SPOR - 05 Aralık 2018 Çarşamba 16:13

Mahmut Küçükdoğan: 'Beylikdüzü’nü spor cennetine çevireceğiz'

A
A
A
Mahmut Küçükdoğan: 'Beylikdüzü’nü spor cennetine çevireceğiz'

Kendisi de bir spor akademisi mezunu olduğu için spora çok önem verdiğini söyleyen AK Parti Beylikdüzü Belediye Başkan Aday Adayı Mahmut Küçükdoğan, “Beylikdüzü’nü spor cennetine çevireceğiz. Hem tesisleri hem hocaları hem de malzemeleriyle... Yapacağımız tesisler, Beylükdüzü’nde yaşayan 400 bin insanın hepsini kucaklayan tesisler olacak” dedi.

AK Parti Beylikdüzü Belediye Başkan Aday Adayı Mahmut Küçükdoğan, Beylikdüzü’nde gerçekleştirmeyi planladığı projeler ile ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. Öncelikli olarak Beylikdüzü’nü bir spor merkezi haline getirmeyi planladıklarını aktaran Küçükdoğan, “Benim en çok önemsediğim spor. Kendimin de ilk spor akademisi mezunlarından olmam ve uzun yıllar bireysel spor yapmam sebebiyle Beylikdüzü’nü spor cennetine çevireceğiz. Hem tesisleri hem hocaları hem de malzemeleriyle. Şu anda Beylikdüzü’nde çok basit şeyler yapılıyor ama bu görselin ötesine geçmiyor. Yapacağımız tesisler, Beylükdüzü’nde yaşayan 400 bin insanın hepsini kucaklayan tesisler olacaktır. 7’den 70’e herkese spor yapma imkanı sağlayacağız. Burada hem amatörce hem de profesyonelce spor yaptıracak yeterli elemanların da olduğu kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.

“Dünya çapında sporcular yetiştirmeliyiz”
Beylidüzü’nden Türkiye ve dünya çapında sporcular çıkaracaklarına inandığını söyleyen Mahmut Küçükdoğan, “400 bin insanı kucaklayacak bütün branşlarda spor yaptırmayı düşünüyoruz. Tabii ben 20 branş kadar düşünüyorum. Ama eğer tesisleriniz olmazsa 400 bin insana spor yaptırmak sadece lafta kalır. Sonra bu tesislerde hocalar ve malzemeler olacak. Bunların hepsini yapacağız ve İstanbul’un 39 ilçesi içerisinde sağlıklı yaşam adına en önde gelen ilçe Beylikdüzü olacak. 400 bin insanı spor yapmak üzere hedeflediğimizde mutlaka sporu seven insanlar da bizi teşvik edeceklerdir. Zaten Beylikdüzü’nde aidiyet duygusunu oluşturmamız için mutlaka Beylikdüzü’nün simgesi olan bazı branşlarda hem Türkiye hem de dünya çapında sporcular yetiştirmemiz lazım. Dünya çapında yetiştireceğimiz sporcular ferdi olacak tahminimce. Halter, güreş, jimsantik gibi branşlarda. Kulüp bazında da inşallah Türkiye çapında spor kulüplerimiz olacak” şeklinde konuştu.

“Trafik ve yol meselesini halledeceğiz”
Göreve geldiği takdirde Beylikdüzü’nün birçok yerine modern otoparklar yapacaklarını dile getiren AK Parti Beylikdüzü Belediye Başkan Aday Adayı Mahmut Küçükdoğan, “10. Dönem İl Genel Meclisi’nde Spor Komisyonu başkanlığı yaptım. O dönemden sonra da kısa bir dönem Beylikdüzüspor Kulübü başkanlığı yaptım. Beylikdüzü, sportif olarak İstanbul’un değil Türkiye’nin parlayan yıldızı olacak. Trafik konusunda ise hakikaten ben şu anda Beylikdüzü Belediyesi'ne bulunduğum yerden gidemiyorum. Nasıl gidileceğini de el yordamıyla bulmaya çalışıyorum. Bir misafirim geldiğinde ise gitmesi için belediyeyi tarif edemiyorum. Geldiğimizde evvala trafik, yol ve otopark meselesini halledeceğiz. Beylikdüzü’nde insanlar araçlarını yollara park etmeyecekler. Dünyanın en modern otoparkları Beylikdüzü’nde olacak ve trafik keşmekeşliği bizim dönemimizde asla olmayacak” diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her yönden Türkiye için bir şans olduğunu da sözlerine ekleyen Küçükdoğan, “Ama biz onun ne kadarını değerlendirebildik ben onu kamuoyunun takdirine sunuyorum. İnşallah bu şansı en iyi derecede değerlendireceklerden birisi Beylikdüzü ve Mahmut Küçükdoğan olacağına ben inanıyorum” dedi.

“İşsizliği bitireceğiz”
Beylikdüzü’nde işsizliği bitirme adına da çeşitli projeler geliştirdiklerini söyleyen Mahmut Küçükdoğan, şöyle konuştu: 

“Belediye ve iş adamlarıyla el birliği içerisinde iş arayıp da bulamayan kimse kalmayacak. Beylikdüzü’nde yaşayan herkese organize sanayide olsun veya başka iş yerlerinde bizzat kendi ellerimle iş imkanı sağlamayı taahhüt ediyorum.”

“Hastane ve üniversite kuracağız”
Beylikdüzü’nün modern bir hastaneye ihtiyacı olduğunu ve bunun için büyük gayret göstereceklerini belirten Başkan Aday Adayı Küçükdoğan, “Anadolu’da 70-80 bin nüfuslu vilayetlerde hastaneler var. Beylikdüzü’nün nüfusu 400 bin ama burada hastane yok. Bizim kenarımızda bir tane hastane var; Büyükçekmece Hastanesi. İnsanların buradan oraya ulaşması oldukça zor. Beylükdüzü’ne mükemmel bir hastanenin yapılması için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz. Aynı zamanda buraya Beylikdüzü Üniversitesi’ni kuracağız. Bu en baştaki işlerimden birisi olacak. Bu üniversiteyle birlikte de çok önemli çalışmalar yapacağız” dedi.

“Yeşil Vadi’yi denize kadar yapacağız”
İstanbul’un en büyük kent parklarından biri olan Beylikdüzü Yeşil Vadi’yi denize kadar uzatacaklarını ve üzerindeki yapılanmayı da kaldıracaklarını vurgulayan Küçükdoğan, şöyle konuştu: 

“Yeşil Vadi, Ekrem beyin zamanında sonuçlanmıştır ama ondan önce Yusuf Uzun’un başkanlığı döneminde oranın yüzde 70-75’i tamamlanmıştır. Ekrem bey sadece oranın bir kısmının yeşillendirilmesini yapmıştır. Biz ise Yeşil Vadi’yi denize kadar yapacağız. Onun yaptığı şu anda yapılması gerekenin yüzde 10 veya 15’i. O vadideki bütün yapılaştırmaları da ortadan kaldıracağız. O zaman gerçek manada Yeşil Vadi olacak. Şu anda orası küçük bir parça. Ama biz yaptığımız zaman insanlar oranın ne olduğunu görecekler. Yeşil Vadi’nin denize kadar inmesindeki maksat ise yeşil ile maviyi buluşturmak. İşte o zaman Yeşil Vadi esas olacak. Aynı zamanda burada engelli vatandaşlarımıza çok özel tesisler yapacağız. Bunun yanında engelli vatandaşlarımız binaların giriş ve çıkışlarında oldukça zorlanıyorlar. Buralarda da onların rahat girmesi için rampa veya asansör düzenlemeleri yapacağız. Yeşil Vadi’nin yakınlarında da hayvanların yetiştirilmeleri için yerler yapacağız. Spor ve ruh sağlığını beraber gözeten tesisler de kuracağız. İnsanlar bedenini geliştirirken ruhu da sağlıklı hale gelecek. Şu anda ülkemizin de en büyük sıkıntılarından biri; hem beden hem de ruh sağlığından yoksunuz. Biz Beylükdüzü’nde ikisini beraber yeşerteceğiz. Vatandaşlarımın gözlerinin içinin güldüğüne de inanıyorum. Onlar da bu projelere büyük destek verecekler. Çünkü bu projeleri Beylikdüzü’nde yaşayan, eli tutan, aklı eren herkesle yapacağız.”

“Ulaşımda denize ağırlık vermemiz lazım”
Beylikdüzü’nde yaşanan trafik sorununu gidermek için deniz ulaşımına yönelmek gibi düşüncelerinin olduğuna da dikkat çeken AK Parti Beylikdüzü Belediye Başkan Aday Adayı Mahmut Küçükdoğan, şu ifadelere yer verdi: 

“İstanbul’un metrodan önce denizi kullanması gerekirdi. İstanbul’un 39 ilçesine denizden ulaşma imkanımız çok daha kolay. Biz metrodan önce deniz otobüsleri, deniz taksileri ile İstanbul’u donatmış olsaydık şu anda trafik diye bir problemimiz kalmayacaktı. Maalesef denizi hiç kullanmıyoruz. Bundan 15 yıl önce Avustralya’ya gittiğimizde bu dediğim projeyi insanlar uygulamıştı. İstanbul sokaklarında dolaşan 20 bin taksinin 15 binini denize atsak, deniz otobüslerini, deniz minibüslerini oraya atsak ve bunu da devletin elinden özelleştirmeye yönlendirsek ben inanıyorum ki İstanbul trafiğinin yüzde 95’i denizden hallolur ve kara da müthiş şekilde rahatlar. İnşallah biz Beylikdüzü’nde bize düşen görevi yapacağız.” 

Mahmut Küçükdoğan, Beylikdüzü’nü modern bir yapıya kavuşturacaklarını aktararak, “Beylikdüzü’nde aidiyet duygusunu oluşturan işleri yapacağız. İnsanlar burada oturdukları için kendilerine paye çıkaracaklar ve Beylikdüzü’lü olmaktan iftihar edecekler. İnşallah bunları göreve geldiğimizde herkes görecektir” ifadelerini kullandı.  

Uygar Aydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde beyaz önlük heyecanı Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencilerine yönelik Geleneksel Önlük Giyme Töreni, 15 Temmuz Milli İrade Salonunda yoğun katılımla gerçekleştirildi. 2025-2026 Akademik Dönemi itibarıyla üniversite hayatına adım atan 316 öğrenci, hekimlik yolculuklarının ilk ve en anlamlı sembollerinden biri olan beyaz önlüğü giymenin gururunu yaşadı. Törene; Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ve eşi Prof. Dr. Esra Hacımüftüoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Reyhan Keleş ile Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Dağ, Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Atila Eroğlu, BAP Koordinatörü Prof. Dr. Erol Akpınar, akademisyenler, öğrenciler ve aileler katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, beyaz önlüğün yalnızca bir kıyafet değil; bilgi, sorumluluk, etik ve fedakârlıkla örülü uzun bir yolculuğun sembolü olduğunu vurgulayarak, öğrencilerin nitelikli hekimler olarak yetişmesi için fakülte olarak tüm imkânların seferber edildiğini ifade etti. "Beyaz Önlük, İnsanlığa Hizmet Yolculuğunun Simgesidir" Törende konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise öğrencilerin bu özel gününe tanıklık etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Beyaz önlüğün, hekimlik mesleğinin taşıdığı kutsal sorumluluğun ve insani değerlerin bir göstergesi olduğunu belirten Rektör Hacımüftüoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Bugün giydiğiniz beyaz önlük, sadece bir kıyafet değil; insanlığa hizmet yolculuğunuzun başlangıcıdır. Önünüzde zorlu ama bir o kadar da onurlu bir eğitim süreci bulunuyor. Öğreneceğiniz her bilgi, gelecekte kurtarılacak bir hayatın, umut verilecek bir ailenin temeli olacaktır. Atatürk Üniversitesi olarak sizlere, güçlü akademik altyapımız ve köklü eğitim geleneğimizle en iyi imkânları sunmak için kararlılıkla çalışıyoruz." Tıp Fakültesinin yalnızca akademik başarıyı değil, etik değerleri ve insani erdemleri de esas alan bir anlayışla eğitim verdiğini vurgulayan Rektör Hacımüftüoğlu, velilere de teşekkür ederek öğrencilerin bu noktaya gelmesindeki emek ve fedakârlıkların önemine dikkat çekti. Tören Hatıra Fotoğrafıyla Sona Erdi Konuşmaların ardından 1. sınıf öğrencileri, akademisyenler eşliğinde beyaz önlüklerini giyerek hekimlik mesleğine ilk adımlarını attı. Tören, günün anısına çekilen hatıra fotoğrafları ile sona erdi. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde geleneksel hale gelen Önlük Giyme Töreni, genç hekim adayları için unutulmaz bir başlangıç olurken, üniversitenin nitelikli sağlık profesyonelleri yetiştirme vizyonunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Hatay Hatay Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan memurlara sosyal denge tazminatı verilecek Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) arasında imzalanan protokolle birlikte 2026 ve 2027 yıllarında memur personellere Sosyal Denge Tazminatı verilecek. Hatay Büyükşehir Belediyesi (HBB) Başkanı Mehmet Öntürk, personele verdiği sözleri yerine getiriyor ve özlük haklarının korunması kapsamında önemli adımlar atmaya devam ediyor. HBB Başkanı Mehmet Öntürk memur ve sözleşmeli personele 2026 ve 2027 yıllarını kapsayan "Sosyal Denge Tazminatı" konusunda müjdeyi verdi. Başkan Öntürk, seçim dönemindeki vaatlerini hatırlatarak personele verdiği sözleri bir bir yerine getirdiklerini ve hiçbir personeli mağdur etmediklerini belirtti. HBB’nin İskenderun Hizmet Binasında gerçekleştirilen "Sosyal Denge Tazminatı" imza törenine, Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR- SEN) Genel Başkanı Levent Uslu ve Hatay’da görevli sendika temsilcileri katılım sağladı. Genel Başkan Uslu ve HBB Başkanı Öntürk’ün imzaladığı sözleşme ile memur ve sözleşmeli personelin çalışma koşullarının iyileştirmesi adına önemli bir destek sağlandı. İmza töreninde konuşan HBB Başkanı Öntürk, 2024 yerel seçimleri öncesinde verdiği sözler kapsamında çalışanlara daima destek olduğunu ve bu kapsamda SDS protokolünü imzaladığını belirterek personelin her zaman yanında olacaklarını ifade etti. Başkan Öntürk konuşmasının devamında; "Bu şehri ayağa kaldırmak adına özverili çalışan personelimize sosyal denge tazminatlarını en üst seviyeden veriyoruz, hayırlı uğurlu olsun" ifadelerini kullandı. HBB bünyesinde Hatay’a hizmet veren personeli düşünerek hazırlanan sözleşmenin imzalandığını belirten BEM-BİR- SEN Genel Başkanı Uslu, HBB ve HATSU’da görev yapan memur personeli kapsayan bu sözleşmenin önemli derecede katkı sağlayacağını belirterek zor şartlarda desteğini esirgemeyen HBB Başkanı Öntürk’e teşekkür etti. İmza töreni sonrasında emekli olan personele emeklerinden dolayı plaket verildi ve HBB Başkanı Öntürk ile Genel Başkan Uslu’ya çiçek takdim edildi.
Kütahya Vali Işın: "Kütahya, güvenlikte Türkiye’ye örnek bir şehir’’ Kütahya Valisi Musa Işın, 2025 yılı boyunca il genelinde hayata geçirilen yatırımlar, devam eden projeler ve hedefleri değerlendirdi. Vali Işın, sahipsiz hayvanlardan turizme, ulaşım projelerinden güvenliğe kadar birçok alanda yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Kütahya Valisi Musa Işın, 2025 yılı boyunca il genelinde hayata geçirilen yatırımlar, devam eden projeler ve gelecekteki hedefleri İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi. Vali Işın, şehirde uzun yıllardır süren sahipsiz hayvan sorununa kalıcı çözümler üretildiğini söyledi. Işın, "Son dönemde hayata geçirilen önemli hizmetlerden biri de sahipsiz hayvanlar meselesine kalıcı çözümler üretmek oldu. Hepinizin bildiği gibi bu konu, özellikle Kütahya merkezde ve ilçelerimizde uzun yıllardır ciddi bir sorun olarak karşımızdaydı. Gittiğimiz her yerde vatandaşlarımızdan aynı soruyu duyuyorduk, ‘Bu sokak hayvanları meselesi ne olacak?’ Bu soruna kayıtsız kalmadık. Kütahya merkez İshak Seydi bölgesinde 89 bin metrekarelik modern bir hayvan barınağı inşa ettik ve bu tesisi incelemeye gelen çok sayıda farklı illerden kurumlar oldu, Türkiye’de önemli bir tesis diyebiliriz. Tavşanlı’da 45 bin metrekarelik bir tesis hayata geçirildi. Emet ilçemizde ise 15 bin metrekarelik alanda barınak yapım çalışmaları devam ediyor, yakında tamamlanacak. Toplanan hayvanların bakım ve beslenmeleri titizlikle yapılmaktadır. Bugün geldiğimiz noktada bu konu artık şehir için büyük bir problem olmaktan çıkmıştır. Şu ana kadar yaklaşık 14 bine yakın köpek toplandı" dedi. "Kütahya turizmi için büyük adımlar atıldı" Vali Işın, Kütahya şehir merkezi ve Aizanoi Antik Kenti başta olmak üzere turizm projelerini de değerlendirerek, "Uzun süredir üzerinde durduğumuz ve gerçekleştirdiğimizde bu şehir adına büyük bir gönül rahatlığı yaşayacağım iki temel konu vardı. Bunları 2025 yılında toparladık ve istişare yaptık. İlki şehir merkezi projeleridir. Saman Pazarı ve Balıklı Caddesi düzenlemeleri başlatılacak. Ödeneği ayrıldı, Kültür Bakanlığı tarafından yürütülecek ve Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı onay verdi. İkinci önemli konu ise Aizanoi Antik Kenti. Allah nasip ederse 2026 yılının Nisan ayında ihale süreci başlayacak. Tapınak restorasyonuyla başlayacak çalışmalar, antik tiyatro ve stadyum ile devam edecek. Bu projeler tamamlandığında Kütahya, tarihi kimliğine yeniden kavuşacak" ifadelerini kullandı. Vali Işın ayrıca Turizm Master Planı kapsamında kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlendiğini ifade etti. Işın, "Altı ayda bir değerlendirme toplantıları yapılacak. Hangi kurum hangi aşamada sorumluluklarını yerine getiriyor, hepsi takip edilecek. Bu sürecin koordinasyonu şahsım tarafından yürütülecek" şeklinde konuştu. Ulaşımda önemli yatırımlar Kütahya’nın ulaşım projelerinin önemine değinen Vali Işın, İstanbul-Antalya hızlı tren hattının Alayunt üzerinden geçeceğini açıklayarak, "Şehir merkezine yaklaşık 4-5 kilometre mesafede bir istasyon olacak. Bu hat sayesinde Kütahyalı vatandaşlarımız hızlı trenle büyük şehirlere rahatlıkla ulaşabilecek. Ayrıca İstanbul-Antalya otoyolu da Kütahya’dan geçecek. Her iki projenin planlaması tamamlandı, 2027 yılında inşaat süreci başlayacak" dedi. "Kütahya güvenlik ve asayişte örnek il" Vali Işın, Kütahya’nın güvenlik durumunu ise şu sözlerle özetledi: "Kütahya, güvenlik ve huzur denildiğinde ülkemizde örnek gösterilebilecek şehirlerimizden biridir. Asayişin yanı sıra uyuşturucuyla mücadelede de etkin önlemler alıyoruz. Pek çok şehirle kıyaslandığında Kütahya’da uyuşturucu kullanımında kayda değer artış yok. Bu mücadelenin ne kadar doğru yürütüldüğünü göstermektedir. Uyuşturucu, toplumun geleceğini tehdit eden, terörden bile daha tehlikeli bir beladır." Organize sanayi bölgelerinde yatırımlar Simav OSB’de çalışmaların hız kazandığını belirten Vali Işın, "Bin 500 metreküplük su deposu tamamlandı, elektrik, aydınlatma ve telekom altyapısında önemli ilerleme sağlandı. 2026 yılı yatırım bütçesi 664 milyon 180 bin lira olarak belirlendi. Simav’ın jeotermal tarım potansiyeli güçleniyor" dedi. Zafer OSB’nin açılışıyla ilgili de müjde veren Vali Işın, "2025 yılı içerisinde ivme kazandırdığımız projelerden biri de Zafer OSB oldu. İnşallah 2026 yılının Ocak ayında, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla Altıntaş Zafer OSB’nin açılışını hep birlikte gerçekleştireceğiz" diye konuştu.