GÜNDEM - 30 Temmuz 2021 Cuma 14:44

İstanbul'da ormanlara giriş yasaklandı

A
A
A
İstanbul'da ormanlara giriş yasaklandı

İstanbul Valiliği, yurt genelinde etkili olan orman yangınlarının ardından kentte bir ay boyunca ormanlık alanlara girişin yasaklandığını duyurdu.

İstanbul Valiliği, orman yangınlarıyla mücadele kapsamında artan sıcaklar ve kuvvetli rüzgar nedeniyle kentteki ormanlara girişin ve pikniğin yasaklandığını duyurdu.

İstanbul Valiliği’nden yasakla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Meteoroloji Bölge Müdürlüğü hava tahmin raporlarıyla bölgemizde mevsimsel sıcaklık değerlerinin artacağı, buna dayalı olarak önümüzdeki günlerde oluşabilecek olağanüstü hava halleri nedeniyle, ilimizde orman yangınlarının artabileceği değerlendirilerek, milli servetimiz olan ormanlarımızı yangına karşı korunmak amacıyla aşağıdaki kararlar alınmıştır.

Madde 1 - İstanbul İli Orman Yangınlarıyla Mücadele kapsamında İstanbul İli sınırları içerisindeki ormanlık alanlara girişler, 30.07.2021 - 31.08.2021 tarihleri arasında, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 74. maddesi ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 9. ve 66. maddeleri uyarınca yasaklanmıştır.

Madde 2 - İstanbul İl sınırları içerisinde tüm ormanlık sahalara yetkililerden başkasının girmesi kesinlikle yasaktır.

Madde 3 - Bu ormanlar çevresinde ve içinden geçen yollarda orman kenarında mola vermek ve piknik yapmak, mangal, semaver ve ateş yakmak yasaktır.

Madde 4 - Orman Yasasının 31 ve 32. Maddesi kapsamında olan köyler/Mahalleler başta olmak üzere, orman içi, orman bitişiği ve ormanla ilişiği olmayan köyle/Mahalleler de dahil olmak üzere anız, bağ-bahçe, zeytinlik ve tarla temizliğinden meydana gelen dalların ve her türlü bitki örtüsünün yakılması yasaklanmıştır.

Madde 5 - Orman alanı civarındaki tesisler ile sanayi kuruluşları, orman alanlarını etkileyebilecek her türlü faaliyet nedeniyle oluşabilecek yangın riskine karşı, önleyici bütün tedbirleri eksiksiz alacaklardır.

Madde 6 - Enerji Nakil Hatlarının yapım ve bakımı ile ilgili kuruluşlar hatların özellikle ormanlık alanlardan geçen bölmelerinde gerekli bakımları gerçekleştirecek, yangın riskine karşı her türlü tedbiri alarak, gerektiğinde enerji kesintisi uygulayacaklardır.

Madde 7 - Tüm belediyelerimiz, orman içi, orman kenarı ve bitişiğinde bulunan çöp toplama alanları çevresinde koruma bandı oluşturacak ve yangın riskine karşı gerekli iş makinelerini (Dozer, Loder, Kepçe) hazır bulunduracaklardır.

Madde 8 - İlçe Kaymakamlıklarımız ve Orman Bölge Müdürlüğü koordinasyonunda genel kolluk ve orman kolluğundan oluşturulan denetim ekipleri etkin bir şekilde gözetim ve denetim yapacaklardır.

Gerekli hallerde ilçe kaymakamlarımızın emriyle tüm kamu ve özel sektör imkanları kullanılarak yangına karşı etkili müdahale edilmesi sağlanacaktır.

Madde 9 - Bu karar İstanbul ili sınırları içerisindeki tüm ormanlık alanlarda uygulanır.

Madde 10 - Yukarda belirtilen karar ve önlemlere aykırı hareket edenler hakkında 6831 sayılı Orman Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanunu uyarınca idari ve adli işlem yapılacaktır.

Madde 11 - Bu karar hükümleri 30.07.2021 - 31.08.2021 tarihleri arasında uygulanır.

Madde 12 - Bu karar hükümleri İstanbul Valiliği tarafından yürütülür."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan Netanyahu açıklaması: “Ümit ederiz ki Netanyahu ve çetesi, en kısa süre içerisinde tutuklanır” TÜGVA İhtisas Akademi Lansmanı’nda konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin cesur yargıçları Netenyahu ve Eski Savunma Bakanlığı Garant hakkında tutuklama kararı çıkarmış yani savaş suçları işlediğini bütün delillerini ortaya koyarak dünyaya ilan etmiştir. Ümit ederiz ki Netanyahu ve çetesi, bu caniler, en kısa süre içerisinde bir şekilde gittikleri yerlerde tutuklanırlar ve Uluslararası Ceza Mahkemelerinde hesap verirler” dedi. Eyüpsultan’da TÜGVA İhtisas Akademi Lansman programı düzenlendi. TÜGVA merkez binasında gerçekleştirilen programa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Numan Kurtulmuş, Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Metin Özdemir, TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci ve çok sayıda davetli katıldı. “Gazze’dekiler Müslüman olmasalardı, büyük katliamlar sonucunda dünya bu kadar sessiz kalır mıydı” TÜGVA İhtisas Akademi Lansmanı’nda konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “İnsanların, mesela ölümcül silahları üretmesi önemli bir bilginin sonucudur. Ama o silahların üretilmesi ve kullanılması insana esas almayan, insanın haysiyetini korumayan bir bakış açısının sonucudur. Bugün karşı karşıya kaldığımız birçok yanlışlık, birçok insanlığın yüreğini burkan uygulamaların temelinde yatan husus budur. Ayrıca, insan onurunu esas almamanın yanında insanlar arasında yaratılışta eşitlik prensibi kabul etmeyen yani insanlar arasında bir hiyerarşi olduğunu düşünen anlayışın da insanoğlu sorunlarını çözmesi mümkün görünmüyor. Bunun en tipik örneklerinden birisi, Gazze’de 1 yılı aşkındır artarak devam eden insanlık suçları karşısında maalesef başta batı dünyası olmak üzere bazı ülkelerin yönetimlerinin sessiz kalmasının temelinde yatan şey ise insanlar arasında bir hiyerarşiyi kabul ediyor olmasıdır. Eğer Gazze’dekiler Müslüman olmasalardı başka bir ırk ya da başka bir dine mensup bir insanlar olsaydı, bu kadar büyük katliamlar sonunda dünya bu kadar sessiz kalır mıydı” ifadelerini kullandı. “Dünyanın en temel sorunlarından birisi kötülüğün maalesef organize hale gelmiş olmasıdır” Dünyanın temel sorunlarından birisinin organize kötülük olduğunu belirten Başkan Kurtulmuş, “Bu çerçevede adalet, bireysel hayatımızın pusulası olacağı gibi toplumsal hayatımızın da mutlaka ve mutlaka en temel pusulalarından göstergelerinden birisi olmak zorundadır. Aynı şekilde bugün dünyanın en temel sorunlarından birisi kötülüğün maalesef organize hale gelmiş olmasıdır. Biz hiçbir kimse, hiçbir şahsa, hiçbir millete hiçbir siyaset çevresine kategorik olarak karşı değiliz. Hele hele düşmanlığımız söz konusu olamaz. Bizim karşıtlığımız organize kötülüğedir. Yani kötülüğü bir düşünce sistematiği haline getirmiş, işte ben diğerlerinde düştüm, ben gücü elimde bulundurmam lazım, dünyanın nimetleri benim hakkımdır diğerlerinin değildir. Dünyayı yönetmek benim hakkımdır, diğer milletlerin bunda hakkı yoktur zannedenlerin oluşturduğu bu gördüğümüz kötülüğe, organize kötülüğe karşı mücadele etmemiz lazım. Bunun için de diyoruz ki; iyinin kapılarını açılması huzurun sağlanması için kaçınılmaz bir geçittir” şeklinde konuştu. “Filistin davası ve dünyada yeni bir sistem arayışı ile ilgili çabalar için yeni bir dönem başlamıştır” İsrail’in Filistin’e yönelik yaptığı soykırımı eleştiren Başkan Kurtulmuş, “Hemen 8 Ekim 2023 gününden itibaren başlayan modern zamanların görmüş olduğu en büyük katliamı, soykırım boyutlarına varan insanlık suçlarının sistematik olarak ardı ardınca işlenmesi, Gazze’de 50 bini aşkın insanın şehit edilmesi, çocukların, kadınların evsiz, yurtsuz, kimsesiz bırakılması ayrıca Lübnan’a ve diğer ülkelere de sınırsız bir hırsla saldırıların sistematik şeklinde sürdürülmesi, insanlık tarihinde yeni bir dönemin de başlangıcıdır. Esasına bakarsanız bu dönemle birlikte hem İsrail için hem İsrail yönetimi için yeni bir dönem açılmış hem de Filistin davası ve dünyada yeni bir sistem arayışı ile ilgili çabalar için yeni bir dönem başlamıştır” ifadelerini kullandı. “İsrail’e kuruluşundan bu yana ilk sefer, dokunulmuştur” Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanına başvuru yapan Başkan Kurtulmuş, “Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanı’na başvurusuyla birlikte modern zamanlarda bir ilk gerçekleşmiş, İsrail’e kuruluşundan bu yana ilk defa dokunulmuştur. Dokunulmaz zannedilen ne yaparsa yapsın yanına kar kalır zannedilen İsrail, Netanyahu ve çetesinin uygulamalarının sonucu Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanmıştır. Burada hükümetin Netenyahu ve çetesinin aleyhine kararlar çıkmıştır” cümlelerini kullandı. “Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail’in savaş suçları işlediğini bütün delillerini ortaya koyarak dünyaya ilan etmiştir” Konuşmasına devam eden Başkan Kurtulmuş, “Aynı şekilde Uluslararası Adalet Divan’ındaki bu yargılamaya paralel olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde de biliyorsunuz 2 - 3 gün önce ve yine büyük bir gerçekten cesaretle mahkemenin yargıçları Netenyahu ve Eski Savunma Bakanı Garant hakkında tutuklama kararı çıkarmış yani savaş suçları işlediğini bütün delillerini ortaya koyarak dünyaya ilan etmiştir. Ama daha önemlisi Roma Sözleşmesi’nin tarafı olan ülkelerin önemli bir kısmı, eğer ülkelerine gelirlerse Netanyahu ve Garant’ı tutuklayacaklarını bütün dünyaya ilan etmişlerdir. Baktığınız zaman Siyonist Lobinin çok kuvvetli olduğu ülkelerde dahi insanlık cephesinin ortaya koyduğu onurlu direnişin bir sonucu olarak Filistin davasına hak ve hukukla yani insan onuruna yarışır, bir dünyanın kurulması için verdikleri mücadelenin sonucu olarak hiç şüphesiz hem bu kararlar ortaya çıkmış hem de bu kararın uygulanacağı ilgili hükümetler tarafından ilan edilmiştir. Bu insanlık tarihinde bir dönüm noktasıdır. Ümit ederiz ki, Netanyahu ve çetesi, bu caniler, en kısa süre içerisinde bir şekilde gittikleri yerlerde tutuklanırlar ve Uluslararası Ceza Mahkemelerinde hesap verirler” konuştu. Konuşmaların ardından program basına kapalı olarak devam etti.
İstanbul TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan Netanyahu açıklaması: “Ümit ederiz ki Netanyahu ve çetesi, en kısa süre içerisinde tutuklanır” TÜGVA İhtisas Akademi Lansmanı’nda konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin cesur yargıçları Netenyahu ve Eski Savunma Bakanlığı Garant hakkında tutuklama kararı çıkarmış yani savaş suçları işlediğini bütün delillerini ortaya koyarak dünyaya ilan etmiştir. Ümit ederiz ki Netanyahu ve çetesi, bu caniler, en kısa süre içerisinde bir şekilde gittikleri yerlerde tutuklanırlar ve Uluslararası Ceza Mahkemelerinde hesap verirler” dedi. Eyüpsultan’da TÜGVA İhtisas Akademi Lansman programı düzenlendi. TÜGVA merkez binasında gerçekleştirilen programa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Numan Kurtulmuş, Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Metin Özdemir, TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci ve çok sayıda davetli katıldı. “Gazze’dekiler Müslüman olmasalardı, büyük katliamlar sonucunda dünya bu kadar sessiz kalır mıydı” TÜGVA İhtisas Akademi Lansmanı’nda konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “İnsanların, mesela ölümcül silahları üretmesi önemli bir bilginin sonucudur. Ama o silahların üretilmesi ve kullanılması insana esas almayan, insanın haysiyetini korumayan bir bakış açısının sonucudur. Bugün karşı karşıya kaldığımız birçok yanlışlık, birçok insanlığın yüreğini burkan uygulamaların temelinde yatan husus budur. Ayrıca, insan onurunu esas almamanın yanında insanlar arasında yaratılışta eşitlik prensibi kabul etmeyen yani insanlar arasında bir hiyerarşi olduğunu düşünen anlayışın da insanoğlu sorunlarını çözmesi mümkün görünmüyor. Bunun en tipik örneklerinden birisi, Gazze’de 1 yılı aşkındır artarak devam eden insanlık suçları karşısında maalesef başta batı dünyası olmak üzere bazı ülkelerin yönetimlerinin sessiz kalmasının temelinde yatan şey ise insanlar arasında bir hiyerarşiyi kabul ediyor olmasıdır. Eğer Gazze’dekiler Müslüman olmasalardı başka bir ırk ya da başka bir dine mensup bir insanlar olsaydı, bu kadar büyük katliamlar sonunda dünya bu kadar sessiz kalır mıydı” ifadelerini kullandı. “Dünyanın en temel sorunlarından birisi kötülüğün maalesef organize hale gelmiş olmasıdır” Dünyanın temel sorunlarından birisinin organize kötülük olduğunu belirten Başkan Kurtulmuş, “Bu çerçevede adalet, bireysel hayatımızın pusulası olacağı gibi toplumsal hayatımızın da mutlaka ve mutlaka en temel pusulalarından göstergelerinden birisi olmak zorundadır. Aynı şekilde bugün dünyanın en temel sorunlarından birisi kötülüğün maalesef organize hale gelmiş olmasıdır. Biz hiçbir kimse, hiçbir şahsa, hiçbir millete hiçbir siyaset çevresine kategorik olarak karşı değiliz. Hele hele düşmanlığımız söz konusu olamaz. Bizim karşıtlığımız organize kötülüğedir. Yani kötülüğü bir düşünce sistematiği haline getirmiş, işte ben diğerlerinde düştüm, ben gücü elimde bulundurmam lazım, dünyanın nimetleri benim hakkımdır diğerlerinin değildir. Dünyayı yönetmek benim hakkımdır, diğer milletlerin bunda hakkı yoktur zannedenlerin oluşturduğu bu gördüğümüz kötülüğe, organize kötülüğe karşı mücadele etmemiz lazım. Bunun için de diyoruz ki; iyinin kapılarını açılması huzurun sağlanması için kaçınılmaz bir geçittir” şeklinde konuştu. “Filistin davası ve dünyada yeni bir sistem arayışı ile ilgili çabalar için yeni bir dönem başlamıştır” İsrail’in Filistin’e yönelik yaptığı soykırımı eleştiren Başkan Kurtulmuş, “Hemen 8 Ekim 2023 gününden itibaren başlayan modern zamanların görmüş olduğu en büyük katliamı, soykırım boyutlarına varan insanlık suçlarının sistematik olarak ardı ardınca işlenmesi, Gazze’de 50 bini aşkın insanın şehit edilmesi, çocukların, kadınların evsiz, yurtsuz, kimsesiz bırakılması ayrıca Lübnan’a ve diğer ülkelere de sınırsız bir hırsla saldırıların sistematik şeklinde sürdürülmesi, insanlık tarihinde yeni bir dönemin de başlangıcıdır. Esasına bakarsanız bu dönemle birlikte hem İsrail için hem İsrail yönetimi için yeni bir dönem açılmış hem de Filistin davası ve dünyada yeni bir sistem arayışı ile ilgili çabalar için yeni bir dönem başlamıştır” ifadelerini kullandı. “İsrail’e kuruluşundan bu yana ilk sefer, dokunulmuştur” Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanına başvuru yapan Başkan Kurtulmuş, “Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanı’na başvurusuyla birlikte modern zamanlarda bir ilk gerçekleşmiş, İsrail’e kuruluşundan bu yana ilk defa dokunulmuştur. Dokunulmaz zannedilen ne yaparsa yapsın yanına kar kalır zannedilen İsrail, Netanyahu ve çetesinin uygulamalarının sonucu Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanmıştır. Burada hükümetin Netenyahu ve çetesinin aleyhine kararlar çıkmıştır” cümlelerini kullandı. “Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail’in savaş suçları işlediğini bütün delillerini ortaya koyarak dünyaya ilan etmiştir” Konuşmasına devam eden Başkan Kurtulmuş, “Aynı şekilde Uluslararası Adalet Divan’ındaki bu yargılamaya paralel olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde de biliyorsunuz 2 - 3 gün önce ve yine büyük bir gerçekten cesaretle mahkemenin yargıçları Netenyahu ve Eski Savunma Bakanı Garant hakkında tutuklama kararı çıkarmış yani savaş suçları işlediğini bütün delillerini ortaya koyarak dünyaya ilan etmiştir. Ama daha önemlisi Roma Sözleşmesi’nin tarafı olan ülkelerin önemli bir kısmı, eğer ülkelerine gelirlerse Netanyahu ve Garant’ı tutuklayacaklarını bütün dünyaya ilan etmişlerdir. Baktığınız zaman Siyonist Lobinin çok kuvvetli olduğu ülkelerde dahi insanlık cephesinin ortaya koyduğu onurlu direnişin bir sonucu olarak Filistin davasına hak ve hukukla yani insan onuruna yarışır, bir dünyanın kurulması için verdikleri mücadelenin sonucu olarak hiç şüphesiz hem bu kararlar ortaya çıkmış hem de bu kararın uygulanacağı ilgili hükümetler tarafından ilan edilmiştir. Bu insanlık tarihinde bir dönüm noktasıdır. Ümit ederiz ki, Netanyahu ve çetesi, bu caniler, en kısa süre içerisinde bir şekilde gittikleri yerlerde tutuklanırlar ve Uluslararası Ceza Mahkemelerinde hesap verirler” konuştu. Konuşmaların ardından program basına kapalı olarak devam etti.
Muğla Tarihi Kentler Birliği toplantısı Marmaris’te başladı Tarihi Kentler Birliği 2. olağan meclis toplantısı Muğla’nın Marmaris ilçesinde başladı. 2000 yılında kurulan Tarihi Kentler Birliği, kültürel mirası koruma çalışmalarını güçlendirmek amacıyla uzmanlar ve yerel yönetimleri bir araya getiriyor. Birlik, üye şehirlerin kültür odaklı koruma politikaları geliştirmesini teşvik ederek, bütüncül bir koruma yaklaşımını benimsemiştir. Kent, havza, bölge ve ülke ölçeğinde stratejik planlamalar yaparak, bilimsel verilerle desteklenen raporlar ve yayınlar hazırlıyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi, Menteşe Belediyesi ve Marmaris Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı toplantıda üye belediyeler ve yönetim kurulu üyeleri ile Birlik Başkanı Ankara Büyükşehir Belediye başkanı Mansur Yavaş’ta katılım sağladı. 2009 yılından itibaren ÇEKÜL Akademi ile işbirliği içinde olan bir birlik, kültürel miras koruma alanındaki yerel yönetimlerin yetkinliğini artırmayı hedefliyor. Her yıl Anadolu’nun farklı bir kentinde toplanan uzmanlar ve yöneticiler, birbirleriyle doğrudan iletişim kurarak, bilgi ve deneyimlerini paylaşmakta; yerel yönetimler ise proje üretme ve uygulama konusunda yetkinlik kazanıyor. Bu sayede, kentlerin kültürel miraslarının korunması ve yaşatılması adına önemli adımlar atılıyor. Tarihi Kentler Birliği Birlik 2. Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras 22 Kasım 2024 tarihinde Tarihi Kentler Birliği Meclis tarihî ve kültürel mirasını koruma ve tanıtma konusundaki kararlılıklarını vurguladı. Muğla’nın 8 bin yıllık kesintisiz yerleşimi ve Akdeniz’in önemli kültürel merkezlerinden biri olduğunu belirten Başkan Aras, bu mirası geleceğe taşımak için ulusal ve uluslararası işbirliklerini güçlendirme çabalarının devam ettiğini ifade etti. Aras, Muğla’nın sadece turizm değil, kültür, tarih, gastronomi ve sanat alanlarında da tanıtılması gerektiğini söyledi. Şehrin tarihi dokusunun ve kültürel zenginliklerinin korunmasının, tüm insanlık için büyük bir öncelik olduğunu belirtti. Ayrıca, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Letoon Kutsal Alanı, Beçin Ortaçağ Kenti gibi önemli değerlerle Muğla’nın dünya kültür mirasına katkı sağladığına dikkat çekti. Muğla’nın, Tarihi Kentler Birliği ile yürüttüğü projeler hakkında da bilgi veren Başkan Aras, 2024 yılında Fethiye Kayaköy, Menteşe Ağa Bahçesi Konağı ve Azize Meryem Kilisesi restorasyon projelerinin başarıyla tamamlandığını ve bu projelerin ’Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldüğünü açıkladı. Muğla’nın tarihi mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma adına atılan adımların, hem kent kimliğine hem de bölgesel kalkınmaya katkı sunduğunun altını çizdi. Başkan Aras, Tarihi Kentler Birliği ve ÇEKÜL Vakfı ile işbirliklerinin devam edeceğini, bu ortaklıklar sayesinde Muğla’nın kültürel mirasını daha geniş bir kitleye tanıtacaklarını sözlerine ekledi. Toplantıya katılan tüm katılımcılara verimli bir süreç dileyerek konuşmasını sonlandırdı. ‘Milli Mirasımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz’ Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği Başkanı Mansur Yavaş yaptığı konuşmada 8 Haziran 2020’de başkanlık görevine seçilmesinin ardından, birliğin yürüttüğü projeler ve tarihi mirasın korunması için yapılan çalışmaları paylaştı. Yavaş, Tarihi Kentler Birliği’nin kuruluşunun 2000 yılına dayandığını ve bugüne kadar önemli adımlar atıldığını belirtti. Birliğin, tarihi ve kültürel varlıkların korunmasında öncü bir rol oynadığını vurgulayan Yavaş, 1999 yılında Beypazarı’nda başlatılan dış cephe yenileme çalışmalarının bu sürecin ilk örneklerinden olduğunu söyledi. Tarihi Kentler Birliği’nin bugüne kadar 120 toplantı gerçekleştirdiğini, 5 bin uzmana eğitim verdiğini ve birçok kültürel projenin hayata geçirildiğini belirten Yavaş, yerel yönetimlere tarihi mirası koruma noktasında büyük sorumluluklar verildiğini söyledi. Ayrıca, Milli Mücadele Rotası gibi projelerle, tarihi olayların sahiplenilmesini ve kültür turizminin desteklenmesini hedeflediklerini ifade etti. Yavaş, birliğin sadece bir kurum değil, aynı zamanda dayanışma dolu bir aile yapısına sahip olduğunu belirterek, tarihi mirasa sahip çıkma noktasında tüm belediyelere çağrıda bulundu. Üç gün sürecek olan tarihi Kentler birliği Birlik Meclisi Toplantısı konuşmaların ardından ödül töreni ile devam ederken, sunum ve tanıtımlar sonrasında Marmaris Kale İçi gezisi ile devam edecek.
İzmir Bergama’nın kültürel mirasına sahip çıkma çağrısı İzmir’in Bergama ilçesinin eski belediye başkanı ve araştırmacı yazar Sefa Taşkın, kentin zengin tarihi ve kültürel mirasını anlattı, Bergamalılara kültürel miraslarına sahip çıkma çağrısında bulundu. Taşkın, "Bu değerlerimize sahip çıkmazsak turizmden beklediğimiz kazanımlara ulaşamayız. Bergama, kültürel zenginlik açısından eşsiz bir şehirdir" dedi. Bergama’nın eski belediye başkanlarından araştırmacı yazar Sefa Taşkın, Bergama Girişimci Genç İşadamları Derneğinde düzenlenen etkinliğe katıldı. Taşkın, Bergama’dan ve Türkiye’den kaçırılarak yurt dışına götürülen tarihi eserlerin geri getirilmesi için çalışmaların hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Sefa Taşkın, özellikle Bergama Akropolü’nden Almanya’ya götürülüp Berlin Müzesi’nde sergilenen Zeus Sunağı’nın (Pergamon Altar) iadesi konusunda uzun yıllardır mücadele verdiğini belirtti. Berlin Müzesinde sergilenen 9 bini Bergama’ya ait olmak üzere, toplamda 26 bin tarihi eserin Türkiye’den kaçırıldığını ifade eden Taşkın, bu eserlerin Bergama ve ülke kültürü için önemine dikkat çekti. Sefa Taşkın, kentin zengin tarihi ve kültürel mirasını anlattı, Bergamalılara kültürel miraslarına sahip çıkma çağrısında bulunarak, “Bu değerlerimize sahip çıkmazsak turizmden beklediğimiz kazanımlara ulaşamayız. Bergama, kültürel zenginlik açısından eşsiz bir şehirdir. Bir Bergamalı olarak, ilçemizin turizm açısından gelişmesi ve tarihi değerlerinin korunması için elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım. Bu konuda daha fazla farkındalık oluşturmak için etkin ve düzenli organizasyonlara ihtiyaç var” dedi.