MAGAZİN - 02 Nisan 2017 Pazar 07:43

İkbal Gürpınar içini döktü: Tesettüre girince kapılar kapandı

A
A
A
İkbal Gürpınar içini döktü: Tesettüre girince kapılar kapandı

“Hakkımda kötü ithamlarda bulunuyorlar. Kanallarda iş bulamıyorum. CHP veya MHP’li belediyelere de iş yaparken, bir anda hiçbir yerden davet gelmemeye başladı” “Defalarca proje geliştirdim. Kanallara defalarca sundum. Ama olmuyor. Olumlu tarafına bakıyorum, annem alzheimer oldu, onunla ilgilenebiliyorum.”

Türkiye gazetesinden Burcu Çetinkaya'nın röportajı

İkbal Gürpınar ismini çok geç duydum. Çok gezmekten televizyon dünyasıyla ilişkim sunuculukla kısıtlı kaldı. Bir gün tesettüre girme kararı aldığım zaman “Yeni bir İkbal Gürpınar” başlıkları geldi karşıma. Medyada meraktan araştırma yaptım ve karşıma başlıklarla üstüne basılan bir “örtünen sunucu” kavramı çıktı. Hayatın yoğunluğu sebebiyle orada bıraktım İkbal Gürpınar’ı. Yıllar sonra kendisiyle Şanlıurfa’da tanıştık. Karşımda bir hatip, sunucu, konuşmacı, son derece yüksek hafızası ve espri yeteneği olan müthiş pozitif bir kadın vardı. Onunla tanıştığım sırada yıllarımı verdiğim, dünyaya adımı yazdırdığım ralliye geri dönmeye çalışıyordum. Karşıma çıkartılan “Örtünen rallici” imajıyla mücadele veriyordum. Ümitsizliğe kapıldığım sırada kendisi bana terapi gibi geldi. Ben de bu pozitif enerjiden siz de yararlanın istedim ve İkbal Gürpınar ile keyifli sohbetimi röportaja dönüştürdüm.

“Ben festivallerden para kazanıyordum. Başımı örtünce sunuculuk, reklam teklifleri iptal oldu. Ben de ‘Allah’ım ne yapacağım? Bana bir yol göster’ dediğimde karşıma yaşam koçluğu çıktı. 360 derece yaşam koçu oldum. Okan Üniversitesinden ve Doğu Akdeniz Üniversitesinden de medyatörlük, ara buluculuk eğitimi aldım” diye başladı söze.

- Nasıl karşınıza çıktı ara buluculuk eğitimi? 

Programımıza gelen bir avukat vardı. O yaşam koçu olduğunu anlattı. Ben zaten bilmeden yapıyormuşum. Sistemli bir şekilde fark ettirmek önemli tabii ki. Bu benim hayatımı kurtardı... İlk kitabım da yaşam koçluğu ve medyatörlüğü örneklerle anlattığım bir kitaptı.

- Kaç çocuğunuz var? Kaç kere evlendiniz?

Biri 29 yaşında biri 10 yaşında iki çocuğum var. 3 kere evlendim.

- En son gazetemize eşinizle beraber röportaj vermişsiniz, neden oldu bu ayrılık, çok yazılıp çizildi?

Ayrılığımızla ilgili kimseye bir açıklama yapmadım. Maalesef beni itibarsızlaştırmak için üzerimde sistemli bir çalışma yaptılar. Çünkü ben AK Parti Sarıyer İlçe Yönetim Kurulu üyesiyim. Belki milletvekili olma hevesim var zannettiler.

- 3 kere evlenmiş olmak sizi üzüyor mu? Başarısızlık gibi hissettiriyor mu?

Kitabımda bu yüzden evlilikle ilgili bir bölüm yazdım. 3 kere boşanmış bir kadın nasıl ara buluculuk desteği verebilir insanlara? Yapılmaması gereken neyse hepsini öğrenmiş oldum yaşayarak. 2 eşimin affına sığınarak söylemek istiyorum. Eğer bu günkü bilgi birikimim olsaydı, herhâlde ben ilk eşimden hiç ayrılmamış olurdum.  

İkbal Gürpınar içini döktü: Tesettüre girince kapılar kapandı

- Onca başarıma rağmen, ben sadece “örtünen rallici”den ibaret olmaya başladım. Siz de böyle bir şeyle karşılaştınız mı?

Farklı bir yaratıkmışım gibi konuşuyorlar hakkımda. Kanallarda iş bulamıyorum. Ben herkese eşit mesafede bir insanken, mesela CHP veya MHP’li belediyelere de iş yaparken, bir anda hiç bir yerden davet gelmemeye başladı.

- Ne zaman tesettüre girdiniz?

7 yılı geçti. Ben gençliğimde de örtülüydüm. Sonra İmam Hatip’te Kenan Evren döneminde okulda mecburen açtık, ama dışarıda kapalıydım. Evlendikten sonra ilk eşimle evliyken başımı açmıştım, eşim açmamı istemişti.

- Tesettürle ilgili kısıtlamalardan etkileniyor musunuz hâlâ?

Yeni yeni bitmeye başladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın bunca zaman sabrede sabrede kazandırdığı bir özgürlük var. Havaalanlarında durdurup 65-70 yaşında kadınlar “Sen Atatürk’e ihanet ettin. Sen Atatürk kadınıydın ne oldu, çok zengin bir Arap Şeyhi mi buldun?” gibi sözler işittim. Daha büyük hakaretler işittim ama sosyal medyadan olan hakaretlere dava açınca, çok olumlu bir sonuç alınamıyor.

- Televizyon veya reklam dünyasında sizce tesettürle ilgili ön yargılar ne durumda?

3 yıldır işsizim. Reklam dünyası ise bambaşka. Muhafazakâr şirketlerin ve hatta muhafazakâr insanların sırtından para kazanan şirketlerin çoğu konuyla hiç alakası olmayan insanları reklamlarında kullanırlar. Aşağılık kompleksleri var bence. Ben 4 yıldır helal sertifikalı ürünler üzerine eğitimler alıp eğitimler veriyorum. Bu kapsamda bir şampuan markasının tanıtımlarını yapmaya başladım. Bir tanıtım fuarında, tanıtım yüzü olduğum bir helal şampuan için “bunlar da dini kullanıyor hah” deyip yanımdan geçenler oldu. “Şampuanın da helali mi olurmuş?” diyorlar. Yahudiler bu kadar helal kavramına önem verirken ve bu kadar az oranda kanser hastası varken neden müslüman bir ülkede bu kadar çok depresyon, bu kadar çok kanser hastası var diye bir düşünmeliyiz bence.

- Konuk olduğunuz TV programlarında sorun var mı?

Alişan ve Çağla Şikel’in programına beni 3 kez çağırdılar. Evrim Akın’ın programına defalarca konuk oldum. Reytingler benim katıldığım programlarda çok yüksek. Ama yöneticilere program sunuyorum o zaman “yok” cevabı alıyorum.

- Mücadeleye devam mı televizyon için?

Ben artık vazgeçtim. Defalarca proje geliştirdim. Kanallara defalarca sundum. Ama olmuyor. Olumlu tarafına bakıyorum, annem alzheimer oldu onunla ilgilenebiliyorum. Geçen sezon bir kanaldan teklif aldım ama beni magazine sunucu yapmak istediler. Bir ay çalıştıracaklar. Yani beni küçük düşürecekler. 3 yıldır televizyonda yokum, 5 yıldır canlı yayında yokum. Ama Allah’a çok şükür her gittiğim salon dolu oluyor. Sosyal medya sağ olsun. Hatta yayınevime “İkbal bitti onla niye kitap çıkarıyorsun?” demişler. O da “Siz İkbal’in bittiğini nereden çıkarıyorsunuz? Görüceksiniz” demiş ve çok satanlar listesindeyiz çok şükür. 

MACERAPEREST

54 ülke gezdim

- Kaptanlık ehliyetim var, yamaç paraşütü yapıyorum, araç kullanmayı çok seviyorum. Kendime ait bir teknem yok ama kiralıyorum. Oğlumla 54 ülke gezdim.

Şanlıurfa nasıl geçti? Ne düşünüyorsunuz Ş. Urfa hakkında? Nerelerini çok seviyorsunuz? Hangi yemeklerini seviyorsunuz?

- Muhteşemdi. Burada farklı bir ruh hâline bürünüyorum. Eyüp Peygamber’in makamı beni çok etkiliyor. Hazret-i İbrahim’in makamı da. Allah’a sonsuz teslimiyeti hatırlatıyor. Ciğerine, bostanasına bayılıyorum. Bugün 2 porsiyon ciğer yedim.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de 2025 yılında hırsızlık yüzde 39.6 azaldı Kayseri’de 2025 yılında ‘hırsızlık’ olaylarında yüzde 39.6 oranında düşüş sağlanarak, olayların yüzde 85.6’sı aydınlatıldı. Çalışmalarda, 4 milyon 420 bin TL’lik çalıntı malzeme sahiplerine teslim edildi. Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık ve Yankesicilik Büro Amirliği ekipler tarafından 2025 yılı içerisinde yapılan çalışmalar sonucu, kentte meydana gelen ‘hırsızlık’ olayları yüzde 39.6 oranında azaldı. Bahse konu ’hırsızlık’ olaylarının yüzde 85.6’sı aydınlatıldı. Kayseri’de gerçekleşen ‘evden hırsızlık’ olaylarında yüzde 47.5 düşüş sağlanarak, olayların yüzde 82.4’ü aydınlatılırken, ‘otodan hırsızlık’ konusunda yapılan çalışmalarda, yüzde 48.9 oranında düşüş sağlanıp, olayların yüzde 89.4’ü aydınlatıldı. Bir başka konu olan ‘motosiklet hırsızlık’ olaylarında yüzde 48.8 düşüş sağlanarak, olayların tamamı aydınlatıldı. Ekipler tarafından ‘işyerinden hırsızlık’ konusunda ise yüzde 12.3 düşüş sağlanırken, olayların yüzde 96.4’ü gün yüzüne çıkarıldı. Yapılan operasyonlarda yakalanan şüphelilerden; 141’i adli kontrol şartıyla serbest kalırken, 177’si de sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. Öte yandan, yakalanan şüphelilerden toplam 4 milyon 420 bin TL değerinde altın, ziynet eşyası, para, cep telefonu, bisiklet, elektrikli bisiklet, scooter ve muhtelif eşyalar ele geçirilerek, sahiplerine teslim edildi.