ASAYİŞ - 14 Ağustos 2015 Cuma 11:32

İşte Türkiye’nin yangın haritası

A
A
A
İşte Türkiye’nin yangın haritası

Türkiye’de geçtiğimiz yıl çıkan 2 bin 149 orman yangınında 3 bin 117 hektar ormanlık alan kül oldu. En fazla orman yangını Muğla, Antalya ve İstanbul’da çıkarken, Muğla, Antalya ve Malatya ise en fazla orman alanı yanan iller oldu. 8 ilde ise orman yangını çıkmadı.

Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de 2014yılında 2 bin 149 orman yangını meydana geldi. Orman yangınlarında 3 bin 117 hektar yani 31milyon 170 bin metre kare orman kül oldu. Yangın sayısına göre en fazla orman yangını 266 ile Muğla’da gerçekleşti. Muğla’yı 169 ile Antalya, 159 ile İstanbul izledi. Diğer iller ise şöyle:

"Muğla 266, Antalya 169, İstanbul 159, Malatya 124, Mersin 100, Mardin 91, Hatay 83, Adana 55, Konya 55, Aydın 55, Kars 55, İzmir 52, Balıkesir 49, Bursa 45, Bingöl 43, Denizli 40, Burdur 35, Tokat 33, Sinop 33, Ankara 32, Kahramanmaraş 32, Isparta 30, Osmaniye 26, Ordu 24, Sakarya 24, Çanakkale 23, Samsun 22, Bolu 20, Adıyaman 18, Gaziantep 18, Trabzon 17, Karabük 17, Giresun 17, Sivas 16, Amasya 16, Elazığ 15, Bilecik 15, Eskişehir 15, Şırnak 13, Manisa 13, Diyarbakır 13, Çorum 13, Kütahya 12, Kastamonu 11, Afyonkarahisar 11, Kocaeli 10, Kilis 9, Çankırı 9, Gümüşhane 8, Düzce 8, Uşak 7, Şanlıurfa 7, Zonguldak 7, Artvin 6, Bartın 5, Rize 4, Yalova 4, Aksaray 4, Yozgat 4, Hakkari 4, Erzurum 3, Edirne 3, Kayseri 3, Kırıkkale 3, Batman 2, Karaman 2, Kırşehir 2, Kırklareli 2, Tekirdağ 2, Tunceli 2, Bitlis 2, Muş 1, Niğde 1".

EN FAZLA YANAN ALAN DA MUĞLA’DA

Verilere göre en fazla alanın yandığı yer ise Muğla oldu. 696 hektar yanan alanıyla ilk sırada yer alan Muğla’yı 234 hektar ile Antalya, 156 hektar alanla Malatya takip etti. illerin yanan alan miktarları ve sıralaması şöyle:

"Muğla 696, Antalya 234, Malatya 156, Samsun 131, Rize 130,Adana 115,İstanbul 114, Şırnak 112, İzmir 96, Trabzon 88, Mardin 79, Manisa 64, Ordu 63, Diyarbakır 56, Konya 52, Gümüşhane 51, Uşak 49, Hatay 47, Sivas 46, Tokat 39, Isparta 38, Adıyaman 35, Denizli 30, Osmaniye 30, Aydın 29, Ankara 29, Sinop 26, Bingöl 26, Kastamonu 26, Batman 25, Karabük 25, Elazığ 24, Giresun 23, Sakarya 22, Çorum 20, Kocaeli 19, Kars 19, Balıkesir 19, Burdur 18, Bursa 16, Afyonkarahisar 16, Çanakkale 15, Mersin 14, Gaziantep 14, Bilecik 13, Kahramanmaraş 12, Amasya 12, Eskişehir 10, Yalova 10, Şanlıurfa 10, Kütahya 9, Artvin 9, Bolu 8, Kilis 6, Düzce 6, Karaman 5, Aksaray 5, Bartın 4, Çankırı 4, Erzurum 4, Kırşehir 3, Kırklareli 3, Tekirdağ 2, Zonguldak 2, Yozgat 2, Edirne 2, Hakkari 1, Tunceli 1, Bitlis 1, Muş 1, Kayseri 1, Kırıkkale 1".

HİÇ YANGIN ÇIKMAYAN İLLER

Türkiye’nin her tarafı cayır cayır yanarken, 8 il ormanlarını korumayı başardı. Van, Ağrı, Iğdır, Bayburt, Ardahan, Siirt, Erzincan ve Nevşehir geçtiğimiz yıl orman yangını çıkmayan iller oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde beyaz önlük heyecanı Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencilerine yönelik Geleneksel Önlük Giyme Töreni, 15 Temmuz Milli İrade Salonunda yoğun katılımla gerçekleştirildi. 2025-2026 Akademik Dönemi itibarıyla üniversite hayatına adım atan 316 öğrenci, hekimlik yolculuklarının ilk ve en anlamlı sembollerinden biri olan beyaz önlüğü giymenin gururunu yaşadı. Törene; Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ve eşi Prof. Dr. Esra Hacımüftüoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Reyhan Keleş ile Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Dağ, Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Atila Eroğlu, BAP Koordinatörü Prof. Dr. Erol Akpınar, akademisyenler, öğrenciler ve aileler katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, beyaz önlüğün yalnızca bir kıyafet değil; bilgi, sorumluluk, etik ve fedakârlıkla örülü uzun bir yolculuğun sembolü olduğunu vurgulayarak, öğrencilerin nitelikli hekimler olarak yetişmesi için fakülte olarak tüm imkânların seferber edildiğini ifade etti. "Beyaz Önlük, İnsanlığa Hizmet Yolculuğunun Simgesidir" Törende konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise öğrencilerin bu özel gününe tanıklık etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Beyaz önlüğün, hekimlik mesleğinin taşıdığı kutsal sorumluluğun ve insani değerlerin bir göstergesi olduğunu belirten Rektör Hacımüftüoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Bugün giydiğiniz beyaz önlük, sadece bir kıyafet değil; insanlığa hizmet yolculuğunuzun başlangıcıdır. Önünüzde zorlu ama bir o kadar da onurlu bir eğitim süreci bulunuyor. Öğreneceğiniz her bilgi, gelecekte kurtarılacak bir hayatın, umut verilecek bir ailenin temeli olacaktır. Atatürk Üniversitesi olarak sizlere, güçlü akademik altyapımız ve köklü eğitim geleneğimizle en iyi imkânları sunmak için kararlılıkla çalışıyoruz." Tıp Fakültesinin yalnızca akademik başarıyı değil, etik değerleri ve insani erdemleri de esas alan bir anlayışla eğitim verdiğini vurgulayan Rektör Hacımüftüoğlu, velilere de teşekkür ederek öğrencilerin bu noktaya gelmesindeki emek ve fedakârlıkların önemine dikkat çekti. Tören Hatıra Fotoğrafıyla Sona Erdi Konuşmaların ardından 1. sınıf öğrencileri, akademisyenler eşliğinde beyaz önlüklerini giyerek hekimlik mesleğine ilk adımlarını attı. Tören, günün anısına çekilen hatıra fotoğrafları ile sona erdi. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde geleneksel hale gelen Önlük Giyme Töreni, genç hekim adayları için unutulmaz bir başlangıç olurken, üniversitenin nitelikli sağlık profesyonelleri yetiştirme vizyonunu bir kez daha gözler önüne serdi.