POLİTİKA - 03 Mart 2023 Cuma 15:35

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: '6'lı masa artık millet iradesini yansıtmıyor'

A
A
A
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: '6'lı masa artık millet iradesini yansıtmıyor'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Altılı Masa'nın dün gerçekleşen toplantısında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday gösterilmesine ilişkin, “Anlamış olduk ki şahsi hırslar, Türkiye’ye tercih edilmiştir” dedi.

Akşener, dün gerçekleşen ‘Altılı Masa’ toplantısının ardından bugün partisinin Genel İdare Kurulu ile toplantı gerçekleştirdi. Toplantının ardından parti genel merkezinde basın açıklaması yapan Akşener, Altılı Masa’nın millet iradesini kararlarını yansıtma kabiliyetini yitirdiğini dile getirdi. Akşener, ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda göreve davet etti.

Parti Genel Merkezi’nde konuşan Akşener, gelinen noktada İYİ Parti’nin bir kıskaca alındığını belirterek, “Bir dayatmaya mecbur bırakılmış; tıpkı yıllardır Türk milletine yapıldığı gibi, ölüm ve sıtma arasında bir tercihe zorlanmıştır ve elbette buna boyun eğmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Milletin iradesinin her daim yanında olacağımıza söz verdik”

İYİ Parti’nin kuruluş felsefesinin, vazgeçilmez ilkesinin ve tek seçeneğinin, millete verdikleri sözü tutmak olduğunu söyleyen Akşener, “Biz, milletimize bir söz verdik. Milletin sesini bastıran değil, duyuran olacağımıza söz verdik. Milletin sesinden korkan değil, güç alan olacağımıza söz verdik. Milletin iradesinin, her daim yanında olacağımıza söz verdik” diye konuştu.

“Biz bugünlere dayatmalara direnerek geldik”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugünlere uzanan mücadelelerini, “Biz bugünlere; dayatmalara direnerek geldik. Biz bugünlere; kirli pazarlıkları reddederek geldik. Biz bugünlere; alışılmış yenilgilere karşı çıkarak geldik. Nitekim bu doğrultuda; siyasetimizin merkezine milletimizi alıp; memleketimizi, il il, ilçe ilçe, karış karış gezdik” sözleriyle ifade ederek, vatandaşların hem dert ve isteklerini, hem iktidara yönelik eleştirilerini hem de muhalefetten beklentilerini dinlediklerini dile getirdi.

“Yavaş ve İmamoğlu’nun adaylığı konusunda görüş beyan ettik”

Dün gerçekleşen 6’lı Masa toplantısında, 5 siyasi partinin Kılıçdaroğlu'nun adaylığını dile getirdiklerini söyleyen Akşener, "Biz de İYİ Parti olarak; 3 yılı aşkın bir süredir sokaklarda, dükkanlarda ve meydanlarda sıklıkla duyduğumuz; milletimizin, yoğun bir teveccüh gösterdiğine hemen her yerde şahit olduğumuz ve yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında da uzun süredir; Erdoğan’a karşı, açık ara kazandığını gördüğümüz iki ismin adaylığı konusunda görüşümüzü beyan ettik. Bu iki isim; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ydu" açıklamasında bulundu.

“Anlamış olduk ki şahsi hırslar, Türkiye’ye tercih edilmiştir”

Akşener, Altılı Masa’nın son toplantısında bulunduğu çıkarımları dile getirerek, "Bu vesileyle anlamış olduk ki şahsi hırslar, Türkiye’ye tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki kişisel ajandalar uğruna mubah sayılan kuyruklu yalanlar; milletin kazandığı bir büyük hakikate tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki yenilgi yenilgi büyüyen küçük hesaplar, 85 milyonun kazandığı kutlu bir zafere tercih edilmiştir" şeklinde konuştu.

“Altılı Masa artık, millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir”

Akşener konuşmasına şöyle devam etti:

“Yeri geldi; parti çıkarlarımızı göz ardı edip, milletimiz için fedakarlık ettik. Yeri geldi; şahsi hedeflerimizi kenara itip, milletimiz için feragat ettik. Yeri geldi; siyasi hesapları reddedip, milletimiz için inat ettik. Hakarete uğradık, dişimizi sıktık. İftiraya uğradık, göğüs gerdik. Linç edildik, yıkılmadık. Bıkmadan, usanmadan, vazgeçmeden; konuştuk, anlattık, dinlettik, gösterdik. Üzülerek söylüyorum ki geldiğimiz son noktada, dün itibariyle 6’lı Masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir.”

(İmamoğlu ve Yavaş) “Milletimiz sizi göreve çağırıyor”

Akşener, sözlerinin devamında Mansur Yavaş’a ve Ekrem İmamoğlu’na Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda çağrıda bulunarak, “Ne mutlu size ki; milletimiz gayretlerinizi gördü, yanınızda durdu. Milletimiz samimiyetinizi anladı, başının üstünde taşıdı. Milletimiz sizleri sevdi, bağrına bastı. Ve bugün de çok kritik bir kırılmanın eşiğinde sizi göreve çağırıyor. Tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi bugün de; vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlike altındayken, saray hükümeti üzerine düşen sorumluluğu yerine getiremeyip, milletimizi yokluğa mahkum ederken; 100 yıl önce olduğu gibi bugün de milletimiz; istiklalini yine kendi azim ve kararına bağlamıştır. Size de ateşten bir gömlek giymeyi vazife kılmıştır” diye konuştu.

“Ya tarih yazacağız ya da tarih olacağız”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, artık bir seçim yapılması gerektiğini söyleyerek, “Ya ışıl ışıl bir güneşin altında dimdik duracağız ya da uzayan gölgelerde kaybolacağız. Ya şanlı bir mücadelede milyonlarla yürüyeceğiz ya da trajik bir hikayede figüranlık yapacağız. Ezcümle; ya tarih yazacağız ya da tarih olacağız” ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından Akşener, partisinin il başkanları ile toplantı gerçekleştirmek üzere Ankara'da bir otele geçti.

Doğukan Gürel - Mert Cerrahoğlu - Oğuzhan Halil Özbek


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Reel Kesim Güven Endeksi Aralık ayında 0,5 puan arttı Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 103,7 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Aralık ayı İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) verilerini paylaştı. Aralık ayında İktisadi Yönelim Anketi sonuçları, imalat sanayinde faaliyet gösteren 1799 iş yerinin yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edildi. 2025 yılı Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 103,7 seviyesinde gerçekleşti. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, gelecek üç aydaki üretim hacmi, mevcut mamul mal stoku, genel gidişat ve gelecek üç aydaki toplam istihdama ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, mevcut toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması ve son üç aydaki toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi. Mevsimsellikten arındırılmamış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) bir önceki aya göre değişmeyerek 100,8 seviyesinde gerçekleşti. Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde artış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı, ihracat sipariş miktarında ve iç piyasa sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyrin ise azalış bildirenler lehine döndüğü görüldü. Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre güçlendiği, mevcut mamul mal stokları seviyesinin mevsim normallerinin üstünde olduğunu bildirenler lehine olan seyrin ise zayıfladığı gözlendi. Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi ve iç piyasa sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre güçlendiği, ihracat sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin ise zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki istihdama ilişkin azalış yönlü beklentilerin artış bekleyenler lehine döndüğü, gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise bir önceki aya göre zayıfladığı gözlendi. Ortalama birim maliyetlerde, gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler ile son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise güçlendiği gözlenmektedir. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 33,0 seviyesinde gerçekleşti. İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha kötümser olduğunu belirtenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü.
Adana Halk korosu ilk konserini verdi Adana’nın Kozan ilçesinde oluşturulan halk korosu, ilk konserini verdi. Kozan Belediyesi Ebulfez Elçibey Kültür ve Sanat Merkezi bünyesinde bir araya gelen sanatseverlerden halk korosu oluşturuldu. Koro, ilk halk konserini verdi. Ömürlük şarkılar konserinde nostalji rüzgarı esti. Yerel halktan oluşan halk korusu izleyicilerden tam not aldı. Kozan Belediye sinemasında düzenlenen konserde Türk sanat müziği, Türk halk müziği ve 90’lı yılların pop müzikleri sahnede seslendirildi. Konserde halktan oluşan halk korusu birbirinden güzel eserleri izleyicilere seslendirirken izleyiciler konsere tam not verdi. Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı, ilçede bu kez siyasetin sustuğu ve sanatın konuşulduğunu ifade etti. Başkan Atlı," Kozan tarihimizde Dadaloğlu, Karacaoğlan’ın izinde ilerleyen Adana’da sanatın kültürün izlerini geleceğe taşıyan bir öncü ilçe olsun istiyoruz. ilçede ilimle bilimle gençlerimizi Nihat Atlı Eğitim Tesisleri’nde geleceğe hazırlarken, kültür sanat merkezinde bale, resim, gitar, saz ve ritim, değerler eğitimi kursu ile gençlerimizin önünü açıyoruz. Koza sokaklarında sadece tarih, siyaset değil sanat konuşulsun istiyoruz. Merkezimin oluşturduğu halk korosu ile unutulmaz bir konser izledik. emeği geçenleri kutluyoruz" dedi. Kozan Belediye Başkan Yardımcısı Alev Ataş’ta 645 kursiyere sanat merkezinde eğitim verildiğini kaydetti. Ataş, ayrıca sanat, eğitim ve kültür alanında ön plana çıktığı bir Kozan inşa etmek için çalışmaların hızla sürdüğünü sözlerine ekledi.
Adana Tarımda ’B-Reçete’ aşırı ilaç kullanımını önleyecek Tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, "B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçecek" dedi. Bitki koruma ürünlerinin doğru kullanımı ve izlenebilirliğinin sağlanması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek B-Reçete Sistemi hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Sarıçam ilçesi Evliya Çelebi Uygulama Oteli Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Bayazıt, "Bakanlığımız tarafından uygulamaya alınacak B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçerek bitki koruma ürünlerinin doğru, kontrollü ve izlenebilir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır" diye konuştu. "B-Reçete Sistemi Türkiye’de bir ilk" Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Bayram ise Türkiye’nin yıllık bitkisel üretiminin 130-135 milyon ton olduğunu, bunun yaklaşık 50-55 milyon tonunu yaş meyve ve sebze üretiminin oluşturduğunu belirtti. Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin toplam yaş meyve sebze üretiminin 80-85 milyon ton civarında olduğunu ifade eden Bayram, "Türkiye tek başına AB’nin üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştirmektedir. Bu veriler, yapılan çalışmanın ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı. Türkiye’de 669 kayıtlı zararlı organizma ile mücadele edildiğini hatırlatan Bayram, bu mücadelenin doğru yönetilmemesi halinde hem ürün kayıplarının hem de insan ve hayvan sağlığına yönelik risklerin arttığını söyledi. B-Reçete Sisteminin Türkiye’de bir ilk olduğuna dikkat çeken Bayram, "Bu sistem bir milat, adeta bir devrimdir. Bayiden üreticiye, reçete yazandan müdürlüklere kadar herkes bu sistemin bir paydaşıdır. Sistem sayesinde hangi tarlada, hangi ürüne, ne kadar bitki koruma ürünü kullanıldığı il, ilçe ve parsel bazında izlenebilecektir" şeklinde konuştu. Sistemin hâlen geliştirme aşamasında olduğunu belirten Bayram, ÇKS ve TÜKAS gibi mevcut sistemlerle entegre şekilde çalışacağını, kullanıcıların katkı ve önerileriyle zaman içerisinde daha da güçleneceğini de kaydetti. Bayram, amaçlarının üreticiyi zorlamak değil, tarımsal üretimde ihtiyaç kadar, doğru dozda ve doğru zamanda ilaç kullanımını sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.