye sektöründe çalışan şoförlerimizin günlük hayatlarını olumsuz etkilemeyecektir. Bölgedeki sınır ticaretini daha da canlandıracak ve turizm faaliyetlerini geliştirecektir" diye konuştu. "Ülkemizin ekonomik kalkınması için ulaştırma ve altyapı sektörlerinin stratejik önemini hepimiz çok iyi biliyoruz. Ekonomik büyümenin birincil şartı güçlü bir ulaşım altyapısıdır" diyen Bakan Uraloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yol sayesinde yatırım gelir, güvenli, hızlı ve kolay ulaşım sayesinde üretim olur, ticaret gelişir, ülke kalkınır, ekonomi büyür, istihdam oluşur. Bu gerçeğin ışığında son 22 yılda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ülkemizin ulaşım ve iletişim altyapısına 280 milyar doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Doğu-batı, kuzey-güney demeden ülkemizi yüksek standartlı yol ağıyla donattık. 2002 yılında 6.101 km bölünmüş yolumuz varken bugün toplam 68.549 km’lik karayolu ağımızın 29.653 km’si bölünmüş yol ağından oluşuyor ve 81 ilimizin 77’si birbirine bölünmüş yollarla bağlı. 2002 yılında 1.714 km olan otoyol ağımızı da son 22 yılda yapılan 2.082 km ile birlikte 3.796 km’ye yükselttik. Ülkemiz genelinde 2002 yılına kadar yaklaşık 80 yıllık dönemde sadece 50 kilometre tünel yapılmışken biz bunu 767 km’ye çıkardık. Aynı şekilde 311 km olan toplam köprü uzunluğumuzu da 790 kilometreye ulaştırdık. Nereden nereye. Tüm ülkemizde olduğu gibi Van’ın da ulaşım ağını güçlendirecek her projeye ayrı bir önem veriyor ve tüm projelerimizi yakinen takip ediyoruz. Gün içerisinde Van’da yapım çalışmaları devam etmekte olan en az Güzeldere Tüneli kadar önemli Van Çevre Yolu’muzda da incelemelerde bulunacağız. Edremit’ten başlayıp Van şehir merkezinin doğusundan geçerek Erciş Yolu’na bağlanan bu yolumuzu da 41 km uzunluğunda, bitümlü sıcak karışık kaplamalı 3 gidiş, 3 geliş olmak üzere 6 şeritli bölünmüş yol standardında projelendirdik. Projemizi tamamlayıp hizmete sunduğumuzda şehir merkezinde meydana gelen trafik yoğunluğu rahatlatacak, şehir içinden bölgedeki yerleşkelere yüksek standartlı ulaşım imkanı tesis edeceğiz." Bölge illerinin; Gürbulak, Kapıköy, Esendere, Umurlu ve Üzümlü sınır kapılarına ulaşımını bölünmüş yol konforuyla sağlayacaklarını söyleyen Bakan Uraloğlu, "Van çevre yolumuz tamamlandığında zamandan 1,4 milyar lira, akaryakıttan 200 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 1.6 milyar lira tasarruf edeceğiz. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 15 bin ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağlayacağız. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Bu düşüncelerle Güzeldere Tüneli’nin başta Van ve Hakkâri olmak üzere tüm bölge halkı ve ülkemiz adına hayırlı olmasını temenni ediyor, projede emeği geçen ve bu önemli aşamaya getiren işçisinden mühendisine tüm Karayolları Genel Müdürlüğü ve yüklenici firma çalışanlarına teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Yapılan duanın ardından tünelin açılış kurdelesi kesildi.