SPOR - 19 Ekim 2014 Pazar 16:12

Hakan Çalhanoğlu, Gökhan Töre'nin olayına açıklık getirdi

A
A
A
Hakan Çalhanoğlu, Gökhan Töre'nin olayına açıklık getirdi

Tüm Türkiye’nin gündemini meşgul eden Gökhan Töre tarafından tehdit edilme olayını anlatan Hakan Çalhanoğlu, 'Medyada bu konu çok yazıldı ama yazılanların hepsi doğru değil. En baştan başlarsak, olay benimle değil' dedi.

Dün gece Almanya’nın bir spor programına canlı yayın konuğu olan Hakan Çalhanoğlu, Galatasaray’ın 2-1 galip geldiği Fenerbahçe maçıyla ilgili, “Tamamen Bundesliga’ya ve kendi işime konsantreyim ama tabii internetten her şey öğreniliyor. Sanırım bu akşam da Galatasaray hak ederek kazanmış” ifadelerini kullandı.

“KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ GALATASARAY TARAFTARIYIM”

Küçüklüğünden beri Galatasaray taraftarı olduğunu belirten Çalhanoğlu, “Babam da Galatasaraylı, ben de onunla birlikte Galatasaraylı oldum” dedi.

“BİZİM GÖKHAN TÖRE’NİN OLAYIYLA HİÇ ALAKAMIZ YOKTU”
 

Tüm Türkiye’nin gündemini meşgul eden Gökhan Töre tarafından tehdit edilme olayını anlatan Hakan Çalhanoğlu, “Medyada bu konu çok yazıldı ama yazılanların hepsi doğru değil. En baştan başlarsak, olay benimle değil. Olay, Ömer’in arkadaşı ile Gökhan Töre’nin eski kız arkadaşı arasında bir mesele. Bizim olayla hiç alakamız yoktu. Biz sadece yanlış zamanda yanlış yerdeydik. O gece oteldeydik. Gece kulübünde değil. Maç kaybedince zaten gece kulübünde işimiz olmaz. Biz bir şeyler içtik. Daha sonra Gökhan Töre, Ömer’in arkadaşının bizimle olduğunu öğrenmiş. Ne olduğunu bilmiyorum ama galiba eski kız arkadaşına asılmış. Gökhan otele geldi. Biz o gece otelde birlikte Ömer’in odasındaydık ve zaman geçiriyorduk. Çünkü ertesi sabah uçağa gidecektik. Ömer’in arkadaşı da bizimle birlikte Ömer’in odasında idi. Ömer de bunu öğrenmiş. Yanında bir adamla bizim odaya geldi ve kapıyı çaldı. Ömer’in arkadaşı hemen durumu anladı. Gökhan Töre o anda bir şey almış mıydı bilmiyorum. Ama çok kızgındı. Kapıyı çaldılar ama biz kapıyı açmadık. Sonra tekrar gittiler. Aşağıdan odanın anahtar kartını almış. Çalışanlar takım oteli olduğu için problem olmadığını düşünüp kartı vermişler. Tekrar kapıya geldi ve yine çaldı. Bu defa haus-keeping diyerek bizi kandırmak istedi. Ben kapıya gittim ama paniğe kapıldım. Çünkü oyuncular arasında sorunlar hemen hallolur ama yanımızda diğer kişi vardı ve hikaye başkaydı. Sonunda kapıyı açtım. Benim yanımdan hemen içeri daldı ve diğer çocuğun yanına gitti. Sonra arkamdan birisi daha geldi. Onu önce görmemiştim. Esas hikaye orada başladı. O adam içeri girdi ve ceketinin cebinden tabancayı çıkardı. Ömer’in üzerine yürüdü ve yat oraya yoksa seni vururum dedi. Burada aslında bizi sindirip Gökhan’ın meseleyi halletmesini amaçlıyordu. Onlar yumruklaştılar ama silahlı adam bir şey yapmadı. Aksi halde ateş etmesi gerekirdi. Ben diğer köşede idim bana sakın yerinden kıpırdama yoksa vururum seni dedi. Sonra neyse fark etmez bir süre geçti. Benim için çok zordu. Çok korkmuştum. Hareket edemedim. Bir köşede kıvrılmış kalmıştım. Şimdi gülüyorlar ama o anda gülecek bir şey yoktu. Sonunda olay bitti. Ömer’in arkadaşı kanlar içinde kaldı. Bu olduktan sonra onun kariyerine zarar vermek istemedim ve sessiz kaldım. Söylemek istemedim. Bu olaydan ders çıkarmayı istedim. O genç insana zarar vermek istemedim. Buna gerek yok. Bir süre sonra onlara anlatmak zorunda kaldım. Onlar içinde bunu öğrenmek çok zor oldu. Bu bir şekilde ortaya çıktığında onların gözünde güç duruma düşebilirdim. Siz de annesiniz oğlunuz var. Annem bunu anlatmamdan sonra inanmakta güçlük çekti ve günlerce ağladı. Sonuçta bu olay oldu. Şimdi babamın röportajı yayınlandı. Babamla bunu konuşmamıştık. Bir baba olarak tepkisini ortaya koydu. Ben Paderborn maçında 70. dakikada sakatlanarak oyundan çıktım. Ayak baldırımdan sakatlandım. Maçtan hemen sonra HerrVöller teknik direktörümüzü aradı ve Hakan sakatlandı oynayamaz dedi. Gerçekten sakattım ve Töre ile bir alakası yoktu bunun. Bundan dolayı teknik direktörümüzle bir araya gelerek bu durumu ona anlatmayı diliyorum” şeklinde konuştu.

“MİLLİ TAKIM’DA DA SAVUNMANIN ÖNÜNDE OYNUYORDUM”

Milli futbolcuya takımının Stuttgart ile oynadığı ve 3-3 biten karşılaşmada savunmanın önünde oynamasının nasıl olduğu sorulurken, Hakan Çalhanoğu buna yanıt olarak Milli Takım’da da bu pozisyonda daha önce oynadığını ama kendisinin bu pozisyonda kaleden uzak kaldığını ve ön tarafta oynamayı daha çok sevdiği yanıtını verdi.

“TEHDİTLER ALDIM, HAKARETE UĞRADIM”

Hakan Çalhanoğlu, Hamburg dönemini ve Hamburg’tan Leverkusen’e olaylı transferi konusunda açıklamalarda bulundu. Milli futbolcu, özellikle Hamburg’ta çok mutlu olduğunu ve kalmak istediği ile ilgili basına verdiği demecin kendisine hatırlatan program sunucusu Hohenstein, sezon başı kampına katılmayarak aldığı 1 aylık raporun kimse tarafından inandırıcı bulunmadığını belirtip, Hakan’a bunun nedenini sordu. Hakan ise soruya verdiği cevapta tehditler aldığını, hakarete uğradığını, arabasına zarar verildiğini, çok genç bir insan olarak böyle şeyleri ilk kez yaşadığını ve bu nedenle psikolojik yardım alması nedeniyle raporlu olduğunu ifade etti.

“KARAR VERME ZAMANIM GELDİĞİNDE TÜRK MİLLİ TAKIMI’NI SEÇTİM”

İlk olarak neden Türk Milli Takımı’nı seçtiği yönündeki soruya Hakan Çalhanoğlu, bu konuyu ailesi ile konuştuğunu ve üzerine uzun uzun düşündüğünü ifade ederek, “Alt yaş kategorilerinden beri Türk Milli Takımı’nda oynuyorum. Bir dönem U-16 için Alman Milli Takımı’na aday kadroya çağrıldım ama sınavlarım olduğu için gitmedim. Daha sonra da karar verme zamanım geldiğinde ise Türk Milli Takımı’nı seçtim” diye konuştu.

“ŞİMDİLİK BEKLEMEM LAZIM”

‘Kasım ayında Kazakistan ile oynanacak maçta takımda olacak mısın?’ sorusu üzerine Hakan Çalhanoğlu, “Teknik direktörle konuşmamızın sonucunda ne olacağını göreceğiz. Şimdilik beklemem lazım” yanıtını verdi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’nün 4 ülke ile yürüttüğü "Kuraklığa Çözüm" projesi başladı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) tarafından yürütülen İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan’da bulanan üniversitelerin ortak olduğu, toplamda 2 milyon 745 bin Euro bütçeli "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" başladı. Tüm dünyayı etkisi altına alan kuraklık ve küresel ısınma ile ilgili projeler üreten ALKÜ’de bu kapsamda sene başında önemli bir projeye imza atılmıştı. Türkiye ayağı ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fırat Arslan tarafından yürütülen; İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan ve Türkiye’nin ortak olduğu tarım alanları için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirilmesinin planlandığı "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" uygulanmaya başladı. Yüzde 90’ı Avrupa Birliği tarafından finanse edilen toplam bütçesi 2 milyon 745 bin 200 euro olan projede iklim değişikliği, kuraklık ve nüfus artışının neden olduğu su kıtlığı gibi Akdeniz bölgesinin en acil sorunlarından birini ele alıyor. ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fırat Arslan tarafından yürütülen; İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan ve Türkiye’nin ortak olduğu tarım alanları için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirilmesinin planlandığı "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" uygulanmaya başladı. Doç. Dr. Arslan hedefleri anlattı Katılımcı ve disiplinler arası yaklaşımıyla SWAMED projesinin su krizine karşı pratik çözümler sunmayı ve Akdeniz genelinde sürdürülebilir tarımsal kalkınmayı teşvik etmeyi amaçladığını söyleyen Doç. Dr. Fırat Arslan, "Sulanan tarım için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirmenin temel hedef olarak belirlendiği SWAMED Projesi ile çok paydaşlı bir yaklaşımla birlikte tasarlanmasının ardından Tunus, Türkiye, Mısır ve Yunanistan’daki dört pilot bölgede test ediliyor. Proje süresince çiftçiler, su otoriteleri ve araştırma kurumları aktif olarak sürece dahil ediliyor. SWAMED kapsamında, Verimli sulama için Karar Destek Sistemi (DSS) geliştirilmesi, dört ülkede pilot uygulama ve testler, anketler, çalıştaylar ve odak grup toplantıları ile eğitim ve paydaş katılımı, tanıtım materyalleri ve videolar gibi iletişim çıktıları, sürdürülebilirlik ve yaygınlaştırma planı hazırlanması hedefleniyor" dedi. Akdeniz ortaklığı ile güçlenen proje Projenin koordinatörlüğünü İtalya’daki Campania Üniversitesinden Luigi Vanvitelli (İtalya) koordinatörlüğünde yürütülmektedir. Tunus’tan Kuzey Afrika Devletleri Bölgesel Uzaktan Algılama Merkezi (CRTEAN), Mısır’dan Mısır İngiliz Üniversitesi (BUE), Yunanistan’dan Aristoteles Üniversitesi (AUTH) ve Türkiye’den de Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ortak kurum olarak çalışıyor. Bunun yanında İlişkili ortaklar arasında ise Alanya İlçe Tarım Müdürlüğü ve Tunus Medjez El Bab Mühendislik Yüksekokulu bulunuyor. Daha akıllı ve sürdürülebilir bir tarıma doğru Proje koordinatörü Prof. Luigi Zeni, "SWAMED, daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir Akdeniz tarımına yönelik somut bir adımdır. Gelişmiş teknolojiyi paydaş katılımıyla birleştirerek su yönetimini iyileştirebilir, israfı azaltabilir ve doğal kaynakları koruyabiliriz" dedi.