DÜNYA - 10 Ağustos 2024 Cumartesi 14:54 | Son Güncelleme : 10 Ağustos 2024 Cumartesi 14:58

İsrail, El-Tabin Okulu'na yönelik saldırıda 907’şer kilogramlık 3 bomba kullandı

A
A
A

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, İsrail'in Gazze şehrinde sabah namazı sırasında vurduğu ve 100'den fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği El-Tabin Okulu'na her biri 907 kilogram ağırlığında 3 bombayla saldırdığını ifade etti. Okuldaki meydana gelen büyük yıkım görüntülendi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ndeki katliamlarını 309. günde sürdürüyor. Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı İsmail el-Tavabta yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze şehrinin Daraj Mahallesi'nde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı El-Tabin Okulu'na sabah namazı sırasında gerçekleştirdiği saldırıda 907'şer kilogramlık 3 bomba kullandığı ifade etti. El-Tavabta ayrıca İsrail'in okulda yerinden edilmiş sivillerin varlığından haberdar olduğunu belirtti.

Saldırının ardından görüntülenen okulda, Filistinlilerin sabah namazı için toplandığı bölümde büyük yıkım meydana geldiği görüldü.

İsrail, El-Tabin Okulu'na yönelik saldırıda 907’şer kilogramlık 3 bomba kullandı

"Bölgede silahlı hiçbir grup yoktu"

Görgü tanıklarından Sarah Ghanem saldırının uyarı olmaksızın aniden düzenlendiğini ve büyük bir dehşete yol açtığını ifade etti. Bombardımanın sabah namazında saldırıların sona ermesi için dua ettiği sırada gerçekleştirildiğini belirten Ghanem, bölgede bir direniş üyesi veya herhangi bir silahlı kişinin bulunmadığını ifade etti. Ghanem, "İsrail ordusu insanları, ağaçları ve kayaları hedef alıyor. Güvenli bir yer yok. Nereye gideceğiz? 80 yaşındayım ve bu hayatımdaki en zor savaş" şeklinde konuştu.

“Sağlık ekipleri parçalanmış cesetler karşısında çaresiz”

Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal ise yaptığı açıklamada, "Okul cesetler ve vücut parçalarıyla dolu. Paramediklerin bir cansız bedeni teşhis etmesi çok zor. Burada bir kol, öbür tarafta bir bacak var. Cesetler parçalanmış. Sağlık ekipleri bu korkunç manzara karşısında çaresiz kalıyor" ifadelerini kullandı.

“Hayatını kaybedenlerin tamamı sivil”

Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet el-Rişk, İsrail ordusunun saldırıda “okuldaki Hamas üyelerinin hedef alındığı” yönündeki iddialarını yalanladı. Rişk, El-Tabin Okulu’nda Hamas mensubu olmadığını, İsrail’in saldırı için bahane ürettiğini ve hayatını kaybeden 100’den fazla Filistinlinin tamamının sivil olduğunu ifade etti.

İsrail, El-Tabin Okulu'na yönelik saldırıda 907’şer kilogramlık 3 bomba kullandı

"Saldırı, İsrail'in Filistin halkına yönelik soykırım savaşını sürdürdüğünün bir kanıtı"

Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada ise, “Nazi işgal ordusunun sabah namazı kılan yerinden edilmiş insanlarla dolu bir okulu hedef alan bu iğrenç katliamı, 100'den fazla kişinin, onlarca masum ve savunmasız sivilin yaralanmasıyla sonuçlanan, cesetlerin kömürleşmiş parçalar halinde etrafa saçıldığı bu olay, Siyonist hükümetin yerinden edilen kaldığı merkezlerde ve yerleşim bölgelerinde savunmasız sivilleri tekrar tekrar ve sistematik bir şekilde hedef alarak, onlara karşı en iğrenç suçları işleyerek Filistin halkımıza karşı soykırım savaşını sürdürdüğünün bir kanıtıdır. Düşman ordusu, sivilleri, okulları, hastaneleri ve yerinden edilmiş insanların çadırlarını hedef almak için bahaneler üretiyor. Bunların hepsi dayanağı olmayan ve suçlarını haklı çıkarmaya yönelik bariz yalanlardır. Hamas Hareketi olarak bizler, Siyonist suçların ve Gazze Şeridi'ndeki savunmasız sivillere yönelik artan ihlallerin, ABD'nin Siyonist hükümete ve onun terörist ordusuna doğrudan desteği olmadan devam etmeyeceğini belirtiyoruz” ifadeleri kullanıldı. ABD’nin her türlü siyasi ve askeri desteğiyle bu katliamların ve suçların tam ortağı olduğu vurgulanan açıklamada, “Arap ve İslam ülkeleri ile uluslararası toplumun bu katliamları durdurmak, halkımıza yönelik artan Siyonist saldırganlığını durdurmak için sorumluluklarını üstlenip acilen harekete geçmesini talep ediyoruz” denildi.

Öte yandan El-Tabin Okulu'nun hedef alınmasıyla İsrail ordusunun Gazze'de sadece 1 hafta içinde saldırı gerçekleştirdiği okul sayısı 6'ya yükseldi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Uluslararası Organ Nakli Kongresi İstanbul’da başladı Dünya Organ Nakli Derneği’nin 30. Uluslararası Kongresi, Prof. Dr. Mehmet Haberal öncülüğünde ilk kez İstanbul’da yapılıyor. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Buradan çıkacak her şeyin sağlık ve insanlığa faydası olacağını düşünüyorum.Organ naklini dünyada en iyi yapan 5 ülkeden bir tanesiyiz” dedi. Dünya Organ Nakli Derneği TTS’nin 30. Uluslararası Kongresi, İstanbul başladı. Bu yıla kadar ABD ve Avrupa’da yapılan kongre ilk kez İstanbul’da gerçekleşiyor. 2018-2020 yıllarında Derneğin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Mehmet Haberal bu kuralı değiştirdi. Toplantıların bölgesel olmasına, ilk bölgenin de İstanbul olmasına karar verildi. 22-25 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan ve İstanbul Kongre Merkezi’nin ev sahipliği yapacağı kongreye, dünyanın dört bir köşesinden, transplantasyonda öncü binlerce bilim insanı katılacak. Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın kurduğu Ortadoğu Organ Nakli Derneği (MESOT), Türk Dünyası Transplantasyon Derneği (TDTD) ve Türkiye Organ Nakli Derneği (TOND) de kongreye destek verecek. Bilimde en seçkin dünya ödüllerinden olan Medawar ödülü de kongrenin son gününde; 25 Eylül’de, ilk kez bir Türk bilim insanına; Prof. Dr. Mehmet Haberal’a takdim edilecek. Kongreye Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, İstanbul Valisi Davut Gül, İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı. Açılışta konuşan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “1975’te ilk böbrek naklini gerçekleştiren 1980’de 22 yaşında idealist bir stajyeri olarak hocamın ilk karaciğer naklinde Hacettepe’de bulunan birisi olarak ve bir gün stajımızda böbrek naklini gerçekleştirdikten sonra idrarın çıktığı zaman ‘İşte çocuklar bu insanın hayatını değiştirdik hayata kazandırdık’ dediğinde heyecanını gördükten sonra ve 1979’da dünyaya örnek olacak organ ve doku naklini kanunu geçirten ve hazırlayan hocam a minnetlerimi huzurunuza arz ederim. Bize bu organ nakli heyecanını duyurduktan sonra 1999-2000 yılının başlarında yanında bulunduğum Hanres Tizakis hocamıza buraya katıldığı için teşekkür ediyoruz. Dünyanın en büyük, en iyi cerrahlarından bir tanesi” dedi. "Organ naklini dünyada en iyi yapan 5 ülkeden bir tanesiyiz" Bakanlık olarak hedeflerinin organ nakli ve kadavratik bağışları arttırmak olduğunu söyleyen Memişoğlu, “Ulusal Organ Transplant Koordinasyon Merkezi ile 1000 kişinin çalıştığı ve etik kurullar kontrolünde 2021 senesinde 5000 üzerinde nakil gerçekleştiren ve bu nakillerin 1 yıllık yaşam sürelerinin yüzde 95 civarında olduğu organ naklinin dünyada en iyi yapan 5 ülkeden bir tanesiyiz. Bunu başaran herkese, her merkezle gurur duyuyorum. Onlara teşekkür ediyorum, minnetlerimi huzurunuzda arz ediyorum. Bakanlık olarak hedefimiz bu sayıları daha da arttırmak, bunun yanında da özellikle kadavratik bağışları teşvik edip sayılarını arttırmaktır. Ben buradan çıkacak her şeyin sağlık ve insanlığa faydası olacağını düşünüyorum” İfadelerini kullandı. İstanbul Valisi Davut Gül ise, “İstanbul dünyanın en güzel şehirlerinden bir tanesidir. Sadece kültür şehri, sanat şehri, edebiyat şehri değil. Aynı zamanda eğitim şehri ve bilim şehri. Elli sekiz üniversitemizde yaklaşık bir milyona yakın öğrencimizle İstanbul bilime, ciddi anlamda katkı sunuyor. Özellikle sağlık başta olmak üzere her alanda dünyanın dört bir yanından insanlar İstanbul’a şifa bulmaya geliyor. İnanıyorum ki sizin bu kongrenizle birlikte İstanbul’da gördüklerimiz, İstanbul’da yaşadığımız tecrübeler hem şehrimize hem de bilime bir katkı daha sunar. Mehmet Haberal, hocamızı tebrik ederken dedi ki, bu başarı Türkiye Cumhuriyeti’nin başarısı. Biz de öyle olduğuna inanıyoruz. Mehmet Haberal hocamız Türkiye Cumhuriyeti’nin beşeri sermayesidir. Onun ve ekibinin her başarısı 85 milyon Türk vatandaşını gururlandırıyor” dedi. (AU-ZA-