BASKETBOL - 16 Eylül 2020 Çarşamba 19:43

Ergin Ataman: "En büyük transferimiz takımı korumak oldu"

A
A
A
Ergin Ataman: "En büyük transferimiz takımı korumak oldu"

Anadolu Efes Başantrenörü Ergin Ataman, bu sezon transfer yapmadıklarını belirterek, "En büyük transferimiz takımı korumak oldu" dedi. Ataman iyi bir hazırlık dönemi geçirmediklerini de ifade etti.

Anadolu Efes’in THY Euroleague medya günü organizasyonunda korona virüs salgını sebebiyle online olarak yapıldı. Etkinlikte Anadolu Efes Başantrenörü Ergin Ataman basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu’nun bir basın toplantısında kendisine yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine Ataman, "Euroleague medya günündeyiz. Türk ve Avrupa kamuoyunun hiçbir şekilde tasvip etmediği şekilde üslupla bana yöneltilen suçlamaya karşı herhangi bir cevap vermeyeceğim" diye cevap verdi.

Larkin konusu

Shane Larkin’in Türk statüsünde oynatılması durumu hakkında konuşan deneyimli çalıştırıcı, "Larkin geçtiğimiz yıl Türk pasaportu aldı. Türk halkının, Cumhurbaşkanımızın, bakanımızın da yoğun ilgisi ile oldu. Pandemi sebebiyle olimpiyat elemeleri ertelendiği için milli takımımızda yer almadı. Olimpiyat elemelerinde oynamak için Türk vatandaşı olmuştu. Sezon başlarken çok önceden yapılan yönetmelikler gereği milli takımda maç oynamadığı için Larkin Türk statüsünde oynayamıyor. Yabancı statüsünde sezona başlarsa sezon içerisinde milli maç olup olmayacağı da net değil, tekrardan Türk statüsüne de geçemiyor. Larkin’in Türk olma statüsünde bir takım maddi fedakarlıklar yapıldı. Daha fazla maç oynayacağı için, milli takım oynayacağı için. Bunu da Anadolu Efes yaptı. Pandemi sebebiyle tüm dünyada oluşan hatta Türkiye liginde lider olmasının yok sayılmasına neden olan bir ortamda bu yönetmeliğin yok sayılıp, Larkin Türk olduğu için, milli takımda oynayacağı için sezona diğer Türk oyuncuları gibi başlatılmasını bekliyorum. Bu konuda federasyon yönetim kurulunun kararını merakla bekliyorum" şeklinde konuştu.

"O fırsatı hem Euroleague hem de TBF kaçırdı"

NBA’deki bubble sisteminin Euroleague için uygun olup, olmasının sorulması üzerine Ataman, “NBA’deki bubble sistemi sezonu tamamlamak için yapıldı. Gayet de başarılı oldu. Artık o tren kaçtı. Hem Euroleague hem de TBF kaçırdı. Yeni sezona NBA bubble ile başlayacağını sanmıyorum. Futbolda Avrupa kupaları başladı. Tüm dünyada tenis müsabakaları başladı. Fransa bisiklet turu başladı. Formula 1 yarışları yapılıyor. Sezonu sonlandırmak için bubble yapılamadı da koskoca sezonun nasıl bir bubble ile sığdırılacağını tahmin etmiyorum. Euroleague’in yayımlamış olduğu protokolde maçların lig usulü, bazıları ülkelerde seyircili, bazı ülkelerse olarak yapılacağı belirliyor. Euroleague hazırlık turnuvasında bir kısım seyircili olarak yapıldı. Yeniden bir bubble olacağını sanmıyorum. O fırsat hem Euroleague hem de TBF kaçırdı" ifadelerini kullandı.

Geçen seneki kadroyu korudukları için sezona iddialı başlayacaklarını söyleyen Ergin Ataman, "Bu dönemde kadrolarında revizyon yapan çok önemli takımlar oldu. Bunların biri CSKA Moskova. Çok önemli transfer yaptı. Milano flaş transfer yaptı. Real Madrid, Barcelona aynı seviyede. Euroleague başlayan 18 takımdan en az 10-12’sinin final-four ve şampiyonluk hedefinde başladığını düşünüyorum" dedi.

"Euroleague geçen sene büyük bir talihsizlik yaşadı"

CSKA Moskova Başkanı Andrei Vatutin'in 'Euroelague’de sezon tamamlanmazsa Euroleague’in sonu gelebilir' açıklamasıyla ilgili olarak Ataman, "CSKA Moskova başkanının demecine katılıyorum. Euroleague geçen sene maalesef büyük bir talihsizlik yaşadı. Bana göre Euroleague yöneticileri de iptal kararı verenlerde bu karardan çok mutlu olduğunu sanmıyorum. Euroleague’in büyük fırsatı kaçırdığını düşünüyorum. Bu sezonu mutlaka her fırsatta oynatmak durumunda. Avrupa’nın artık bütün büyük organizasyonları başladı. Euroleague geçen sezonu sonlandıramadı. Bu sezonu da başlatıp, sonlandıramazsa Euroleague’in inandırıcılığı kalmaz. Euroleague tüm dünyada izleyici kitlesi var" açıklamasında bulundu.

"İyi bir hazırlık dönemi geçirdiğimizi söyleyemem"

Geçen sene Euroleague’de ciddi bir üstünlük sağladıklarını belirten başarılı başantrenör, "Aynı heyecanı yeniden yakalamaya çalışacağız. Euroleague’in ilk başta birçok yerde seyircisiz oynanacak olması bir dezavantaj. Euroleague başlar başlamaz aynı ritmi bulamayabiliriz de. Keza iyi bir hazırlık dönemi geçirdiğimizi söyleyemem. Geçtiğimiz yıllarda olduğunu gibi çok ciddi hazırlık maçları oynayamadık. Diğer takımlara baktığınız aman çok ciddi hazırlık maçların ciddi bir şekilde oynandığını görüyoruz. Maalesef ülkemizde gerçekleştiremedik. Euroleague başladıktan sonra ritim bulmaya çalışacağız. Artık herkes bizi çok iyi tanıyor. Bir takım önlemler alacak. Biz de sezon içerisinde bu önemlere farklı cevaplar verebilir. Bunun çalışmalarını yapıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"Kendi antrenman tesislerimizi yapmak istiyoruz"

Merter tesislerinden ayrılırken duygusal bir süreç yaşadıklarını ifade eden Ataman, “Türk basketbolun varım diyen herkesin tozunu yuttuğu bir salondu merter. Ayrılmak oradan kolay olmadı. Kendimize sığınacak bir yuva bulduk. Çok güzel bir tesis. 3 yıllığına kiraladık. Bu konuda ciddi girişimlerimiz oldu. Spor bakanımızın buna destek verdiğini biliyoruz. Kendi antrenman tesislerimizi de yapmak istiyoruz. Anadolu Efes oyuncu fabrikası. Bunu da yıllarca devam etmek istiyoruz” diye konuştu.

"İki yıldır oynamış bir kadroyu bozmak istemedik"

Duygusal anlamda yarım bırakmak zorunda kaldıkları sezonu aynı takımla tamamlayıp bu sezon 0’dan başlayıp sonuçlandırmak istediklerini vurgulayan Ergin Ataman, "Bu işin duygusal tarafı. Mantık tarafında kimyayı bozmamak en önemli sebebimizdi. Çok düşündük. Bir değişiklikler yapabilirdik. Makine düzeni içerisinde iki yıldır oynamış bir kadroyu bozmak istemedik. Herhangi oyuncu transferine gitmek. İki genç oyuncuyu kiraya verdik. Altyapımızda yetişmiş Ertan Gaziyi de o göreve getirdik. Bu şekilde devam edeceğiz. Alec Peters ile devam edemedik. Singleton ve Moerman var. Yiğitcan o bölgede vardı" dedi.

Pandemi döneminde kamp düzeni düşünmediklerini ifade eden Ataman, "Antalya’daki 3 haftalık kamp dönüşünde 3 oyuncumuzda covid belirdi. Kamplarda saha sıkıntılı olduğunu düşünüyoruz. Oyuncularımızı dikkat etmeleri, bireysel olarak korumalarını istiyoruz. Burada önemli olan seyahatler. Bu konuda kulübümüzün girişimleri var. Euroleague maçlarındaki seyahatler için sponsorlarımızla görüyoruz. Bu konuyla ilgili THY’yi ziyaret ettik. Onlardan geri dönüş bekliyoruz" açıklamasında bulundu.

"Sahada mücadele eden her maçı kazanmaya çalışan bir takım olacak"

Seyirci konusunun yeniden gözden geçirilebileceğini düşündüğünü söyleyen Ergin Ataman, "Sosyal mesafesi yapılmış seyirci uygulamasının Euroleague’de denenebileceğini düşünüyorum. Sinan Erdem gibi her türlü hijyenik koşulları sağlamış büyük bir salonda. Zaman içerisinde göreceğiz. Taraftarımızın bizi ve basketbolu özlediğinin farkındayım. Ekran başında destekleyeceklerdir. Bu beklentinin karşılığını vermeye çalışacağız. Çok ciddi rakiplerimiz var. Sahada mücadele eden, her maçı kazanmaya çalışan, izleyenlere keyifli dakikalar geçiren Anadolu Efes basketbol şovu sahada olan olacak 1 Ekim’den itibaren" şeklinde konuştu.

Anadolu Efes’in Euroleague’in daimi üyesi ve 10 yıllık bir anlaşması olduğunu belirten Ataman, "Kısa dönemde değişimin olacağını sanmıyorum. Yakın dönemde kapalı sistem Euroleague geçileceğini düşünüyorum. Bunun da Avrupa basketbolu için maddi ve manevi anlamda katkı sağlayacağını düşünüyorum" diye konuştu.

"En büyük transferimiz takımı korumak oldu"

En büyük transferlerinin takımı korumak olduğunu ifade eden Ergin Ataman, "Bu kadar başarılı olmuş bir takımı tutmamız yönetimimizin büyük başarısıydı. Burada ciddi fedakarlık yapıldı. Ekonomik sıkıntılar malumken Efes yönetimi bu heyecanı yarım bırakmamak adına böyle bir fedakarlık yaptı. Bazı oyuncularımızın da bazı fedakarlıkları oldu. Bir takım sözleşmelerde düşüşler yapıldı. Sözleşme uzatılmalarına gidildi. Bütçede dengelemeler yapılmaya çalışıldı. En büyük transferimizin bu takımı korumak olduğunu düşünüyorum. Hiçbir oyuncumuzu NBA ve Avrupa takımına kaptırmadık. Şu anda çok ciddi transferlerin yapıldığını görüyorum" açıklamasında bulundu.

"Larkin’in tedavisi devam ediyor"

Shane Larkin sağlık durumu hakkında da bilgi veren deneyimli çalıştırıcı, "Larkin’in tedavisi devam ediyor. 1 Ekim’deki Euroleague maçında sahaya dönmesini bekliyoruz. Kaç dakika oynar, nasıl performans oynar. Bunu tam kestiremiyorum. Takım antrenmanlarına başlamadı. 1 Ekim’den önceki son hafta takımla antrenmanlara başlayacak" diyerek sözlerini tamamladı.

Oğuzhan Ort

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda ile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ilişkin sunum yaptı ve gün sonunda milletvekillerinin sorularını cevapladı. Göktaş, şehir, ilçe ve mahalle bazında sosyal risk haritalarını oluşturmaya yönelik çalışmaların ve sosyal olgulara yönelik çalışmaları tamamladıklarını belirterek, “Paydaş bakanlıklarımızın destekleriyle gerçekleştirdiğimiz veri entegrasyon çalışmalarımızı tamamladığımızda henüz vakalar gerçekleşmeden müdahale kapsamında kapasitemizi önemli ölçüde artırmış olacağız. Bu süreçte ilgili bakanlıklarımız kurum ve kuruluşlarımızla güçlü iş birlikleri geliştirmeye devam edeceğiz. Biz bu çalışmaya öncelikle iki pilot ilçeden başlattık. Akabinde şu anda sosyal risk haritamızı ilk altı ilde başlattık” ifadelerini kullandı. Göktaş, şunları kaydetti: “Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız. Her aşamada mağdurların yanında oluyor. Onlara gereken her türlü desteği sağlıyoruz. Bakın bu konularda siyaset üstü bir konu olduğu için biz bunlar üzerinde politika veya şov yapmıyoruz. Biz her zaman vatandaşımızın yanındayız. Bunu görsellerle değil eylemle bizzat ailelerin yanında olarak yapıyoruz.” Narin Güran cinayetine yönelik soruya üzerine Bakan Göktaş, “Narin sekiz yaşında bir kız çocuğu. Böylesi elim bir hadisede hayatını kaybetmesi millet olarak hepimizi çok derinden üzdü. Narin tüm Türkiye’nin hepimizin kızı oldu. Şu an dava süreci devam ediyor. Hatta Narin kızımızın mahkemesinde onun hukuki olarak hakkını arayan bizleriz. Avukatlarımızın savunmasını herkes tarafından takdir gördü. Ben burada sizlerin huzurunda müdahil olduğumuz adli süreci takip eden avukatlarımıza ve bu süreçte yer alan tüm ekibimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Bakanlık olarak duruşumuzun her zaman çocuğun yanı olduğunu tüm ülkeye gösterdiler” dedi. Şiddete sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiklerini belirten Bakan Göktaş, “Bu ilkeden asla taviz vermeden mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün küresel bir sorun olan şiddet karşısında evet küresel bir sorun gerek hukuki gerekse politika düzeyinde etkili bir mekanizmayı sahibiz. Çok yönlü bir sorun olan kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için tüm bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, STK’larımızla bu konuda topyekun bir seferberlik anlayışıyla hareket ediyoruz” şeklinde konuştu. "Kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” Kadınlara ilişkin eleştirilere Göktaş, “Kadını evlere hapsettiniz diyorsunuz. Yıllarca kıyafetinden dolayı istihdamdan siz uzaklaştırmadınız mı? Çok yakın bir geçmişten bahsettiğimi de hatırlatmak istiyorum. Değerli milletvekilleri, yıllardır kadınla mücadelemizin İstanbul Sözleşmesi üzerinden dar bir çerçeveyi hapsetmeye çalışan bir yaklaşım görüyoruz. En geniş çerçevede insan hakları mücadelesi olarak görüyoruz ve ülkemiz bu mücadeleyi pek çok ülkeden, uluslararası sözleşmeden çok daha önce başlamış, güçlü ve başarılı bir şekilde sürdürmüştür, sürdürmeye de devam ediyor. Bu anlamda kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” diye konuştu. "Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti" Belediyelerin açtığı kreşlere yönelik soruya Göktaş, “Şunu özellikle vurgulamak isterim ki bu konuyu yanlış bir zeminde tartışırsak en fazla çocuklarımıza ve ailelerine haksızlık etmiş oluruz. Hangi yaş grubu olursa olsun, hangi adla açılmış olursa olsun içerisinde çocuklarımıza bakım ve eğitim veren her kuruluşun standartlarının, fiziki koşullarının ve müfredatın yasal düzenlemede uygunluğunun denetlenmesini gerekiyor. Ailelerin, annelerin, kadınların ve çocuklarımızın neyine herhangi bir şeye karşı elbette olmayız. Belediyelerin ve özel sektörün belirlediğimiz çerçevede hareket etmek kaydıyla bu tür kuruluşların yaygınlaştırılmasını da elbette isteriz. Hatta sadece kreşler değil kadın konuk evlerin açılması konusunda da yerel yönetimlerin ellerinin taşın altına koymalarını bekliyoruz. Aksine kapatmalarını değil. Ancak maalesef şu anda sahada belediyeler tarafından ruhsat verilen kreş adı altında anaokulu işi yapan kuruluşlar olduğuna dair Milli Eğitim Bakanlığımız bir yazı yazmış. Konu tamamen anaokulu işlemi yapan farklı isimler adı altından kurumlardan bahsediyoruz. Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti. Bütün belediyelere gitti, bütün belediyelere gitti” ifadelerini kullandı. İzmir Selçuk’ta 5 çocuğun yangında ölmesine yönelik soru üzerine Göktaş, “Bakanlık personeli 18 kere sadece bu sene gitmiş. Anneyle evlatlar arasında yakın bağ görmüş. Anneyi ziyaret ettiğimde, anne personelimizin bizzat ismini biliyordu. Çocuğumuzun üstün yarar, çocuklarımızı düşünerek sadece hareket ettiğini söyledi. Bu minvalde çocukla, bakın çocuğu anneden koparmak gerçekten bir sorumluluk. Yani çok zor bir karar, bu tür kararları verebilmek. Anneyle evlatları arasında yakın bağ görmüş ve annenin girişimlerini görmüş. Annenin defaatle girişimleri ve dilekçeleri var. Anneannenin dilekçeleri var. Ancak ben yine de nerede sorumluluğu var, sorumluluğumuz var, onu araştırmak için bakanlık olarak geliştirme gereken tüm soruşturmalarımı da başlattığımı ifade etmek istiyorum. Her nerede bir ihmal varsa gereğini yerine getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu çocuklar hepimizin çocuğu. Sizin komşunuzda böyle bir durum olsa bize haber vermez misiniz? Verirsiniz. Dolayısıyla her nerede bir ihvan varsa gereğinin yerine getireceğimizde hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ancak ben de herkesin üzerine düşen sorumluluğunu titizlikle yerine getirmesini diliyorum” dedi.