SPOR - 24 Mart 2023 Cuma 12:24

Milli güreşçi Cansu Yılmaz, enkaz altındaki 17 saatini anlattı

A
A
A
Milli güreşçi Cansu Yılmaz, enkaz altındaki 17 saatini anlattı

Diyarbakır’da ücretli öğretmenlik yapan 25 yaşındaki Beden Eğitimi Öğretmeni ve milli güreşçi Cansu Yılmaz, 108 kişinin hayatını kaybettiği Serin-2 Apartmanı enkazında iki arkadaşını kaybetti, diğer arkadaşıyla 17 saat sonra sağ çıkarken, 27 Ocak’ta katıldığı Dünya Şampiyonası'nda 3.'sü olmanın sevincini buruk yaşıyor.

Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerden sonra yaralar sarılırken, 108 kişinin hayatını kaybettiği merkez Bağlar ilçesindeki Serin-2 Apartmanı’nda 17. saatte sağ çıkarılan milli güreşçi Cansu Yılmaz, enkaz altındaki dehşeti 'çığlık sesleri geliyordu' diye anlattı.

Milli güreşçi Cansu Yılmaz, enkaz altındaki 17 saatini anlattı

Depremden önce katıldı Dünya Şampiyonası'ndan bir takım sebeplerden ötürü verdiği doping testinin 14 Mart gününde açıklandığını ve 3.'lük elde ettiğini belirten Yılmaz, şampiyonluk sevincini buruk yaşadığını dile getirdi.Girdiği maçlar ve elde ettiği şampiyonluklar hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Yılmaz, "Diyarbakır’da özel bir kolejde beden eğitimi öğretmenliği yapmaktayım. 8 yaşından bu yana güreşçiyim. Yaşım 10 olduktan sonra Türkiye maçlarına katıldım. 11 yaşımdan itibaren bütün milli takım kamplarında bulundum. O yaşımdan bu yana milli takım kamplarında büyüdüm. Milli sporcu olarak devam ediyorum. Türkiye Şampiyonaları'nda yeri geldi yenildim, yeri geldi yendim. Şampiyon olduğum maçlar oldu, 2. ve 3. olduğum maçlar da oldu. Bu zaman zarfında çok sakatlıklar geçirdim. Buna rağmen spor hayatıma devam etmek zorunda kaldım. Avrupa ve Dünya Şampiyonası'nda da defalarca bulundum. Aynı zamanda Balkan Şampiyonasında da yer aldım. Depremden önce Dünya Güreş Şampiyonasına katıldım. Düzenlenen maçta 3. olduğumu biliyordum ama bazı sebeplerden kaynaklı doping testi vermek zorunda kaldık. Bizler için derecelendirmeyi buna göre yapacaklardı. Bizler o derecelendirmeye girdikten sonra 3’üncü olduğuma emindim, ama yine de sevinemiyordum" dedi.

Milli güreşçi Cansu Yılmaz, enkaz altındaki 17 saatini anlattı

"Arkadaşımın kolundan çıktığım gibi hayat üçgeni arasına girdik"

Serin-2 Apartmanı’nda 4. katta oturduğunu ve o binada aynı evde kaldığı iki arkadaşını kaybettiğini ifade eden Cansu Yılmaz, "Pazar gecesi tekrardan Diyarbakır’a geldik. Telefonlarımıza kentteki yağıştan ötürü okulların sonraki gün tatil edileceği bilgisi gelmişti. Arkadaşlarım da yoldan geldiğim için benimle zaman geçirmek istiyordu. Bir arkadaşımla benim odamda otururken iki arkadaşım da diğer odada uyuyordu. Oda arkadaşımla birlikte saat 04.15’e kadar film izledik. Daha sonra telefonu koydum yatağıma, gözlerimi kapatmaya başladım. Arkadaşım da aynı odada yer yatağında uyuyordu. Bir anda sallandığımızı hissettim ama kedimin olduğunu sandım. Sonra gözümü açtığımda kedi etrafımda yoktu, duvarın çatırdadığını görüyorduk. Arkadaşımın kolundan çıktığım gibi hayat üçgeni arasına girdik. Serin-2 Apartmanı Diyarbakır’da ilk çöken binalardandı" diye konuştu.

Milli güreşçi Cansu Yılmaz, enkaz altındaki 17 saatini anlattı

"Enkaz altındaki 17 saat ölümü beklemek gibiydi"

Milli takım sporcularından 100’e yakın arkadaşının hayatını kaybettiğini dile getiren Yılmaz, yaşananları şu sözlerle anlattı:

"Binamız çöktükten sonra çığlık sesleri, ağlayan bebek sesleri, geliyordu. O derece binada oturanların sesini duyuyordum. İki arkadaşımdan zaten hiç ses gelmiyordu. Parmağım daha önce de kırıktı. Elimin üzerine enkaz taşları düşünce tekrardan işlev görmemeye başladı. Enkaz altında sadece çaresizce bekliyorduk. Aradan 17 saat geçtikten sonra çıkarıldık. O 17 saat ölümü beklemek gibi bir şeydi. Ölümle yaşam arasında gidip geliyordum. Ya hiç kurtulamazsam ya ölürsem gibisinden kendimce söyleniyordum ama çok şükür arkadaşımla birlikte 17 saat sonra sağ çıkarıldık. Deprem bölgelerinde de toplam 100’ün üzerinde güreşçi arkadaşım hayatını maalesef kaybetti. Milli takımda beraber ter döktüğüm arkadaşlarım da hayatını kaybetti. Ben tedbirli olduğum için direkt arkadaşımla hayat üçgenine geçtik. Yatak ile dolap arasında kaldık. Arkadaşlarımız diğer odada uykuda oldukları için onlar kurtulamadı. Defalarca seslendim ama sesleri gelmiyordu. Öğrendiğimiz tek şey hayatlarını kaybetmeleriydi. Biz 4’üncü kattaydık, o sarsıntıda inemezdik."

Milli güreşçi Cansu Yılmaz, enkaz altındaki 17 saatini anlattı

Depremde parmağından yaralanarak sağ çıktığını ve tedavisinin sürdüğünü anlatan Cansu Yılmaz, "Hastanede bir hafta kaldım. Bir hafta sonrasında çıktım ve parmağımın tedavisi için Siirt’te bir hastaneye sevk edildim. 3 haftadır parmağımdan tedavi görmekteyim. Her ne kadar maçta 3. olsam da mutlu değilim. Çünkü o kadar vefat eden arkadaşımız varken yaptığım derecenin mutluluğunu yaşayamıyorum. O psikolojiyi atlatırız ama bir yerlerimizde buruk olarak kalacak. Çünkü şu an sürekli oturduğum evde deprem olacak hissiyle yaşıyorum" ifadelerinde bulundu.

Muhammet Hüseyin İçli

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Reel Kesim Güven Endeksi Aralık ayında 0,5 puan arttı Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 103,7 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Aralık ayı İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) verilerini paylaştı. Aralık ayında İktisadi Yönelim Anketi sonuçları, imalat sanayinde faaliyet gösteren 1799 iş yerinin yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edildi. 2025 yılı Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 103,7 seviyesinde gerçekleşti. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, gelecek üç aydaki üretim hacmi, mevcut mamul mal stoku, genel gidişat ve gelecek üç aydaki toplam istihdama ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, mevcut toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması ve son üç aydaki toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi. Mevsimsellikten arındırılmamış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) bir önceki aya göre değişmeyerek 100,8 seviyesinde gerçekleşti. Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde artış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı, ihracat sipariş miktarında ve iç piyasa sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyrin ise azalış bildirenler lehine döndüğü görüldü. Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre güçlendiği, mevcut mamul mal stokları seviyesinin mevsim normallerinin üstünde olduğunu bildirenler lehine olan seyrin ise zayıfladığı gözlendi. Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi ve iç piyasa sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre güçlendiği, ihracat sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin ise zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki istihdama ilişkin azalış yönlü beklentilerin artış bekleyenler lehine döndüğü, gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise bir önceki aya göre zayıfladığı gözlendi. Ortalama birim maliyetlerde, gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler ile son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise güçlendiği gözlenmektedir. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 33,0 seviyesinde gerçekleşti. İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha kötümser olduğunu belirtenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü.
Adana Halk korosu ilk konserini verdi Adana’nın Kozan ilçesinde oluşturulan halk korosu, ilk konserini verdi. Kozan Belediyesi Ebulfez Elçibey Kültür ve Sanat Merkezi bünyesinde bir araya gelen sanatseverlerden halk korosu oluşturuldu. Koro, ilk halk konserini verdi. Ömürlük şarkılar konserinde nostalji rüzgarı esti. Yerel halktan oluşan halk korusu izleyicilerden tam not aldı. Kozan Belediye sinemasında düzenlenen konserde Türk sanat müziği, Türk halk müziği ve 90’lı yılların pop müzikleri sahnede seslendirildi. Konserde halktan oluşan halk korusu birbirinden güzel eserleri izleyicilere seslendirirken izleyiciler konsere tam not verdi. Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı, ilçede bu kez siyasetin sustuğu ve sanatın konuşulduğunu ifade etti. Başkan Atlı," Kozan tarihimizde Dadaloğlu, Karacaoğlan’ın izinde ilerleyen Adana’da sanatın kültürün izlerini geleceğe taşıyan bir öncü ilçe olsun istiyoruz. ilçede ilimle bilimle gençlerimizi Nihat Atlı Eğitim Tesisleri’nde geleceğe hazırlarken, kültür sanat merkezinde bale, resim, gitar, saz ve ritim, değerler eğitimi kursu ile gençlerimizin önünü açıyoruz. Koza sokaklarında sadece tarih, siyaset değil sanat konuşulsun istiyoruz. Merkezimin oluşturduğu halk korosu ile unutulmaz bir konser izledik. emeği geçenleri kutluyoruz" dedi. Kozan Belediye Başkan Yardımcısı Alev Ataş’ta 645 kursiyere sanat merkezinde eğitim verildiğini kaydetti. Ataş, ayrıca sanat, eğitim ve kültür alanında ön plana çıktığı bir Kozan inşa etmek için çalışmaların hızla sürdüğünü sözlerine ekledi.
Adana Tarımda ’B-Reçete’ aşırı ilaç kullanımını önleyecek Tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, "B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçecek" dedi. Bitki koruma ürünlerinin doğru kullanımı ve izlenebilirliğinin sağlanması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek B-Reçete Sistemi hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Sarıçam ilçesi Evliya Çelebi Uygulama Oteli Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Bayazıt, "Bakanlığımız tarafından uygulamaya alınacak B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçerek bitki koruma ürünlerinin doğru, kontrollü ve izlenebilir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır" diye konuştu. "B-Reçete Sistemi Türkiye’de bir ilk" Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Bayram ise Türkiye’nin yıllık bitkisel üretiminin 130-135 milyon ton olduğunu, bunun yaklaşık 50-55 milyon tonunu yaş meyve ve sebze üretiminin oluşturduğunu belirtti. Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin toplam yaş meyve sebze üretiminin 80-85 milyon ton civarında olduğunu ifade eden Bayram, "Türkiye tek başına AB’nin üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştirmektedir. Bu veriler, yapılan çalışmanın ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı. Türkiye’de 669 kayıtlı zararlı organizma ile mücadele edildiğini hatırlatan Bayram, bu mücadelenin doğru yönetilmemesi halinde hem ürün kayıplarının hem de insan ve hayvan sağlığına yönelik risklerin arttığını söyledi. B-Reçete Sisteminin Türkiye’de bir ilk olduğuna dikkat çeken Bayram, "Bu sistem bir milat, adeta bir devrimdir. Bayiden üreticiye, reçete yazandan müdürlüklere kadar herkes bu sistemin bir paydaşıdır. Sistem sayesinde hangi tarlada, hangi ürüne, ne kadar bitki koruma ürünü kullanıldığı il, ilçe ve parsel bazında izlenebilecektir" şeklinde konuştu. Sistemin hâlen geliştirme aşamasında olduğunu belirten Bayram, ÇKS ve TÜKAS gibi mevcut sistemlerle entegre şekilde çalışacağını, kullanıcıların katkı ve önerileriyle zaman içerisinde daha da güçleneceğini de kaydetti. Bayram, amaçlarının üreticiyi zorlamak değil, tarımsal üretimde ihtiyaç kadar, doğru dozda ve doğru zamanda ilaç kullanımını sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.