GÜNDEM - 03 Eylül 2014 Çarşamba 11:04

İşte Türkiye’de yaşanan F-16 kazaları

A
A
A
İşte Türkiye’de yaşanan F-16 kazaları

Diyarbakır’da dün akşam saatlerinde 8’inci Ana Jet Üssünde eğitim uçuşu yapan F-16 savaş uçağı inişe geçtiği sırada düştü. Pilot, paraşütle atlayıp kurtuldu. Dünkü kazayla birlikte bugüne kadar Türkiye’de 28 F-16 kazası meydana geldi.

Türkiye’deki F-16 kazaları şunlar:

"7 Mayıs 1991’de Ankara Akıncı Üssü’nden kalkan uçak, motor arızası nedeniyle düştü.

05 Temmuz 1991’de, Ankara Akıncı Üssü’nden kalkan uçak, Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinde alçak uçuş yaparken kayalara çarptı. Pilot şehit oldu.

25 Haziran 1992’de, Ankara Akıncı Üssü’nden kalkan uçak, motora kuş girmesi nedeniyle pist yakınlarında düştü. Pilot kurtuldu.

01 Nisan 1993’te Bandırma Üssü’nden kalkan uçak Kapıdağ Yarımadası kuzeyindeki Şahinburgaz köyü yakınlarında bir tepeye çarparak düştü. Kazada pilot şehit oldu.

27 Nisan 1993’te, Ankara’nın Güdül ilçesinde, kanatları birbirine sürten iki uçak havada çarpıştı. Uçaklardan biri infilak ederken, diğeri Akıncı Üssü’ne inmeyi başardı. Pilot kurtuldu.

3 Ocak 1994’te, uçak, Balıkesir Bigadiç’te Dedeburnu köyü yakınlarında düştü. Pilot şehit oldu.

22 Kasım 1994’te Manyas Gölü’ne düşen uçağın pilotu şehit oldu.

8 Şubat 1995’te, Ege Denizi üzerinde, Yunan uçaklarıyla yapılan it dalaşı sırasında düşen uçağın pilotu sağ kurtuldu.

29 Eylül 1995’te Ankara Akıncı Üssü’nden havalanan uçak, Kazan ilçesine bağlı Fethiye köyü yakınlarında motor arızası nedeniyle düştü. Pilot kurtuldu.

10 Ekim 1995’te, Bolu Yedigöller’de motor arızası nedeniyle düşen uçağın pilotu kurtuldu.

8 Ekim 1996’da, Balıkesir Üssü’nden havalanan Türk F-16’lara Yunan savaş uçağından güdümlü füze fırlatıldı. Pilotlardan biri şehit olurken, diğeri kurtuldu.

26 Ağustos 1999’da, Diyarbakır Üssü’nden kalkan uçak, teknik bir arıza nedeniyle Batman-Diyarbakır karayolu yakınlarında bir pamuk tarlasına düştü. Pilot kurtuldu.

4 Nisan 2000’de, Sivas Yıldızeli Belpınar köyü yakınlarında F-16 diğer uçakla çarpıştı. Bir pilot şehit olurken, diğer pilot yaralı kurtuldu.

24 Mayıs 2000’de Burdur’un Bucak ilçesinde arızalanan ve düşen uçağın pilotu kurtuldu.

27 Haziran 2001’de, Ankara Akıncı Üssü’ne iniş sırasında uçak, motor arızası nedeniyle pist yakınlarında düştü. Pilot kurtuldu.

25 Eylül 2001’de, Ankara Akıncı Üssü’ne inişi sırasında frenleri tutmayan uçak pistten çıktı.

5 Haziran 2002’de İzmir Çiğli Üssü’ne inmek isteyen F-16 parçalandı. Pilot şehit oldu.

6 Kasım 2003’te, Merzifon Üssü’nden kalkan uçak Tokat Zile’de düştü. Pilot kurtuldu.

22 Aralık 2003’te, Bandırma Üssü’nden havalanan uçak motor arızası nedeniyle boş bir araziye düştü. Pilot kurtuldu.

16 Ocak 2004’te, eğitim uçuşu yapan uçak, Kütahya’nın Domaniç ilçesi Şenlikköy-Karlıtepe civarında düştü. Pilot şehit oldu.

3 Mart 2005’te, Akıncı Üssü’nden havalanan uçak, Karabük’e 30 km mesafedeki Yenice ilçesi Burunsuz köyü civarında düştü. Pilotlar şehit oldu.

30 Ocak 2006’da, Diyarbakır Üssü’nden kalkış yapan uçak, Çarıklı beldesine bağlı Gönendi köyü yakınlarında düştü. Pilot kurtuldu.

23 Mayıs 2006’da, Dalaman Hava Meydanından kalkan uçak Ege Denizi üzerinde Yunan uçağıyla çarpıştı. Pilot kurtuldu.

11 Eylül 2006’da, Balıkesir Üssü’nden havalanan uçak Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Evciler köyü Dalaksuyu mevkiinde ormanlık alana düştü. Pilot sağ kurtuldu.

16 Ekim 2006’da, Diyarbakır Üssü’nden kalkan uçak Bitlis’in Mutki ilçesi ile Siirt’in Baykan ilçesi arasındaki Sarpkaya mevkiinde düştü. Pilot şehit oldu.

22 Mayıs 2007’de, Konya Üssü’nden havalanan uçak kısa bir süre sonra motor arızası nedeniyle düştü. Pilot kurtuldu.

12 Temmuz 2007’de, Balıkesir Üssü’ne dönen uçak teknik bir arıza nedeniyle düştü. Pilotlar kurtuldu.

14 Nisan 2009’da Balıkesir Üssü’nden kalkan uçak, Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Muradiye Sarnıç köyü yakınlarında düştü. Pilot şehit oldu.

13 Mayıs 2013’te, görev uçuşu yapan uçak, Osmaniye Zorkun Yaylası Çakşırlı mevkiinde düştü. Pilot şehit oldu".
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun Büyükşehir’den liman içine balık restoranı Samsun Büyükşehir Belediyesi, Liman ile Tütün İskelesi arasında kalan sahil bandında hayata geçirdiği balık restoranı projesiyle kente, deniz manzarası eşliğinde yeni bir sosyal yaşam alanı kazandırıyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi, sahil alanlarını daha işlevsel hale getirme hedefi doğrultusunda İlkadım ilçesi Fuar Caddesi üzerinde yer alan Liman ile Tütün İskelesi arasındaki bölgede balık restoranı inşa ediyor. Yapımına başlanan proje, Samsun’un sahil kimliğini güçlendirecek şekilde tek katlı ve hareketli bir mimari anlayışla tasarlandı. Yelpaze formundaki yapı, denizle bütünleşen estetik görünümüyle dikkat çekerken, 615,80 metrekare kapalı alanın yanı sıra 141,67 metrekarelik üstü açılıp kapanabilen teras alanını da barındırıyor. Minimum 240 kişi kapasitesiyle hizmet vermesi planlanan restoran, yalnızca yeme-içme alanı olarak değil, her yaştan ziyaretçiye hitap eden bir yaşam alanı olarak projelendirildi. Tesis bünyesinde çocuk oyun alanı, mescit, bebek bakım odası ve modern bir mutfak bölümü de yer alacak. İnşaat çalışmaları sürüyor Projede mimari detaylara da özel önem verildi. Cephede kullanılacak pul desenli titanyum kaplama, gümüş tonlarının hâkim olduğu modern bir görünüm sunarken, ön cephedeki renk dokunuşlarıyla balık teması ön plana çıkarılacak. İç ve dış mekânlarda ise ferah, modern ve doğayla uyumlu bir dekorasyon anlayışıyla ziyaretçilere keyifli bir atmosfer sunulması hedefleniyor. İnşaat çalışmalarının aralıksız sürdüğü proje tamamlandığında, sahil bölgesine önemli bir değer katması bekleniyor. "Sahil kimliğimizi güçlendirecek" Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Samsun’un Karadeniz’in en güzel sahillerinden birine sahip özel bir şehir olduğunu vurgulayarak, sahil alanlarını hemşehrilerin yaşam kalitesini artıracak şekilde değerlendirmeyi amaçladıklarını söyledi. Balık restoranı projesiyle sahilin, ailelerin birlikte vakit geçirebileceği, kaliteli ve sağlıklı deniz ürünlerinin güvenle tüketilebileceği bir sosyal yaşam alanına dönüşeceğini ifade eden Doğan, bu alanın aynı zamanda kente gelen misafirler için Karadeniz kültürü ve lezzetlerinin tanıtılacağı önemli bir durak olacağını belirtti. Doğan, restoran tamamlandığında Samsun’un sahil kimliğini güçlendiren ve vatandaşların keyifle vakit geçirdiği bir mekân olarak şehre hizmet edeceğine inandığını sözlerine ekledi.
İstanbul TMOK Türkiye Fair Play Ödülleri’nin töreni gerçekleştirildi Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen 2024 Türkiye Fair Play Ödülleri sahiplerini buldu. Ataköy’deki Olimpiyatevi’nde düzenlenen 2024 Türkiye Fair Play Ödülleri törenine TMOK Başkanı Ahmet Gülüm, TMOK Fair Play Komisyonu Başkanı Haldun Domaç, ödül almaya hak kazananlar ve davetliler katıldı. Törende; Tanıtım, Kariyer, Davranış ve Toplumsal olmak üzere dört ana kategoride birçok kişi ve kuruma ödül verildi. Etkinlikte Dünya Fair Play Ödülleri ve Avrupa Fair Play Ödülleri de sahiplerini buldu. TMOK Anma ve Onurlandırma Komisyonu tarafından milli atıcı Yusuf Dikeç’e tören öncesi özel bir ödül verildi. Dikeç’e ödülünü TMOK Başkanı Ahmet Gülüm takdim etti. Milli sporcu Dikeç, ödül takdimi sonrası yaptığı açıklamada, "Uzun yıllardır devam eden bir ödül töreni geleneğinde ilk defa böyle bir plaketin bana verilmesinden çok mutluluk duydum. İnsanların onurlandırılması için ölmelerini beklememize gerek yok. Gençler, ’Biz de senin gibi şampiyon olacağız’ diyor. Böyle hatırlandığım için TMOK’a teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Ahmet Gülüm: "Yusuf Dikeç, Türkiye’nin en değerli spor insanlarından biri" TMOK Başkanı Ahmet Gülüm, Yusuf Dikeç’in ülke için çok önemli bir sporcu olduğunu aktararak, "Olimpiyat oyunları, bir sporcunun hayatı boyunca ulaşmak istediği en önemli olgudur. Bu olguyu bir sporcu, bir kez yaşar. O bize bunu beş kez yaşattı. Her birinde de ayrı başarılara imza attı. Yusuf Dikeç, Türkiye’nin en değerli spor insanlarından biri. Onu Anma ve Onurlandırma Komisyonu olarak onurlandırmamız çok değerli. Esas önemli olan ise onun alacağı madalyalar. Kazandığı madalyalarla ülkeyi onurlandırması çok değerli. Bunu da yapabilecek güce, iradeye ve sporcu disiplinine sahip" dedi. "Amacım, TMOK’un gücünü kullanıp ülkede sporun farklı değerleri olduğunu göstermek" ’Fair Play’ mirasını daha ileri taşımak zorunda olduklarını dile getiren Gülüm, "Bu olgunun içerisinde çok büyük bir yeri olan Erdoğan Arıpınar’a teşekkür ediyorum. Yeni bir döneme başladık. TMOK’un da Fair Play Komisyonu yeni kuruldu. Bir mirası daha ileri taşımak zorundayız. Ben, sporun içerisinde 53 yıldır yer alıyorum. Bir sporcu eskisiyim. Bu işlerin nasıl yapıldığını gördüğümde heyecan duyuyorum. Heyecan duyamadığım bir bölüm ise spor denilince insanların aklına sadece bir olgunun gelmesi. Bu düşünce de negatif bir şekilde geliyor. Bizim dünya çapında çok önemli sporcularımız var. Yusuf Dikeç, İbrahim Çolak, Mete Gazoz ve A Milli Kadın Voleybol Takımımız var. Bütün gücümüzle, sporun bu değerlerini ve değerli sporcuları toplumun gözünün önüne sokmalıyız. Futbol denilen o kargaşanın dışına çıkmalıyız. Bugün 3,5 milyar dolarlık bir endüstriden bahsediyoruz. Bu endüstrinin yüzde 85’i de yabancı transferine gidiyor. Bu yüzde 85’in yüzde 80’i de işe yaramaz sporculardan oluşuyor. Amacım, TMOK’un gücünü kullanıp ülkede sporun farklı değerleri olduğunu göstermek" diye konuştu. Haldun Doman: "Projelerle gençlere uzanmamız gerekiyor" Haldun Domaç ise Fair Play Komisyonu olarak çok önemli projeler ürettiklerini belirterek, "Geçen dönemden kalan ’Üniversiteler kervanı’ projesi vardı. Bu kervanın içerisinde yer almıştım. Bunun dışında 2 yeni proje başlattık. Bunlardan bir tanesi de ’Bir sporcu bir okul’ projesi. Yeni filizlenenlere uzanmamız gerekiyor. Bu projeyle ortaokul ve lise düzeyine indik. Bunun dışında ’Fair Play Buluşmaları’ düzenliyoruz. Bunların ikisini Muğla ve Kırklareli’nde yaptık. Orada da güzel işler yaptık. İstanbul’da Milli Eğitim Müdürlüğünün ’Spor şehri İstanbul’ projesi var. Bu projenin bir ayağında da biz varız" cümlelerine yer verdi. Törende ödüle layık görülen kişi ve kurumlar şu şekilde: Kariyer Dalı Büyük Ödül: Umut Ünlü (Paralimpik yüzücü) Şeref Diploması Ödülü: Recep Uçar (Çaykur Rizespor Teknik Direktörü), Gençlerbirliği Kadın Futbol Takımı, Öznur Cüre Girdi (Paralimpik okçu) Kutlama Mektubu: Ata Atakul (Beden eğitimi öğretmeni), Gülşah Sırakaya (Beden eğitimi öğretmeni), Kuzey Tunçelli (Milli yüzücü) Tanıtım Dalı Büyük Ödül: Yusuf Dikeç (Milli atıcı) Şeref Diploması Ödülü: Alperen Şengün (Milli basketbolcu), Toprak Razgatlıoğlu (Milli motosikletçi), Ejder Sözen (Okçuluk antrenörü) Kutlama Mektubu: Ragıp Vural Tandoğan (Yüzücü), Alp Pehlivan (Yorumcu) Davranış Dalı Büyük Ödül: Daniele Santarelli (A Milli Kadın Voleybol Takımı Başantrenörü) Şeref Diploması Ödülü: Denizli Çamlık FK, Sakine Küçükakyüz (Tekvando antrenörü), Melihşah Katman (Atletizm eğitmeni) Kutlama Mektubu: Sakarya Harmanlıkspor, Selçuk Erdoğan (17 Yaş Altı Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü), Boyabat Eğitimspor Kadın Futbol Takımı Toplumsal Ferhunde Tuba Üstünkal (Beden eğitimi öğretmeni), Tekirdağ Yeniçiftlik Nizamettin Demirdöven İlkokulu Avrupa Fair Play Ödülleri Bursaspor Taraftarları, Nizip SK, Bahri Vreskala Dünya Fair Play Ödülleri Ebru Kavzan, Doç. Dr. Recep Cengiz
Ankara Bakan Fidan, Hamas heyetiyle Ankara’da görüştü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye başkanlığındaki Hamas heyetiyle Ankara’da bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Bakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye başkanlığındaki Hamas heyetiyle bugün Ankara’da görüştü. Görüşmede Gazze’deki durum değerlendirildi ve Gazze barış planının ikinci aşamasıyla ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. Bakan Fidan, Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını her platformda en güçlü şekilde savunmaya devam ettiğini kaydetti; ayrıca Gazze’deki barınma ve insani yardım ihtiyacının giderilmesi için Türkiye’nin sürdürdüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Hamas heyeti, ateşkesin şartlarını yerine getirdiklerini; buna rağmen İsrail’in Gazze’yi hedef almaya devam ettiğini ve bu tutumun barış planının ikinci aşamasına geçilmesini engellemeye yönelik olduğunu belirtti. Hamas heyeti ayrıca, Gazze’ye girişine izin verilen tırların yüzde 60’ının ticari mal taşıdığını, insani yardım miktarının ihtiyacı karşılayacak düzeyde olmadığını ifade etti; özellikle temel ihtiyaç maddeleri, ilaç, barınma malzemesi ve yakıt tedariki konusundaki eksikliklerin sürdüğünü aktardı. Görüşmede, Filistinli gruplar arası uzlaşı süreciyle ilgili gelişmeler ve Batı Şeria’daki durum da değerlendirildi. İsrail’in Batı Şeria’daki uygulamalarının kabul edilemez olduğu vurgulandı.