ASAYİŞ - 16 Mart 2022 Çarşamba 15:01

Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanına 15 yıla kadar hapis talebi

A
A
A
Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanına 15 yıla kadar hapis talebi

FETÖ’nün İstanbul Üniversitesi yapılanmasına ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul'un yeniden yargılandığı davada mütalaasını açıklayan savcılık, Fatih Gürsul'un ‘örgüt üyeliği’ suçundan 15 yıla kadar hapsini talep etti.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) İstanbul Üniversitesi’ndeki (İÜ) akademik yapılanmasına ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul’un yeniden yargılanmasına devam edildi. İstanbul 25.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Fatih Gürsul ve avukatı hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, celse arasında Bylock'un lisans sahibi tanık Alpaslan Demir'in (David Keynes) avukatı aracılığıyla rahatsızlığı nedeniyle bugünkü duruşmaya katılamayacağını bildirdiğini belirtti.

Gizli tanık beyanda bulundu

Duruşmada SEGBİS aracılığıyla dinlenen gizli tanık Karadeniz, Cebeci bölgesinde farklı evlerde kaldıklarını söyleyerek, ‘’Kendisi de Cebeci stadının yakınlarında bir evde kalıyordu. Benim evim, kaldığım ev gibi cemaate ait bir evdi. Sanığın kaldığı evine gitmiştim. Tam hatırlamamakla birlikte Ahmet Hamdi Parlak ile yakın dostlukları vardı. Kendisini 2000’li yıllardan sonra bir daha da hiç görmedim, ta ki darbe olana kadar. Alpaslan Demir(David Keynes) bu kişiyle de tanışıklığı vardır. Bylock programının patenti olan kişidir. Bu kişiyle de dostlukları vardı. Sanık o zaman evde kalan birisiydi, talebelere ders anlatırdı. Eve gelen öğrencilere de ders anlatırdı’’ dedi.

"O evde askeri okullara öğrenci hazırlanıyordu, örgüte adam yetiştiriliyordu’

Gizli tanık Karadeniz beyanının devamında, ‘’Alpaslan Demir Ankara/Cebeci ilçesinde bir evde kalıyordu, birkaç kişi daha bu evde 4 kişiyi kontrol altında tutmak amacıyla bu eve gidip geliyordu. Eve gelen öğrenciler askeri okullara hazırlanan öğrencilerdi. Kaldığımız evler cemaat eviydi. Kendi evimizde ne yapılıyorsa, sohbet ve Fethullah Gülen’in videolarını izletme gibi, bunlar diğer cemaat evlerinde de yapılıyordu. Örgütün abileri bu evle ilgili emirler verirdi. Sonuçta o evde askeri okullara öğrenci hazırlanıyordu, örgüte adam yetiştiriliyordu. Fethullah Gülen’e bağlı bir evdi.

Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanına 15 yıla kadar hapis talebi

Önemli bir adamın adını hatırladım, Enes Kod isimli Hüseyin Çelik. Kendisi şu an Amerika’da. Alpaslan Demir cemaatten atılmıştı, batı çalışma grubuna bildiklerini anlatacağı şeklinde bilgi edinilmiş. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya’ya yargıda mahrem yapılanmayla ilgili bilgi ve ordudaki birkaç FETÖ'cü subayların ismini vermiştir. Ened Kod, o bölgenin abisiydi, sanığa talimat verdiğine şahit olmadım. Bunlar mahrem bilgilerdir, bizim bilgimiz olması söz konusu değildir’’ ifadelerini kullandı.

Duruşmada diğer bir tanık Yasin Ugan ise SEGBİS aracılığıyla verdiği beyanında sanık Fatih Gürsul’u tanımadığını ve kendisini ilk kez gördüğünü belirtti.

"Askeri öğrenci ile ne tanıştırdım ne de çalıştırdım’’

Sanık Fatih Gürsul ise yaptığı savunmada kesinlikle öğrenci evinde kalmadığını ifade ederek, ‘’Kalmadığımı ikametimle ispatlayabilirim. Askeri öğrenci ile ne tanıştırdım ne de çalıştırdım. Gizli tanığın ifadelerine kesinlikle katılmıyorum. Az önce bana okumuş olduğunuz isimleri tanımadığımı söyledim ancak ben birçok projede bulundum. Akademisyenim, danışman olunca basında da çıktım. Beni o zamanlar, benimle lise-üniversite arkadaşı olduğunu söyleyerek arayanlar oluyordu. Gizli tanık beni 20 yıl görmediğini söylemiştir, bana ulaşamaması mümkün değildir. Sürekli insanların göz önünde bulunan bir kişiyim’’ dedi.

"1 tane anahtar kelime çıkmamış’’

Gözaltından beri söylediği bir husus olduğunu belirten sanık Fatih Gürsul, "Ben 30 Ocak 2015 tarihinde telefonumu satın almıştım. Bylock tespit tutanağında Ağustos 2014 yılında kullanıldı diyor. Bunun incelemesini takip ediyorum. Gözaltına alındığım zaman dijitallerim benden alındı, bilirkişiye gönderildi. 300 küsür tane FETÖ’ye ilişkin anahtar kelimeler tarandı. 1 tane anahtar kelimenin çıkmamış olmasını da sizin takdirinize sunuyorum’’ ifadelerini kullandı.

Sanık Fatih Gürsul’un avukatı, gizli tanığın belirsiz tarihlerde belirsiz yerdeki kişilerden bahsettiğini, müvekkilinin Alpaslan Demir ile teması olmasının mümkün olmadığını ve dosyaya gerçeği yansıtmayan şeyler getirdiğini söyleyerek sanığın hakkındaki adli kontrolün kaldırılmasını istedi.

Mütalaa açıklandı

Duruşma esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanık Gürsul’un GSM hattından bağlantı sağlayarak Bylock programı kullanarak örgüt yapılanmasına dahil olduğunun anlaşıldığını, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olarak örgüte ait süreklilik, yoğunluk gösteren eylemlerde bulunduğu iddiasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme, tanık Alpaslan Demir'in dinlenmesinin dosyaya yenilik katmayacağını belirterek dinlenmesinden vazgeçilmesine hükmetti. Heyet, sanığın mütalaaya karşı savunma yapması için süre verirken, ayrıca sanığın yurtdışına çıkış yasağının devamına da karar verdi.
Mahkeme heyeti, sanığın sunduğu faturanın, ilgili GSM şirketinden istenmesine de karar vererek duruşmayı erteledi.

Olayın geçmişi

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince 26 Aralık 2017 tarihinde karara bağlanan davada sanık Fatih Gürsul, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 10 yıl 6 ay hapse çarptırılmıştı. Mahkeme, diğer sanıklar Adem Sezgin Uzun, Elif Yaprak Saraç, Fatih Mehmet Keleşoğlu, Hakan Doğan, Kasım Karagöz, Muhammet Akif Altun, Mustafa İsmail ve Uğur Tuncel’i, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 9’ar yıl hapis cezasına mahkum etmişti. Heyet, sanık Turgay Atasoy’u ise aynı suçtan indirim uygulayarak 7 yıl hapse çarptırmıştı.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 14 Mart 2018’de verdiği kararla, 10 sanığın ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan aldıkları hapis cezalarını onamıştı. Kararı değerlendiren Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise, 19 Temmuz 2020'de usulü eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle kararı bozmuş, sanık Fatih Gürsul’un tutuklu kaldığı süreyi de göz önünde bulundurarak tahliye etmişti.

Bozma sonrası yapılan duruşmada mahkeme heyeti, sanıklar Mustafa Keleşoğlu ve Fatih Mehmet Keleşoğlu dışındaki sanıkların eylemlerini iştirak halinde işlememiş olması ve eylemlerinin bireysel olarak değerlendirilecek olması nedeniyle dosyalarının ayrılmasına ve tek tek yargılanmalarının devamına karar vermişti. Bu kapsamda sanık Gürsul’un dosyası da ayrılmıştı.

Sema Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir cezaevlerinde 5 bin 742 hükümlü ve tutuklu bulunuyor Adli Kolluk Değerlendirme Toplantısı’nda, 24 Aralık 2025 tarihi itibariyle Eskişehir Ceza İnfaz Kurumları’nda 5 bin 26 hükümlü ve 716 tutuklu olmak üzere toplam 5 bin 742 kişi bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Eskişehir Adliyesi Yunus Emre Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. "Güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır" Ardından, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah tarafından açılış konuşması yapıldı. Karakülah, adli kolluğun, ceza adalet sisteminin temel unsurlarından biri olduğunu belirtti. Başsavcısı Üzeyir Karakülah, "Suçun aydınlatılması, delillerin hukuka uygun şekilde toplanması, mağdurun korunması ve şüphelinin haklarının gözetilmesi noktasında gösterilen her titiz çalışma, adaletin doğru ve zamanında tecellisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Bu çerçevede, soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan kararlar, ancak sizlerin titizlikle yürüttüğünüz çalışmalar ile verilebilir. Unutulmamalıdır ki; güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır. Bu noktada, kurumlarımız arasındaki koordinasyonun artırılması, suçla mücadelede daha etkin olma yolunda büyük önem taşımaktadır. Adli kolluk ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasındaki koordinasyonun güçlenmesi, hem soruşturmaların hızını hem de hukuki güvenliği artırmaktadır. Elbette değerlendirme toplantıları, yalnızca başarıların konuşulduğu değil; eksikliklerin, yaşanan sorunların ve geliştirilmesi gereken alanların da samimiyetle ele alındığı toplantılardır. Gerçekleştirdiğimiz bu toplantıyla da yargı hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktayız" şeklinde konuştu. Adli kolluk birimlerinin bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmalar hakkında istatistikler paylaşılması sonrası basına kapalı şekilde devam eden programda, karşılaşılan sorunlar ve gelecek döneme ilişkin hedeflerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Programa; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah’ın yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, Gümrük Müdürü Muhammet Uçar, Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, Uludağ Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Vekili Mustafa Aşıcı, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, Cumhuriyet Savcıları ve kolluk amirleri katıldı.
Erzurum ETÜ’de "Erzurum’daki kütüphaneleri tanımak ve tanıtmak" söyleşisi düzenlendi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Merkez Kütüphanesi ev sahipliğinde "Erzurum’daki Kütüphaneleri Tanımak ve Tanıtmak" başlıklı söyleşi programı gerçekleştirildi. Erzurum’daki kütüphanelerin mevcut durumu, sundukları imkânlar ve kütüphanelerin kültürel hayattaki yerini konuşmak amacıyla düzenlenen programa ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naim Ürkmez, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Moderatörlüğünü ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Süleyman Yıldız’ın üstlendiği programda, Atatürk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkan Vekili Murat Üstündağ, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Mustafa Keleş ile İsmail Saib Sencer İl Halk Kütüphanesi Müdür Vekili Hatice Doğulu konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar kendi kurumlarında yürütülen kütüphane hizmetleri, kullanıcı odaklı uygulamalar ve kütüphanelerin sosyal yaşam içindeki rolüne ilişkin görüş ve deneyimlerini paylaştı. Programda konuşan ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Yıldız ise Erzurum’un tarih boyunca ilim ve irfanın önemli merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, kütüphanelerin yalnızca kitapların saklandığı mekânlar olmadığını, aynı zamanda geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran, bireyin kendini ve dünyayı anlamasına katkı sağlayan canlı kültür merkezleri olduğunu vurguladı. 2025 Yılı YÖK Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda Erzurum Teknik Üniversitesi’nin, kütüphane hizmetlerinden duyulan memnuniyet oranında yüzde 80,86 ile Türkiye genelinde zirvede yer aldığını hatırlatan Yıldız, bu sonucun nitelikli hizmet anlayışı ve kullanıcı odaklı çalışmaların önemli bir göstergesi olduğunu ifade etti. Programı, kütüphanelerin dijital çağda nasıl daha etkin kullanılabileceği, gençlerin kütüphanelere ilgisinin artırılmasına yönelik çalışmalar ve kurumlar arası iş birliğinin önemi gibi konular çerçevesinde gerçekleştirilen değerlendirmelerin ardından soru cevap bölümü ile sona erdi.
Denizli Denizli için kapsamlı turizm yol haritası belirlendi Denizli’nin 2026-2030 turizm vizyonu dijitalleşme, gastronomi, kültür, sürdürülebilirlik ve deneyim odaklı projelerle şekilleniyor. Denizli Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serkan Bertan, kentin sahip olduğu güçlü turizm potansiyelini daha etkin ve sürdürülebilir biçimde değerlendirmek amacıyla Denizli Turizm Yol Haritası’nı kamuoyuyla paylaştı. 2026-2030 yıllarını kapsayan yol haritası; dijital turizm, gastronomi, kültürel miras, doğa turizmi ve ulaşım başlıkları altında çok sayıda somut öneri içeriyor. Prof. Dr. Bertan, Denizli’nin Pamukkale ve antik kentler başta olmak üzere önemli değerlere sahip olmasına rağmen, bu potansiyelin bütüncül bir planlama ile desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Hazırlanan yol haritasının temel yaklaşımının sürdürülebilirlik, dijital entegrasyon ve deneyim odaklı turizm olduğu ifade edildi. Hop-On Hop-Off ve dijital rehber ön planda Yol haritasında, Denizli Sesli Rehber Mobil Uygulaması temel alınarak şehir merkezini ve ören yerlerini kapsayan Hop-on Hop-off tur sistemi önerildi. Pamukkale, Karahayıt, Hierapolis, Laodikya ve şehir merkezini kapsayan bu tur kapsamında DenizliCard ile müze, teleferik ve alışverişte indirimli kombine bilet uygulamaları öngörüldü. Turizm noktalarına 118 adet karekodlu dijital levha, antik kent girişlerine ve toplu taşıma alanlarına karekodlu bilgilendirme panoları yerleştirilmesi planlandı. Havalimanı, Pamukkale ve Hierapolis girişlerinde dijital tanıtım merkezleri kurulması da öneriler arasında yer aldı. Gastronomi, doğa ve kültür rotaları Denizli mutfağının turizmle daha güçlü entegrasyonu için Gastronomi Yolu, Yöresel Lezzetler Yolu, Coğrafi İşaretli Ürünler Yolu, Karanlık Gökyüzü Park Yolu ve Sakin Şehir Rotaları gibi tematik turizm yolları planlandı. Elmalı Köyü’nün Gastroköy olarak konumlandırılması, Karataş Mesireliği’nin Gastropark haline getirilmesi ve Yeryüzü Pazarları’nın yaygınlaştırılması hedeflendi. Ayrıca, Denizli mutfağının korunması ve tanıtımı amacıyla Gastronomi Müzesi/Evi kurulması, kadın kooperatifleri aracılığıyla yöresel yemeklerin sunulması ve unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerin yeniden canlandırılması önerildi. Yaşayan müzeler, çarşılar ve deneyim alanları Yol haritasında; tarihi konakların ve yapıların deneyim odaklı yaşayan müzeler haline getirilmesi, el sanatları ve somut olmayan kültürel mirasın ziyaretçilerle buluşturulması da önemli yer tuttu. Kaleiçi Çarşısı, Peynirciler Çarşısı ve Babadağlılar Çarşısı’nın yaşayan kültür alanları olarak yeniden düzenlenmesi önerildi. Ulaşım, sürdürülebilirlik ve termal turizm Ulaşım başlığında; uluslararası uçuşların artırılması, charter seferler, hızlı tren hattı, şehir merkezi-Pamukkale arasında nostaljik tren projesi gibi öneriler yer aldı. Termal turizm için ise Termal Turizm Master Planı hazırlanması, "Termal Kent Denizli" markasının güçlendirilmesi ve wellness odaklı tesislerin desteklenmesi gerektiği belirtildi. Denizli için ortak turizm vizyonu Prof. Dr. Serkan Bertan tarafından hazırlanan Denizli Turizm Yol Haritası; kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün ortak hareket etmesini hedefliyor. Yol haritasının hayata geçirilmesiyle Denizli’nin yalnızca günübirlik ziyaret edilen bir destinasyon olmaktan çıkarak, konaklama süresi uzun, marka değeri yüksek bir turizm kenti haline gelmesi amaçlanıyor.
Adıyaman ADIMEK’in yıl sonu sergisi açıldı Adıyaman Belediyesi Kadın ve Gençlik Merkezi (ADIMEK) kursiyerlerinin yıl boyunca hazırladığı el emeği göz nuru eserler, ‘Üreten Kadın Güçlü Kadın’ sergisiyle vatandaşların beğenisine sunuldu. Adıyaman Belediyesi’nin kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımını artırmak amacıyla sürdürdüğü eğitim çalışmaları meyvelerini veriyor. Kadın ve Gençlik Merkezi bünyesindeki usta öğreticiler ve kursiyerler tarafından hazırlanan ürünler, düzenlenen görkemli bir sergiyle kapılarını açtı. Açılış törenine Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin yanı sıra Adıyaman Baro Başkanı Av. Bilal Doğan, STK ve siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Programda yöresel kıyafetli çocukların müzik eşliğinde sunduğu çiğköfte yoğurma gösterisi katılımcılardan büyük alkış aldı. Serginin açılış konuşmasını yapan Başkan Tutdere, Adıyaman’ın her geçen gün daha dirençli ve modern bir kent haline geldiğini vurguladı. 2025 yılının son günlerinde umut dolu mesajlar veren Tutdere, "Belediye olarak şehrimizi yeniden ayağa kaldırmak için mesai mefhumu gözetmeksizin çalışıyoruz. Gün geçtikçe iyileşiyor, çocuklarımız ve halkımız için daha güzel bir Adıyaman’ı hep beraber inşa ediyoruz. Zor günler geride kalıyor; artık geleceğe tüm farklılıklarımızla ve umutla bakıyoruz. 2026 yılının, sorunlarını büyük ölçüde aşmış bir Adıyaman’ın yılı olacağına inanıyorum. Bir taraftan altyapı seferberliği yürütürken, diğer taraftan halkımızı kültür ve sanatla buluşturuyoruz. ‘Halkın belediyesi’ olarak her platformda vatandaşımızla iç içe olmak en büyük mutluluğumuz. Bugün burada sadece bir sergi değil, büyük bir felsefeyi ve emeği görüyoruz. Kadınların ne kadar üretken ve büyük bir güç olduğunun en somut kanıtı bu stantlardır" diye konuştu.