ASAYİŞ - 16 Ağustos 2022 Salı 13:51

FETÖ’den ihraç hakimden akıl almaz dolandırıcılık

A
A
A
FETÖ’den ihraç hakimden akıl almaz dolandırıcılık

Gaziantep Adliyesi'nde görev yaparken 6 yıl önce FETÖ’den ihraç edilen hakim Emin Kürşat Demiralay’ın kendisini avukat gibi tanıtarak giriştiği dolandırıcılık tezgahı pes dedirtti. Trafikte yaşadığı tartışmanın ardından tutuklanan Fevzi Özer’i tahliye ettirmek için yakınlarından 90 bin lira para talep eden ihraç hakimin çirkin pazarlığı ses kaydına yansıdı.

Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 2016 yılındaki hain darbe girişiminden sonra FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) kararıyla görevinden ihraç edilen Hakim Emin Kürşat Demiralay’ın kendisini avukat gibi tanıtarak kurduğu dolandırıcılık tezgahı akıllara durgunluk verdi. Gaziantep’te trafikte tartıştığı bir sürücüyü darp ettiği gerekçesiyle tutuklanan Fevzi Özer hakkında yürütülen soruşturmayı kullanan FETÖ’den ihraç Hakim Demiralay’ın, kendisini avukat gibi tanıtarak Özer’in ailesinden dosyayı kapatmak için 90 bin lira talep ettiği ortaya çıktı.

FETÖ’cü hakimin çirkin pazarlığı ses kaydında
Kendisinin Özer’in trafikte tartıştığı Halil Erçel’in avukatı olarak tanıtan Demiralay’ın, FETÖ’den ihraç edilen bir hakim olduğunun öğrenen Özer’in yakınları büyük şok yaşadı. Hakimin kurduğu akıl almaz dolandırıcılık olayına ilişkin Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirten Avukat Hasan Gür, Demiralay’ın avukat olmamasına rağmen gerçek bir avukatın ofisinde giriştiğini çirkin pazarlığın ses kaydını savcılığa teslim ettiklerini ifade etti.

FETÖ’den ihraç hakimden akıl almaz dolandırıcılık

90 bin lira karşılığında tahliye
Kendilerini mağdur avukatı olarak arayan ihraç hakim Demiralay’ın konuşmalarından şüphelenen Özer’in yakınları, görüşmeyi ses kaydına aldı. Sahte avukat Demiralay’ın 90 bin liranın ödenmesi durumunda Özer’i hemen tahliye ettirebileceğini vadetmesi ses kaydında dikkat çekiyor.

İhraç hakim Demiralay’ın basit bir trafik tartışmasını ağır ceza mahkemesinde görülecek bir dosya gibi gösterdiğini söyleyen Özer’in avukatı Hasan Gür, görüşmede eski hakimle yanındaki kadının müvekkilinin yakınlarını gözünü şantaj ve tehditle korkutmaya çalıştığını söyledi.

“Şikayetten para karşılığında vazgeçeceklerini söylüyorlar”
Müvekkilinin 21 Temmuz’da trafikte bir sürücüyle tartışma yaşadığını söyleyen Avukat Gür, olayın ardından şikayet üzerinden karakola çağrıldığını paylaştı. Müvekkili Fevzi Özer’in kaçmadan karakola gittiğini belirten Gür, “Karşı taraf yaşanılan olayların görüntünü kırparak sosyal medya platformlarında paylaştı. Bunun sonucunda müvekkilim mevcutlu olarak adliyeye götürülüp tutuklandı. Müvekkilimin ailesini karşı tarafın avukatı ve emekli bir hakim olarak tanıtan bir kişi arıyor. Müvekkilimin ailesiyle görüşmek istiyor. Telefonda bu olaydan dolayı şikayetten vazgeçeceklerini söylüyor. Bunun karşılığında bir miktar para ödemelerini talep ediyorlar. Müvekkilimizin ortağı ve kardeşi bahsedilen iş yerine gidiyor. Bir meslektaşımızın bürosuna gidiyorlar. Orada görüşmeyi gerçekleştiriyorlar. Müvekkilimin yakınları şüphelenince görüşmeden önce bir araştırma yapıyorlar. Bu şahsın FETÖ’den iltisaklı olduğu gerekçesiyle ihraç edilen bir hakim olduğunu öğreniyor. Bu adamdan şüphelenince görüşmeye ses kaydını açarak giriyor. Tüm görüşmenin ses kaydını alıyor. Görüşme yaklaşık 23 dakika süren bir görüşme oluyor. İhraç olan hakim kendisini avukat olarak tanıtıyor” ifadelerini kullandı.

“Gerçek avukatın ofisinde çirkin pazarlığa girişiyorlar”
Sahte avukatın müvekkilinin cezaevinden çıkması için önce 90 bin lira para talep ettiğini sözlerine ekleyen Gür, daha sonra bu rakamın arttırıldığını belirtti. Görüşmenin ses kaydını Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına verdiklerini aktaran Gür, “Gaziantep Baro Başkanı İskender Kahraman’da Gaziantep’te bu isimde bir avukatın olmadığını söyledi. Bizde eski hakimin 2016’da FETÖ’den ihraç edildiğini öğrendik. Şahıs hakkında dolandırıcılık suçlamasıyla şikayetçi olduk. Bize göre bu olayın içerisinde şantaj ve tehdit olayları da var. Haksız bir kazanç elde etme olayıyla karşı karşıyayız. Türkiye Barolar Birliği’nden de sorgulattık. Avukatlık kaydı bulunmuyor. Maalesef avukatlık ruhsatı olmayan ancak kendisini avukat gibi tanıtıp avukat meslektaşımızın ofisinde çirkin bir pazarlığa girişiyorlar” diye konuştu.

Muhammet Abdulkadir Esen

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Turan: “Suriye’de 13 bin briket ev inşa ettik” Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Genel Müdürü İzani Turan, Suriye’de 13 bin briket ev ve 540 sosyal konut inşa ettiklerini ve bu yıl 3 milyon 370 bin 124 Filistinliye yardım ulaştırdıklarını belirterek, "Dünyada fakir devletlerin en çok sevdiği ülke Türkiye’dir” dedi. TDV Genel Müdürü İzani Turan, vakfın genel merkezinde 2024 yılını değerlendirerek, Suriye ile Filistin’deki yardım faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Turan, “Türkiye Diyanet Vakfı neden Türkiye dışındaki birçok coğrafyalarda da faaliyet gösteriyor” eleştirilerine ilişkin şunları söyledi: “Biz emanetçiyiz. Diyorsunuz ki ‘Benim şu emanetimi şuraya ulaştır. Filistin’e, Gazze’ye, Suriye’ye ulaştırın’ dendiği anda vakıf mesuliyeti içerisinde bunu emanete alıp, bize milletimiz neyi emrettiyse biz gereğini yaparız. Gazze’ye denilen şey Suriye’ye, Suriye’ye denilen şey Gazze’ye asla ve asla verilemez. O adrese gitmek mecburiyetinde. Bu hem Allah’a karşı mesuliyetimiz hem de bizi denetleyen kurumlara karşı mesuliyetimiz.” “Dünyada fakir devletlerin en çok sevdiği ülke Türkiye’dir” Yurt dışında hangi din ve dilden olursa olsun insanların Türkiye’ye müthiş bir teveccühü olduğunu söyleyen Turan, “Dünyada fakir devletlerin en çok sevdiği ülke Türkiye’dir. Bunun belki bizim için değil geleceğimiz için çok büyük bir güç olduğuna inanıyorum. Bu ülkeler hazineleri ile çok güçlü ülkeler ama ne yazık ki o hazineye sahip değiller. Türkiye Diyanet Vakfının oraya gitmesi, oradaki insanımıza o farkındalığı oluşturması bile insanlık adına çok önemli bir kazanımdır. Bizim mottomuz ‘yeryüzündeki iyilik hakim olsun, iyiler egemen olsun.’ Bütün gayretimiz bu” ifadelerini kullandı. “Açıkta kimsenin kalmayacağı bir anlayışla devam edeceğiz” Dünyada 149 ülkede yardıma muhtaç insanlara hizmet götürdüklerini dile getiren Turan, Türkiye’deki bin 3 şube ile de ihtiyaç sahiplerinin her zaman yanında olduklarını belirtti. Turan, “Bizim imamımızın olmadığı bir köy yok. Devletin bir muhtardan başka temsilcisinin olmadığı yerde Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı var. Oradaki görevlimiz bizim bir mensubumuz. Bin 3 şubede oranın müftüleri bizim şube başkanımız. Dolayısıyla nerede bir aç ve susuz var biz onun farkındayız. Hepsine belki de yetişemiyoruz. Bir güç meselesi ama inşallah milletimizin güveni devam ettikçe inanıyorum ki aç ve açıkta kimsenin kalmayacağı bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Türkiye Diyanet Vakfının 55’inci kuruluş yıl dönümünün 2025’e denk geldiğini hatırlatan Turan, 2025’e özel birçok çalışma yapacaklarını dile getirdi. Turan, söz konusu çalışmaların tanıtımını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ile duyuracaklarını söyledi. “2024 yılında 55 milyon 171 bin 42 kişiye ulaştık” Turan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gittiğimiz yerde ’Dilin, milletin ve mezhebin ne?’ sorusunu sormuyoruz. Çünkü hedefimiz insan ve insanın iyiliği. 2024 yılında 55 milyon 171 bin 42 kişiye ulaştık. Ramazan yardımlarımız başta olmak üzere 2 milyon 46 bin kişiye milletimizin emanetlerini ulaştırmış olduk. Vekalet yoluyla geçtiğimiz sene 747 bin 52 hisse kurbanı milletimiz bize emanet etti. Bu kurban hisselerini Türkiye’miz olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerindeki ihtiyaç sahiplerine, 34 milyon 737 bin kişiye ulaşırmış olduk. Yılın 12 ayı boyunca vakfımıza emanet edilen adaklar var. Bunları da 1 milyon 260 bin kişiye ulaştırdık.” "Türkiye beklenen ülke" Turan, mazlum coğrafyalarda Türkiye için ‘beklenen’ ifadesinin kullanıldığını da aktardı. Osmanlı Cihan Devleti’ni özleyen mazlum coğrafyalardaki insanların Türkiye Diyanet Vakfının yaptığı yardımlar karşısında duygusallaştığını anlatan Turan, Türkiye’nin sadece mevcut sınırlardan ibaret olmadığını dile getirdi. Türkiye Diyanet Vakfı deprem bölgesinde 650 bin insana yardım eli uzattı 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerin oluşturduğu yaraları sarmak için önemli bir mücadelenin de altına imza attıklarını anlatan Turan, deprem bölgesinde 650 bin insana yardım eli uzattıklarını ifade etti. “2024 yılında 3 milyon 370 bin 124 Filistinli kardeşimize yardım ulaştırdık” İzani Turan, Filistinli mazlum insanlara yönelik gerçekleştirilen yardımlara ilişkin ise şunları kaydetti: “İsrail tarafından soykırıma uğrayan Gazze’deki kardeşlerimize milletimiz büyük bir teveccüh gösterdi. Oraya fırsat bulduğumuz yerlerden yardımları üç kanaldan ulaştırdık. Birinci Mısır’dan, ikinci deniz yoluyla, üçüncü Kızılay ve AFAD’ın organizasyonuyla beraber bu emaneti ulaştırdık. Temini mümkün olduysa içerideki bizim hayır ortaklarımız ile beraber oradan satın aldık ve orada dağıtımını yaptık. Yoksa da Mısır’dan ve Türkiye’den temin ederek gönderdik. Bütün kapılar zalim İsrail’in uhdesinde. Ne kadar müsaade ediyorsa o kadar girebildik. Onun için Avrupa Birliği’nden akredite olan bir kuruluş ile anlaşarak bu emanetleri içeriye gönderdik. 2024 yılında 3 milyon 370 bin 124 Filistinli kardeşimize yardım ulaştırdık.” Suriye’deki rejim değişikliği nedeniyle ülkelerine dönmek isteyen Suriyeli sığınmacılar için Kilis Öncüpınar ve Hatay Cilvegözü Sınır kapılarında mobil ikram araçları ile ikramda bulunduklarını belirten Turan, vakfın Suriye’de bulundurduğu iki ofisle de önemli yardımlara imza attığını aktardı. Turan, Suriye’de her ay 550 bin adet ekmek dağıtımı, 300 yetime aylık maddi destek yardımında bulunduklarını, 592 caminin inşaatı ve tadilatınında önemli rol üstlendiklerini belirterek, günde 500 kişilik de sıcak yemek çıkardıklarını vurguladı. “Suriye’de 13 bin briket ev inşa ettik” Suriye’deki eğitime de önem verdiklerini dile getiren Turan, 15 okul inşası ve 12 okulun işletiminde çeşitli yardımlar gerçekleştirdiklerini belirtti. 9 adet de su kuyusu projesinin Suriye’de hayata geçirildiğini aktaran Turan, çok köklü bir hizmet götürdüklerine dikkati çekerek, “Suriye’de 13 bin briket ev inşa ettik. İnsanlar ikamet ediyorlar. 540 da sosyal konutu inşa ettik” ifadesini kullandı. Turan, daha sonra basın mensupları ile hatıra fotoğrafı çekindi.
Sakarya Nöbete giden 112 personeline silahlı saldırı olayında yeni detaylar Sakarya’nın Kocaali ilçesinde 112 Acil personelinin silahlı saldırıya uğrayarak yaralandığı olaya ilişkin 3 şüpheli gözaltına alındı. 2’si İstanbul’da ve biride Kocaali’de polis ekiplerince yakalanan şüphelilerin, farklı bir kişiyi hedef aldıkları ve 112 Acil personelinin konuyla ilgisi olmadığı öğrenildi. Olay, 21 Aralık Cumartesi günü Kocaali ilçesi Yayla Mahallesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 112 Acil servis ambulans personeli olan Furkan K. (27) nöbete gitmek için evinden çıktı. Furkan K.’nin kullandığı otomobile, hastaneye yakın bir bölgede farklı bir araçtan silah ile ateş açıldı. Bacağından yaralanan sağlık personeli, kendi imkanlarıyla Kocaali Devlet Hastanesi’ne gitti. Furkan K. buradaki müdahalesinin ardından Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Şüpheliler yakayı ele verdi Yaşanan silahlı saldırının ardından Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince çalışma başlatıldı. Ekiplerce incelenen kamera görüntülerinde, saldırıyı gerçekleştiren şahısların beyaz bir otomobil ile kaçtıkları tespit edildi. İncelemeleri derinleştiren ekipler, saldırının gerçekleştirildiği aracın içerisinde bulunan O.S. (22) ve U.E. (29) isimli iki şahsı İstanbul’da, Z.C.T. (31) isimli şahsı ise Sakarya’da yakalayarak gözaltına aldı. 112 Acil personelinin vurulduğu silahta ele geçirilirken, olaya ilişkin şaşırtan detaylar ortaya çıktı. Yanlış hedefe ateş açmışlar Şüphelilerin, alacak-verecek meselesi iddiası ile aralarında husumet bulunan Y.S. isimli farklı bir kişiyi hedef aldıkları öğrenildi. 112 Acil personelinin konuyla ilgisi olmadığı ve yanlışlıkla vurulduğu ortaya çıktı. 3 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecek.
Eskişehir Saatli maarif takvimleri duvarlarda nostaljik bir parça olarak yer alıyor Eskişehir’de yeni yıla sayılı günler kala takvim satışlarının artmasıyla birlikte, saatli maarif takvimleri de eski geleneğini korumaya devam ediyor. "Hala bu kadar tercih edilmesinin bir sebebi de geçmişe duyulan o özlem" Vatandaşların yeni yıl öncesi alışverişlerinde takvim ve ajandalar yoğun talep görüyor. Ev ve iş yerlerinde masaüstü takvimler klasik bir tercih olarak yer alırken, gençler ve yeni nesil, daha çok sanal takvim ve dijital uygulamalara yöneliyor. Eskişehir’de bir kırtasiye dükkanının mağaza müdürü olan Erman Ünlüce, yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte takvim satışlarının da arttığını dile getirdi. Saatli maarif takvimlerinin hala eskisi kadar tercih edildiğini belirten Ünlüce, "Aslında nostaljik ve geleneksel bir parça haline geldi. Ama ona rağmen hala talepler çok fazla, gelen vatandaşlarımızdan mutlaka sorup isteyen oluyor. Özellikle 50 yaş ve üzeri yaş grubu çok fazla tercih ediyor. Ve bu yıl yeni nesil de takvim soruyor, ’Odamda takvim görmek istiyorum’ diyerek bunu alanlar oluyor. Genç nesil tabii daha çok dijitale yöneldi, ama bunlar yine de eskisi gibi ilgi görmeye devam ediyor. ’Sırf nostalji olsun diye odama takıyorum’ diyen bile var, insanlar en çok o takvim yaprak koparma hissini seviyor. Biliyorsunuz o yaprakların arkasında güzel sözler olur dualar olur, yemek tarifleri olur, çocuklara koyulacak isimler de olur, kız ismi erkek ismi gibi. Bence hala bu kadar tercih edilmesinin bir sebebi de geçmişe duyulan o özlem" ifadelerini kullandı. Bu takvimler ona çocukluğunu hatırlatıyor Müşteri olan vatandaş Rabia Koç ise, saatli maarif takvimlerinin kendisine çocukluğunu hatırlatan güzel bir parça olduğu dile getirerek, "Bu takvimleri çocukluğumdan beri çok seviyorum. Eskiden beri var olan bir şey, bana çok güzel geliyor. 70’li yıllardan beri kullanıyoruz. Şimdi başka şeyler de çıktı ama ben en çok bunu seviyorum, çocukluğumun takvimi olduğu için. Bazılarının arkasında mesela özlü söz yazar tarif yazar, onları pek tercih etmiyorum. En çok Ülkü takvimini seviyorum, bu daha güzel. Ben gençlere de kullanmalarını tavsiye ediyorum, her eve lazım" şeklinde konuştu.
Erzurum Okullar Dartta yarıştı 2024-2025 sezonu Okul Sporları Dart İl Birinciliği sona erdi. Yıldız Kızlarda Tuzcu Mimar Sinan Ortaokulu, kızlarda 23 Temmuz Ortaokulu il birinciliğini kazandı. Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Okul Sporları Şube Müdürlüğü tarafından organize edilen Dart İl Birinciliği sona erdi. 2024-2025 Okul Sporları kapsamında yer alan Dart İl Birinciliği Yarışmaları Aziziye Spor Salonunda yapılan müsabakalarla sonuçlandı. Toplam 15 takımın katılım sağladığı turnuvada Yıldız Kızlarda birinciliği Tuzcu Mimar Sinan Ortaokulu kazandı. Aşağı Özbağ Gaziler Ortaokulu ikinci, Karafatma Ortaokulu üçüncü, Özel Süheyl Sıtkı Alp Ortaokulu dördüncü oldu. Yıldız Erkeklerde 23 Temmuz Ortaokulu il birinciliğini elde etti. Aşağı Özbağ Gaziler Ortaokulu ikinci, Tuzcu Mimar Sinan Ortaokulu üçüncü, İbn-i Sina İmam Hatip Ortaokulu dördüncü sırada yer aldı. İl Şampiyonu olan okulların Erzurum’u Bölge Şampiyonasında temsil edeceklerinin altını çizen Dart Antrenörü Mahmut Atmaca, “Bize destek olan İl Müdürümüz Levent Çakmur, Spor Hizmetleri Müdürümüz Erdoğan Dönmez ile Şube Müdürümüz Yaşar Elen’e teşekkür ediyorum” dedi. Atmaca, her zaman yanlarında olan ve kendilerine destek veren Palandöken Kaymakamı Yusuf Durani Dinç, Palandöken İlçe Milli Eğitim Müdürü Seyfullah Karapınar, Okul Müdürü Yakup Öztürk ve Müdür Yardımcısı Abdulsamet Saç’a da müteşekkir olduklarını ifade etti. Bu arada dereceye giren okulların kupa ve madalyaları da düzenlenen törenle takdim edildi.
Van Evlatları dağa kaçırılan anne ve babalardan çocuklarına umutlu çağrı Van’da terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan aileler, evlatlarına kavuşmanın umuduyla hayata tutunduklarını belirterek 2025 yılında çocuklarına kavuşmayı beklediklerini söyledi. Van’da terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan aileler, 93’üncü haftada da eylemlerini sürdürüyor. Evlatları terör örgütü PKK tarafından farklı tarihlerde dağa kaçırılan 35 aile, ellerindeki dövizlerle DEM Parti İl Başkanlığının önüne kadar yürüdü. DEM Parti ve PKK aleyhine slogan atan aileler, tek amaçlarının çocuklarına kavuşmak olduğunu söyledi. 13 yıldır kızına kavuşabilmek için eylemde bulunduğunu belirten anne Nazlı Sancar, “Bir yılı daha geride bıraktık. İnşallah 2025 yılı bize uğurlu gelir ve inşallah biz anne ve babalar olarak evlatlarımıza kavuşuruz. 2025 yılı bütün anne ve babalara hayırlı gelir. Buradan dağdaki bütün çocuklara sesleniyorum. Ne olur Allah rızası için gelin. Anneleriniz, babalarınız burada sizi bekliyor. Bu katillere, bu zalimlere inanmayın ve o silahı onların yüzüne fırlatın. Gelin hayatınıza kaldığınız yerden devam edin. Bu mücadele tek Şeyma için değil dağdaki bütün çocuklar için veriyoruz. Benim canım yandı, başka annelerin ciğeri yanmasın. Artık annelere ağlamasın. Çocuklar ne olur gelin. 2025 yılı bizim ve sizin yılınız olsun” dedi. 6 yıldır oğlu Adulalim için verdiği mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini vurgulayan baba Eyüp Baran ise ”Ben çocuğumu istiyorum. Çocuğum daha 9 yaşındayken okula gittiği sırada eline patlayıcı verdiler. Patlayıcının elinde patlaması sonucu 5 parmağını kaybetti. Ondan sonra kapının önünden çocuğumu kaçırdılar. Bu kaç senedir haber alamadım. Ben çocuğumun peşini bırakmayacağım. 2025 yılında inşallah dağdaki bütün çocuklar silahı bırakıp gelip teslim olacaklar. Allah’ın izniyle çocuklarımıza kavuşacağız. Ümidimiz var. Bütün anne ve babalar ümitlerini kesmesinler. İnşallah biz kazanacağız” diye konuştu.