SPOR - 30 Nisan 2017 Pazar 15:16

Fenerbahçer Rizespor şifresiz CANLI radyo dinle | FB Rize canlı veren radyo kanalları

A
A
A
Fenerbahçer Rizespor şifresiz CANLI radyo dinle | FB Rize canlı veren radyo kanalları

Fenerbahçe Rizespor maçını şifresiz ve canlı veren radyo kanalları için doğru adrestesiniz. Spor Toto Süper Lig’in 29. Haftasında Fenerbahçe sahasında Çaykur Rizespor’u ağırlıyor. Geçtiğimiz hafta G.Saray’ı deplasmanda yenerek moral depolayan Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi’ne gidebilmek adına kazanarak avantaj yakalamak peşinde. FB Rize maçını şifresiz canlı olarak dinlemek için haberimizdeki linklerden faydalanabilirsiniz.

Fenerbahçe Rizespor maçını şifresiz ve canlı veren radyo kanalları için doğru adrestesiniz. Spor Toto Süper Lig’in 29. Haftasında Fenerbahçe sahasında Çaykur Rizespor’u ağırlıyor. Geçtiğimiz hafta Galatasaray’ı deplasmanda yenerek moral depolayan Fenerbahçei Şampiyonlar Ligi’ne gidebilmek adına Başakşehir’in Beşiktaş ile karşılaşacağı hafta da kazanarak avantaj yakalamak peşinde. Peki Fenerbahçe Çaykur Rizespor maçını şifresiz veren radyo kanalları hangileri? Bu önemli mücadele radyospor, lig radyo ve TRT Radyo ekranlarından şifresiz ve canlı olarak dilenebilecek. Fenerbahçe Rizespor maçını canlı dinlemek için haberimizdeki linklere tıklamanız yeterli. İşte tüm detaylar...

FENERBAHÇE ÇAYKUR RİZESPOR  MAÇINI CANLI DİNLEMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKLERE TIKLAYINIZ...

Radyospor dinle

Lig Radyo dinle

TRT Radyo dinle

Fenerbahçer Rizespor şifresiz CANLI radyo dinle | FB Rize canlı veren radyo kanalları

Fenerbahçe ile Rizespor 39. randevuda

Galatasaray deplasmanından galibiyetle dönerek Şampiyonlar Ligi iddiasını sürdüren Fenerbahçe, düşme potasındaki Rizespor'u konuk ediyor. Daha önce 38 kez karşı karşıya gelen iki ekip yarın saat 16.00'da Ülker Stadyumu'nda kozlarını paylaşacak.

TT Arena'da ezeli rakibi Galatasaray'ı son dakika golüyle mağlup ederek 2. sıradaki Medipol Başakşehir'le arasındaki puan farkını 4'e indiren Fenerbahçe, düşme potasında bulunan Rizespor'u konuk ediyor. Geçtiğimiz hafta zirve yarışındaki Medipol Başakşehir ile 3-3 berabere kalarak rakibine şampiyonluk yolunda büyük bir yara veren Hikmet Karaman'ın ekibi, Fenerbahçe deplasmanında puan arıyor. Yarın saat 16.00'da başlayacak olan karşılaşmayı Ali Palabıyık yönetecek. Ekrem Kan ve Kerem Ersoy da yardımcı hakem olarak görev alacak. Sarı-lacivertlilerde hedef, bu maçı galip tamamlayarak Medipol Başakşehir-Beşiktaş maçının sonucunu beklemek. Eğer bu maçta Beşiktaş kazanırsa, Fenerbahçe, 2. sırayla arasındaki puan farkını 1'e indirmiş olacak ve Şampiyonlar Ligi'ne katılmak için iddialı konuma gelcek.

Fenerbahçe üstün

Bugüne dek 38 kez karşı karşıya gelen iki takımdan Fenerbahçe'nin üstünlüğü bulunuyor. Bu maçlarda sarı-lacivertliler 23 kez sahadan galibiyetle ayrılmayı başardı. 8 mücadele berabere biterken, Karadeniz ekibi 7 kez galibiyete uzanmayı başardı. Fenerbahçe'nin attığı 78 gole, Rizespor 36 golle yanıt verdi. Kadıköy'de oynanan maçlarda ise Rizespor bugüne dek 2 kez kazanabildi. 3 karşılaşma berabere biterken, Fenerbahçe 12 kez galibiyete uzandı. Ligin ilk yarısında oynanan karşılaşmayı Fenerbahçe deplasmanda 5-1 kazanırken, Rizespor'un güçlü rakibine karşı aldığı son galibiyetin üzerinden 10 yıl geçti. Rizespor, 10 Şubat 2007'de sahasında oynadığı maçı 2-1 kazanırken, o tarihten bu yana oynanan 1 maçta kazanamadı. 

Fenerbahçer Rizespor şifresiz CANLI radyo dinle | FB Rize canlı veren radyo kanalları

Fenerbahçe’nin borcu 418 milyon 878 bin 868 TL

Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleşen Yüksek Divan Kurulu Nisan Ayı Olağan Toplantısı’nda sarı-lacivertli kulübün borcu açıklandı. Fenerbahçe’nin borcu 418 milyon 878 bin 878 TL olarak açıklandı. 

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nun Nisan Ayı Olağan Toplantısı’nda Fenerbahçe’nin borcu açıklandı. Kalamış’ta bulunan Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleşen toplantıda Denetleme Kurulu Üyesi İlhan Aydoğdu, denetim kurulu raporunu okudu. Kulübün mali yapısıyla ilgili bilgiler veren Aydoğdu, alacak ve borçları da açıkladı. Fenerbahçe’nin toplam alacağı 15 milyon 522 bin 118 TL olarak açıklanırken, toplam borcun ise 418 milyon 878 bin 868 TL olduğu ifade edildi. Sarı-lacivertli kulübün toplam borç-alacak farkı ise 403 milyon 326 bin 750 TL. Bu borcun toplam döviz olarak karşılığı ise 110 milyon 846 bin 685 Dolar olduğu belirtildi. 

İstanbullular bugün bu yollara dikkat

 İstanbul'da bugün Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde oynanacak olan Fenerbahçe A.Ş.-Çaykur Rizespor A.Ş. Spor Toto Süper Lig futbol müsabakası nedeniyle bazı yollar trafiğe kapatılacak.

30 Nisan Pazar günü saat 16.00’da Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde oynanacak olan Fenerbahçe A.Ş. - Çaykur Rizespor A.Ş. Spor Toto Süper Lig futbol müsabakası nedeniyle saat 13.00’dan itibaren bazı yollar trafiğe kapatılacak.

Trafiğe kapatılacak yollar şöyle:
D-100 güney yol Boğaziçi Köprüsü'nden geliş Üsküdar-Harem ayrımından itibaren Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi’ne kadar gelen Güney bağlantı yolu, Recep Peker Caddesi (Yoğurtçu Parkı Caddesi kavşağından Bağdat Caddesi kavşağına kadar olan kısım), Bağdat Caddesi (Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi arkası Taşköprü Caddesi D-100 bağlantı yolu katılımından itibaren Kızıltoprak Recep Peker Caddesi kavşağına kadar olan kısım).

Sürücülerin kullanabileceği alternatif güzergahlar ise şöyle:
Fahrettin Kerim Gökay Caddesi (Minibüs Yolu), D-100 karayolu. 

Aziz Yıldırım: “Seneye karşınıza şampiyon olarak çıkacağım”

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu, Kalamış’taki Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleşti. Başkan Aziz Yıldırım, üyelerin ısrarı üzerine konuşma yaptı. Yıldırım, “Önümüzdeki yıl mali kongreye şampiyon başkan olarak çıkacağım. Bunu yapacağım, söz veriyorum” dedi.
Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Olağan Toplantısı, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapıldı. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Yönetim Kurulu Üyeleri de burada hazır bulundu. Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük’ün açılış konuşmasının ardından faaliyet raporları ve denetim kurulu raporları okundu. Üyeler, Başkan Aziz Yıldırım’ın konuşma yapmasını istedi ancak Yıldırım, 'Mali kongrede konuşacağım' diyerek konuşma yapmak istemedi. Üyelerin birçoğunun ısrarı üzerine Yıldırım, konuşma yapmak için kürsüye geldi. “Duymak istediğiniz bir şey varsa sorarsanız cevabını veririm” diyerek sözlerine başlayan Yıldırım, öncelikle Topuk Yaylası’nda alınan 82 dönümlük araziyle ilgili olarak konuştu.

“13 milyon 750 bin TL ödedik”
Topuk Yaylası’nda bulunan tesislerin bütün olarak Fenerbahçe Kulübü’ne kazandırıldığını söyleyen Yıldırım, “Topuk Yaylası'nı 13 milyon 750 bin TL’ye satın aldık. Gölün kenarından bütün mevcut araziyi kaplayan 82 dönüm arazi kulübün tapulu malı olarak kayıtlara geçmiştir. Orada bir salon yapılacak. Kim yapar bilemem ama bir salon yapılacak. Otel de kendisi kadar genişletilecek. 500 kişilik çok amaçlı salon ve ilave tesis olacak. Orada yapılan bütün mallar da tapu için ödenen paranın içinde” diye konuştu. Üyelerden birisi, yapılacak olan salonu Ferit Şahenk’in yapmasını istediğini söyleyince Yıldırım, “Topuk Yaylası’na yapılacak olan salon konferans için basketbol oynamak için değil” diye cevap verdi.

“Fenerbahçe’li iş adamlarına sesleniyorum”
Fenerbahçe’nin şu anda 700 dönüme yakın arazisinin olduğunu söyleyen Yıldırım, “Gebze’de tesisler yapacaktık ancak devlet büyükleriyle son yaptığımız görüşmede Samandıra’da bizim tesislerin karşısında 200 dönüm arazi tahsis edilmesini istedim. Eğer tahsis edilirse üniversitenin ve spor altyapısının tesisleri için bir proje yaptık burada. Fikirtepe’de şu anda altyapılar için kullandığımız 10 dönümlük arazi kentsel dönüşümün içinde kaldı. Belediyenin arazisini 10 yıl uzatmak için başvurduk ve belediye meclisinden geçti. Dosya İçişleri Bakanlığı’na gitti, bazı evraklar istendi ve bunları da gönderdik. Olumlu olacaktır diye düşünüyorum. Buraya üniversitenin binasını yapmayı düşünüyorum. 5 katlı 20 bin metrekare alanı kapsayan bir üniversite binası yapılacak. Fenerbahçe Üniversitesi’nin ilk binası burada olacak. 20-25 milyon Dolar bir para harcanması gerekiyor ama tabii ki kasada para yok. Bu yüzden Fenerbahçeli hayırsever iş adamlarına buradan sesleniyorum” diyerek Fenerbahçe Üniversitesi’nin yapımı için destek istedi.

“Diğer kulüplerin borcu 500 milyon Dolar’dan fazla”
Hem sportif hem de dernek olarak toplamda 270 milyon Dolar borçları olduğunu söyleyen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, “Bankalarla konuşmalar yapıyoruz ve bunları 10 yıla yaymak için çalışıyoruz. Gelir kaynakları yarattık ama bunları buradan söyleyemiyorum. Bunlar devreye girerse güzel kaynak olacak. Diğer kulüplerin 500 milyon Dolar’ın üzerinde borçları var. Biz şeffafız hepsini açıklıyoruz. Örtülü bir durum yok. Basketbol takımının bütçesine bir yerde dur diyeceğim. Burada kabul edilmedi ama gidişat iyi değil. Doğuş Grubu’yla bir çalışma yapıyoruz. Yakında duyulur. Yelken Şubesi’ni Doğuş Grubu’na devrettik. Avrupa’dan antrenörler getirdiler. Yelkende 4, 5 yıl içinde gelecek Olimpiyatlar’da Türkiye ve Fenerbahçe’den şampiyon sporcular yetiştirmek üzere hareket ediyorlar. Basketbol Erkek Takımı’nda 26 milyon Euro giderimiz var, 12, 13 milyon Euro da alacağımız var. Şampiyon olurlarsa 30 milyon Euro’ya kadar gidiyor. Bütçe yüksekse iyi sporcularla başarı gelir. Ama bütçe yoksa olmaz. Futbolda karşı takım 100 milyon Euro’ya bir futbolcu alıyor, biz toplam 30 milyon Euro bütçe ayırıyoruz. Maalesef Türkiye’de sponsorluk kavramı, yurt dışına açılma olarak algılandı. Kuruluşlarımız Türk takımlarını desteklemek yerine gidip Avrupa’da sponsorluk yapıyor. Basketbol’da 3 yılda 40 milyon Euro’ya yakın bütçe açığı var” ifadelerini kullandı.

“Mali kongreye şampiyon olarak geleceğim”
Fenerbahçe Teknik Direktörü Dick Advocaat’ın sezon sonunda Hollanda Milli Takımı’nda 1 yıllık bir çalışma yapma niyetinde olduğunu ifade eden Aziz Yıldırım, “Futbolda bu sezon uyum olmadı. Hocamız Hollanda Milli Takımı için teklif aldı. 1 yıllık bir çalıma yapma niyeti var. Ocak ayında kendisinin kalmasını arzu ettik ama sonra dönüp kulüp takımlarında çalışmak istemediğini söyledi. 2-3 hocayla görüşmemiz devam ediyor. Bu hocalarla yaptığımız görüşmeler sonrasında transfer için de görüşmeler yapıyoruz. Mayıs ayında transferleri bitirmiş oluruz. Seneye mali kongrede huzurlarınıza şampiyon olarak geleceğim. Bunu bazı yüzsüzlere karşı yapacağım, size söz veriyorum” açıklamasını yaptı.

“Çelik çomak oynasak şampiyonluğa oynarız”
Türkiye’de son dönemde yaşanan ekonomik gelişmelerin tribünleri de olumsuz etkilediğini ifade eden Aziz Yıldırım, “Son basketbol maçında 88 Lira’ya bilet sattık ve zor satıldı. Türkiye’nin şartları bu. Lider takım 25 bin seyirciye oynuyor. 3 Temmuz olaylarının sonrasında Fenerbahçe sadece kadınlar ve çocuklarla 50 bin kişiye oynadı. Türkiye’nin şartları zordur, bunun yanında iyi futbol oynamaması da etkendir. Böyle olunca statlar da dolmuyor. Bu dediğim etkenleri yok etmezsek daha da kötüye gidecek. Moral motivasyon yoksa isterseniz tribünleri bedava yapın fark etmez. İnsanların ekonomik olarak devamlı ödeme yapacak bütçeleri yok. Eskiden futbol takımı vardı, ikinci bir spor dalımız yoktu. Basketbolda 5., 6. oluyorduk. Efes’i ya da Galatasaray’ı yenince seviniyorduk. Şimdi kadın voleybolumuz şampiyonluk maçına çıkıyor. Her gün maç var, her gün iddialıyız. Çelik Çomak oynasak şampiyonluğa oynarız. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak başarılıyız, Fenerbahçe Futbol Kulübü olarak başarısızız. Bu başarısızlığın en büyük sebebi de en başta ben ve Fenerbahçe Yönetim Kurulu’dur” dedi.

“Lisenin arazisini verecekler”
Son olarak Ülker Stadyumu’nun yanında bulunan Kenan Evren Lisesi’nin arazisiyle ilgili olarak konuşan Aziz Yıldırım, “Bu araziyle ilgili hem cumhurbaşkanı hem başbakanla görüşüp buranın artık bize verilmesini istedim. Geçen galiba Milli Eğitim Bakanı gelmiş ve buranın bize verilmesi konusunda konuşmuş. Seçimler vardı, herhalde bunun geçmesi için beklediler. Arazi için ya para verecekler, ya da araziyi. Ama şu anda para veremeyecekler, büyük ihtimalle araziyi verecekler. Keşke parayı verseler, daha iyi olur” diyerek sözlerini noktaladı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Yolcu otobüsünde binlerce silah parçası ele geçirildi: 6 gözaltı Düzce’de yaklaşık 2 yıl süren teknik ve fiziki takibin ardından düzenlenen operasyonda, İstanbul’a sevkiyatı yapılmak üzere yolcu otobüsüne yüklenen 46 bin 655 adet silah parçası ele geçirildi. Aralarında tabanca gövdeleri, namlular ve torna tezgahının da bulunduğu malzemelerle yaklaşık 2 bin 100 tabanca üretilebileceği belirlenirken, olayla ilgili 6 şüpheli yakalandı. Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte faaliyet gösteren silah kaçakçılarına yönelik yaklaşık 23 aydır sürdürülen teknik ve fiziki takibin ardından operasyon için düğmeye bastı. Şüphelilerin Düzce’den İstanbul’a çok sayıda silah parçası sevkiyatı yapacağı bilgisi üzerine harekete geçen ekipler, şüphelilerden M.E.K.’ye ait Tokuşlar Mahallesi’ndeki iş yeri, otomobil ve yolcu otobüsünü takibe aldı. İş yerinden silah parçalarının koliler ve torbalar içerisinde otobüse yüklendiği tespit edildi. Otoyolda durdurulan araçlarda yapılan aramalarda, toplam 46 bin 655 silah parçası ele geçirildi. Ele geçirilen malzemeler arasında; 2 bin 115 tabanca alt gövdesi, 2 bin 100 üst kapak takımı, 2 bin 100 namlu, 2 bin 100 tabanca iğnesi, 2 bin emniyet mandalı, 2 bin 100 mekanizma yatağı, 2 bin 100 üst kapak tutucu, 2 bin 100 üst kapak düşürme mandalı, 2 bin 100 iğne kontrol pimi, 2 bin 100 arpacık, 2 bin 50 tetik tutucu, 2 bin 50 iğne tutucu gibi diğer tamamlayıcı parçalar ile 1 adet silah yapımında kullanılan çok amaçlı torna tezgahı yer aldı. Ayrıca, aramada 3 adet ruhsatsız tabanca ile bu silahlara ait çok sayıda fişek ele geçirildi. Ekipler, ele geçirilen malzemelerin birleştirilmesi durumunda yaklaşık 2 bin 100 adet ruhsatsız tabanca üretilebileceğini belirledi. Operasyon kapsamında şüpheliler M.E.K., A.Ö., M.C.Ö., İ.İ., D.D. ve otobüs şoförü Z.D. gözaltına alındı. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma devam ediyor.
İstanbul Topkapı Sarayı’nda bir ilk: Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi ziyarete açıldı Topkapı Sarayı’nda saray içi güvenlik, mahremiyet ve protokol açısından özel bir işleve sahip olan Mabeyn Yolu, kapsamlı bir hazırlık sürecinin ardından Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, "Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası. Burada yaklaşık ilk etapta 250 parça çiniyi sergiliyoruz" dedi. Topkapı Sarayı’nda saray içi güvenlik, mahremiyet ve protokol açısından özel bir işleve sahip olan Mabeyn Yolu, çalışmaların tamamlanmasının ardından Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Sergi, Milli Saraylar Başkanlığı tarafından ilk etapta basın mensuplarına tanıtıldı. Topkapı Sarayı’nın Harem bölümü ile Mabeyn’i birleştiren koridor, tarihi işlevine sadık kalınarak galeri düzeninde ele alındı. Tematik yerleşim sayesinde ziyaretçiler, saray mimarisindeki kullanım bağlamını ve çini üslubundaki değişimi adım adım takip edebilecek. Modern depolama, titiz tasnif ve belgelemeyle özenle düzenlendi Topkapı Sarayı çinilerinin önemli bir bölümü, 2018’e kadar Harem’de dağınık depolarda saklanıyordu. Milli Saraylar, 2 bini aşkın kasada muhafaza edilen çinileri, Aziziye yapılarında kurduğu iki depoya taşıyarak saklama alanını 700 metrekareye çıkardı. 2021’de kurulan Çini Restorasyon Atölyesi ile tasnif ve belgeleme çalışmaları başlatıldı. 9 bin 486 fotoğrafla belgeleme yapıldı, 800 farklı desen envantere alındı Çalışmalar kapsamında 9 bin 486 fotoğrafla belgeleme yapıldı, 800 farklı desen envantere alındı. Çini galerisi seçkisi de bu çalışmaların sonucunda oluşturuldu. Restorasyon ihtiyaçları için depolarda eşleşen parçaların tespiti ise sürdürülüyor. Eserler, 3 farklı yüzyıla ait çinilerden oluşuyor Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi; 16. yüzyılın İznik merkezli klasik üslubundan 17. yüzyıldaki dönüşüm ve çeşitlenmeye, 18. yüzyılda Avrupa etkilerinin belirginleştiği Kütahya üretimine uzanan çizgiyi bir arada sunuyor. Lale, karanfil, sümbül, hatâî gibi motifler ile dönemsel manzara ve figüratif sahneler, estetik evrim ve kültürel etkileşim perspektifiyle izlenebiliyor. "Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası" Galeriyle ile ilgili bilgi veren Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, çini koleksiyonun Milli Saraylar Başkanlığının önemli parçası olduğunu söyleyerek, "Burası görmüş olduğunuz gibi Topkapı Sarayı’nın gizemli kalmış köşelerinden bir tanesi. Aslında sarayın tarihi içerisinde çok önemli bir yeri var. Burası Mabeyn Yolu olarak bilinen padişahın özel kullandığı dairelerle, haremi birbirine bağlayan çok önemli bir koridor. Ama daha sonraki yüzyıllarda kullanım dışında kalmış. Ve uzun yıllar unutulmuş bir mekandı. Mabeyn ile ilgili restorasyon projelerimiz çerçevesinde bu ara geçiş güzergahını da mekanda bulunan çinilere de atıfta bulunmak amacıyla bir çini galerisi olarak düzenledik. Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası. Buradaki çinilerden kastımız dekoratif olarak mekanlarda kullanılmış olan çinileri kapsıyor" dedi. "İznik çinileri zaten koleksiyonun çok önemli bir parçasını oluşturuyor" Topkapı Sarayı’nın oldukça zengin bir çini koleksiyonuna sahip olduğunu söyleyen Yıldız, "Bilhassa inşa edildiği dönemlerde ve 16. yüzyıldaki yeniden yapılanmasında Türk çini sanatının en zirve dönemi olduğu düşünülürse, bu çeşitlilik daha iyi anlaşılabilir. Bu noktada İznik çinileri zaten koleksiyonun çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Bununla birlikte daha sonraki yüzyıllarda devreye giren Kütahya çiniciliğini çok özel örnekleri de var. Bunlarla ilgili tabi daha sonraki yüzyıllarda kullanım gereği bazı mekanlardan kaldırılmış çiniler, depolarımızda bulunuyordu. Bu çinileri ziyaretçilerin görme şansı pek fazla bulunmuyordu. Bu galeride bu çinileri bir bütün halinde bir seçki halinde ziyaretçiyle buluşturmayı hedefledik. Çünkü sarayın tarihinin ve koleksiyonlarının bu önemli parçası görülmeden bu saraya bir bütün olarak anlamak çok mümkün olmayacaktı" şeklinde konuştu. "Burada Osman Gazi’den Sultan 2. Selim’e kadar yaşamış olan Osmanlı Sultanlarının isimlerinin olduğu çini eserleri var" Serginin galeri duvarlarında padişahların isimlerinin olduğu çinilerin olduğunu söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Yer olarak buranın seçilmesinin önemi de buradan kaynaklanıyor. Bu içinde bulunduğumuz Mabeyn Yolunda hemen kameraların arkasındaki duvarda görmüş olduğunuz uzun bir yazı dizisi var. Burada Osman Gazi’den Sultan İkinci Selim’e kadar yaşamış olan Osmanlı Sultanlarının isimleri bir bütün halinde dolayısıyla bir 16. yüzyıl çinisinde yazılmış olduğunu görüyoruz. Bütün bu boyutlarıyla ziyaretçilerimize özellikle harem bölümüyle mabeyni bir araya bağlayan bu önemli noktada böyle bir gazeleyi kazandırmış olmaktan dolayı fevkalade mutluyuz" ifadelerini kullandı. "Çalışmalar, bir bütün olarak yaklaşık 3 yılımızı aldı" Mabeyn Yolundaki restorasyon çalışmalarının 3 yılda yapıldığını söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Restorasyon çalışmaları oldukça uzun sürüyor. Mabeyndeki padişah daireleriyle ilgili çalışmalarımızda sona geldik. Padişahın kullanmış olduğu Aynalı Oda, Valide Sultan Dairesi bunların hepsi yakın zamanda ziyarete hazır hale gelecek. Burayı haremle bağlayan bu içinde bulunmuş olduğumuz galeri haline dönüştürdüğümüz koridor ise bugünden itibaren ziyaretçi tarafından gezilebilecek. Çalışmaların bir bütün olarak yaklaşık 3 yılımızı aldığını söyleyebilirim" dedi. Sergide ilk etapta 250 eser sergileniyor Açılışı gerçekleştirilen sergide 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar ait eserlerden ilk etapta 250 eserin sergilendiğini söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Belki eser sayısından önce özellikle giriş bölümünde Nahvin’in yazmış olduğu ve 19. yüzyıl çinilerine işlenen çok önemli bir kaside var. Bu koleksiyonumuzun çok müstesna bir parçasıdır. Bir bütün halinde burada sergileyebiliyoruz, çok sayıda çiniden oluşuyor. Burada yaklaşık ilk etapta biz 250 parça çiniyi sergiliyoruz. Çiniler yaklaşık söylemiş olduğum gibi 16. yüzyıl ve 19. yüzyıl arasını kapsıyor. Dolayısıyla 19. yüzyıla varması nedeniyle bunların içinde bir miktar saraya ithal çinilerin geldiği dönemi de kapsadığını düşünürsek aslında Osmanlı sarayında kullanılmış olan bir bütün çini geleneğini burada yerli olsun yabancı olsun göstermiş oluyoruz" ifadelerini kullandı. "Hatıralar Yolu": Kitabeler ve Panolar Serginin galeri duvarlarında Osman Gazi’den Sultan 2. Selim’e uzanan padişah adlarının sıralandığı iri yazılı çiniler bulunuyor. "Mihrabiye" motifli üç pano arasında görülen "Soffa-i ali" ve "Hamam-ı âli" ifadeleri, bu panoların vaktiyle Hünkâr Sofası ve Hünkâr Hamamı’ndan taşındığını düşündürüyor. Böylece Mâbeyn Yolu, bir sergileme alanının ötesinde, saray hafızasını taşıyan bir "hatıra galerisi" işlevi de üstleniyor. "Kaside-İ Münferice" Çinileri de galeride yer alacak Ziyaretçiler, Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi boyunca Kaside-i Münferice’den seçilmiş beyitlerin işlendiği çinileri de görebilecek. 11. yüzyılda Tunuslu şair İbnü’n Nahvi tarafından kaleme alınan kaside, her sıkıntının ardından bir ferahlığın geleceğini vurgulayan mesajıyla tanınıyor. Halk arasında "kurtuluş getiren" bir metin olarak ün kazanan kaside, yüzyıllar boyunca zor zamanlarda dua niyetiyle okunmuş. Osmanlı döneminde de sevilen kasidenin Türkçe tercümeleri arasında 18. yüzyıl şairi Ebubekir Kani’nin manzum çevirisi öne çıkıyor. Çini Sanat Galerisi, Topkapı Sarayı’nın kapalı olduğu salı hariç, haftanın her günü 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Ziyaretçiler, Harem bölümünde yer alan Mabeyn Taşlığı’ndan Mabeyn Yolu’na girdikten sonra Topkapı Sarayı çinilerini ve Tekfur Sarayı’ndan günümüze ulaşan bazı çini örneklerini; bir sonraki bölümde ise "Kaside-i Münferice" çinilerini görebilecek. Galeri, Harem bölümü bileti ile gezilebilecek, ilave ücret ödemek gerekmeyecek.
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık kiliminin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek, "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi.