RAMAZAN - 13 Mayıs 2019 Pazartesi 14:26

Hacamat orucu bozar mı!

A
A
A
Hacamat orucu bozar mı!

Hacamat orucu bozar mı! merak edilen soruların arasında yerini alıyor. İşte sizler için bu sorunun cevabını araştırdık...

Hacamat orucu bozar mı! Ramazan ayından vatandaşlar tarafından merak edilen konuların arasında yerini almış durumda. İşte konu ile ilgili detaylar...

Hacamat orucu bozar mı!

Sual: Orucu bozmayan şeyler nelerdir?

CEVAP

Bazıları şunlardır:

1- Oruçlu olduğunu unutarak yiyip içmek,

2- Ağzına gelen kusuntunun geri gitmesi,

3- Oksijen tüpüyle ilaçsız suni hava vermek,

4- Orucu bozmaya niyet edip de bozmamak,

5- İstemeyerek ağız dolusu kusmak,

6- İsteyerek, zorlayarak biraz kusmak,

7- Sahurda tokluk veren ilaçlar kullanmak,

8- Göze katı veya sıvı ilaç koymak, ıslak lens takmak,

9- Gıybet etmek,

10- Rüyada ihtilâm olmak,

11- Diş çukuruna ilaç koymak,

12- Çiçek, kolonya veya parfüm koklamak,

13- Morfinsiz, iğnesiz diş çektirmek,

14- Yutmadan yemeğin tadına bakmak,

15- Sakındığı hâlde toz ve dumanın boğazdan veya burundan içeri girmesi,

16- Diş çektirince gelen tükürükten az kanı yutmak,

17- Ağzını yıkadıktan sonra, kalan yaşlığı tükürükle yutmak,

18- Dişleri arasında kalan, nohuttan küçük olan şeyi yutmak,

19- Hacamat olmak, kan aldırmak, akupunktur kullanmak,

20- Kulağa su kaçması,

21- Misvak kullanmak, macunsuz diş fırçalamak, [Macunlu fırçalamakla da oruç bozulmaz fakat mekruh olur. Macun yutulursa oruç bozulur, kaza gerekir.]

22- Gusletmek, banyo yapmak,

23- İdrar yoluna pamuk koymak, [Şâfiî’de bozar.]

24- Sağlam deriye ilaç, krem sürmek, her çeşit yakı, sigara bandı, tokluk bandı koymak,

25- Yaraya imsak vaktinden önce konan sıvı ilacın, imsak vaktinden sonra emilmesi,

26- Yaradan çıkan kan, irin ve benzerlerinin tekrar içeri girmesi,

27- Arı sokması,

28- Dudaktaki yaşlığı yutmak,

29- Banyoda oluşan su buharını teneffüs etmek,

30- Ele iğne batıp, kırığının içinde kalması,

31- Kulağa pamuklu çubuk sokmak, [Şâfiî’de bozar.]

32- Kanayan yere, kanın durması için kan taşı sürmek,

33- Ağza gelen yemeği, balgamı, kusmuğu veya baştan buruna gelen akıntıyı yutmak,

34- Bel soğukluğu hastalığından dolayı akıntı gelmesi.

35- Evi haşere için ilaçlayan, ister istemez ilacı teneffüs etse, orucu bozulmuş olmaz; çünkü sakınmak zordur,

36- Kulağa sabunlu su kaçırması,

37- Ağza su alıp çalkalamak veya ağzı yıkadıktan sonra ağızda kalan yaşlığı tükürükle yutmak,

38- Hanımını öpenin orucu, mezi gelse de bozulmaz. Öperken şehvetlenip cünüp olursa bozulur. [Cünüp olma ihtimali varsa, hanımını öpmesi mekruh olur. Orucu bozacak derece çok öperse haram işlemiş olur. Çünkü orucu mazeretsiz bozmak haramdır. Ama öperek cünüp olunca kaza gerekir, kefaret gerekmez.]

39- Akupunktur kullanmak orucu bozmaz. Akupunkturun sadece iğnesi giriyor, vücudun içine bir şey zerk edilmiyor.

40- Çatlak dudağa veya eldeki yarığa, krem, tentürdiyot, kolonya veya oksijenli su sürmek. [Açık yaraya sürülen merhemin, içeri sızdığı iyi bilinmedikçe orucu bozmadığı, S. Ebediyye'de bildirilmektedir. İyi bilmek, zanla olmaz. Kesin bilmek gerekir. Kesin bilinmeyince bozar denilemez.]

41- İğneli epilasyon yaptırmak orucu bozmaz. İçeriye ilaç gibi bir şey girmedikçe, vücuda iğne batırmak orucu bozmaz. İğneli epilasyonda içeriye ilaç girmiyor. Sadece iğne, kıl folikülüne sokularak akım veriliyor.

42- Kaş, bıyık aldırmak, etek tıraşı olmak ve epilasyon orucu bozmaz.

43- Oruçlunun ağzına gözyaşı veya ter girerse, bir iki damla gibi azsa, orucunu bozmaz, çünkü bundan korunmak zordur. Çok olur da tuzluluğunu ağzının her yerinde duyar ve yutarsa orucu bozulur. Yutmayıp tükürürse bozmaz.

44- Kuru parmağı, ön veya arka tarafa sokmak, [Şafii’de bozar.

Orucu bozan şeyler

Sual: Ramazan orucunu bozan şeyler nelerdir?

CEVAP

Ramazan orucunu bozup, yalnız kaza gerektiren şeyler:

1- Boğaza kar ve yağmur kaçması,

2- Astım spreyi kullanmak,

3- Zorla bozdurulmak,

4- Buruna sıvı ilaç koymak,

5- Burnuna kolonya çekmek, [Koklamak bozmaz.]

6- Mukimken oruca başlayıp, sefere çıkınca yiyip içmek,

7- Ud ağacının, amberle tütsülenip dumanının çekilmesi,

8- Başkasının içtiği sigara dumanını isteyerek çekmek,

9- Kulağın içine ilaç damlatmak, kulağı ilaçlı suyla yıkamak,

10- Derideki açık yaraya konan sıvı veya katı ilacın sindirim yoluna girmesi,

11- Vücuda ilaç şırınga etmek,

12- İsteyerek, zorlayarak ağız dolusu kusmak,

13- Dişi kanayanın ağzındaki kanı yutması veya tükürükle eşit miktarda karışık kanı yutması,

14- İmsak vaktinin bittiğini bilmeden yiyip içmek,

15- Güneş battı zannederek orucunu bozmak,

16- Dişlerin arasında kalan nohut kadar şeyi yutmak,

17- Buruna çekilen suyun ağızdan çıkması,

18- Abdest alırken boğaza su kaçması, [Hanbelî’de bozmaz.]

19- Kâğıt, taş, pamuk, ot, pişmemiş pirinç gibi ilaç ve gıda olmayan şeyi yutmak,

20- Makattan veya kadınların önden fitil kullanması,

21- Oruçlu olduğunu unutup yediğinde, orucu bozuldu sanarak, bilerek yemeye devam etmek,

22- İmsak vaktinden sonra niyet edenin, gün içinde orucunu kasten bozması,

23- Denize girince veya guslederken makattan su girmesi, [Hanbelî’de bozmaz.]

24- Dil altına konan ilacı emmek,

25- Makata konan pamuğun veya başka şeyin hepsinin içeri girmesi,

26- Vücuda giren ultrason veya endoskopi cihazında ilaç, merhem olması,

27- Lavman yaptırmak, [Mâlikî’de bozmaz.]

28- Özel olarak su buharı teneffüs etmek,

29- Burundan genze giden kanı yutmak,

30- Bayılanı ayıltmak için veya uyuyanın ağzına su akıtmak,

31- Açlığa veya susuzluğa gerçekten dayanamayarak yiyip içmek. [Kefaret gerekip gerekmeyeceğini bilmeyen, ihtiyaten küçük bir kağıt parçasını veya çiğ pirinç tanesini susuz yutarak orucunu bozmalı. Sonra yiyip içebilir.]

32- Basur memesinin, taharetlendikten sonra, ıslak olarak içeriye girmesi,

33- Mastürbasyon yapmak,

34- Yaş parmağı, ön veya arka tarafa sokmak, [Hanbeli’de bozmaz.]

35- Seferde iken kasten orucunu bozana kefaret gerekmez, sadece kaza gerekir. Çünkü seferde oruç tutmak farz değildir.

36- Kasten orucunu bozan, sonradan oruç tutmamayı mubah kılacak bir hâl başına gelse, mesela kadının hayzı başlasa yahut oruç tutamayacak kadar hastalansa yalnız kaza gerekir. Fakat orucunu bozup sefere çıksa, kefaret gerekir; çünkü sefere çıkmak semavi bir özür değildir.

 

37- Oruçlunun ağzına giren gözyaşı veya ter, çok olur da, tuzluluğunu ağzının her yerinde duyar ve yutarsa orucu bozulur. Yutmayıp tükürürse bozulmaz.

KAYNAK:DİNİMİZ İSLAM

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kocasinan, 8 yılda bin 85 kilometre yol yaptı Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kayseri’de en yüksek kapasiteye sahip asfalt plenti ve Türkiye’de sayılı olan konkasör tesisi ile bu zamana kadar 1 milyon 275 bin ton asfalt serimi gerçekleştirdiklerini ve bin 85 kilometre yol yaptıklarını söyledi. Kocasinan Belediyesi’nin "Yol medeniyettir" anlayışıyla hizmet atağını sürdürdüğüne dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, daha geniş ve daha konforlu yollar yaparak şehrin alt ve üst yapısını geleceğe hazırladıklarını vurguladı. "Asfaltta da tarihi bir dönüm noktasına imza attık" Kocasinan’da ulaşımın kalitesini, konforunu ve güvenliğini artırarak yüksek standartlarda yol ve kaldırım yaptıklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, merkezde alan bakımından en büyük ilçe olduklarının altını çizerek, "Kocasinan, 156 bin hektar alan üzerinde Kayseri’nin merkezde en büyük ilçesidir. Merkezdeki en büyük ilçe olmamız sebebiyle çok büyük bir yol ağına sahibiz. Bu kapsamda Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz, gece gündüz demeden, mevsim şartları elverdiğince Kocasinan’ın dört bir yanında yol yapımı ve asfalt serimi seferberliği yapıyor. Daha çağdaş normlarda, daha geniş ve daha konforlu yollar yaparak şehrin alt ve üst yapısını geleceğe hazırlıyoruz. Bu kapsamda bu yıl 135 bin ton asfalt sererek, 115 kilometre yol yaptık. Bu zamana kadar ise 1 milyon 275 bin ton asfalt serimi gerçekleştirdik ve bin 85 kilometre yol yaptık." ifadelerini kullandı. "Üreten belediyecilikle rekor hizmet" Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz, gece gündüz demeden, mevsim şartları elverdiğince Kocasinan’ın dört bir yanında yol yapımı ve asfalt serimi seferberliği yapıyor. Özellikle asfalt plenti ve agrega üretim tesisimiz, Kocasinan’a ciddi manada tasarruf imkânı sağlıyor. Kendi öz kaynaklarımızla üretim yaptığımız için asfalt plentimizle rekor tasarruf sağlıyoruz. 2017 yılında hayata geçirdiğimiz, Kayseri’de kamuda en yüksek kapasiteye sahip olan, teknolojik yapısıyla dünya standartlarında asfalt üreten ve yüzde yüz yerli üretim olan çevre dostu asfalt plenti ile Kayseri’mize ve ülkemize hizmet etmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Kocasinan Belediyesi olarak vatandaşlara en iyi hizmeti sunabilmek için tesis çalışmalarına önem veriyoruz. İhtiyaç duyulan her alanda kendi tesislerimizde üretim yapma noktasında gerekli altyapıya sahip örnek bir belediyeyiz. Bütün çalışmalarımızın güzel ilçemiz Kocasinan’da yaşayan hemşehrilerime hayırlı uğurlu olmasını diliyorum." Kocasinan’da her zaman en iyi ve en kaliteli hizmeti hedeflediklerini belirten Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini, "Yaptığımız hizmetler neticesinde ilçemiz daha modern bir görünüme ve daha sağlıklı bir altyapıya kavuşuyor." diyerek noktaladı.
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Partilerin raporlarından ortak bir rapor çıkarmakla önemli bir eşik aşılacaktır" TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Partilerin raporlarından ortak bir rapor çıkarmakla önemli bir eşik aşılacaktır" dedi. Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında 20. kez toplandı. Komisyon toplantısı Meclis Başkanı Kurtulmuş’un konuşması ile başladı. Komisyonun son eşiğine gelindiğini belirten Kurtulmuş, "Komisyonumuz, ele aldığı konunun önemi ve ağırlığı dolayısıyla tarihi bir görev icra etmiştir. Bu süreç içerisinde demokratik olgunlukla herkesin fikrini açık bir şekilde ifade ettiği ve konuşulan bütün sözlerin burada kamuoyunu açık bir şekilde cereyan etmesinin ve hepsinin tutanak altına alındığı son derece verimli bir komisyon çalışması gerçekleştirdik. Dinlemeleri, çok geniş kesimleri kapsayan sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve kanaat önderleri oluşturulmuştur. Komisyonu çalışmaları bakımından kritik eşikleri fevkalade büyük hassasiyetle ve gerçekten özverili çalışmayla aştık. Şimdi komisyonumuzun son eşiğine gelinmiştir. O da ortak bir rapor yazılması ve bu raporun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na verilerek buradaki tekliflerin yasalaşması ve diğer tekniklerin yerine getirilmesi. Bu çerçevede siyasi partiler raporlarını hazırladı ve Meclis Başkanlığımıza sundu. Kendileri açısından önemli gördükleri konuda açık bir şekilde raporlarını da ifade ederek bir siyasi tutum belgesi olarak Meclis Başkanlığına intikal edilmiştir. Bu raporların tamamlanması ile birlikte geçen hafta itibarıyla Meclisimizin sitesinden bütün raporlar kamuoyunu açılmıştır" ifadelerini kullandı. "Partilerin raporlarından ortak bir rapor çıkarmakla önemli bir eşik aşılacaktır" Raporlarla ilgili tartışmaların olduğunu belirten Kurtulmuş, "Ancak bu raporlardan esas muradımız; her partinin kendi tutum belgesi olarak ortaya koyduğu raporlarla ortak bir rapor hazırlanması süreci. Bu sürecin ümit ederim ki başarıyla sonuçlanmasıyla birlikte çok önemli hayati eşit daha aşınmış olacak. Bu çerçevede, önümüzdeki süreçte partilerin farklı fikirleri daha yakınlaştırarak temasların artırılması yararlı olacaktır. Böylece ortak bir noktaya ulaşmak daha kolay olacaktır. Kısa bir süre içerisinde nihai raporu da bitirerek üzerinde ortaklaştığımız metni Türkiye kamuoyuna paylaşmak mümkün olur. Ancak bu sürede nihai raporun tamamlananabilmesi için öyle görünüyor ki, parti temsilcilerimizle yaptığımız istişarelerde ortaya çıktı. İlave bir süreye ihtiyaç olacak" dedi.
Tekirdağ Tekirdağ’da silahlı saldırı davasında karar: Sanığa müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet ve 36 yıl hapis Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde 2024 yılında, 2 kişinin hayatını kaybettiği, aralarında bir polisin de bulunduğu 3 kişinin yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin davada karar açıklandı. Mahkeme, sanık hakkında müebbet, ağırlaştırılmış müebbet ile toplam 36 yıl hapis cezası verdi. Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Eren Uzuner, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Duruşmada müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Sanığın savunması dikkat çekti Savunma için söz alan sanık, mahkeme heyetine delillerin tam olarak toplanıp toplanmadığını sordu. Mahkeme başkanının yalnızca savunma yapması yönündeki uyarısı üzerine sanık, delillerin duruşmada okunmasını talep etti. Sanık, kendisiyle oynandığını ve yapay zekâ yoluyla zihninin okunduğunu iddia ederek, "Benim sürekli duygularımla oynadılar, yapay zeka ile aklımı okuyup benim Allah’a olan isyanımı şarkıcılara satıyorlar. Kliplerinde benimle dalga geçiyorlar. Beni delirtmeye çalışıyorlar. Çokça sordum, benim duygularımla neden oynuyorsunuz, beni delirtmek mi istiyorsunuz diye, yemin ettiler öyle bir şey yok diye" dedi. Acılı babadan mahkemeye çağrı Hayatını kaybeden Fatma Özdemir’in babası Kemal Özdemir, duruşmada yaptığı konuşmada kızının çocukluğundan bahsederek sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Özdemir, "Ben evladımı ne zorluklarla büyüttüm, ben cezaevinde ne acılar çektim. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Benim kızım 10 yaşına kadar kolumda uyurdu. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı. Mahkemeden ağır ceza Mahkeme heyeti, sanığa iki kişiye yönelik eylemleri nedeniyle müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ayrıca 3 kişiye yönelik ’kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ’yaralama’ suçlarından toplam 36 yıl hapis cezasına hükmedildi. İdam çağrısı Olayda hayatını kaybeden Barkın Perçin’in babası Mustafa Perçin, idam cezasının getirilmesini istedi. Fatma Özdemir’in ablası Selen Özdemir de ağırlaştırılmış müebbet kararına rağmen acılarının dinmediğini belirterek, "Ben bu cani ve katillerin hepsinin idam cezası ile cezalandırılmasını talep ediyorum. Benim annem çocuk kilosuna düştü. Vicdanımız hiçbir şekilde rahat değil. Ben her gün kız kardeşimin kabrine gidiyorum. Bu insanların yaşaması hak mıdır? Bu insanlara kısas gelmeli, idam gelmeli, başka insanların canı yanmamalı" dedi. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bulunan Evkur Mağazası’nda 2025 Ekim ayında meydana gelen silahlı saldırı olayında zanlı 2 kişiyi öldürmüş 3 kişiyi de yaralamıştı.