GÜNDEM - 30 Mart 2017 Perşembe 11:13

İşte Zigana Dağı'nı aşmak için yapılan 3 tünelin hikayesi

A
A
A
İşte Zigana Dağı'nı aşmak için yapılan 3 tünelin hikayesi

Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan ve asırlar boyunca hem insanlara hem de araçlara güçlükle geçit veren Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarındaki 2 bin 100 metre rakımlı Zigana Dağı'na yeni yapılan tünelle birlikte 30 yıl önceki 6 saatlik mesafe 40 dakikada alınacak.

İlk tünelin yaşanan çığ faciasının ardından 77 yıl önce yapıldığı Zigana Dağı'nda yapımı 14 yıl süren ve dönemin Başbakanı Turgut Özal tarafından 1989 yılında açılışı yapılırken “Dağı göbeğinden değil boğazından deldik” dediği bin 702 metre uzunluğundaki mevcut Zigana Tüneli'nin ardından bu kez Zigana Dağı'na dünyanın ikinci, Avrupa’nın ise en uzun karayolu tüneli yapılıyor.

Geçtiğimiz günlerde Başbakan Binali Yıldırım tarafından temeli atılan tünelde çalışmalar hızla devam ederken, hem Gümüşhane hem de Trabzon tarafından başlanan çalışmalar sonucunda çift tüpte toplam 4 kilometrelik mesafeye ulaşıldı.

Gümüşhane’nin çılgın projelerinden birisi olarak nitelendirilen, Trabzon tarafından bin 15, Gümüşhane tarafından da bin 212 metre rakımdan başlayan çalışmalar hızla yol alırken, tünelin 29 Ekim 2019 tarihine kadar bitirilmesi bekleniyor.

14,5 kilometre uzunluğunda çift tüplü tünel

Bin 800 metre rakımdaki mevcut Zigana tünelinin yerine yapılan ve sol tüpü 14 bin 448, sağ tüpü de 14 bin 481 metre olarak projelendirilen yeni Zigana tünelinin dünyanın en uzun ikinci, Avrupa ve Türkiye’nin en uzun karayolu tüneli olacağını kaydeden Gümüşhane Valisi Okay Memiş, yeni tünel çalışmalarını yerinde inceledi.

Yeni Zigana tüneli projesinin Doğu Karadeniz bölgesinin, Gümüşhane’nin çılgın projesi olduğunu kaydeden Vali Memiş, “Geçtiğimiz haftalarda Sayın Başbakanımızın ilimizi teşrifleri ile birlikte Zigana Tünelinin temel atma törenini gerçekleştirdik. Orada da Sayın Başbakanımız ifade ettiler. Müteahhit firma yetkililerinden aldıkları sözler doğrultusunda 29 Ekim 2019 tarihi itibariyle hem Gümüşhane’ye hem Trabzon’a hem de Karadeniz bölgesinin hizmetine açılacak. Bu tünel doğu Karadeniz bölgesinin çılgın projesi” dedi.

İşte Zigana Dağı'nı aşmak için yapılan 3 tünelin hikayesi

“30 yıl öncesinde 6 saatte alınan mesafe 40 dakikaya düşecek”

Yapılan tünel ve duble yollar sayesinde Gümüşhane’den sahile ulaşım mesafesinin kısalacağını kaydeden Vali Memiş, “Bundan bir 30 yıl öncesinde neredeyse 6 saatte Gümüşhane’den Trabzon’a gidilirken yapılan bu tünel sayesinde ve diğer duble yollarla beraber ilimizden Trabzon’a yani sahile ulaşım neredeyse 40 dakikada gerçekleşecek. Yine tarihi İpek Yolu üzerinde olan bu tünel sayesinde daha önceden meydana gelen trafik kazaları neticesinde oluşan ölümlerinde önüne geçmiş olacağız, kazaların önüne geçmiş olacağız. Belki de yapım maliyetini çok kısa sürede tolere edecek bir tünel olacak. Ben bu vesile ile ilimize ve bölgemize bu kadar önemli bir yatırıma bizleri kavuşturan başta sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey olmak üzere, sayın Başbakanımıza, Ulaştırma Bakanımıza, Karayolları Genel Müdürlük yetkililerine ve müteahhit firmanın bütün çalışanlarına, bütün teknik elemanlarına, işçilerine teşekkürlerimi ve şükranlarımı arz ediyorum” şeklinde konuştu.

“Çift tüpte toplam 4 kilometreye ulaşıldı”

Tünelin yapımında şu anda toplamda 4 kilometreye yaklaştığını ifade eden Vali Memiş şunları söyledi: “Torul’dan gireceğiz, Maçka’dan çıkacağız. Bu çok önemli bir çalışma. Türkiye’de ki bütün vatandaşlarımızın karayolları ağında görebileceği en güzel coğrafya, en güzel karayollarından bir tanesi Gümüşhane-Trabzon karayoludur. Bu güzergah yaklaşık 1 saat mesafeliktir. Ancak Zigana Dağıyla, Toruluyla, Trabzon tarafında Hamsiköy’ü Başarköyüyle büyüleyici bir atmosferdir. İnanılmaz bir doğal güzelliği olan yoldur. Onun için bu karayolunu biz Türkiye’nin en güzel karayollarından biri olarak değerlendiriyoruz ve bununda en somut göstergesi Doğu Karadeniz Bölgesine gelen yaklaşık 1 milyona yakın Arap turist kardeşlerimiz bu güzergahı kullanmaktadırlar. Bu da bizim için çok önemli bir değer, çok önemli bir turizm potansiyelidir” kaydetti.
Dünyanın ve Türkiye’nin en güzel coğrafyalarından birisinde seyahat etmek isteyen vatandaşların yine Zigana Dağını kullanarak ulaşımı sağlayacaklarını dile getiren Vali Memiş, yeni Zigana tünelinin başlı başına bir turizm potansiyeli olduğunu belirterek, “Çünkü insanlarımız dünyanın en uzun ikinci tünelinden, Avrupa’nın en uzun tünelinden geçmeyi deneyimleyecekler. Bu tünelin bütün bölge halkına, bütün Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Zigana dağına tünel yaptıran çığ faciası

Zigana dağının zirve geçidinde 3 nesilden beri sürdürdüğü iş yerinde hayatını sürdüren emekli öğretmen Osman Özgün ise “Atlı kızaklarla zor geçilen Zigana Dağı, şimdi dünyanın ikinci, Avrupa’nın en uzun tüneli ile geçilecek” ifadelerini kullandı.

Kendisinin de dedesi ve babası gibi Zigana dağında mücadele verdiklerini kaydeden Özgün, “O yıllarda yol yoktu. Kış ayları çok yoğun kar yağışı ile geçerdi, 3-4 metre yüksekliğinde kar kalınlığı olurdu. Karayolları bugünkü gibi değildi. Yolları açamıyorlardı. Kızaklarla buradan geçiş sağlanıyordu. Dedem İzzet Ağanın çift atlı kızağı vardı. O dönemlerde posta vazifesi görüyordu. Gümüşhane tarafından gelen yolcuları Zigana köyünden alıp, Trabzon tarafına götürüyordu. Trabzon tarafından gelenleri de alıp Gümüşhane’ye getiriyorlardı. İki amcamdan bir tanesi kızağı kullanıyordu. Zigana köyünden 2 amcam, 2 yolcuyu alarak bu zirveye geliyorlar ve buradan da izine gidecek olan 2 askeri alarak Trabzon’a doğru yola çıkıyorlar. Şu anda çığ tünelinin olduğu yerde bir çığ geliyor, bunları atıyla, arabasıyla, kızağı ile alıp dereye kadar sürüklüyor. Amcamın bir tanesi yaralı olarak kurtuluyor, diğerleri ise çığ altında kalarak hayatlarını kaybediyorlar. Ancak bütün aramalara rağmen askerin bir tanesini bulamıyorlar. Bahar aylarında karlar eriyince askeri buluyorlar ve şu anda babaannemin mezarının bulunduğu yere defnediliyor. Arayıp soranı da olmadı” dedi.
Çığın geldiği ve dört kişinin hayatını kaybettiği yere çığ tüneli yapıldığını belirten Özgün, “1940’lı yıllarda yapılmış, ben o zamanlar daha doğmamıştım. Çocukluğumuzda oraya giderdik, büyüklerimiz o tünele ‘cankurtaran’ derdiler. Ancak, çığ tüneli yapıldıktan sonra da bir daha o bölgeden çığ gelmedi” ifadelerini kullandı.

İşte Zigana Dağı'nı aşmak için yapılan 3 tünelin hikayesi

“Yeni Zigana tüneli dağın tam göbeğinden deliniyor”

Karayolundaki mevcut Zigana Tüneli'nin ise yapımına 1975 yılında başlanıldığını ve 14 yılda tamamlandığını ifade eden Özgün, “Tünel başladığı zaman ‘bu tünel 10 senede bitecek’ dediler. Ama 14 senede tamamlandı. Tünelin açılışına gelen rahmetli Turgut Özal dağı çok yukarıdan deldiklerini söyledi. Özal, dağı bir insana benzeterek, ‘Göbeğinden bıraktık, boğazından deldik’ demişti rahmetli. İşte şimdi bugün de Yeni Zigana Tüneli ile dağ tam göbeğinden deliniyor” şeklinde konuştu. 

Recep Ergin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avrupa’nın elektrikli otomobilde en hızlı büyüyen pazarı Türkiye oldu Avrupa elektrikli otomobil pazarına ilişkin güncel veriler, Türkiye’nin 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde tam elektrikli otomobil satışlarında en hızlı büyüyen pazar olduğunu ortaya koydu. Türkiye, 11 ayda 164 bin 665 adet satış rakamı ile Avrupa’da 32 ülke içerisinde 4. sıradaki yerini sağlamlaştırdı. EBS Danışmanlık tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileri esas alınarak hazırlanan rapora göre Türkiye, yıllık satış artış hızında da Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarı oldu. Verilere göre Avrupa genelinde (Türkiye dahil) elektrikli otomobil satışları söz konusu dönemde yüzde 30,87 oranında artarken, Türkiye’de bu artış oranı yüzde 111,40 seviyesine fırladı. Türkiye böylece, kendi yerli markası Togg’un da başarılı üretim planlaması ile büyüme hızında tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktı. Kasım ayı satışlarında ise Türkiye, 17 bin 892 adet elektrikli otomobil satışı ile Avrupa 5. sırada yer aldı. Kasım ayındaki yıllık artış oranı yüzde 37,95 olarak kaydedildi. Elektrikli otomobillerin toplam otomobil satışları içindeki payına bakıldığında Türkiye’de Ocak-Kasım döneminde pazar payı yüzde 17,55 olarak tespit edildi. Bu oranla Türkiye, Avrupa’daki 32 ülke arasında 17. sırada konumlandı. Avrupa ortalaması ise yüzde 18,81 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’de 2026 yılında elektrikli araç tercihinin yüzde 20’lerin üzerine çıkması bekleniyor. Raporda Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa toplam satışlarda ilk üç sırayı alırken, Türkiye’nin toplam adet bazında bu ülkeleri takip ettiği belirtildi. Pazar payında ise Norveç, Danimarka ve İzlanda gibi ülkeler yüksek penetrasyon oranlarıyla listenin üst sıralarında yer aldı. Uzmanlar, Türkiye’de elektrikli otomobil satışlarının güçlü artışında, yerli üretim etkisi, genişleyen model çeşitliliği, teşvik yapısı ve kullanıcı ilgisinin yükselmesinin etkili olduğuna dikkat çekti.
Samsun OMÜ’de hizmet içi eğitim programı düzenlendi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nca kalite yönetimi çalışmaları kapsamında planlanan hizmet içi eğitim programı düzenlendi. OMÜ Merkez Kütüphane’de gerçekleştirilen ve kullanıcı geri bildirimleri doğrultusunda düzenlenen eğitimlerle, kütüphane hizmetlerinin daha etkin, sürdürülebilir ve kullanıcı odaklı yürütülmesi hedeflendi. Eğitim programının açılış konuşmasını yapan OMÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Uğur Donbay, hizmetlerin etkinlik ve verimlilik esasına göre yürütülmesinin, birim içi iş akışlarının iyileştirilmesinin ve hizmet kalitesinin artırılmasının önemine vurgu yaptı. Programın ilk oturumunda ’Kullanıcı Hizmetleri Süreci’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Birim Sorumlusu Kütüphaneci Yeliz Yılmaz Akal tarafından verildi. Eğitimde, kütüphanede sunulan kullanıcı hizmetleri ve bu hizmetlere ilişkin süreçler bütüncül bir yaklaşımla ele alındı. Ardından düzenlenen ’Otomasyon Sistemi ve Kişisel Verilerin Korunması’ eğitimi, Teknik Hizmetler Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Şengül Hayırcı tarafından sunuldu. Oturumda, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında kütüphane otomasyon sistemleri, bilgi ve iletişim teknolojileri ile veri yönetimi süreçleri hakkında bilgilendirme yapıldı. Programın devamında, ’Akademisyen ve Öğrenciyle İletişim’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Akademik Danışmanı Öğr. Gör. İbrahim Ethem Olukcuoğlu tarafından gerçekleştirildi. Bu bölümde, akademisyen ve öğrenci profilleri, iletişim biçimleri ve kullanıcı karakter analizleri üzerinden kütüphane hizmetlerinin daha etkili sunulmasına yönelik yaklaşımlar paylaşıldı. Eğitimlerin son bölümünde ise ’Protokol ve Nezaket Kuralları’ eğitimi, Daire Başkanı Uğur Donbay tarafından verildi. Oturumda, kurumsal temsil, hizmet sunumunda iletişim dili ve davranış standartları üzerinde duruldu. Eğitim programının sonunda yapılan değerlendirmede, personelin farkındalığının artırılması, hizmet süreçlerinin geliştirilmesi ve kalite yönetimi anlayışının kurumsal düzeyde güçlendirilmesinin amaçlandığı ifade edildi.