ASAYİŞ - 29 Temmuz 2021 Perşembe 15:00

MSB'den Afganistan açıklaması

A
A
A
MSB'den Afganistan açıklaması

Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Plan Subayı Binbaşı Pınar Kara,Türkiye'nin Afgan halkı istediği sürece yanlarında olacağını ve TSK'nın Afganistan’da meşru müdafaa dışında herhangi bir operasyonel görevde bulunmayacağını belirterek, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının halihazırda altı yıldır sürdürdüğü ve Afganistan için son derece kritik olduğu bilinen Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı'nın emniyetle işletilmesi görevine devam etme durumu söz konusudur dedi.

Milli Savunma Bakanlığında yer alan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Basın Bilgilendirme Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Plan Subayı Binbaşı Pınar Kara, Milli Savunma Bakanlığının tüm birlik ve kurumlarının kara, deniz ve hava ile 84 milyon vatandaşın huzur ve güvenliğini sağlamak, Türkiye’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumak maksadıyla yurt içinde ve dışında terör örgütlerine karşı mücadelesini en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar fedakarlık ve kahramanlıkla yürütmeye devam ettiğini söyledi.

Terörle mücadelenin artan bir şiddet ve tempoda kararlılıkla devam ettiğini belirten Binbaşı Kara, son iki ay içerisinde yurt içi ve sınır ötesinde PKK/KCK/PYD-YPG ve FETÖ başta olmak üzere DEAŞ de dahil terör örgütlerine karşı mücadele edildiğini ve 10’u büyük, 30’u orta çaplı olmak üzere 40 operasyonun icra edildiğini ifade ederek, “24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar toplam 18 bin 296, bu yılın başından itibaren ise bin 595 terörist etkisiz hale getirilmiştir” dedi.

“Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım operasyonlarının başlangıcından bu yana 215 terörist etkisiz hale getirilmiştir”

23 Nisan’da Irak’ın kuzeyindeki Metine ve Avaşin-Basyan bölgelerinde eş zamanlı olarak başlayan Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım operasyonlarının planladığı şekilde başarı ile devam ettiğini dile getiren Binbaşı Kara, “Operasyonların başlangıcından bu yana 215 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Ayrıca 300’e yakın mağara/sığınak, 600’den fazla mayın/EYP tespit edilerek imha edilmiş; çok sayıda silah, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirilmiştir” ifadelerini kullandı.

Binbaşı Kara, hudutların güvenliğinin insan yoğunluklu sistemler yerine teknoloji yoğunluklu sistemlerle sağlandığını vurgulayarak, “İran sınır hattında 2019 yılında yasa dışı hudut geçiş teşebbüsünde bulunan 74 bin 447 şahıs engellenmiş, 5 bin 16 şahıs yakalanmış, 2020 yılında 127 bin 434 şahıs engellenmiş, 185 şahıs yakalanmış, 2021 yılında ise 56 bin 994 şahıs engellenmiş, 542 şahıs yakalanmıştır” diye konuştu.

“Son iki ayda hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 40’ı FETÖ olmak üzere toplam 74 terörist yakalanmıştır”

Alınan ilave ve etkin tedbirler sayesinde son iki ayda Türkiye’nin sınırlarından yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 16 bin 786 şahsın yakalandığının, 31 bin 545 şahsın ise hududu geçemeden engellendiğinin altını çizen Binbaşı Kara, “Bu şahıslar arasında 40’ı FETÖ olmak üzere toplam 74 terörist yakalanmıştır” dedi.

MSB'den Afganistan açıklaması

“TSK’nın Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı'nın emniyetle işletilmesi görevine devam etme durumu söz konusudur”

Binbaşı Pınar Kara, uzun süredir Afganların huzuru ve refahı için yanlarında olan Türkiye'nin Afgan halkı istediği sürece de yanlarında olacaklarını belirterek, “Gelinen noktada diğer NATO üyesi ülkelerin silahlı kuvvetlerinin Afganistan’dan çekilme kararı almaları üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının halihazırda altı yıldır sürdürdüğü ve Afganistan için son derece kritik olduğu bilinen Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı'nın emniyetle işletilmesi görevine devam etme durumu söz konusudur” dedi.
Hava Muhabere Binbaşı Kara, NATO görevi ve ikili anlaşmalar kapsamında 20 yıldır sürdürülen danışmanlık ve eğitim faaliyetleri sonlandırılırken sadece havalimanı işletilmesine yönelik görevin sürdürülmesine ilişkin diğer ülke ve Afganistan yetkilileri ile görüşmelerin devam ettiğini söyledi.

“TSK, Afganistan’da en başından beri olduğu gibi muharip bir görevi olmayacak, meşru müdafaa dışında herhangi bir operasyonel görevde bulunmayacaktır”

Gerekli koşullar sağlandığı takdirde Afgan halkı ve Afganistan’ın ilişkileri açısından büyük katkı sağlayan, şu anda Türkiye’nin icra ettiği söz konusu görevi yerine getirmeye devam edecekleri bilgisini veren Binbaşı Kara, “Göreve devam edilmesi durumunda Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Afganistan’da en başından beri olduğu gibi muharip bir görevi olmayacak, meşru müdafaa dışında herhangi bir operasyonel görevde bulunulmayacaktır” diye konuştu.

Suriye harekat alanlarında terörden arındırılan bölgelerdeki mayın/EYP temizliği ile hayatın normalleşmesi maksadıyla insani yardım, altyapı ve günlük hayatı destekleme faaliyetlerinin ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile koordineli olarak devam ettiğini belirten Binbaşı Kara, şöyle devam etti:

“Rejimin Barış Pınarı bölgesi dışında yaşayan halkı cezalandırarak ülkemizi zor durumda bırakma gayretlerine rağmen Barış Pınarı bölgesi için yaptığımız sayısız katkıya yenisini eklemek adına Tel Abyad ve Resulayn’a Türkiye'den elektrik verilmesi maksadıyla yapılan çalışmalarda sona yaklaşılmıştır. Ayrıca güvenlik ve huzur ortamını bozmaya yönelik taciz ve saldırı girişimleri birliklerimiz tarafından engellenmektedir. Bu kapsamda son iki ayda Suriye harekat alanlarında kahraman komandolarımız tarafından DEAŞ terör örgütü mensupları dâhil olmak üzere 229 terörist etkisiz hâle getirilmiştir.”

“500 yıllık tarihi kardeşlik bağlarımız olan Libya’da birliklerimiz tarafından Libyalı kardeşlerimize askeri eğitim, mayın/EYP temizliği desteği verilmektedir” diyen Hava Muhabere Binbaşı Kara, Libya halkının huzur ve güvenliğine katkı sağlanması amacıyla bugüne kadar 3 bin 541 mayın/EYP ve patlamamış mühimmatın tespit edilerek etkisiz hale getirildiğini aktardı.

“Yunanistan, tüm olumlu ve yapıcı çabalarımıza rağmen provokasyona, hukuk dışı ve saldırgan söylemlerine devam etmektedir”

Türkiye’nin sismik araştırma ve sondaj gemilerinin faaliyetlerini deniz ve hava kuvvetleri unsurlarının refakat ve kontrolünde sürdürdüğünü hatırlatan Binbaşı Kara, şunları söyledi:

“Yunanistan, tüm olumlu ve yapıcı çabalarımıza rağmen provokasyona, hukuk dışı ve saldırgan söylemlerine devam etmektedir. Yunanistan’ın 1988 tarihli Türk-Yunan Atina Mutabakat Muhtırası'nda belirtilen 'Moratoryum Periyodu (15 Haziran-15 Eylül)' dikkate alınmadan 2021 yılının tamamını kapsayan ve Ege Denizi'nde deniz geçiş faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyecek şekilde üç adet daimi saha ile 1976 Bern Mutabakatı'na aykırı olarak Ege Denizi’nde araştırma faaliyetlerinde bulunmak üzere navtex/notmar/notam ilan etmesi ise bu tavır ve yaklaşımının bir örneğidir.”

“Yunanistan’ın moratoryumu ihlal eden uygulamalarına mütekabiliyet çerçevesinde aynıyla karşılık verme zorunluluğu doğmuştur”

Binbaşı Kara, Yunanistan’ın Türkiye’nin moratoryuma saygılı tutumu ve diplomatik girişimlerine rağmen moratoryuma uymayarak hukuk tanımaz tavrına devam ettiğini ifade ederek, “Konuya ilişkin gösterdiğimiz tüm yapıcı ve olumlu gayret ve girişimlerimizden maalesef sonuç alınamamış, Yunanistan’ın moratoryumu ihlal eden uygulamalarına mütekabiliyet çerçevesinde aynıyla karşılık verme zorunluluğu doğmuştur. Bu kapsamda, 22 Haziran 2021 tarihinde yayımlanan seyir duyuruları (notmar) ile Ege Denizi uluslararası sularında eğitim sahalarımız ilan edilmiştir” diye konuştu.

“1 Ocak - 28 Temmuz arasında FETÖ ile mücadele kapsamında 2 bin 713 personel kamu görevinden çıkarılmıştır”

MSB’nin tüm birimleri ile hassasiyet ve belirlenen kriterler çerçevesinde FETÖ ile mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü belirten Binbaşı Kara, “15 Temmuz 2016’dan itibaren 23 bin 427 personel ihraç edilmiş, bin 869 personel hakkında ise idari süreç devam etmektedir. 1 Ocak - 28 Temmuz arasında; 2 bin 713 personel kamu görevinden çıkarılmış, 501 emekli personelin rütbesi geri alınmış, 112 personel göreve iade edilmiş, 13 emekli personelin rütbesi/unvanı iade edilmiştir” dedi.

Mustafa Cenik - Engin Yağcı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Ersoy: “258 milyon lira ödenek ile 355 cemevimizin talepleri karşılanmıştır” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Bakanlığımızca 258 milyon lira ödenek ile 355 cemevimizin bakım-onarım ve tefrişat talepleri karşılanmıştır. Cemevlerinin fiziki kapasitesinin artırılması kapsamında deprem bölgesine öncelik verilmiş ve bu bölgede bulunan 97 cemevinin talepleri karşılanmıştır” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı. “Turizm gelirimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,6 oranında artarak 46,9 milyar dolara yükselmiştir” Türkiye’ye bu yıl içerisinde ekim ayına kadar gelen ziyaretçi sayısını paylaşan Bakan Ersoy, “2024 yılı Ocak-Eylül döneminde ülkemize gelen toplam ziyaretçi sayısı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,7 oranında artarak 49,2 milyon kişi olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde turizm gelirimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,6 oranında artarak 46,9 milyar dolara yükselmiştir” ifadelerini kullandı. Yıl sonuna kadar 60 milyar dolar turizm geliri hedefleniyor 2017 yılında Türkiye’nin ağırladığı ziyaretçi sayısı ile dünyada 8’inci sırada olduğunu hatırlatan Bakan Ersoy, “Türkiye 2023 yılında Fransa, İspanya, ABD ve İtalya’nın ardından 5’inci sırada yer almıştır. Turizm geliri sıralamasında ise 2017 yılında 15’inci sırada yer alan Türkiye, 2023 yılında 7’nci sıraya yükselmiştir. Turizm alanındaki bu ivme, yıl sonu itibarıyla ülkemizin hedeflenen 61 milyon toplam ziyaretçi ve yaklaşık 60 milyar dolarlık toplam turizm geliri rakamlarına emin adımlarla yürüdüğünü göstermektedir” diye konuştu. “2024 yılında konaklama tesisi kapasitesi 2 milyon 250 bin yatağa ulaşmıştır” Türkiye’ye gelen ziyaretçiler için yatak kapasitesinin arttırıldığına dikkati çeken Ersoy, 2002 yılında konaklama tesisi yatak kapasitesi 804 bin iken 2024 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla konaklama tesisi yatak kapasitesi hâlihazırda belgelendirme işlemleri devam edenlerle birlikte yaklaşık 2 milyon 250 bin yatağa ulaşmaktadır” ifadesini kullandı. Türkiye’nin dünyaya tanıtımı için çalışmaya devam ettiklerini söyleyen Ersoy, “2024 yılı sonuna kadar; TGA’nın koordinasyonunda CNN, BBC, Al Jazeera, Euronews ve Bloomberg gibi 200’e yakın ülkede yayın yapan global kanallarda 38 bin 647 spot yayını ve 130 adet televizyon ve dijital program yayını; dijital mecralarda ise 77,5 milyonun üzerinde gösterim sayılarına ulaşacağımızı öngörüyoruz. Yine bu dönemde 14 tanıtım ve reklam filmimiz 38 ülkedeki yerel TV kanallarında yayınlanmaya devam edecektir” şeklinde konuştu. Türkiye’nin turizmde rekabet gücünü arttırmak için Paris İklim Anlaşması gibi uluslararası yükümlülükleri yerine getirmek amacıyla sürdürülebilir turizm çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şunları kaydetti: “Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi ile yapılan iş birliği çerçevesinde, 2024 yılı itibarıyla 19 bini aşkın tesis sürdürülebilir turizm sertifikası almıştır. Bakanlığımız, sürdürülebilir turizmin en önemli unsurlarından birinin de yetişmiş insan gücü olduğu bilinciyle Mesleki Turizm Eğitimleri düzenlemeye devam etmektedir. 2024 yılı Ekim sonu itibarıyla toplam 60 eğitim düzenlenmiş, bin 299 turizm çalışanına belge verilmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı ile imzalanan Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme İş Birliği Protokolü kapsamında 2024 yılı itibarıyla 65 adet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile 48 adet otel grubu eşleşmiştir.” Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: “2024 yılında bu destekler kapsamında, kış ve termal turizm altyapı çalışmaları, atık su tesisleri ve bağlantılı altyapıları, ücretsiz girişli halk plajları yapımı ve çevre düzenlemesi gibi işler için yaklaşık 1,3 milyar liralık ödenek ayrılmıştır. Bu çalışmalardan biri olan ve Bakanlığımızca Şubat 2023 tarihinde yapımına başlanılan, 45 bin 000 metreküp gün kapasiteli ‘Antalya Kemer-Çamyuva Atıksu Arıtma Tesisi ve Bağlantılı Altyapı Tesisleri Yapım İşi’ Nisan 2024’te tamamlanarak hizmete açılmıştır.” Bakan Ersoy, “Neolitik Çağ Araştırma Projesi kapsamında da Göbeklitepe/Karahantepe, Sayburç, Çakmaktepe, Sefertepe, Mendik Tepe, Harbetsuvan ve Gürcütepe’de kazı çalışmaları yapılmaktadır. Projenin bir uzantısı olarak dünyada ilk kez düzenlenen Dünya Neolitik Kongresi’ne de Şanlıurfa ev sahipliği yapmıştır. 63 ülke ve 486 uluslararası kurumdan yaklaşık bin saygın bilim insanının katılımıyla gerçekleştirilen kongremiz eşsiz bir bilimsel zirve olmuş ve bilim dünyasında büyük yankı uyandırmıştır” ifadelerine yer verdi. “Müzekart uygulaması, hayata geçirildiği 2008 yılından bugüne kadar yaklaşık 26,7 milyon vatandaşımız ile buluşmuştur” Bakan Ersoy, “Bakanlığımıza bağlı müzeler ve örenyerleri ile Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığımıza bağlı ziyaret alanlarının yanı sıra Milli Saraylar İdaresi Başkanlığına bağlı 13 ziyaret alanına da giriş olanağı sağlayan Müzekart uygulaması, hayata geçirildiği 2008 yılından bugüne kadar yaklaşık 26,7 milyon vatandaşımız ile buluşmuştur” diye konuştu. “Gece müzeciliği kapsamında müzelerimiz 310 bin kişi tarafından ziyaret edildi” Gece müzeciliğine de dikkati çeken Bakan Ersoy, “Bu kapsamda, antik kentlerimizi aydınlatarak, sıcak hava şartlarında gündüz tercihini deniz-kum-güneş üçlüsünden yana kullanan misafirlerimizin örenyerlerimizi gece de gezebilmelerine imkan sağladık. Bugün itibarıyla Efes, Hierapolis, Patara, Side ve Kapadokya gibi önemli kültür destinasyonlarımızda projemizi hayata geçirdik. Olympos, Syedra, Perge ve Aspendos’ta da bu çalışmalar devam etmektedir. Gece müzeciliği kapsamında müzelerimiz; 310 bin kişi tarafından ziyaret edilmiştir” ifadelerini kullandı. “Efes Deneyim Müzesi de ‘En İyi Müze’ kategorisinde ödüle layık görülmüştür” Ersoy, “Bakanlığımıza bağlı Tunceli Müzesi, 2023 yılında Avrupa’nın en iyi ikinci müzesi seçilmiş; deneyimsel müzeciliği tarihsel hikâye anlatıcılığıyla birleştiren dünyadaki ilk müzelerden biri olan Efes Deneyim Müzesi de ‘En İyi Müze’ kategorisinde ödüle layık görülmüştür. Ayrıca Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzemiz, Avrupa’da yılın müzesi ödülüne aday gösterildi. Bulunduğu bölgede bir odak noktası olan Antalya Müzesini, çok daha fazla eserimizin sergilenmesine imkan verecek çağdaş müzecilik anlayışı ile yeniden inşa ederek bu alanda özel bir eseri daha ülkemize kazandırıyoruz” ifadelerini kullandı. Deprem bölgesinde bulunan illerdeki restorasyonun devam ettiğinin altını çizen Bakan Ersoy, “Tescilli yapılarda, deprem sonrası kültür enkazının ayrıştırılmasına ve desteklenmesine yönelik işler için ve Gaziantep Kalesi, Adıyaman Kahta Kalesi, Hatay Arkeoloji Müzesi, Elbistan Müzesi deprem sonrası onarım çalışmalarında 3 milyar lira ödenek kullandık. Bu kısıtlı süre zarfında, deprem bölgesinde yürüttüğümüz bütün çalışmalardan bahsetmemiz mümkün değildir ancak söz konusu çalışmalarımızın artarak devam edeceğini vurgulamak isterim” şeklinde konuştu. Bakan Ersoy, deprem bölgesinde etkilenen yapıların bazılarının restorasyon çalışmasının tamamlandığını belirterek, şöyle konuştu: “Depremden etkilenen illerimizde; Hatay Müze Kent Kütüphanesi yapımı, St. Pierre Anıt Müzesi, Malatya Atatürk Evi ve Arkeoloji Müzesi ile Beşkonaklar Müzesinin restorasyon, teşhir tanzim ve güçlendirme çalışmaları, Adıyaman Kahta Kalesi ve Adıyaman Müzesi onarımı, Diyarbakır Paşa Hamamı, Saint George Kilisesi ve Çardaklı Hamamının Restorasyonu; Gaziantep Zeugma Mozaik ve Arkeoloji Müzesinin Onarımı ile Gaziantep Kalesi Restorasyonu, Kahramanmaraş Elbistan Müzesi Hasarlarının giderilmesi, Kilis Ravanda Kalesi ve Alaeddin Yavaşça Müzesi Restorasyonu, Şanlıurfa Harran Kalesi, Siverek Kalesi restorasyonu ile Arkeoloji ve Mozaik Müzesinin hasarlarının giderilmesi ve de Adana Anavarza Zafer Kapısı Acil Müdahale Uygulamaları 2024 yılında Bakanlığımızca tamamlanmıştır.” “Tescilli taşınmaz kültür varlıklarının sayısı 126 bin 552’ye yükseltildi” Ersoy, “Bakanlığımızın tüm bu özverili çalışmaları neticesinde ülkemizdeki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının sayısı 126 bin 552’ye, sit alanlarının sayısı ise 25 bin 863’e yükselmiş bulunmaktadır. Bu rakamlar, kültürel mirasımıza verdiğimiz önemi ve sorumluluk bilincimizi de ortaya koymaktadır” diye konuştu. “Vakıf eserlerine yönelik ihya çalışmalarının sayısını 5 bin 913’e çıkardık” Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kültür varlıklarımızın restorasyonundan bahsetmişken bu alanda Vakıflar Genel Müdürlüğümüz vasıtasıyla gerçekleştirdiğimiz çalışmalara da değinmek istiyorum. Vakıf eserlerine yönelik ihya çalışmalarının sayısı 2002 yılı öncesi 10 yıllık dönemde sadece 46 iken, bu sayıyı 2002-2024 yılları arasında 5 bin 913’e çıkardık. Yaklaşık 130 katlık bir artıştan bahsediyoruz. Yıl sonuna kadar 154 eserin onarım ve restorasyonunun yanı sıra Osmanlı coğrafyasında da 43 ihya çalışmasını tamamlamış olacağız.” “Osmanlı’dan miras bir gelenek olan aşevi sayımızı 3’e çıkardık” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şunları kaydetti: “2024 yılı içerisinde, İstanbul Eyüp’te bulunan Mihrişah Valide Sultan İmaretine ilave olarak Ankara Hacı Bayram Veli ve Tokat Gülbahar Hatun imaretlerini açtık. Böylece, Osmanlı’dan miras bir gelenek olan aşevi sayımızı 3’e çıkarmış olduk. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, 40 bin ilk-ortaokul ve lise öğrencisi ile 10 bin üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 50 bin öğrenciye burs, 7 bin 500 yetim çocuğumuz ile engelli vatandaşımıza aylık verilmektedir. Ayrıca her ay düzenli olarak adrese teslim şeklinde 75 bin ihtiyaç sahibi aileye gıda kolisi ulaştırılmaktadır.” “2024 yılında Filistin ve Gazze’ye 125 bin gıda kolisi insani yardım gönderilmiş” Gazze’ye yapılan yardımlara da değinin Bakan Ersoy, “2024 yılında Filistin ve Gazze’ye 125 bin gıda kolisi insani yardım gönderilmiş ve bazı Balkan ülkeleri ile birlikte toplam 146 bin gıda kolisi yurt dışındaki ihtiyaç sahiplerine gönderilmiştir. Ramazan ve Kurban bayramları öncesinde 35 bin öksüz-yetim çocuğumuza bayramlık kıyafet ve ayakkabı yardımı yapılmıştır. Ayrıca vakfiyelerdeki çeşitli hayır şartları da yerine getirilmektedir” ifadelerini kullandı. “Yıl içinde 2 bin 858 adet yazma ve nadir matbu eser daha satın alınarak kütüphanelere kazandırılmıştır” Türkiye’nin yazma eser mirasının çok büyük bir öneme sahip olduğunu aktaran Bakan Ersoy, şunları kaydetti: “Hâlihazırda 24 kütüphaneye ait 286 koleksiyonda bulunan 616 bin adet yazma ve matbu eser künye bilgileri, 450 bin eserin dijital görüntüleri Yazma Eserler Veritabanı üzerinden hizmete sunulmaktadır. Yıl içinde 2 bin 858 adet yazma ve nadir matbu eser daha satın alınarak kütüphanelere kazandırılmıştır. Başkanlığımızca yürütülen ‘1001 Eser Projesi’ kapsamında da kendi alanlarının başyapıtı ve birincil kaynağı konumunda bulunan yazma eserler; çeviri, inceleme ve tıpkıbasım türünden neşirlerle gün yüzüne çıkarılmakta ve bilim insanlarının istifadesine sunulmaktadır. Bugüne kadar Bakanlığımızca ülkemize kazandırılan 122 adet kültür merkezi bulunmakta olup bunlardan 36’sı yerel yönetimlere tahsis edilmiştir.” Ersoy, “Hâlihazırda yapımı devam eden Ardahan Kültür Merkezinin bu yılın sonunda, Ordu-Ünye ve Van Kültür Merkezlerinin 2025 yılında, yeni yapımına başlanacak olan Malatya Kültür Merkezinin ise yine 2025 yılı içerisinde tamamlanması hedeflenmektedir. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarınca yaptırılan 241 kültür evi ve kültür merkezi inşaatına da destek sağlanmıştır” diye konuştu. “Bakanlığımızca 258 milyon lira ödenek ile 355 cemevimizin bakım-onarım ve tefrişat talepleri karşılanmıştır” Cemevlerinin ihtiyaçlarının belirlenmesine yönelik çalışmalar da yaptıklarını aktaran Bakan Ersoy, şu ifadelere yer verdi: “Bakanlığımızca 258 milyon lira ödenek ile 355 cemevimizin bakım-onarım ve tefrişat talepleri karşılanmıştır. Cemevlerinin fiziki kapasitesinin artırılması kapsamında deprem bölgesine öncelik verilmiş ve bu bölgede bulunan 97 cemevinin talepleri karşılanmıştır. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile deprem bölgesinde 13 yeni cemevinin yapılması için altyapı çalışmaları tamamlanmıştır.” “829 cemevinin aydınlatma gideri, Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır” Ersoy, “‘Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Yönetmelik’ hükümleri çerçevesinde bugün itibarıyla toplam 829 cemevinin aydınlatma gideri, Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır. Bakanlığımız bünyesinde ‘Kaygusuz Abdal Alevilik-Bektaşilik İhtisas Kütüphanesi ve Dokümantasyon Merkezi’ kurduğumuzu da memnuniyetle belirtmek isterim” diye konuştu. Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Devlet tiyatrolarımız 75 yıllık tarihinde rekor seyirci sayısına ulaşarak yüzde 66 artışla 2.2 milyon seyirciye ulaşmıştır. Yeni vizyonuyla 2023-2024 tiyatro sezonunda 105’i yerli, 119’u çeviri olmak üzere toplam 224 oyun sergilemiş olup 6 bin 152 temsil ile 737 turne gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Türk tiyatro sanatını ve edebiyatını uluslararası düzeyde tanıtmak amacıyla 12 ülkede toplam 26 temsil verilmiş, bu alanda yüzde 17’lik bir artış olmuştur. ‘Hiçbir Yeri Unutmadık’ mottosuyla sahnesi olmayan ilçe ve köylere -özellikle deprem bölgelerine- Kamyon Tiyatro ile gidilmiş; toplamda 55 il, 80 ilçede 42 bin seyirciyle buluşulmuştur. Ayrıca Filozof Çocuklar Projesi kapsamında, 3-6 yaş okul öncesi çocuklar için 30 kişilik gruplara özel gerçekleştirilen 148 temsilde 7 bin çocuğumuz tiyatroyla buluşturulmuştur.” “Sinema alanındaki desteklerimizi, 374 milyon lira gibi rekor bir seviyeye yükseltmiş olduk” Sinema sektörüne verilen destekleri de anlatan Bakan Ersoy, şunları kaydetti: “2024 yılı Ekim ayı itibarıyla; uzun metrajlı sinema filmi, belgesel yapımı, senaryo yazımı, kısa film yapımı ve animasyon film yapımından oluşan toplam 156 projeye yaklaşık 257 milyon lira destek verdik. Bununla birlikte, sinema salonlarımıza destek olmak ve sinemaya giden izleyici sayısını artırmak amacıyla sağladığımız ‘Yerli Film Gösterim Desteği’ kapsamında 108 sinema salonu işletmesini destekledik. Ayrıca yine 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla sinema alanında yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirilen 127 kültürel ve sanatsal etkinliğe destek sağladık. Bütün bunlarla birlikte sinema alanındaki desteklerimizi, 374 milyon TL gibi rekor bir seviyeye yükseltmiş olduk.” Yunus Emre Enstitüsü Yunus Emre Enstitü’nün gerçekleştirdiği projelere de dikkati çeken Bakan Ersoy, şöyle konuştu: “Kültürel diplomasi kapsamında ülkemizi temsil eden Yunus Emre Enstitümüz, 68 ülkede 92 yurt dışı temsilciliği ile ülkemizin yumuşak güç potansiyelini etkin bir biçimde kullanarak faaliyetlerini devam ettirmektedir. Enstitümüz, farklı ülkelerdeki okullarda Türkçenin seçmeli veya zorunlu yabancı dil olarak okutulmasına yönelik çalışmalarını ‘Tercihim Türkçe Projesi’ ile yürütmektedir. Proje kapsamında 2024 yılında 20 binden fazla öğrenci Türkçe öğrenmiştir. Enstitümüz, yurt dışında dil bayrağımızı farklı iklimlerde dalgalandıracak Türkologları yetiştiren Türkoloji bölümlerini ‘Türkoloji Projesi’ ile desteklemektedir. Enstitümüz tarafından geliştirilen, Türkçenin uluslararası geçerliğe sahip ilk dil sınavı olan Türkçe Yeterlik Sınavı, 2024 yılında 52 ülkede uygulanmış olup 4 binden fazla kişi bu sınavlara katılım sağlamıştır.” TİKA 5 kıtada 170’den fazla ülkede 32 bine yakın proje ile faaliyet gerçekleştiriyor TİKA’nın faaliyetlerine de değinen Bakan Ersoy, “32’nci yılını geride bırakan TİKA Başkanlığımız, Türkiye’nin yardım elini farklı coğrafyalara ulaştırma görevini, her biri ayrı başarı hikâyesi olan çalışmalarıyla sürdürmektedir. Bugüne kadar, uluslararası kalkınma iş birliği alanında 5 kıtadaki 170’den fazla ülkede 32 bine yakın proje ve faaliyet gerçekleştiren TİKA, merkez teşkilatı ve 61 ülkedeki program koordinasyon ofisleri ile dünyada örnek alınan, son derece saygın bir kurumdur” ifadelerini kullandı. “RTÜK’ün 2025 yılı Bütçe teklifi 1 milyar 919 milyon 952 bin liradır” Bakan Ersoy, RTÜK’ün bütçesine ilişkin ise “Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun 2025 yılı Bütçe teklifi 1 milyar 919 milyon 952 bin liradır. Üst Kurul bütçesinin milletimiz ve devletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Üst Kurul ile ilgili siz değerli komisyon üyelerimizden gelecek soruları da cevaplandırmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı. “Denetim raporlarında yer alan bulgular ağırlıklı olarak usule ilişkin hatalardan kaynaklanmakta” Bakan Ersoy, Sayıştay raporlarına ilişkin ise “Denetim raporlarında yer alan bulgular ağırlıklı olarak usule ilişkin hatalardan kaynaklanmakta olup bu hataların giderilmesine yönelik tüm Bakanlık birimlerimiz talimatlandırılmış ve düzeltici işlemlerde son aşamaya gelinmiştir. Bakanlığımızı denetleyen tüm denetçilere, titiz ve özverili çalışmaları için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Bakanlığın 2025 yılı bütçesi 53 milyar 202 milyon 392 bin lira olarak öngörülüyor Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakanlığımıza tahsis edilen 2023 yılı bütçesi, Bakanlığımız politika ve hedefleri doğrultusunda; etkili, ekonomik ve verimli kullanılmıştır. 2025 yılı bütçemiz bağlı ve ilgili kuruluşlarımız dâhil olmak üzere 53 milyar 202 milyon 392 bin TL olarak öngörülmektedir. Bu bütçemizin 37 milyar 193 milyon 392 bin TL’si cari bütçe, 16 milyar 9 milyon TL’si yatırım bütçesi olarak öngörülmüştür.”
Nevşehir En İyi Poster seçildi Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Avanos Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cevahir Altınkaynak’ın 35. Ulusal Biyokimya Kongresi’nde (XXXI. Balkan Clinical Laboratory Federation) sunulan çalışması ’En İyi Poster’ ödülü aldı. Doç. Dr. Cevahir Altınkaynak’ın ’Adalimumab ve Anti-Adalimumab Tanısı için AuNP’ler İçeren Yerinde (Point-of-Care) Dikey Akış Test Sistemi Geliştirilmesi’ başlıklı çalışması, Antalya’da düzenlenen ve biyokimya alanında dünyanın en prestijli etkinliklerinden biri olan 35. Ulusal Biyokimya Kongresi’nde, 438 adet bildiri içerisinden kongre bilimsel komitesi tarafından yapılan değerlendirme ile ’En İyi Poster’ ödülüne layık görüldü. Çalışmada doktorların hasta başında kolaylıkla biyolojik ilaçların kan seviyelerini belirleyebileceği test sistemi üzerinde çalıştıklarını belirten Doç. Dr. Cevahir Altınkaynak; "Çalışmada; biyolojik ilaçlardan olan Adalimumab (ADL) tedavisi alan ve ilaca karşı antikor gelişmesi neticesinde bir süre sonra tedaviye yanıt vermeyen hastalara yönelik, altın nanopartiküller (AuNP’ler) kullanarak; hızlı, düşük maliyetli ve hasta başında kolaylıkla kullanılabilen test sistemi (Point-Of Care Test) geliştirdik" dedi. NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, ödüle layık görülen inovatif çalışmasından dolayı Doç. Dr. Cevahir Altınkaynak’ı tebrik ederek başarılı çalışmalarının artarak devam etmesi temennisinde bulundu.
Manisa Yeşilken toplanıyor, renk alınca satışa sunuluyor Manisa’nın Sarıgöl ilçesinin domatesleriyle ünlü Dindarlı Mahallesindeki domates üreticileri kırağı ve don olaylarından ürünleri zarar görmesin diye olgunlaşmadan toplayarak naylon altında renk almalarını bekliyor. Tadından hiçbir şey kaybetmeyen domatesler kızardıktan sonra pazarlardaki tezgahlarda satışa sunuluyor. Manisa’nın Sarıgöl ilçesinin yüksek kesimlerinde yer alan Dindarlı Mahallesinin ünlü domatesleri, kırağı ve don olayları yaşanmadan gök olarak tarladan toplanarak naylon örtü altında olgunlaştırıldıktan sonra pazarlardaki tezgahlarda satılıyor. Yıllarca domatesleri erken toplayarak tarladaki kırağı ve don olaylarından doğacak zararın da önüne geçtiklerini ifade eden domates üreticileri, "Bu bizde deneyim haline geldi. Yazın tarladan topluyoruz daha sonra eylül sonu kasım ayının içerisinde kırağı ve don olayı oluyor. Bunun sebebi yerleşim yerimizin yüksek olmasından kaynaklanıyor. Kırağı veya don olayı olmadan önce olgunlaşmamış domatesleri toplayıp naylon örtü altında bekleterek olgunlaştığında pazarda satıyoruz. Lezzetinden bir kayıp olmuyor. Kimileri de gök domates alarak turşu kuruyor." diyerek yıllardır yaşadıkları deneyimler sonucu böyle bir yola başvurduklarını söyledi. Dindarlı Mahallesi Muhtarı Soner Sözer, "Mahallemiz her yıl kırağı ve don olayı başlamadan önce tarlalardaki gök domatesleri toplayıp naylon örtüler altında olgunlaştırarak ürünlerini değerlendirir. Şuan naylon altındaki olgunlaştırılan domatesler kilosu 25-30 liradan kilosu satılıyor." dedi. Domates üreticileri bazen boş tarlalarda bazen de kendilerine ait bağ sıra başlarındaki boş alanlarda çalışmalarını sürdürüyorlar.
Rize Rize’deki heyelanda kahreden detay Rize’de meydana gelen heyelanda hayatını kaybeden Yakup Özcan Bayraktar’ın ailesinin heyelan korkusuyla köyden 2016 yılında ilçe merkezinde aldıkları eve taşındıkları ortaya çıktı. Acılı anne Nurcan Bayraktar, “Köydeki evimizde de heyelandan kaçtık. Heyelandan, yukarıdan kaçıp ev aldık, burası da oğluma mezar oldu" dedi. Geçtiğimiz salı günü Rize’nin Çayeli ilçesi Eskipazar Mahallesi’nde saat 06.30’da meydana gelen heyelanda hayatını kaybeden Yakup Özcan Bayraktar’ın vefatından sonra ortaya çıkan detay herkesi üzdü. Çarşamba günü toprağa verilen Bayraktar’ın ailesinin Güzeltepe köyündeki evleri heyelan riski nedeniyle oturulmaz hale gelince şimdiki evlerine taşındığı öğrenildi. 2015 yılında mahallelerine yeni yapılan yolda tedbir alınmayınca Bayraktar ailesinin evinin bulunduğu bölgede 2018 yılında heyelan meydana geldiği öğrenildi. Heyelandan kaçan ailenin 2016 yılında baba Kasım Bayraktar’ın ÇAYKUR’dan emekli olarak hak kazandığı ikramiye ve biraz da kredi ile 2013 yılında girdikleri kooperatiften teslim aldıkları ilçe merkezindeki eve taşındığı, ara ara köyde kalsalar bile her yağmurda heyelan korkusu ile ilçe merkezindeki eve geldikleri belirtildi. Binalarının arka kısmındaki istinat duvarının çökmesi ile eve giren moloz yığınlarının altında kalan ailenin 35 yaşındaki oğulları Yakup Özcan Bayraktar hayatını kaybederken, ortaya çıkan bu detay herkesin yüreğini dağladı. “Yağmurdan kaçtık, doluya tutulduk” Köydeki evlerinde heyelandan korktukları, ilçe merkezindeki evlerinde ise heyelan olduğu için oturamayan aile, diğer oğullarının kiracı olduğu eve sığındı. Heyelan tehlikesi nedeniyle kaçarak sığındıkları evin oğullarına mezar olduğunu söyleyen acılı anne Nurcan Bayraktar, “Köydeki evimizde de heyelandan kaçtık. Eşim emekli oldu, buradan ev aldık. Heyelandan, yukarıdan kaçıp ev aldık, burası da oğluma mezar oldu. Yağmurdan kaçtık, doluya tutulduk. Köye şimdi yağmur yağsa bu eve kaçıyoruz. Şimdi bu da yıkıldı. Oğlum kirada, onun evinde kalıyoruz” dedi.
Kayseri MHP İl Başkanı Kalın: "MHP Kayseri’nin en büyük partisidir" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın, basın mensuplarıyla düzenlediği toplantıda; "Kayseri’nin en büyük partisiyiz, bunu söylerken de oy oranından bağımsız olarak söylüyorum. Milliyetçi Hareket Partisi; ülkemizin veya ilimizin ne kadar dara düştüğü durum varsa hepsinde kayıtsız, şartsız, oy hesabı gütmeden elini değil vücudunu taşın altına koyan bir partidir. Bizler de Kayseri’de bu anlayışı devam ettirme gayreti içerisinde olacağız" dedi. Basın mensuplarıyla tanışma toplantısında bir araya gelen MHP İl Başkanı Kalın; "Bilindiği üzere ülkemizin kurumları yasama, yürütme, yargı olarak belirlenmiştir. Yasama kanun çıkartır, yürütme kanunu uygular, yargı da bunu denetler. Ama aynı denetimi milletin nezdinde yerine getiren de medyadır. Dolayısıyla yasama, yürütme, yargıdan sonra medya ve basının da eklenmesi gerektiğini düşünen bir anlayışa sahibim. Medyamızın halkımızın dolaylı yoldan değil doğrudan gerçek ve doğru bilgiyi yayınlamasını MHP olarak elimizden gelen gayreti göstereceğiz. 55 yıldır Kayseri’de aktif siyasi faaliyet yürüten bir partinin mensuplarıyız. Kayseri’nin en büyük partisiyiz, bunu söylerken de oy oranından bağımsız olarak söylüyorum. Çünkü hemşehrilerimizin de takdir edeceği üzere Milliyetçi Hareket Partisi; ülkemizin veya ilimizin ne kadar dara düştüğü durum varsa hepsinde kayıtsız, şartsız, oy hesabı gütmeden elini değil vücudunu taşın altına koyan bir partidir. Bizler de Kayseri’de bu anlayışı devam ettirme gayreti içerisinde olacağız" ifadelerini kullandı. Göreve geldiklerin itibaren yapacakları çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Kalın; "Çiftçilerimizin, sulama birliklerimizin ve sulama kooperatiflerimizin elektrik borçlarıyla alakalı ciddi problemlerin olduğunu gördük. Her ne kadar şehir merkezindeki vatandaşlarımız çok haberdar değilse de taşrada çok ciddi bir şekilde tarım ve hayvancılıkla uğraşılmaktadır. 5 bin çiftçisi olan Yeşilhisar’ın da, 12 bin çiftçisi olan Develi’nin de bu problemleriyle alakalı gerekli girişimleri yapacağımızın taahhüdünü duyurmak istiyorum" diye konuştu. "Olumsuz bir tepkiyle karşılaşmadık" MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin; PKK’lı terörist başı Abdullah Öcalan’ın mecliste PKK’nın silah bıraktığını açıklaması çağrısına da değinen MHP Kayseri İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın; "Bu çıkışın noktasında sadece ’Apo çıksın, mecliste grup toplantısında konuşsun’ sözünü tırnak içerisinde alırsak halkımızı da kendimizi de yanıltmış oluruz. Sonrasında 3 grup toplantısı daha gerçekleştirildi. 3 grup toplantısında da liderimiz terörle mücadeleden taviz verilmeyeceğini, bu sorunun çözümünün eğer isteniyorsa bu şekilde olabileceğini ve Öcalan’ın adını da terörist başı olduğunu defalarca dile getirdi. Haliyle vatandaşımız da bunu takip etti, bize dönüşleri ’Devlet Bahçeli böyle bir çıkış yapıyorsa bunu değerlendirmek lazımdır. Vardır bir bildiği’ şeklinde oldu. Olumsuz noktada da bir tepkiyle karşılaşmadık" dedi.