KÜLTÜR SANAT - 10 Ekim 2021 Pazar 09:34

İzmir’de Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali

A
A
A
İzmir’de Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali

Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi ev sahipliğinde 2014 yılından bu yana düzenlenen Contact Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali’nde bu sene, İran’dan Endonezya’ya; Hindistan’dan Avustralya’ya; Latin Amerika ülkelerinden Afrika ve Çin’e kadar farklı coğrafyalardan öğrenci filmleri yarışacak. 18-22 Ekim tarihlerinde 7’ncisi gerçekleşecek olan festivalde şimdiye kadar 45 ülkeden 61 film yarıştı.

Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi bünyesinde düzenlenecek olan 7. Contact Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali’nde dünyanın pek çok farklı ülkesindeki sinema öğrencilerinin filmleri ödül için yarışacak. Film gösterimleri, atölyeler ve söyleşilerle zenginleşen Contact Öğrenci Filmleri Festivali’nin bu yılki konuk okulu Bulgaristan’dan Ulusal Tiyatro ve Film Sanatları Akademisi (NATFA) olacak.

Jüri üyeliklerini NATFA’dan Nina Altaparmakova ve Valeriya Krachunova-Popova’nın yanı sıra İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümünden Prof. Dr. Hasan Akbulut, Belgesel Yönetmeni Tahsin İşbilen ve Reklam Yönetmeni Ege Tül’ün üstlendiği festivale pek çok yerli ve yabancı akademisyen ve öğrenci katılacak. Festival bünyesindeki yarışmada, büyük ödülün yanı sıra SenEDİT Senaryo, En İyi Sinematografi ve Öğrenci Jürisi ödülleriyle birlikte toplam dört ödül sahibini bulacak. Bu sene 2 bin başvuru alan yarışmanın finalistleri arasında Rusya, İsviçre, Belçika, Almanya, Avusturya, Malezya, Pakistan ve İran’dan filmler yer alıyor.

İzmir’de Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali

Uluslararası başarılara imza atmış film okulları konuk oluyor

Festivale katılan konuk okullar arasında; Almanya’dan Münih Televizyon ve Film Üniversitesi ve Baden-Württemberg Film Akademisi, Polonya’dan Lodz Film Okulu, Fransa’dan La Femis, Portekiz’den Lizbon Tiyatro ve Sinema Okulu gibi sinema alanında tanınmış yönetmenler yetiştirmiş ve uluslararası başarılara imza atmış film okulları bulunuyor. 7 yılda 11 binin üzerinde başvuru alan festivalin yarışma bölümünde İran’dan Endonezya’ya; Hindistan’dan Avustralya’ya; Latin Amerika ülkelerinden Afrika ve Çin’e kadar değişik coğrafyalardan öğrenci filmleri yarışacak. Kurmaca, belgesel ve animasyon kategorilerindeki öğrenci filmlerinin kabul edildiği organizasyona, Türkiye’den öğrenci filmleri de katılabiliyor. Bu yıl 7’ncisi düzenlenen festivalde şimdiye dek 45 ülkeden 61 film yarıştı. Bugüne kadar festivale 11 binin üzerinde öğrenci filmi başvurdu. Sadece bu yıl 2 bin başvuru alan festivalde şimdiye kadar 22 ödül dağıtıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.