GÜNDEM - 11 Aralık 2014 Perşembe 09:41

İşte Türkiye'nin en değerli laboratuvarı

A
A
A
İşte Türkiye'nin en değerli laboratuvarı

Dicle Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBTAM), bilim ve teknolojiye Diyarbakır’dan ışık tutuyor.

 Dünyada sadece sayılı ülkelerde olan son teknoloji cihazların bulunduğu DÜBTAM, bölgenin de en büyük yatırımı olmasıyla da dikkat çekiyor. DÜBTAM Müdürü Prof. Dr. Hamdi Temel, Türkiye’nin en değerli ve pahalı laboratuvarının Diyarbakır’da olduğunu belirterek, DÜBTAM sayesinde bölgenin birçok eksikliğini giderdiklerine ve gidereceklerine işaret etti.

Dicle Üniversitesi (DÜ) tarafından 2008 yılında temeli atılan ve yaklaşık bir yıl önce faaliyete geçen DÜBTAM, bilim ve teknolojiye Diyarbakır’dan ışık tutuyor. 15 milyon TL bütçeli laboratuvar merkezinde, sadece dünyada sayılı ülkelerde bulunan son teknoloji cihazlar bulunuyor. Kimyasal, gen, çevre ölçüm, yakıt, metal, tarım, kanser analizlerinin yapıldığı DÜBTAM, bünyesinde bulundurduğu çok sayıda laboratuvarla, yenilenebilir enerji, malzeme birimi, nanoteknoloji, biyoteknoloji, mühendislik, moleküler biyoloji, eczacılık, tarım, veterinerlik, tıp, diş biyoloji, kimya, fizik, mekanik test, X ışınları gibi birçok alanda araştırma yapılıyor. Bilimsel ve teknolojik araştırmaların yanı sıra birçok farklı alana ışık tutan ve yeniliklere öncülük eden DÜBTAM, kısa sürede hem bölgenin en büyük yatırımı hem de Türkiye’de bulunan en donanımlı teknolojik ve entegre araştırma merkezlerinden biri haline dönüşmesiyle de dikkat çekiyor. 

“DÜBTAM BÖLGENİN EKSİKLİĞİNİ GİDERİYOR”
İHA’ya açıklamalarda bulunan DÜBTAM Müdürü Prof. Dr. Hamdi Temel, sadece Türkiye standartları değil, uluslararası düzeyde de akademik çalışmalar konusunda belli bir seviyeye geldiklerini belirtti. Mayıs ayında Japonya’da yapılan bir konferansta DÜBTAM’a çok önemli iki ödül verildiğine dikkat çeken Temel, “Şu anda Güneydoğu’nun en büyük yatırımlarından biri burasıdır. DÜBTAM, üniversite görevlilerine akademik yönden katkı sağladığı gibi analizler konusunda da bölgenin eksikliğinin gideriyor” dedi. 

“CİHAZLAR SAYILI ÜLKELERDE VAR”
Bunun yanı sıra üniversite-sanayi işbirliğine yönelik ciddi çalışmaların yapıldığını ifade eden Temel, DÜBTAM sayesinde bu işbirliğini sağlayabileceklerinin temelinin atıldığını da anlattı. Merkezde çok önemli cihazların mevcut olduğunu ve bu cihazların Türkiye’de olmadığı gibi dünyada sadece sayılı ülkelerde bulunduğunu vurgulayan Temel, “Bunlar bizim için çok memnuniyet verici. Ayrıca yaklaşık 4-5 yıldır da bu aletlerimizle ilgili uzman ekiplerimiz yetişmektedir. Bunlar 4-5 yıl sonra dünya standartları ölçüsünde uzmanlarımız olacaklar. Gerçekten hem pahalı hem de çok hassas cihazlar. Yine burada akademik yönden de boşluğumuzu doldurmuş olduk. Bunların hepsi çok güzel şeyler” diye konuştu.
Uygulama alanları konusunda da çalışmaların olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Temel, özellikle bölgenin kozmetik konusunda çok büyük bir eksikliğinin olduğunu ve yeni projeleriyle bu sektöre de gireceklerini dile getirdi. İki doktora öğrencisinin tamamen bu alana yöneldiğine işaret eden Temel, bölgeye has bitkiler üzerinden özel kozmetik ürünleri ortaya çıkarabileceklerini anlattı. 

“TÜRKİYE’NİN EN PAHALI LABORATUVARI”
Temel, daha sonra laboratuvarı da gezerek, bunlarla ilgili bilgi verdi. Geçen yıl DÜBTAM’ın pet şişelerde 5 kimyasal madde bulduğu laboratuvara ilişkin bilgi veren Temel, “Burasının Türkiye’nin en değerli ve pahalı laboratuvarından biri diyebiliriz. SMS laboratuvarları burada. Herhangi bir maddenin ya da bitkilerin içindeki molekül ağırlıklarını bulabiliyoruz. Buradaki SMS cihazımız Türkiye’de bulunan tek cihaz” dedi.

“İLACIN FOTOĞRAFINI ORTAYA KOYUYORUZ”
Merkezde bulunan X-Ray Laboratuvarı sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Ömer Çelik ise, burada iki ayrı sistemlerini bulunduğunu belirterek, eczacıların ve kimyacıların kristal şeklinde olan örneklerinin yapılarını burada çözdüklerini söyledi. Bu laboratuvar sayesinde moleküllerin yapısını tamamen ortaya koyduklarını anlatan Çelik, oluşan ilacın fotoğrafını çektiklerini kaydetti. Burada toz kronometresi adlı başka bir sistemlerinin de olduğunu ve bunu Türkiye’de faal olarak sadece kendilerinin kullandığını vurgulayan Çelik, “Örneklerin 1.500 santigrat ile eksi 186 santigrat arasındaki geometrik değişimlerini X ışınları yardımıyla belirleyebiliyoruz. Bu nedenle de bu sistem bölgede ve Türkiye’de çok önemli sayılabilecek bir aygıt. Sadece Türkiye’ye hizmet etmiyoruz. Ortadoğu ve Avrupa’ya da hizmet ediyoruz” dedi. 

“NESNELERİ 1 MİLYON DEFA BÜYÜTÜYORUZ”
Taramalı elektro mikroskopu sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Medeni Aykut ise, bu cihaz ile nesneleri yüzeyden tarayarak, bir milyon defaya kadar büyüttüklerini anlattı. Bunun nesneleri daha ayrıntılı bir şekilde inceleme fırsatı verdiğine dikkat çeken Aykut, cihaz sayesinde nesneleri üç boyutlu inceleyebildiklerini de aktardı. Bu mikroskobun başka bir özelliğinin daha olduğunu ve canlı numuneyi inceleme fırsatını da kendilerini sunduğunu dile getiren Aykut, “Bu özelliklerden dolayı bize Ankara ve Gazi üniversitelerinden de numuneler geliyor” diye konuştu. 

“HÜCRE İÇİ ÇALIŞMALARA ÖN AYAK OLUYORUZ”
Geçirmeli elektron mikroskopu sorumlusu Araştırma Görevlisi Pelin Uğurlu ise, bu mikroskobun ışık mikroskobunun çok çok üstünde bir teknoloji olduğuna dikkat çekerek, “Burada bazı dokularımızı hücresel boyuta kadar inceleyebiliyoruz. Kanser ve kromozan analizlerinde kullanılabiliyor. Aynı zamanda bu mikroskop bir buçuk milyon kere bir görüntüyü büyütebiliyor. Bunun sayesinde hücre içi çalışmalara da ön ayak olabiliyoruz” dedi. 

Veteriner teşhis analiz laboratuvarı sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Duygu Neval Sayın İpek de, laboratuvarın hayvancılık sektöründe bulunan hastalıkların teşhisini koymak üzere yapıldığını kaydetti. Üç ayrı laboratuvardan oluştuğuna işaret erden İpek, “Şu anda biz burada mikrotoksin analizleri yapıyoruz. Dışarıdan özel kliniklerden hayvan çiftliklerinden gelen numunelere teşhislerini koyuyoruz. Hem Ar-Ge’lere hizmet ediyoruz hem de teşhisleri konulmaya zorlanan durumlarda hizmet veriyoruz. Bunun dışında birçok Ar-Ge projesi yürütülüyor burada. Örneğin, Behçet hastalığı ile ilgili çok ciddi bir projemiz var. Ayrıca, tıp fakültelerine de ar-Ge anlamında hizmet veriyoruz” diye konuştu. 

MEHMET PİŞKİN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi’de 75 yaşındaki diyaliz hastası kadının, araçtan inerken düşürüldüğü iddiası İstanbul’un Sultangazi ilçesinde özel bir diyaliz merkezinde tedavi gören 75 yaşındaki diyaliz hastası kadının, araçtan iniş sırasında düşürüldüğü iddia edildi. Bilinç kaybı yaşadığı belirtilen yaşlı kadının yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam ederken oğlu, "Annem bilinç kaybı yaşıyor, bir iyileşme söz konusu değil. Servis, hastanenin bir parçasıdır. Sorumluluğun onlarda olduğunu düşünmekteyiz" dedi. İddiaya göre, 11 Aralık günü Sultangazi’de bulunan bir diyaliz merkezinde tedavi gören 75 yaşındaki Deste Maşa, araçtan inişi sırasında düşürüldü. Yaşlı kadın hemen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Bilinç kaybı yaşadığı belirtilen kadının yoğun bakım ünitesinde tedavisine devam edildiği ifade edildi. "Annemizin düştüğü bize telefonla aranarak haber verildi" Annesi düştükten sonra kendisinin telefonla arandığını söyleyen Serdar Maşa, "Bize annemizin düştüğü söylendi. Annemiz düştükten sonra da acile kaldırıldı. Şu anda yaklaşık 13-14 gündür bilinç kaybıyla yoğun bakımda tedavisi devam ediyor" dedi. "Şahsi fikrimiz hastanenin bir sorumsuzluğunun olduğu yönündedir" Hastanenin sorumsuzluğunun olduğunu savunan Serdar Maşa, "’Anneniz düştü, acile sevk ediyoruz’ gibi bir bilgi verildi, bize detay verilmedi. Birkaç defa arama dışında herhangi bir iletişim söz konusu olmadı. Kasıt olduğunu söylemek için daha erken olayı takip ediyoruz. Ama deliller ışığında, şahsi fikrimiz hastanenin bir sorumsuzluğunun olduğu yönündedir. Hastane tarafından bize her seferinde refakatçi olacağına dair bir bilgi verilmedi. Servis, hastanenin bir parçasıdır. Sorumluluğun onlarda olduğunu düşünmekteyiz. Söylediğim gibi birkaç defa arandık, durumumuz onun haricinde bir iletişime geçilmedi" dedi. Konu hakkında şikayette bulunduklarını anlatan Maşa, "Son durum annem bilinç kaybı yaşıyor, bir iyileşme söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
Samsun Ziraat Türkiye Kupası: Samsunspor: 2 - Eyüpspor: 1 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası B Grubu ilk hafta maçında Samsunspor, Eyüpspor’u 2-1 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 68. dakikada Holse’nin pasında kaleyi karşısına alan Mouandilmadji’nin şutunda meşin yuvarlak az farkla üstten auta çıktı. 82. dakikada çalımlarla ceza sahasına giren Mendes’in şutunda top sağdan dışarı gitti. 90. dakikada defansın arkasına atılan ara pasa hareketlenen Berke Baran’ın şutunda top filelerle buluştu. 2-1 Stat: Samsun Yeni 19 Mayıs Hakemler: Ömer Faruk Turtay, Murat Ergin Gözütok, Kerem İlitangil Samsunspor: Alpert Posiadala, Joe Mendes, Toni Borevkovic, Rick van Drongelen, Logi Tomasson (Deniz Şeker dk. 76), Antoine Makoumbou (Eyüp Değirmenci dk. 88), Soner Aydoğdu, Carlo Holse (Muhammet Akyüz dk. 88), Emre Kılınç (Soner Gönül dk. 46), Tahsin Bülbül (Polat Yaldır dk. 62), Marius Mouandilmadji Yedekler: Efe Üstün, Efe Törüz, Zeki Yavru, Polat Yaldır Teknik Direktör: Thomas Reis Eyüpspor: Jankat Yılmaz, Talha Ulvan, Berhan Şatlı, Gilbert Mendy, Ömer Ceyhan, Ömer Kara, Eren Aydoğdu (Talha Akkaya dk. 46), Deniz Aydoğdu (Ömer Uğurlu dk. 88), Ömer Ay (Berke Baran dk. 80), Christ Sadia (Burak Işık dk. 69), Metehan Altunbaş Yedekler: Kerim Yerlikaya, Levent Deniz, Rıdvan Canıbek, Samet Kalan, Yunus Tuzluoğlu, Emir Yalçın Teknik Sorumlu: Umut Eskikök Goller: Mouandilmadji (dk. 10), Soner Aydoğdu (dk. 33) (Samsunspor), Berke Baran (dk. 90) (Eyüpspor) Sarı kartlar: Holse (Samsunspor), Ömer Ay (Eyüpspor)
Ankara TBMM’deki istismar soruşturmasında 5 sanık hakkında 16 yıl 6’şar aya kadar hapis talebiyle iddianame hazırlandı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından TBMM’deki stajyer öğrenciye yönelik istismar iddialarına ilişkin başlatılan soruşturma çerçevesinde 5 sanık hakkında "çocuğa karşı cinsel taciz" ve "sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı" suçlarından 16 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında, 18 yaşından küçük 4 mağdurenin TBMM’de stajyer olarak bulundukları dönemlerde Meclis lokantasında çalışan Halil İ.G., Durmuş U., İbrahim B., Ramazan Ç. ve Recep S. tarafından taciz edildikleri iddiası üzerine Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğüne başvuruda bulunmalarının ardından soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı. İddianamede, mağdurelerin ifadeleri sonrasında 5 sanığın gözaltına alındığı, Halil İ.G., Durmuş U., İbrahim B. ve Recep S.’nin tutuklandığı Ramazan Ç.’nin ise adli kontrolle serbest bırakıldığı anlatıldı. İddianamede, mağdurelere yönelik, kamu görevi ve hizmet ilişkisinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak, eğitici öğretici yükümlülüğü olan kişilerden olması nedeniyle bahse konu zincirleme şekilde çocuğa karşı nitelikli cinsel taciz suçunun işlendiği ifade edildi. Sanıkların, ayrıca mağdurelerle iş yeri ve iş dışında davranışlarıyla sarkıntılık düzeyinde cinsel istismar suçunu işledikleri anlatıldı. Adı geçen sanıklar hakkında, "sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı" ve "çocuğa karşı cinsel taciz" suçlarından 16 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.