DÜNYA - 29 Kasım 2024 Cuma 19:43 | Son Güncelleme : 29 Kasım 2024 Cuma 23:01

Fransa'nın 861 yıllık Notre-Dame Katedrali'nde yenileme çalışmaları tamamlandı

A
A
A

Fransa'nın başkenti Paris'teki 861 yıllık ünlü Notre-Dame Katedrali'nde 5 yıl önce çıkan yangının ardından başlayan yenileme çalışmaları tamamlanırken, Katedralin kapıları 7 Aralık'ta ziyaretçilerine yeniden açılacak.

Fransız Gotik mimarisinin en güzel örneklerinden kabul edilen 861 yıllık ünlü Notre-Dame Katedrali ziyaretçileriyle buluşmak için gün sayıyor. Fransa'nın başkenti Paris'teki Katedral'de 15 Nisan 2019'da meydana gelen yangının ardından başlayan yenileme çalışmaları tamamlandı.

Fransa'nın 861 yıllık Notre-Dame Katedrali'nde yenileme çalışmaları tamamlandı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da eşi Brigitte Macron ile dikkat çeken heykelleri ve tabloları, renkli vitrayları ve etkileyici mimarisiyle tamamen restore edilen Katedrali ziyaret etti. Restorasyon çalışmalarında emeği geçenlere teşekkür eden Macron, “Kömürü sanata dönüştürmek için sihrinizi burada yaptınız” dedi. Notre-Dame Katedrali'nde kalabalığın ortasında konuşma yapan Macron, 5 yıl önceki yangının Fransa halkını ve tüm dünyadaki Katolikleri etkileyen bir olay olduğunu belirtti. Restorasyonun iyi niyet, sıkı çalışma ve kararlılıkla gerçekleştirildiğini kaydeden Macron, Paris itfaiye görevlilerine alevlerin içine koşarak gösterdikleri cesaret için teşekkür etti.

Fransa'nın 861 yıllık Notre-Dame Katedrali'nde yenileme çalışmaları tamamlandı

“Notre-Dame'ı tüm yüzyılın en iyi inşaat alanı haline getirdiniz”

Dünya çapında gösterilen dayanışma ve yapılan bağışlar için minnettar olduğunu ifade eden Macron, “Notre-Dame'ın yeniden inşa edilmesini mümkün kılan sizin cömertliğinizdir” diye konuştu.
Katedral'in “Fransa'nın ruhu” olduğunu ve “herkese ait olduğunu” vurgulayan Macron, Fransa'nın mirasının ve tarihinin bir parçası olduğunu belirterek, “Bağışların tek bir kuruşunun bile boşa gitmesini istemedik. 2 bin kişi günlerini ve gecelerini burada geçirdi. 800 yıllık tarihin içine sizin de bir parçanızı koydular. Bu tarih zinciri boyunca siz bu umudu uyandırdınız. Bu gerçekten de ulusun yaşamı için bir metafor. Bu alanı yeniden vaftiz ettiniz, hayatınızın 5 yılını verdiniz. Notre-Dame'ı tüm yüzyılın en iyi inşaat alanı haline getirdiniz. Ben çok minnettarım, Fransa da çok minnettar. Notre-Dame'ı beş yıl içinde geri getirdiniz, bu yüzden teşekkür ederim” dedi.

Fransa'nın 861 yıllık Notre-Dame Katedrali'nde yenileme çalışmaları tamamlandı

Katedral, ziyaretçileri için kapılarını 7 Aralık'ta yeniden açacak.

Fransa'nın 861 yıllık Notre-Dame Katedrali'nde yenileme çalışmaları tamamlandı

Uluslararası kaynaklar sayesinde 833 milyon euro toplanmıştı
Paris'in sembollerinden 1163-1345 yılları arasında inşa edilen Notre-Dame Katedrali'nde 15 Nisan 2019'da başlayan ve ertesi gün söndürülen yangında Katedral'in çatısının tamamı çökmüş ve çan kulesi yıkılmıştı. Yangında yaralanana olmamış, Katedral'de bulunan Katolik kutsal emanetleri ve paha biçilmez sanat eserleri kurtarılarak güvenli bir yere götürülmüştü. Katedral'in restorasyonu için ulusal ve uluslararası kaynaklar sayesinde 833 milyon euro toplanmıştı.

Fransa'nın 861 yıllık Notre-Dame Katedrali'nde yenileme çalışmaları tamamlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.