TEKNOLOJİ - 25 Ekim 2017 Çarşamba 08:44

Google, halk ozanı Aşık Veysel'e özel doodle yaptı |Aşık Veysel kimdir?

A
A
A
Google, halk ozanı Aşık Veysel'e özel doodle yaptı |Aşık Veysel kimdir?

Özel günlere ve kişilere yönelik Doodle’lar hazırlayan Google’dan Aşık Veysel için özel Doodle geldi. Google hazırladığı doodle ile Aşık Veysel'in doğum gününü kutlamış oldu.Aşık Veysel kimdir?

Google ana sayfasında ''doodle'' olarak adlandırılan logoda, Aşık Veysel'in bağlama çalarkenki halinin yanı sıra kilim motifleri yer alıyor.

AŞIK VEYSEL KİMDİR?

Aşık Veysel olarak bilinen asıl adı “Veysel Şatıroğlu” olan usta ozan, 25 Ekim 1894 yılında Sivas’ta dünyaya geldi. Annesi Gülizar hanım babası Ahmet beydir. O yılların vebası olan çiçek hastalığı yüzünden iki kız kardeşini kaybeden sanatçı, 7 yasında aynı hastalıktan tek gözünü kaybetmiştir. Ve vahim bir kaza sonrasında diğer gözünü de kaybederek, tamamen görmemeye başlamıştır. Oğlunun gözleri görmediği için arkadaşları ile oynayamayıp yalnız kaldığını gören Ahmet bey, oyalanması için oğluna bağlama almıştır.

Bağlamayı ilk olarak babasının arkadaşı Çamşıhılı Ali’den öğrenen Aşık Veysel, ilk zamanlar başka ozanların türkülerini çalmaya başlamıştır. 40 yaslarına doğru kendi yazdığı eserleri çalmaya başlayarak, o yıllar Aşıklar Bayramında yer alması ve Atatürk için söylediği türküden sonra namı artarak yayılmaya başlamıştır. Bu yıllarda sadece kendi köyünde değil, Türkiyede birçok yer gezerek türkülerini her kesime aktarmıştır.

Google, halk ozanı Aşık Veysel'e özel doodle yaptı |Aşık Veysel kimdir?

İKİ GÖZÜ DE GÖRMÜYOR

İki gözü de görmeyen ve karanlığa bürünen ozanın annesi ve babası, bu duruma çok üzülüyor ve diğer kardeşlerinin bakamayacağını düşünüp evlendirmek isterler. Akrabaların kızı olan Esma hanım ile evlendirilen sanatçının peşini olumsuzluklar bırakmıyordu. Yeni doğan erkek çocuğunu kaybeden ozan, daha sonradan anne ve babasını da kaybederek, hayata küsmüştür. Bunun üstüne eşinin başka biri ile kaçması ile perişan olan sanatçı, kendini türkülere vermiştir. Eşi terk ettiğinde iki aylık kız çocuğu ozanın yanında kalmıştı. Fakat kız çocuğu da erkek evladı gibi hayatını yitirmiştir. Acı dolu hayatını şarkılara döken ozan, yanık yanık türkülerini sevenleri ile paylaşarak, bir nebzede olsa acılarını dindirmiştir.

Çocuklarının ölmesi ve eşinin bırakması ile birlikte memleketini terk eden sanatçı, arkadaşları ile birlikte başka bir köye yerleşirler. Ve arkadaşları ile birlikte dolandırılan ozanımız, bütün parasını kaybeder. Ve parasız bir şekilde hayatını idame eden sanatçımızın, 1931 yılında yapılan Halk şiirleri bayramı ile hayatı bir anda düzelir, maddi manevi güzellikler yaşamaya başlar. Ve Gülizar adlı bir bayan ile hayatını birleştirir.

Türkülerinde kendine has yorumuyla doğadan insan sevgisine, hüzünden yaşama sevincine, iyimserlikten umutsuzluğa, dinden siyasete, karşılıksız ve umutsuz aşktan, birbirlerini deli gibi sevenlere birçok eser yazıp seslendiren ozanımız, 1941-1946 yılları arasında köy Enstitülerinde bağlama ve halk türküleri dersleri vermiştir. 1965 yılında TBMM’nin kararıyla özel bir kanun çıkarılıp, maaşa bağlandı.

Google, halk ozanı Aşık Veysel'e özel doodle yaptı |Aşık Veysel kimdir?

Aşık Veysel hayatı boyunca Türkiye’nin hemen hemen her yerindeki aşıklarla karşılaşıp tanıştı. Sevilen halk ozanını ölümüne denk her yastan asık ziyaret etmiştir. Veysel Şatıroğlu yanı Asık Veyselin eserleri arasında en çok sevilen ve günümüzde farklı sanatçılar tarafından yorumlanan “Ala Gözlü Benli Dilber”, “Uzun İnce Bir Yoldayım”, “Dostlar Beni Hatırlarsın”, “Kara Toprak” adlı parçalar, farklı uyarlanarak, özellikle genç neslin gönlünü fed etmiştir.

Efsane olan ve türkü deyince ilk akla gelen halk ozanımız, “”Hepimiz Bu Yurdun Evlatlarıyız””, “”Memlekete Destan Oldum”” adlı eserler ile memleketine olan aşkını şarkılar ile ifade etmiştir. Aşıkların yaşadıklarını, en güzel şekilde parçalarına döken sanatçı, “Aşkın Beni Elden Ele Gezdirdi”, “Sen Bir Ceylan Olsan Ben De Bir Avcı”, “Sen Olmasan”, “Gönül Bir Güzeli Sevmiş” adlı şarkıları ile yaralı yüreklere deva olmuştur. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski Türk kültürü Bilalköy’de yeniden hayat buldu İnegöl Bilalköy Mahallesi’nde İnegöl Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi 2204-A Lise Proje Yarışmaları kapsamında gerçekleştirilen kış karşılama etkinliği, eski Türk geleneklerini gün yüzüne çıkardı. İnegöl Belediyesi, Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi, Bilalköy Muhtarlığı ve mahalle sakinlerinin iş birliğiyle gerçekleştirilen etkinlikte, eski Türk geleneklerinden kışı karşılama ritüelleri canlandırıldı. Eski Türk adetlerinden biri olan kış karşılama adeti Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi’nin projesiyle yeniden gün yüzüne çıkarıldı. Bilalköye’de düzenlenen programa İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Zengin, Bilalköy Muhtarı Ayşe Eker, Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi müdür, öğretmen ve öğrencileri ile mahalle sakinleri katıldı. İnegöl Belediyesi Halk Dansları Topluluğu’nun sergilediği geleneksel deve oyunu büyük ilgi topladı. Topluluk, mahalle meydanına kadar evlerin kapılarını çalarak yaz aylarındaki hasat ürünlerini topladı. Meydanda devam eden halk dansları gösterileriyle eğlenceli anlar yaşanırken, kadınların birliğiyle hazırlanan yöresel lezzetler katılımcılara ikram edildi. "Doğayı uykuya yatırıyoruz" Düzenlenen programda mahalle meydanında konuşmalar yapıldı. İlk olarak Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi Felsefe grubu öğretmeni ve proje koordinatörü Pınar Yıldız katılımcılara proje hakkında bilgiler verdi. Projesiyle kültürel değerlerin işlendiğini aktaran Yıldız, ‘’Bu yıl Bilalköy’ü konu aldık. Bununla birlikte 2204-A yarışmalarında kültürel mirası işliyoruz. Eski Türk geleneklerini kapsayan ve bunları yaşatan bir proje hedefliyoruz. Aynı zamanda yerel mirası kadınların elinde korumak var tabii ki. Çünkü mahalle muhtarımız Ayşe hanım kadın muhtar olarak aktif bir görev almakta. Biz bugün burada 21 Aralık Ekinoks gününde doğayı uykuya yatırıyoruz. Nevruzda da tekrar uyandıracağız. Projenin önemi somut ve soyut mirası tanıtmak, korumak, aynı zamanda da tüm dünyaya duyurarak kırsal mahallelerin ziyaretlerini arttırmak için katkıda bulunmak. Projemiz kapsamında bizlere destek sağlayan İnegöl Belediye Başkanımız Alper Taban olmak üzere İlçe Milli Eğitim ve okul müdürlüğümüze teşekkür ediyoruz.’’ dedi. Projede görev alan Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri Eslem Efe ve Rümeysa Aybey de bu tür projelerin kültürel mirasa sahip çıkılması ve unutulmaya yüz tutmuş geleneklerin yeniden canlandırılması açısından önemli bir adım olduğunu vurguladı. ‘’Geleneklerimiz gün yüzüne çıkartan tüm projelere desteğimiz tam’’ Unutulmaya yüz tutmuş projelerin gün yüzüne çıkması ve gelecek nesillere aktarılması adına göreve geldiği günden bu yana çalışmalar yapan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da bu tür projelere desteklerinin tam olduğunu söyledi. Başkan Alper Taban burada yaptığı açıklamada, ‘’Bilalköy Mahallemizdeyiz. Mahalle muhtarımızın organizasyonuyla Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi öğretmen ve öğrencilerimizin hazırladığı projesiyle unutulmaya yüz tutmuş kültürel mirasımızı canlandırmak için bir araya geldik. Programı çok kıymetli buluyorum. Çünkü baharın uyanışının kutladığımız aynı zamanda da toprağın uykuya geçtiği dönemi de kutladığını hatırlatmak üzere bu program icra edildi. Mevsimsel olarak kış mevsimindeyiz, toprağın da uykuya geçtiği dönem Sonrasında da bereketi bekleyeceğimiz için toprağı uykuya gönderirken aslında eğlenceli bir gönderme yapmış oluyoruz. Halk dansları topluluğumuz bu nedenle deve oyununu sergilemiş oldular. Evlerin kapılarını çalarak buradan almış oldukları un, yağ, şeker gibi ürünleri mutfakta hazırlayıp gelen misafirlere ikram ettiler. Bu oyundaki amaç birlik ve beraberliği vurgulamak. Yüz yıllar boyunca bu adetlerimiz hep süre gelmiş ve kültürel değerler olarak gün yüzüne çıkmış. Biz de bunları önemsiyoruz. Özellikle bu konuda geçmişimizi öğrenmek, tanımak, unutulmaya yüz tutmuş olan ne varsa bunları gün yüzüne çıkartmak adına yapılan tüm projeleri destekliyoruz. Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi öğrenci, öğretmen ve proje ekiplerini, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’müzü kutluyor ve tebrik ediyorum. Bizler de İnegöl Belediyesi olarak folklor ekiplerimiz ve uzman arkadaşlarımızla projeye destek verdik. Devamında daha yenileri de olacak.’’ dedi. ‘’Doğa kış uykusunda ama gençlerimiz uyanık’’ İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Zengin ise, ‘’Doğa kış uykusunda ama gençlerimiz uyanık. Gençlerimiz projelerini o kadar güzel aktardılar ki çok büyük bir alkışı hak ettiler. Bizler köklü bir medeniyetin mensuplarıyız. Tarihimizin derinliklerinde kaybolmaya yüz tutmuş o kadar çok kültürel mirasımız var ki bunları bugün gün yüzüne çıkarıp gelecek nesillere aktarabilirsek belki problemlerin birçoğunu halletmiş olacağız. Proje çerçevesinde Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisemizin değerli müdür, öğretmen ve öğrencileri bu kültürel mirasımızı yeniden bizlere yaşattıkları için teşekkür ediyorum. Bizlerin bu mirasları gelecek nesillere aktarabilmek gibi bir sorumluluğumuz var. Bu doğrultuda destek veren Başkanımız Alper Taban, mahalle muhtarımıza ve mahalle sakinlerimize teşekkür ediyorum.’’ dedi. ‘’Mahallemizin örfünü adetini tanıtmayı ve gelecek nesillere aktarmayı amaçlıyoruz’’ Son olarak konuşma yapan Bilalköy Mahalle Muhtarı Ayşe Aker ise, proje çerçevesinde mahallenin eski bir adeti olan kış karşılama adetini tanıtmayı, unutulmaya yüz tutmuş bu adeti tekrar gün yüzüne çıkararak gelecek nesillere aktarabilmeyi hedeflediklerini ileterek katkı ve destek veren herkese teşekkürlerini iletti. Proje katılımcılardan tam not aldı Birlik ve beraberlik vurgusu yapılan program katılımcılardan tam not alırken ayrıca Nevruz için planlanan kutlamalara dair bilgiler de verildi. İnegöl’ün farklı köylerinde bir hafta boyunca baharın uyanışı kutlanacak. Bu özel etkinliklere tüm Türkiye’den katılımcılar davet edildi. Nevruz kutlamalarıyla, bölgenin zengin kültürel mirasının daha geniş kitlelere ulaştırılması hedefleniyor.
Manisa ‘Kitap Kumbaram’ 8 yılda 17 kütüphane kazandırdı Manisa’da 8 yıl önce görev yaptığı okuluna kütüphane kazandırmak amacıyla “Kitap Kumbaram” projesini hayata geçiren Türkçe Öğretmeni Gönül Kovan Gürakan, 8 yılda 17. kütüphaneye ulaştı. Türkçe öğretmeni Gönül Kovan Gürakan’ın projesi ‘Kitap Kumbaram’ Türkiye’nin birçok şehrine 3-4 bin kitaptan oluşan kütüphane kazandırdı. Projenin 17. kütüphanesinin açılışı Şanlıurfa Karaköprü Şehit Mustafa Direkli Ortaokulu’nda yapıldı. 4 bin kitabın yer aldığı kütüphane düzenlenen törenle açıldı. Kitap Kumbaram projesinin nasıl başladığını anlaran Gönül Kovan Gürakan, “Görev yaptığım okulumda bir kütüphaneye ihtiyaç vardı. Kendi ihtiyacımızdan dolayı ortaya çıkan bir proje diyebiliriz. Ne yapabiliriz diye düşünürken aklımıza kumbara geldi. Kocaman bir kumbaraya benzer bir kutu hazırladık. Görünür bir yerde okulumuzun koridoruna koyalım, herkes kitaplarını okudukça oraya atsın, biriksin. Kitaplar biriktirdikten sonra kütüphaneye katkı sağlamış oluruz diye düşündük. Projemiz bu şekilde başladı ama bu kadar büyüyeceğini, çok sayıda kitap toplanacağını düşünemezdim. Kitaplar biriktikçe 1, 3, 5 derken bir baktık kumbaramız doldu taştı. Böylece okulumuzun kütüphanesine yetecek kadar kitaplarımız oldu. Çocuklarda kitap sevgisini gördüm. Paylaşmanın mutluluğunu gördüm. Okulumuzun kütüphanesine katkı sağladığımıza göre başka okullarda da kütüphanelere ihtiyaç olduğunu düşündüm. Sonra Manisa’nın köy okullarına veya merkezde olup dezavantajlı durumda olan okullar olabilir, kütüphanesi vardır ama kitapları yoktur. Bu şekilde o okullara ulaşmak amacıyla projeyi geliştirdik. Manisa’da 7 okulla başladık. Bu proje daha da güçlensin, başka başka illerde başka öğretmenlerle de daha fazla güçlenip daha fazla okula ulaşmak istedim. Projeyi Türkiye geneline yaymaya başladım. Türkiye’nin bütün bölgelerinde “Kitap Kumbaram Kütüphaneleri” açılmaya başladı” dedi. Bir Türkçe öğretmeni olarak kitap okumanın, kütüphanenin öğrenciler için önemini ele alan Gönül Kovan Gürakan, çocukların kitaplara kolaylıkla ulaşabilmesi açısından kütüphanelerin olmasının çok önemli olduğunu vurguladı. Gönül Kovan Gürakan, “İl merkezinde yaşayan öğrencilerin genelde kütüphaneleri olabiliyor, kütüphane yoksa bile il halk kütüphanesi var, oraya gidip faydalananlar var. Bu gerçekten çok önemli. Her okulumuzda veya her evde kütüphanenin olması çok kıymetlidir. Çocuklar kitaba kolaylıkla ulaşabilmeli” diye konuştu. Yılda ortalama her dönem bir tane olmak üzere iki kütüphaneyi hayata geçirdiklerini belirten Gönül Kovan Gürakan, her kütüphanede ortalama 3-4 bin kitabın bulunduğunu kaydetti. Gürakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Raflarımız dolu dolu kütüphaneler açıyoruz. Manisa’da başladığım projede 7 kütüphane açtım. Sonra bu proje Türkiye geneline yayıldı. Ege Bölgesinde Manisa ve Uşak’ta, Marmara Bölgesinde Bursa’ya, Karadeniz Bölgesinde Düzce’ye, İç Anadolu Bölgesi’nde Konya ve Ankara’ya kütüphane kazandırdık. Doğu Anadolu Bölgesi’nde Van ve Ağrı, Akdeniz Bölgesi’nde Hatay, Güneydoğu’da Batman’da 16 kütüphanenin açılışını gerçekleştirdik. 17. kütüphaneyi ise yine Güneydoğu’da Şanlıurfa ilçesinde Karaköprü Şehit Mustafa Direkli Ortaokulu’nda hayata geçirdik. Bütün kütüphanelerini açılışına bizzat katılıyorum. Kütüphanelerin hayata geçmesinde destek olan öğretmenlerimize, velilerimize, öğrencilerimize, Şehitler Ortaokulu yönetimine, amirlerime, il ve ilçe milli eğitim müdürlerimize, personellerine, arkadaşlarımıza, çocuklarıma ve her zaman yanımda olan eşime çok teşekkür ediyorum. E-Twinning Projelerine başvurdum, öğretmenlere yazdım onlar gönüllü oldu. Birçok şehirden gönül veren öğretmenlerimiz oldu” 8 yıldır devam eden proje kapsamında çok önemli geri dönüşler aldığını ifade eden Gürakan, öğrencilerin daha fazla kitap okuduğunu, bu durumun hem akademik ve hem de sosyal yaşantılarına büyük katkı sağladığını açıkladı. Gürakan, “Damlaya damlaya göl olur. Kumbarada yer alan her kitap bizim için çok önemlidir. Kitap konusunda destek olmak isteyen varsa onlara yardımcı olabilirler. Türkiye’nin her yerinden destek bekliyorum. Bize gelen her kitap elbette ulaşması gereken yere ulaşıyor. Tek bir kitaba bile ihtiyacımız var. Kitap konusunda yardımcı olmak isteyenler bana okulumdan, sosyal medyadan ulaşabilirler. Destek olan herkese kütüphanelere ve kitaplara kavuşan, onları okuyan öğrenciler adına teşekkür ediyorum” dedi.