DÜNYA - 23 Haziran 2021 Çarşamba 13:14

İran'dan internet sitelerine el koyan ABD'ye tepki

A
A
A
İran'dan internet sitelerine el koyan ABD'ye tepki

İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Mahmud Vaizi, ABD yönetiminin İran’a bağlı 36 internet sitesine el koymasına tepki göstererek, “ABD'nin kararı yasadışı, üstelik ifade özgürlüğünü engelleyen bu kararları ile de gurur duyuyorlar" dedi.

İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Mahmut Vaizi, başkent Tahran'da düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında gazetecilere konuştu. Vaizi, ABD yönetiminin İran’a bağlı 36 internet sitesine el koyması ve dezenformasyon yaptıkları gerekçesiyle engellemesine tepki göstererek, "ABD'nin bu kararı yasa dışı, üstelik ifade özgürlüğünü engelleyen bu kararları ile de gurur duyuyorlar" dedi.

ABD'nin ifade özgürlüğünü engelleyen bu tür yasaklarının başarılı olamayacağını ve İran’a ait sitelere el konulmasını kınadıklarını belirten Vaizi, "ABD’nin politikaları, nükleer anlaşma görüşmeleri devam ederken hiç yapıcı değil” ifadesini kullandı.

Vaizi, konuyu hukuki olarak takip edeceklerini vurgulayarak, söz konusu kararın uluslararası alanda kınanması ve ABD’ye aynı şekilde karşılık verilmesi için çalışacaklarını söyledi.

Ne olmuştu?

ABD yönetiminin, aralarında İran devlet televizyonu, İran'ın yarı resmi Fars Haber Ajansı, devlet televizyonuna ait İngilizce yayın yapan "Press TV" ve Arapça yayın yapan "Al Alam" ile Yemen'deki Husilere ait "Al Mesira" kanallarının da bulunduğu 36 internet sitesine el koyduğu ileri sürülmüştü. ABD Adalet Bakanlığı ise iddiayı doğrulayarak, dezenformasyon faaliyetleri ve şiddet örgütleriyle bağlı olduğu gerekçesiyle 36 İran web sitesine el koyduğunu ve çevrimdışı hale getirdiğini açıklamıştı.

İran Atom Enerjisi Kurumu binasına saldırı girişimi

İran medyasına yansıyan haberlere göre, Tahran yakınlarında Atom Enerjisi Kurumu’na ait bir binaya saldırı girişiminde bulunuldu. Tahran'ın Kerec şehrinde bulunan Atom Enerjisi Kurumu binasına yönelik saldırının engellendiğini ve herhangi bir can veya mal kaybının yaşanmadığı belirtildi.
Öte yandan konuya ilişkin İranlı yetkililerden henüz resmi bir açıklama gelmedi.

Aynur Sena Çabuk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Tekirdağ’da Sıla Bebek davası sürüyor Tekirdağ’da, 5 sanığın yargılandığı ve kamuoyunda “Sıla bebek davası” olarak bilinen davanın duruşması, Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Baro başkanı duruşma ile ilgili açıklamada bulundu. Tekirdağ 2. Ağır Mahkemesinde devam eden duruşmada Anne Bakiye Yeniçeri’nin sevgilisi sanık Sanlı Ö. ile sanık Kani A. duruşmaya katılırken, anne Bakiye Yeniçeri ile suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A., tutuklu bulundukları cezaevlerinden SEGBİS ile bağlandı. Duruşmada taraf avukatları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı temsilcisi, TBMM Araştırma Komisyonu avukatı ve Tekirdağ Barosu’ndan bir avukat gözlemci olarak hazır bulundu. Baroların katılım talepleri reddedildi Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve çeşitli illerden gelen baroların davaya katılma talepleri, mahkeme tarafından reddedildi. Ancak Tekirdağ Barosu’nun katılma talebi kabul edildi. TBB Başkan Yardımcısı Bahar Gültekin Candemir, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada, “Sıla bebeğin yaşam hakkını savunmak için bu davayı yakından takip etmeye devam edeceğiz. Toplum adına hukuku savunmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi. Adalet arayışına geniş katılım Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, olayın ilk gününden itibaren davanın takipçisi olduklarını belirtti. Gürcün, "Adliye sarayları haklının hakkını aradığı yerlerdir. Türkiye’nin dört bir yanından gelen avukatlar, barolar ve sivil toplum örgütleriyle adaletin peşindeyiz. Tekirdağ Barosu’nun gözlemci sıfatıyla bu davada yer alması, toplumun adalet beklentisinin somut bir ifadesidir" dedi. Türkiye’nin farklı illerinden gelen baro başkanları ve avukatlar, çocukların güvenle yaşayabileceği bir toplum oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Gürcün, "Çocuklarımızın saklambaç oynarken kaybolmadığı bir Türkiye hayal ediyoruz. Bu mücadeleye herkesin katkıda bulunması çok değerli" ifadelerini kullandı. Mücadele sürecek TBB Başkan Yardımcısı Candemir, baroların temel sorumluluğunun hukukun üstünlüğünü savunmak olduğunu vurgulayarak, “Sıla bebek adına mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Duruşmada taleplerimizin reddedilmesi, bizim kararlılığımızı etkilemeyecek. Gözlemci sıfatıyla davayı yakından takip edeceğiz” dedi. Sıla bebek davası, Türkiye’de çocuk haklarının korunması ve adaletin sağlanması açısından önemli bir sembol haline geldi.