EKONOMİ - 28 Eylül 2021 Salı 12:32

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Gül: 'Kripto para ile dijital para ayrımını gözetmeliyiz'

A
A
A
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Gül: 'Kripto para ile dijital para ayrımını gözetmeliyiz'

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Şakir Ercan Gül, "Dijital para ile kripto para ayrımını gözetmek durumundayız. Karşılığı olan parayla karşılığı bilinmeyen bir parayı aynı kefede değerlendiremeyiz" dedi.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Şakir Ercan Gül, Finansın Geleceği Zirvesi’ne katıldı. Gül, güncel ekonomik konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Zirvede konuşan Gül, ‘’Finansal sektörde dijital finansal faaliyetler konusu önem arz ediyor. Merkez Bankamızın hazırladığı dijital elektronik para yasa hazırlığı var. Ekonomimiz daha ciddi bir derinlik kazanacak. Kripto paranın oluşturacağı tahribatları minimize edecek düzenlemeler yapacağız. Dijital para ile kripto para ayrımını gözetmek durumundayız. Karşılığı olan parayla karşılığı bilinmeyen bir parayı aynı kefede değerlendiremeyiz. Kripto paranın dijital para ayrımını gözetmek zorundayız’’ diye konuştu.

‘’Türkiye Avrupa’nın net olarak en iyi büyüyen ülkesi’’

Türkiye’nin ekonomik olarak büyüme seviyesi ile ilgili değerlendirmede bulunan Gül, ‘’Türkiye Avrupa’nın net olarak en iyi büyüyen ülkesi konumunda. Bizim net büyümemiz yüzde 10’un üzerinde’’ dedi.

''Faizi düşürmenin iki yolu var''

Son dönemde gündemde sıkça yer alan faiz konusuna da değinen Gül, ‘’Faizi düşürmenin iki yolu var. Bütçe açığının sınırlı tutulması lazım, cari açığı minimize etmek gerekiyor. Bu iki açıkla mücadele ederek faizi düşürebiliriz’’ diye konuştu.

"Finansal sektörümüzün toplam büyüklüğü 7,7 trilyon liraya ulaştı"

Türkiye ekonomisinde son 19 yılda ciddi gelişmeler olduğunu da söyleyen Gül, ‘’Türkiye ekonomisi son 19 yılda geçirdiği yapısal dönüşüm sürecinde güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme hedefi doğrultusunda büyük mesafe kat etmiştir. Bu süreçte finansal hizmetler sektörümüz önemli ölçüde büyüdü ve gelişti. Finansal sektörümüzün toplam büyüklüğü 7,7 trilyon liraya erişti. Finansal sektörün milli gelire oranı 2020 yılı sonu itibariyle yüzde 138’e ulaştı. Sektörün yüzde 86,5’i bankacılık, yüzde 6-7’si sermaye piyasaları kurumları, yüzde 4,3’ü sigortacılık, yüzde 2,3’ü ise banka dışı mali kurumlar olarak görülüyor.

En büyük pay bankacılık sektörüdür. Reel sektörün temel finansman kaynağı da banka kredileridir. Temmuz 2021 ayı itibariyle bankacılık sektörünün toplam mevduatı 4 trilyona yakındır. Bankalar üretimi ve istihdamı desteklemektedir. Bulunduğumuz coğrafya zor bir coğrafya. Bağımsızlığımızı her geçen gün artırma noktasında iddiamızı sürdürüyoruz. Ekonomik bağımsızlık olmadan diğerlerini yerine getirmek mümkün değil. Bütün kurumlar etkin olmak zorunda’’ sözlerini ifade etti.

Murat Ergin - Uğur Çetin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Sanayi şehri Gaziantep’teki lisede öğrenciler oto tamirciliği öğreniyor Gaziantep’te Ali Topçuoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenciler, otomotiv sektörünün kalifiye eleman sorununa çözüm olmanın yanı sıra hem meslek öğreniyor hem de aile bütçelerine katkı sağlıyor. Türkiye’nin ve sanayi şehri Gaziantep’in otomotiv sektöründe kalifiye eleman sorununa çözüm olması amacıyla Ali Topçuoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde teknolojik sistemler kullanılarak verilen eğitimle firmaların nitelikli ara ve ana eleman ihtiyacı karşılanıyor. Ali Topçuoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Motorlu Araçlar Teknolojisi bölümünde eğitim gören 15 erkek öğrenci, okulda gördükleri pratik bilgiyi, atölyede ve araçların bakım onarımının yapıldığı alanda uygulamalı olarak öğrenme fırsatı buluyor. Öğrenciler motor tamiri, bakımı ve onarımını öğreniyor Eğitim gördükleri ve meslek öğrendikleri lisede motorlu araçlar teknolojisine yönelik eğitimlerde alan öğrenciler, her gün onlarca aracın bakım ve onarımını yapıyor. Okulda teorik ve uygulamalı eğitim alan öğrenciler, sektörün ihtiyaç duyduğu donanıma kavuşmak için elektronik sistemler dışında motor tamiri, bakımı ve onarımı hakkında bilgi sahibi oluyor. Sektörle yapılan işbirliği çerçevesinde ve aldıkları sertifikalarla öğrenciler, mezuniyetlerinde ihtiyaç duyulan alanlarda iş sahibi olabilecek. Kamu kurumları ile vatandaşlara hizmet veriyorlar Döner sermaye kapsamında hem eğitim gören hem çalışan hem de aile bütçelerine de katkı sunan öğrenciler, 4 yıllık eğitimin ardından mezun olduktan sonra inceliklerini öğrendikleri mesleklerinde firmaların nitelikli ara ve ana eleman ihtiyacını karşılamanın yanı sıra kendi iş yerlerini açmanın da hayalini kuruyor. Yoğunluğu yetkili araç servislerini aratmayan bölümün atölyesinde kamu kurumlarına ait araçların yanı sıra vatandaşların da araçlarının tamiri, bakımı ve onarımı yapılıyor. Ali Topçuoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Zabit Yılmaz, Gaziantep’in sanayi şehri olduğuna dikkati çekerek, lisenin de çok nitelikli bir okul olduğunu söyledi. Öğrencilerin uygulamalı eğitim gördüğünü, araçların genel bakımı, onarımı, kaporta, boya, elektrik işlerini yaptıklarını dile getiren Yılmaz, kamu kurumlarıyla yaptıkları protokol kapsamında da İl Milli Eğitim, İl Tarım ve Orman müdürlükleri ile Sağlık Bakanlığına bağlı araçların, ambulansların bakım ve onarımını gerçekleştirdiklerini anlattı. Gaziantep’teki lise sanayideki oto tamircilerin nitelikli ara ve ana eleman ihtiyacını karşılıyor Özel araçların bakım onarımlarını da yaptıklarını belirten Yılmaz, okullarında yetişen öğrencilerin de yetkili araç servislerinde rahatlıkla iş bulabildiğini ifade etti. Sanayideki oto tamircilerin nitelikli ara ve ana eleman ihtiyacını karşıladıklarını belirten Yılmaz, “Okulumuzda motorlu araçlar teknolojisi, gıda teknolojisi, tesisat teknolojisi, yenilenebilir enerji, elektrik ve elektronik teknolojisi bulunmaktadır. Bu alanlardan motorlu araçlar teknolojisi adı altında döner sermaye işletmesi kapsamında tamir ve bakım servisimiz hizmet vermektedir. Burada tecrübeli ustalarımızla öğrencilerimiz ustalarımızın tecrübelerinden faydalanıp hem eğitim alıyorlar hem de para kazanıp aile bütçesine katkıda bulunuyorlar. Atölyemizde 16 öğrenci var. Asgari ücretin yüzde 30’u kadar bir katkı var. Bazı aylarda yüzde 30’un üzerinde de maaş veriyoruz. Aylık 10 bin lira alan öğrencilerimiz var” dedi. Mesleki eğitimin çok önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, okulda verdikleri eğitimle sektörde aranan nitelikli ve vasıflı tamir, onarım ve bakım ustalarını yetiştirmeyi hedeflediklerini belirtti. “Mezun olduktan sonraki hedefim kendi iş yerimi açmak” Atölyede çalışan 12’inci sınıf öğrencisi Mustafa Efe Yağmur, “ben 9’uncu sınıftan beri bu okuldayım. Bu sene inşallah mezun olacağım. Bu okulda eğitime çırak olarak başladım. Şu anda bu bölümün kalfası oldum. Okulumuz çok iyi ve iyi olduğu için bu okulu seçtim. Bu okulda hem çalışıyoruz hem kazandığımız para ile ailemize destek veriyoruz hem de meslek öğreniyoruz. Mezun olduktan sonraki hedefim ise kendi iş yerimi açmak” şeklinde konuştu. “Çocukluğumdan beri bu mesleği hayal ediyordum” Okulda aldığı eğitimle mezun olduktan sonra tamir atölyesi açmayı planladığını ifade eden 12’inci sınıf öğrencisi Mevlüt Tunçer ise, “4 yıldır bu mesleği yapıyorum. Çocukluğumdan beri bu mesleği hayal ediyordum. Bu okul sayesinde hem ustalık belgesini aldım hem de aileme katkıda bulundum. Bu okuldaki eğitim sayesinde bir şeyler başardığıma inanıyorum” diye konuştu.
Bartın BİRUS projesine Riyad’da yoğun ilgi BARÜ’nün BİRUS projesi COP16 Riyad’da ilgiyle takip edildi Bartın Üniversitesinin (BARÜ) yürütücülüğündeki BİRUS projesi Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin (COP16) Riyad’da düzenlenen toplantısında tanıtıldı. Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP16), bu yıl Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleştirildi. Birleşmiş Milletlerin (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesine taraf ülkelerin katılımıyla gerçekleştirilen organizasyonda Bartın Üniversitesinin (BARÜ) Avrupa Birliği (AB) IPA II Çerçeve Anlaşması kapsamında desteklenen projesi de tanıtıldı. BİRUS proje ekibinden Bartın Orman Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Ayhan Ateşoğlu tarafından yapılan sunumda “İklim Değişikliğine Uyum Stratejileri: Bartın’da Taşkın ve Su Kıtlığı Risklerinin Azaltılması” başlıklı proje kapsamındaki çalışmalar aktarıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Prof. Dr. Kasım Yenigün ile birlikte Türkiye’den geniş katılımın olduğu toplantılarda proje kapsamında uygulamalar ilgiyle takip edildi. Prof. Dr. Ateşoğlu, iklim değişikliğinin bugün küresel anlamda karşı karşıya olunan en büyük çevresel sorunlardan biri olduğunu ifade ederek, BARÜ’nün Bartın Valiliği İl Özel İdaresi ve Bartın Belediyesinin paydaşı olduğu projeyle örnek uygulamaları hayata geçirdiğinin altını çizdi. İklim değişikliğine uyum ve dayanımda yerel düzeyde atılan adımların temel önemde olduğunu da kaydeden Ateşoğlu, “Bartın özelinde gerçekleştirilen çalışmalar iklim değişikliğine uyum ve dayanım noktasında ulusal hedeflere katkı sunmaktadır. Disiplinler arası bir çalışma prensibiyle akıllı sistemler kullanılarak ilerleyen uygulamalar değişen iklim şartlarına adaptasyon için değerli bir vizyon sunuyor. Bu çerçevede iş birliği içerisinde çalışmalarımızı titizlikle sürdürmeye devam ediyoruz” diye konuştu. Ateşoğlu, program kapsamında katılımcıların sorularını da cevaplayarak mühendislik, şehircilik, peyzaj, turizm ve endüstri başta olmak üzere farklı disiplinlerde ilerleyen aktiviteler hakkında bilgiler verdi.