EKONOMİ - 14 Mayıs 2013 Salı 10:31

IMF'ye borç bugün bitti

A
A
A
IMF'ye borç bugün bitti

Türkiye, Uluslararası Para Fonuna (IMF) borcunun son taksitini bugün ödedi...

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Ankara'daki tarihi taş binası, bir başka tarihi ana şahitlik etti. Türkiye'nin IMF'ye olan kredi borcunun son taksitinin transferi, Başbakan Yardımcısı Babacan ve Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı'nın katılımıyla TCMB Ankara Şubesi'nde gerçekleştirildi. Babacan'ın tuşa basmasıyla ikisi dolar, ikisi euro olmak üzere 4 ayrı transferle IMF'ye son taksit ödenmiş oldu. Böylece 19 yıl aradan sonra Türkiye'nin IMF'ye olan borcu ilk kez sıfırlandı.

Türkiye, 1947'de üye olduğu, 1961'de ilk kaynak sağladığı IMF le ilişkisini, mali ve siyasi istikrarı ile bütçe disiplinin kendine sağladığı güç sayesinde bugün tek taraflı olarak bitti.

"Yarım asırlık borç defterini kapatmakla da kalmayacak" olan ülke, IMF'ye 5 milyar dolar borç verecek.

Türkiye'nin 28 Ocak 2013 itibariyle IMF'ye 19. Stand-by'dan kalan borcu 562,1 milyon SDR (yaklaşık 860 milyon dolar) düzeyindeydi. Söz konusu borç, 14 Mayıs 2013'te 281 milyon 54 bin 813 SDR'lik (yaklaşık 421 milyon dolar) son taksitin ödenmesinin ardından bitti.

19 STAND-BY ANLAŞMASI İMZALANDI

Türkiye, 11 Mart 1947'de üye olduğu IMF ile bugüne kadar 19 stand-by anlaşması yaptı. Ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrarın da katkısıyla bu anlaşmalardan sadece son 2 stand-by başarıyla tamamlandı.

18. stand-by düzenlemesine 4 Şubat 2002'de başlayan Türkiye, 4 Şubat 2005'de bu anlaşmanın sona ereceği tarihten önce Ocak 2005'de 19. stand-by'a gitti. Türkiye, IMF ile yaşadığı bu süreçte fondan 50 milyar doların üstünde kaynak sağladı.

IMF ile stand-by anlaşması süreci, 1 Ocak 1961'de ilk anlaşmanın imzalanmasıyla başladı. O tarihten bugüne IMF ile süren ilişkiler boyunca ülkede 38 hükümet yönetimde bulundu.

EKONOMİ BAKANI ÇAĞLAYAN: "TÜRKİYE'NİN IMF'YE BORCU SIFIRLANDI"

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin IMF'ye borcunun sıfırlandığını belirterek, "Tarihi bir dönemeç, yeni bir milat yaşıyoruz" dedi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Sırbistan Başbakan Yardımcısı Rasim Ljajic ve Bosna Hersek Dış Ticaret ve Ekonomi Bakanı Mirko Saroviç ile biraraya geldi. Üç Bakan, Ekonomi Bakanlığı'nda gerçekleştirilen görüşmede üçlü ticaret komitesi kurulmasına ilişkin deklarasyona imza attı. İmza töreni sonrası soruları cevaplayan Çağlayan, Türkiye'nin bugün itibarıyla IMF'ye borcunun sıfırlandığını ve IMF'ye kredi açan bir ülke konumuna geldiğini belirterek, "Tarihi bir dönemeç, yeni bir milat yaşıyoruz. IMF'ye borcumuzu şu saatte ya ödedik, ya ödüyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eyüpsultan’da eşi tarafından öldürülen kadının cenazesi Adli Tıp Kurumu’na getirildi İstanbul Eyüpsultan’da tartıştığı eşi tarafından araçta öldürülerek, cesedi ormana götürülmeye çalışılan kadının cenazesi Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Ölen kadının arkadaşı, “Ayşe bir sene, hatta daha fazla zamandır kocasından sürekli tehditler alıyordu” dedi. Olay, Sultangazi’de saat 16.30 sıralarında meydana gelmişti. İddiaya göre, boşanma aşamasındaki Engin Çelik ile Ayşe Çelik arasında tartışma çıkmıştı. Tartışmada adam eşini araçta silahla vurarak öldürmüştü. Ardından Engin Çelik, cesedi otomobilinin bagajına koyarak ormana götürmeye çalıştığı sırada ihbar üzerine yakalanmıştı. İlk ifadesinin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülen şüphelinin sorgusu sürerken, Ayşe Çelik’in cansız bedeni ise yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna getirildi. Kadının ailesi ve yakınları Adli Tıp Kurumu morgu önüne gelerek, bilgi aldı. Ayşe Çelik’in cenazesinin yapılacak otopsinin ardından memleketi Şanlıurfa’da toprağa verileceği öğrenildi. “Ayşe bir sene, hatta daha fazla zamandır kocasından sürekli tehditler alıyordu” Ayşe Çelik’in eşinden bir yıldan fazla süredir tehditler aldığını söyleyen yakın arkadaşı Zeliha Çetik, “Bugün İstanbul’da emekçi bir anne, tırnaklarıyla emek vererek, mücadele ederek çocuğuna bakmak isteyen, yaşam mücadelesi veren bir anne, kocası tarafından katledildi. Çok üzgünüz. Acımız çok büyük. Ayşe bir sene, hatta daha fazla zamandır kocasından sürekli tehditler alıyordu. Kocasından kaçıyordu. Aynı evde yaşamıyorlardı gibi bir şey. Dönem dönem barışıp, dönem dönem uzaklaşıyordu. Çaresiz ve yalnızdı. Emin değilim ama şüphelerimiz kocasının ‘madde’ kullandığı yönündeydi Ayşe’nin anlatımlarıyla. Normal olmayan davranışlarından bahsediyordu. Sürekli şiddet uyguluyordu. Ayşe sürekli dayak yiyen bir kadındı. Hiçbir sosyal hayatı olmayan bir anneydi. 5 yaşında bir kızı var. Acımı nasıl anlatabilirim bilemiyorum. Kendisini 10 yıldan beri tanıyorum. Birlikte çalıştık, birlikte emek verdik, aynı sofrada yemek yedik. Kocasından ayrıldığı için aynı bölgede oturuyorduk. Bir dönem de aynı iş yerinde birlikte çalıştık. Sürekli telefonlarını kapalı tutmak durumunda kalıyordu. En son 6 ay önce kendisiyle telefonla görüştüm. Bugün internetten aldığım haberler doğrultusunda ‘İsim benzerliği olabilir. Belki Ayşe değildir’ diye araştırma sonucunda arkadaşımın olduğunu öğrendim. Cenaze Şanlıurfa’ya gidecek. Ayşe’nin ailesi gelecek, cenazeyi alıp Şanlıurfa’ya gidecekler. Kadınlar ölmesin. Kadınlar, anneler yaşamalı. Hiçbir kadın katledilmeyi hak etmiyor, şiddeti hak etmiyor. Daha kaç tane kadın ölecek? Ayşe’nin tek mücadelesi kocasının alkol kullanmasına karşıydı. ‘Alkolü bırak, ben seninle barışırım’ diyordu. Ayşe çalışıp maaş kartını bile görmeyen bir kadındı, eşinin elindeydi. Ekonomik güvencesi elinde değildi” dedi.