GÜNDEM - 08 Şubat 2017 Çarşamba 11:22

İBB'nin Kısırkaya Hayvan Barınağı mahkemelik oldu

A
A
A
İBB'nin Kısırkaya Hayvan Barınağı mahkemelik oldu

Tartışmalara ve çok sayıda protestoya neden olan İBB’nin Sarıyer Kısırkaya Hayvan Barınağı hakkında Hayvan Haklarını Koruma ve Geliştirme Derneği (HAGİD) tarafından 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet ettikleri gerekçe gösterilerek suç duyurusunda bulunuldu. Tartışmalara neden olan Kısırkaya Hayvan Barınağının son durumu, havadan drone ile görüntülendi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Sarıyer Kısırkaya Hayvan Barınağı arazisinin tahsisi sürecinde usulsüzlük yapıldığını iddia eden Hayvan Haklarını Koruma ve Geliştirme Derneği (HAGİD), İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Hayvan Bakımevinin kurulduğu arazinin doğal sit alanı olması, doğal sit alanının tahrip edildiği ve mahkeme kararına rağmen tesisin yasa dışı bir şekilde işletildiği gerekçesiyle, arazinin İBB’ye tahsisinde rol oynadıkları iddia edilen kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Hayvanların uygun ortamda bakılmadığı iddialarıyla gündeme gelen bakımevinde birçok protesto da yapılmıştı. 

Açılan soruşturma kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi görevlileri hakkında “soruşturma izni verilmemesi” yönündeki İstanbul Valiliği kararı, derneğin İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne yaptığı itirazı haklı gösterilerek İBB yetkililerinin yargılanmasının önündeki engeli kaldırmıştı. Konuyla ilgili soruşturma devam ediyor.

“2 yıldır hukuk mücadelesi yürütüyoruz”
Hayvan Haklarını Koruma ve Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Burak Özgüner, “İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) Sarıyer Kısırkaya’da inşa ettiği Hayvan Barınağı tesisi ile alakalı 2 yıldır hukuk mücadelesi yürütüyoruz. Başlattığımız hukuk mücadelesi hayvanların korunmasına dair uygulama yönetmeliğinde bir hayvan bakımevinin ne koşullarda olması gerektiği yazılı. Bu barınak arazisi, gerekli arazi koşulları ile ilgili hiçbir kritere uygun değil. Bunu hukuki dayanak olarak durdurmaları ve iptal etmeleri yönünde önce İBB’ye başvurduk. İBB bunu reddedince de idari yargıya gittik. Tahsisi yapılan arazi mera vasıflı bir yer. Tahsis işlemi gerçekleştirilmeden önce de arazi Kısırkaya köylüsüne aitti. Dolayısıyla köylü de arazilerinin gasp edilmesine karşı çıkıyor” dedi.

“Mahkeme kararı ile barınağın yasadışı olduğu tescillenmiş oldu”
İBB yetkililerinin görevi kötüye kullandıklarını söyleyen Özgüner, “Biz konuyu idari yargıya taşıdığımız zaman yürütmenin durdurulmasını ve iptalini talep etmiştik. İstanbul 6. İdare Mahkemesi bizi haklı buldu ve bu tesisin işletilmesini iptal etti. Böylelikle mahkeme kararı ile barınağın yasa dışı olduğu tescillenmiş oldu. Biz 2 yıldır bu mahkeme kararını uygulamayan İBB yetkililerine dair görevi kötüye kullanmak ve imar kirliliğine neden olmak suçlarından suç duyurusunda bulunduk. Mahkeme kararına uymayan, anayasayı çiğneyen Türk ceza mevzuatını yok sayan kamu görevlilerinin yargılanmasını istiyoruz. Dün bulunduğumuz suç duyurusunda bu tesis Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Mevzuatı’na da aykırı. Bu kararlar İdare Mahkemesi’nin aldığı kararlardır. Bu projenin en baştan yapılmaması gerekiyordu. Arazinin tahsis işlemi usule uygun bir biçimde işletilmediği için tesisin en başından itibaren kurulamaması gerekiyordu” dedi.
Öte yandan, Kısırkaya Hayvan Barınağı havadan görüntülendi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenler’de "11. Şeb-i Yelda’da Şiir" programı düzenlendi Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen “Şeb-i Yelda’da Şiir” programı, “Şehir ve Şiir” temasıyla yılın en uzun gecesinde gerçekleştirildi. Gecede, Gazze ve Şam gibi şehirlere şiir aracılığıyla selam gönderildi. Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen “Şeb-i Yelda’da Şiir” programı, “Şehir ve Şiir” temasıyla Esenler Çifte Havuzlar Mahallesi’ndeki Otağ-ı Hümayun’da gerçekleştirildi. Düzenlenen gecede Abdülbaki Kömür, Emrullah Uzun, Huzeyfe Dalmaz, Nur Haktan, Nurettin Durman, Nurullah Genç, Recep Garip, Selahattin Kocaaslan, Şeref Akbaba, Tayfun Ayaz ve Yusuf Özkan Özburun gibi şairler ve yorumcular şiirler seslendirdi. Şairler tarafından şiir aracılığıyla Gazze ve Şam gibi tüm şehirlere selam gönderildi. Programa vatandaşların yoğun ilgisi olurken gecede tüm katılımcılara nar ve salep ikram edildi. “Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar, şehirler üzerinden dile getirilecek” Programda konuşan ESEV Genel Sanat Yönetmeni, şair ve bestekar Abdülbaki Kömür, “Bir gelenek oldu. Her yıl bir konu belirlenip o konu çerçevesinde şairler ve şiir icra eden tiyatro sanatçıları ya da sunucu arkadaşlarla birlikte her yıl tertiplenen bir program. Malumunuz yılın en uzun gecesi. Osmanlı’da bir gelenek olarak icra edilen bir gece. Bu geleneği Esenler Belediyemiz de bir şekilde devam ettiriyor. Uzun gecelerde insanlar bir şeylerle meşgul olurlar. Geçmişte şiirle, sanatla insanları buluşturmuşlar. Belediyemiz o geleneğe istinaden şiirle kendi hemşerilerini buluşturuyor. Umarım güzel bir gece olur. Şiir, biliyorsunuz, sanatın damıtılmış halidir. Sözün damıtılmış halidir. Yüzlerce kelime ile anlatabileceğimiz bir mevzuyu şiirle çok kısa imgelerle insanlara iletebilirsiniz. Şiirle şuur aynı kökten gelme derler. Bu uzun gecenin uzunluğunun idrakine varmak. Gecenin uzun olmasının çok fazla bir ehemmiyeti yok. Çünkü ardından gündüzü beklersiniz. O gündüzlerin geleceğini tahayyül etmeyi ancak şiir ile yapabilirsiniz. Bugünkü tema ‘Şehir’. Ancak bizim kültürümüzde kadim şehirler vardır. Kudüs, Mekke, Medine, İstanbul, Kahire, Bağdat gibi şehirler. Muhtemelen şair arkadaşlar bir yandan şu anda İslam coğrafyasında, özellikle Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar, şehirler üzerinden dile getirilecek. Mesela benim okuyacağım şiirin adı Kudüs. Hem bir şehri anlatacağım hem de Kudüs’ü anlatacağım. Orta Doğu’da yaşamış olduğumuz ya da idrak etmiş olduğumuz bu hadiseyi bir şekilde dile getirmiş olacağım. Muhtemelen diğer şair arkadaşlarımız da bu manzaraya dikkat çekecekler” dedi.
Hatay Ülkelerine dönüş hazırlığı yapan Suriyeliler yeni yaşamları için altınlarını bozduruyorlar Hatay’da yaşayan Suriyeliler ülkelerine döndüklerinde yeni bir yaşam kurabilmek için ziynet eşyalarını bozdurmaya başladılar. Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, ülkelerine dönen Suriyelilerin kuracakları yeni hayatlarında nakit paraya ihtiyaç duyarak ziynet eşyalarını dönüş için satmaya başladıklarını söyledi. Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeliler, 61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasının ardından ülkelerine dönmeye başladı. Ülkelerine dönen Suriyelilerin en çok ihtiyaç duydukları şeyse yeni yaşamları için gerekli olan nakit para olmuş durumda. Hatay’da yaşayan Suriyeliler, emek vererek biriktirdikleri altınlarını yeni yaşamlarını kurmak için bozdurmaya başladılar. Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, Suriyelilerin yeni yaşamları için altınlarını bozdurduklarını ifade ederek altının fiyatının bir süre daha yükselmesini öngörmediklerini söyledi. Suriyelilerin nakit ihtiyacını karşılamak için emek vererek ziynet eşyalarını bozduklarını dile getiren Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, “Savaştan sığınarak Türkiye’ye gelen insanlar, Esad rejiminin devrilmesinin ardından ülkelerine dönmeye başladılar. Ülkemizde yaşayan ve emek vererek birikim yapan Suriyeliler, ülkelerine döndüklerinde hayatlarına devam ettirebilmek ve yeni bir yaşama başlamak için nakit paraya ihtiyaç duyacaklar. İnsanlar nakit para ihtiyaçlarını karşılamak için emek vererek biriktirdikleri altınlarını bozdurmaya başladılar. Bu bozdurulan altınlar tekrar piyasamızda geri dönüşüme geçip yeni modeller şeklinde vitrinlerimizde yerini alıyor. Bu olaylar öncesinde talep daha fazlaydı, üretim yaparken külçe altınları kullanıyorduk. Şimdi durum değişti ve bu sefer Suriyelilerden gelen yoğun altın bozdurmalarından kaynaklı talep azaldı, nakite olan ihtiyaç arttı. İnsanlar altın bozdurarak elde ettikleri paralarla Suriye’de gidip; evlerini, iş yerlerini ve tarlalarını işler hale getirmeye çalışacaklar” dedi. “Altın şuan durağan seviyede ve bir süre daha düşer ardından da tekrar toparlar diye düşünüyoruz” Altında bir süre daha yükseliş beklemediklerini dile getiren sarraf Güney, “Arz talep dengesinde Suriyelilerin yoğun altın bozdurmasından dolayı altının bir süre yükselmesini öngörmüyoruz. Bir süre daha stabil bir şekilde hareket eder. Suriyelilerin Esad’ı devirmesiyle altın gerileme süreci yaşadı. Altın şuan durağan seviyede ve bir süre daha düşer ardından da tekrar toparlar diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. “Suriye’ye dönen herkesin hasarı var ve insanlar yeniden yaşam kuracak, insanların elinde kağıt para olması gerekiyor” İnsanların dönüş için altınlarını kağıt paraya çevirmeye başladıklarını dile getiren Suriyeli kuyumcu Amir Kindavi, “Esad rejimi düştükten sonra burada yaşayan Suriyeliler ülkelerine dönmeye başladılar. Burada satın aldıkları altınları da kağıt paraya çevirmek için satmaya başladılar. Orada altını kullanması zor. Türkiye içinde güzel bir gelişme olacak. Suriye’ye dönen herkesin hasarı var ve insanlar yeniden yaşam kuracak, insanların elinde kağıt para olması gerekiyor. Daha ilk haftada çok yoğunluk olmadı ama ilerleyen zamanda yoğunluk olacak. Şuan altınlarını dolara dönüştürmek için gelenler oldu” şeklinde konuştu.
Mersin Mersin’deki rüşvet operasyonu zanlıları adliyeye sevk edildi Mersin’de ’zincir’ adı verilen rüşvet operasyonunda gözaltına alınan ve aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 114 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda, İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce, Mersin Gümrük İdaresinde görevli memurlar, gümrük müşavirleri ve müşavirlik çalışanlarına yönelik menfaat sağlama şüphesiyle yürütülen ve yaklaşık 10 ay süren projeli soruşturma kapsamında düzenlenen rüşvet operasyonunda gözaltına alınan 114 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. İşlemleri tamamlanan 34’ü kamu görevlisi toplam 114 şüpheli, bu sabah erken saatlerde sıkı güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Zanlıların sevki sırasında adliye önünde toplanan yakınlarının alkışla tempo tutması dikkat çekti. Rüşvetin tarifeye bağlandığı iddia edildi İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ekiplerince yaklaşık 10 aydır devam eden projeli çalışmada, gümrük müşavirlerinin ve müşavirlik çalışanlarının gümrük görevlilerine her işlem başına rüşvet verdikleri, rüşvet ilişkisinin belli bir tarifeye ve rutine bağlandığı belirlendi. Ayrıca herhangi bir usulsüzlük olmayan işlemlerden sabit bir ücretin alındığı, usulsüzlük olması halinde ise işin mahiyetine göre döviz olarak rüşvet alındığı ortaya çıkartıldı. 10 ay süren hassas ve titiz çalışmaların arından düzenlenen operasyonda, 34’ü kamu görevlisi 114 şüpheli gözaltına alındı. Yüklü miktarda para ve altın ele geçirildi Polisin gözaltına aldığı şüphelilerden bir kısmı dolar olmak üzere 1,5 milyon TL , 42 gram külçe altın, 18 bilezik, 1 altın kemer, 2 altın zincir kolye,1 reşat altını, 64 tam altın, 11 yarım altın, 63 çeyrek altın, 3 ruhsatsız tabanca, 9 adet lüks marka saat ve uyuşturucu hap ele geçirildi.