POLİTİKA - 10 Haziran 2015 Çarşamba 10:16

Koalisyon nedir? Koalisyon hükümeti nasıl kurulur? Türkiye'de kurulan koalisyon hükümetleri

A
A
A
Koalisyon nedir? Koalisyon hükümeti nasıl kurulur? Türkiye'de kurulan koalisyon hükümetleri

7 Haziran’da gerçekleştirilen Milletvekili Genel Seçimi’nden çıkan sonuç akıllara koalisyon nedir sorusunu getirdi. Koalisyon nedir? Koalisyon hükümeti nasıl kurulur? Türkiye'de kurulan koalisyon hükümetleri

Kolisyon kısaca; seçimlere giren partilerden herhangi birinin hükümeti kurmak için yeterli oyu alamamasından dolayı, meclise girmeye hak kazanan başka bir parti ile iş birliği yapmasıdır. Mecliste en çok milletvekili bulunan partiye Cumhurbaşkanı tarafından hümüket kurma yetkisi verilir. O partinin başkanı yeterli sayıda vekile sahip olmadığından dolayı, güven oyunu alabilmek için başka bir parti veya bağımsız adaylarla birleşerek çoğunluğu oluşturmaya çalışır.

Ülkemizde bir partinin tek başına hükümeti kurabilmesi için, 550 milletvekilinin yarısından biz fazlası olan 276 vekili bulması gerekiyor. 7 Haziran’da sandıklardan çıkan sonuçta hiçbir parti bu çoğunluğu sağlayamadığı için koalisyon hükümeti kurulması veya erken seçime gidilmesi gerekiyor.
Koalisyon hükümetinin başlıca zararları birden çok parti ile kurulduğu için anlaşmazlıklar ve istikrarsızlıktır. 

TÜRKİYE’DE KURULAN KOALİSYON HÜKÜMETLERİ

1961-1962 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi ve Adalet Partisi Koalisyonu

1962-1963 arasında Cumhuriyet Halk Partisi -Yeni Türkiye Partisi -Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ve Bağımsızlar Koalisyonu

1963-1965 Cumhuriyet Halk Partisi -Bağımsızlar Koalisyonu

26 Ocak 1974 – 17 Kasım 1974 Cumhuriyet Halk Partisi - Millî Selamet Partisi Koalisyonu

31 Mart 1975- 21 Haziran 1977 Adalet Partisi- Millî Selamet Partisi- Milliyetçi Hareket Partisi- Cumhuriyetçi Güven Partisi Koalisyonu

21 Temmuz 1977- 5 Ocak 1978 Adalet Partisi - Millî Selamet Partisi- - Milliyetçi Hareket Partisi

20 Kasım 1991 – 16 Mayıs 1993 Doğru Yol Partisi- Sosyaldemokrat Halkçı Parti Koalisyonu

25 Haziran 1993 – 5 Ekim 1995 Doğru Yol Partisi- Sosyaldemokrat Halkçı Parti Koalisyonu

30 Ekim 1995 – 6 Mart 1996 Doğru Yol Partisi- Cumhuriyet Halk Partisi Koalisyonu

6 Mart 1996 – 28 Haziran 1996 Anavatan Partisi - Doğru Yol Partisi Koalisyonu

28 Haziran 1996 – 30 Haziran 1997 Refah Partisi - Doğru Yol Partisi Koalisyonu

30 Haziran 1997 – 11 Ocak 1999 Anavatan Partisi - Demokratik Sol Parti - Demokrat Türkiye Partisi Koalisyonu

28 Mayıs 1999 – 18 Kasım 2002 Demokratik Sol Parti -Milliyetçi Hareket Partisi -Anavatan Partisi Koalisyonu

Koalisyon nedir? Koalisyon hükümeti nasıl kurulur? Türkiye'de kurulan koalisyon hükümetleri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.