GÜNDEM - 18 Temmuz 2016 Pazartesi 10:36

İşte Fethullah Gülen'in darbeyi başlatan talimatı

A
A
A
İşte Fethullah Gülen'in darbeyi başlatan talimatı

Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, 15 Temmuz gecesi başlatılan darbe girişimini ve Fethullah Gülen'in darbeyi başlatan talimatını aylar öncesinden köşesine taşıyarak tüm Türkiye'yi böyle uyarmıştı.

"7 Şubat’ı, 17-25 Aralık sonuçlarını yaşadılar, yaşamaya devam ediyorlar. Ama durmuyorlar, ihanete devam ediyorlar. Fethullah Gülen, devletin FETÖ yapılanmasına yönelik son operasyonlarıyla iyice çileden çıkmış, çılgınlaşmış hâlde. Cemaatin TSK içindeki Cemaatçi subaylara talimat iletiyor: “Kriptolara bu talimatı iletmekle görevli Hususiler Ankara’ya yerleşip faaliyete geçtiler” diye.

Gülen’in evvelden sloganı şuydu: “Yaşamak için yaşatmak”

Şimdiki sloganı ise; “Yaşatmak için ölün”

Yani cemaat için, benim için “ölün” talimatı veriyor.

Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur'un 21 Nisan 2016 tarihindeki "Cemaatçi askerlere son uyarı: Tavuk ‘tar’da sayılır!" başlıklı yazısı şöyle: 
Cemaat ve paralel yapı ile ilgili bilgilerine sık sık başvurduğum Ümit Akdemir’i artık hepiniz tanıyorsunuz. Eskiden Cemaat yapılanmasının önemli isimlerinden biriydi. Onunla konuşurken söyledi bu sözü:
“Tavuk ‘tar’da sayılır.”
Bir Anadolu deyimi. Tar, odun demek. Tavukların akşam kümese girmeden önce odunun üzerine çıkıp hizalandıkları anda çok daha kolay sayılabileceğini anlatır.
Bir anısını aktardı bana.
Yıl 2013. Mart-Nisan ayları. Yer Nahçıvan. Bugün Nokta dergisinin ismini kirleten Murat Çapan o sırada Cemaatin Nahçıvan imamı. Ümit Akdemir 2011’den itibaren Cemaat içinde Tayyip Erdoğan karşıtlığını tartışmaya başladığı için artık adı “Tayyipçi”ye çıkmış. O da o sıralarda Nahçıvan’da yurt müdürü. Bir gün Murat Çapan’ın ofisinde otururlarken dersaneler müdürü Şahin Uysal da geliyor ve başlıyorlar sohbete. Şahin Uysal, Ümit Akdemir’e dönerek “Senin Tayyibi ve Oltulu’yu bitireceğiz”
Oltulu dediği Efkan Âlâ.
Sonra nasıl bitireceklerini anlatır. Hesaplamalarına göre Yüzde 16 oy oranları vardır. Ak Parti yerine başka partiye verip Erdoğan’ı devireceklerini söyler.
Ümit Akdemir de ona Zaman gazetesinin tüm abonelik yapısını bildiği için anlatır. Gerçek abone sayısı 400 bindir. Ailelerini ve 200 bini daha ekle. En fazla 1 milyon kişi. Onların da yüzde 30-40’ı yine Ak Parti’ye oy verir. Etkileyebileceğin oy potansiyelin sadece Yüzde 1, taş çatlasa 1,5...
O sırada Murat Çapan yerinden kalkar ve masasına geçer.
“Ümit bey ben de biliyorum oyumuz en fazla senin hesapladığın kadar. Ama bizim sen de biliyorsun ki devletin kritik noktalarında arkadaşlarımız ve hizmete inanmış insanlarımız var. Onlar gerekeni yapacaklar”
Bu konuşma 7 Şubat MİT darbesinden sonra, 17-25 Aralık darbe girişiminden de öncedir.
Ümit Akdemir o vakit şöyle yanıtlıyor onları:
“Bak Murat bey. Emniyet’te örneğin kaç müdürlük var. Diyelim ki 500. Ama bir düşünün. O 500 hizmet elemanını oraya yerleştirirken sen en az 2000 adayı küstürmüşsün. Siz sanıyor musunuz ki emniyet sadece bizden. Bu yargıda da, bürokraside de böyle. Sanıyor musunuz ki devlet uyuyor. Hepsini takip ediyor. Emir yukarıdan geldiğinde harekete geçenler aynı zamanda kendilerini de ifşa etmiş olurlar. Devlet de onların zaten hizalanmasını beklemektedir ve büyük temizliğe başlar. Anadolu’da bir laf vardır, Tavuk TAR’da sayılır. Siz dolaşır, çalışırsınız. Sanırsınız ki devletin hiçbir şeyden haberi yok. Emir komuta ile Tar’ın, yani odunun üzerine sıralanıp hizalandığınızda öyle kolay sayılır ve avlanırsınız ki neye uğradığınızı şaşırırsınız. Devlet bazı hareketlerinizi göremeyebilir ama ortaya çıktığınız an hepinizi avlar.”
Ümit Akdemir’in bu anısını şunun için aktardım.

FETÖ, TSK’DAKİ CEMAATÇİ SUBAYLARI TEHDİT EDİYOR
7 Şubat’ı, 17-25 Aralık sonuçlarını yaşadılar, yaşamaya devam ediyorlar. Ama durmuyorlar. Nedamet getirmiyor ve ihanete devam ediyorlar.
Fethullah Gülen, devletin FETÖ yapılanmasına yönelik son operasyonlarıyla iyice çileden çıkmış, çılgınlaşmış hâlde.
Cemaatin TSK içindeki Cemaatçi subaylara talimat iletiyor. Bunu geçen günkü yazılarımda da belirttim, “Kriptolara bu talimatı iletmekle görevli Hususiler Ankara’ya yerleşip faaliyete geçtiler” diye.
Gülen’in evvelden sloganı şuydu:
“Yaşamak için yaşatmak”
Şimdiki sloganı ise; “Yaşatmak için ölün”
Yani cemaat için, benim için “ölün” talimatı veriyor.
Çünkü TSK içindeki kripto askerler artık darbe macerasına atılmak, kendilerini ateşe atmak istemiyorlar.
Bu yüzden “Sizi deşifre ederiz, hayatınız kayar” diye tehdit ediliyorlar.

CEMAATÇİ SUBAYLAR ARTIK GÜLEN’E GÜVENMİYOR
Cemaatçi askerler de bu tehditle sonu belirsiz bir serüvene yelken açıp, geçmişte Talat Aydemir ve arkadaşlarının, Doğan Avcıoğlu ve Yön grubunun etrafında toplanan subayların akıbetine uğramaktan korkuyorlar. Korkmakta haklılar çünkü ihtiraslarını ABD’li ve İsrailli efendilerinin hizmetine sunarak kendilerini de ölüme yollamak isteyen Fethullah Gülen’e artık güvenmemeye başladılar.
Tekrar uyarmak gerekir ki Devlet onları izliyor. İstihbaratıyla, tüm silahlı kuvvetler hiyerarşisi olarak komuta kademesiyle, hükümetiyle, emniyetiyle, halkıyla, siyasetçisiyle, STK’larıyla bir bütün olarak devlet “suç” işlemelerini bekliyor. Yani TAR üzerinde hizalanmalarını. Teker teker sayacaklar hepsini.

CEMAATÇİ KRİPTO ASKERLER SEÇENEKSİZ DEĞİL
Oysa önlerinde farklı bir seçenek var.
Bu tehditlere pabuç bırakmayarak ve devletine, ülkesine ihanet etmemek. Silahlı kuvvetlerin emir komuta zincirine bağlı kalmak. Pensilvanya imamlarının ve hususilerinin “Sizi deşifre ederiz” tehdidi karşısında devletle iş birliği yapma yolunu seçmek.
Diğer seçenek ise dediğimiz gibi sonu belirsiz ölümcül maceraya atlamak.
Tekrar cemaatçi kripto askerleri uyarıyorum.
Devlet ve komuta kademesi her şeyi biliyor ve suç işlemeye teşebbüs etmenizi bekliyor.
Hayır, kimsenin; ne Devletin ne de TSK’nın bu olası kalkışmadan çekindiği yok.
Sadece ister soru çalarak ve sınav yolsuzluğuyla, ister normal yollarla girdiği hâlde devşirilerek kriptolaştırılan bu insanlar sonuçta vatanın evlatları. TSK’nın emek vererek yatırım yaptığı, yetiştirdiği asker ve subaylar.
Eğer bu akıl dışı hezeyanlara kulak verdikleri takdirde kendilerine yazık edecekler.
Ama en çok korktuğum da bu sıkışmışlıkla orduda intihar vakaları olabileceği.

TALAT AYDEMİR, YÖN CUNTACILARI VE NAMIK KEMAL ERSUN’U UNUTMAYIN
Talat Aydemir’in darbe girişimleri yüzünden yüzlerce subay, harp okulu öğrencisi tasfiye edildi bu ülkede.
12 Mart darbesinden önce 9 Mart darbesini yapmayı hayal eden Baasçı Kemalist Yön dergisi hizbi fenersiz yakalanınca yine yüzlerce subay, harp okulu öğrencisi ordudan atıldı. Hapse girenler de cabası.
Sadece o mu? Ordu içinde MHP tandanslı subayların darbe girişimi sezilerek 1 Mayıs 1977’de Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal Ersun ve 850 subay hiçbir gerekçe gösterilmeden ani bir kararla ordudan ihraç edildi. Genelkurmay Başkanı Semin Sancar tasfiyeler gerçekleştikten sonra “Türk Silahlı Kuvvetleri macera peşinde koşanlara asla iltifat etmeyecektir” dedi.
Zaten 27 Mayıs darbesiyle ordu generalsiz ve albaysız kalmıştı. Tam 275 general ve amiralle 7 bin albay, yarbay ve binbaşı tasfiye edilmişti.
12 Eylül ve 28 Şubat sürecinde tasfiye edilenleri söylemiyorum bile. Yine büyük bir ülkeymişiz. Binbir emekle yetiştirdiği subayları bu kadar tasfiye edilen bir başka ordu daha var mıdır acaba?

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da öğrenciler yaban hayatı ve doğayı yakından tanıyor Aydın’da doğanın ve yaban hayatının savunucuları olarak bilinen ekipler, gençlere doğanın önemi ve korunması konusunda gençlere yol göstermeye devam ederken, öğrenciler, yaban hayatı ve biyolojik çeşitlilik hakkında bilinçlendiriliyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Aydın Şube Müdürlüğü (DKMP), öğrencileri doğa ile buluşturmak ve çevre bilincini artırmak amacıyla yürüttüğü doğa eğitimlerine aralıksız devam ediyor. Bu kapsamda Adnan Menderes Anadolu Lisesi Çevre Kulübü öğrencileri, DKMP’ye bağlı Doğa Eğitim Merkezi’ni ziyaret etti. Yaban hayatı ile uyumlu şekilde hazırlanan Doğa Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen ziyarette öğrenciler; biyolojik çeşitlilik, ekosistem dengesi, yaban hayatının korunması ve doğaya karşı sorumluluk bilinci konularında bilgilendirildi. Eğitimler sayesinde öğrenciler, doğayı yakından tanıma fırsatı buldu. Merkezin dışında okul ziyaretlerini de sürdüren DKMP Aydın Şube Müdürlüğü ekipleri, Yörük Ali Efe İlkokulu ile Yahya Kemal Beyatlı İlkokulu’nda da doğa ve çevre eğitimleri düzenledi. İlkokul öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen eğitimlerde, biyolojik çeşitliliğin önemi, doğal yaşamın korunması ve çevreye duyarlı davranışlar eğlenceli ve öğretici yöntemlerle aktarıldı. Uzman eğitmenler tarafından yaban hayvanları, Aydın’a özel endemik bitkiler, doğal yaşam alanları, korunan alanlar ve sulak alanlar konularında öğrenciler bilgilendirilirken, eğitimlerin periyodik olarak devam edeceği öğrenildi.
Aydın Aydın’da Bağımlılıkla Mücadele Paneli düzenlendi Aydın, Nazilli ve Söke Denetimli Serbestlik Müdürlükleri tarafından, Denetimli Serbestlik Sisteminin 20. kuruluş yılı kapsamında "20. Yılında Denetimli Serbestlik ve Bağımlılıkla Mücadele" paneli gerçekleştirildi. Adnan Menderes Üniversitesi Atatürk Kongre Merkezi Aydın Bey Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlik; Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Celal Tekin, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Önder Kürşad Mutlu, 1. İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Kılıç, 2. İdare Mahkemesi Başkanı Soner Akbaş, Aydın Baro Başkanı Utku Devrim Barış Arslan, Adnan Menderes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Özarslan, Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Murat Dilsiz, Söke Cumhuriyet Başsavcısı Yaşar Özkan ile yargı mensupları, üniversite akademisyenleri, öğrenciler ve denetimli serbestlik ile ceza infaz kurumu personelinin katılımıyla gerçekleştirildi. Panelde, denetimli serbestliğin gelişim süreci ve bağımlılıkla mücadele çalışmaları ele alındı. Aydın Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Öğretmeni Ayhan Türk "Geçmişten Günümüze Denetimli Serbestlik Sistemi", Nazilli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Sosyal Çalışmacısı Sertan Akdağ "Denetimli Serbestlik Sisteminde Eğitim ve İyileştirme Faaliyetleri", Söke Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nden Ömer Faruk Altınbaşak "Denetimli Serbestlik Sisteminde Bağımlılıkla Mücadele", Doç. Dr. Eyüp Yılmaz ise "Teknolojik Bağımlılık" başlıklı sunum yaptı. Ayrıca Uzman Hemşire Ü. Öğr. Üyesi Süleyman Ümit Şenocak "Kumar Bağımlılığı" konulu bir sunum gerçekleştirdi. Aydın, Nazilli ve Söke’de bulunan kamu kurumları, odalar, borsalar, derneklerin üst düzey yöneticilerinin de katıldığı etkinlik, fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Bursa BOSAB’ın yeni vizyonu ’yeşil çevre’ Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi (BOSAB), 2025 yılı genel değerlendirme ve 2026 yılı bilgilendirme toplantısını BOSAB Konferans Salonu’nda, bölge sanayicilerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Toplantıda, geride kalan yılın çalışmaları ele alınırken, önümüzdeki döneme ilişkin hedefler ve öncelikler de paylaşıldı. Toplantının açılışında konuşan Barakfakih OSB Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Akyıldız, göreve geldikleri günden bu yana bölgenin altyapıdan çevreye, hizmet kalitesinden dijitalleşmeye kadar pek çok alanda önemli bir dönüşüm sürecinden geçtiğini ifade etti. Akyıldız, "Sanayicimizin üretim gücünü kesintisiz ve sürdürülebilir şekilde desteklemek temel önceliğimiz. Bu anlayışla, su arzının sürekliliği, altyapı arıza müdahale kapasitesinin güçlendirilmesi, yol ve yüzey kaplama çalışmaları ile çevre ve temizlik hizmetlerinde ciddi mesafeler aldık" dedi. Konuşmasında Yeşil OSB sürecine de özel bir parantez açan Akyıldız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından zorunlu tutulan Yeşil OSB başvurusunda sona gelindiğini belirterek, "Enerji verimliliği, çevre yönetimi, sıfır atık ve sürdürülebilir üretim anlayışı artık bir tercih değil, zorunluluk. Barakfakih OSB olarak bu dönüşüme hazırız ve sanayicimizi de bu sürecin güçlü bir paydaşı haline getirmek istiyoruz" ifadelerini kullandı. Akyıldız, proses suyu geri kazanımı ve alternatif su kaynakları konusunda yürütülen çalışmalara da dikkat çekerek, yeni projenin DSİ onaylarının tamamlanmasının ardından ihale aşamasına geçildiğini ve bu sürecin bölge sanayisi için stratejik bir kazanım olacağını vurguladı. Ayrıca Yeşil Çevre Kooperatifi ile iş birliği içinde hayata geçirilen uygulamalarla, doğal kaynakların daha verimli kullanılması ve çevresel etkilerin azaltılmasının hedeflendiğini ifade etti. Akyıldız konuşmasının sonunda, 2026 yılı hedeflerine de değinerek, bölgenin yangın güvenliği için hayati önem taşıyan İtfaiye Binası’nın yer tahsisi ve hafriyat işlemlerinin tamamlandığını, inşaatın hızla başlayacağını belirtti. Toplantıda sunum gerçekleştiren Barakfakih OSB Bölge Müdürü Semih İdil ise 2025 yılı boyunca yürütülen teknik çalışmalar, altyapı yatırımları ve idari faaliyetler hakkında katılımcılara kapsamlı bilgiler verdi. İdil; kayıp-kaçak oranlarının önemli ölçüde düşürülmesi, altyapı bakım ve onarım süreçlerinin güçlendirilmesi, yüzey kaplama uygulamaları, temizlik ve sıfır atık faaliyetleri ile kalite ve çevre yönetim sistemleri kapsamında yapılan çalışmaları detaylarıyla aktardı. Programın son bölümünde sanayicilerin görüş ve değerlendirmeleri alınarak karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Toplantı, 2026 yılına ilişkin planlamalar ve bütçe bilgileri paylaşımıyla sona erdi.