GÜNDEM - 20 Şubat 2023 Pazartesi 11:46

Dünya Doktorlarından deprem bölgesine ilk yardım desteği

A
A
A
Dünya Doktorlarından deprem bölgesine ilk yardım desteği

6 Şubat'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki büyük depremin ardından Dünya Doktorları (DDD), Hatay’da ve Suriye’de depremlerden etkilenen insanlara uzun vadeli ve sürdürülebilir insani yardım sağlamak için desteğini sürdürüyor.

Orta Güneydoğu Türkiye’de ve Suriye sınırına yakın yerde meydana gelen yıkıcı depremler binlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Dünya Doktorları, depremlerin yaşandığı bölgelerde ihtiyaçları belirlemek üzere hızlı bir şekilde harekete geçti ve depremin ilk anından bu yana çalışmalarına devam etti. Merkezi Türkiye’nin Kahramanmaraş ili olan ve Kuzey Batı Suriye'nin özellikle Halep ve İdlib bölgelerini ağır bir şekilde etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremden etkilenen insanlara ilk yardım ve tıbbi müdahale sağlayan Dünya Doktorları, bölge partnerlerinin desteğini gördü. Afet bölgesindeki çalışmalarına 24 saat içerisinde İnigo Pharma ilaç bağışında bulundu ve Project HOPE ve SAMU arama kurtarma ekipleri ile zamana karşı verilen yarışa destek verdi.

Dünya Doktorları Başkanı Hakan Bilgin, “6 Şubat sabahı Türkiye ve Suriye’yi vuran yıkıcı depremlerden sonra Dünya Doktorları, sahra çadırları ile sahadaki faaliyetlerini sürdürüyor. Afetin ilk anından bu yana depremzedeler ve ekiplerimiz için güvenli alan olarak kullanılacak konteynerler Hatay'a ulaşmaya başladı. Sağlık çalışanlarımız aracılığıyla ilk yardım, ilaç, battaniye, kit dağıtımı yapılmaya da devam ediyor. Psikologlarımız, afet sonrası travma için psikolojik ilk yardım amacıyla bölgede çalışıyor. Ayrıca, İdlib'te bulunan 5 kliniğimiz aracılığıyla acil tıbbi müdahale yapıyoruz. Buna ek olarak, enkaz altından yaralı olarak kurtulan ve geride kalan insanlara hizmet veren hastanelerin çağrısına İdlib Sağlık Müdürlüğü'ne ilaç bağışında bulunarak yanıt verdik. Ülkede çok sayıda bina ve sığınak yıkılırken, halihazırda yetersiz olan sağlık tesisleri ve hastaneler kullanılamaz hale geldi ve sağlık personelinin birçoğu da aileleri ile birlikte afetzede durumunda. Dünya Doktorları olarak, depreme yönelik acil müdahale projesi neticesinde oluşan insan kaynağı açığını doldurmak üzere Suriye'nin Afrin bölgesi için işe alım yapacağız” dedi.

Dünya Doktorlarından deprem bölgesine ilk yardım desteği

‘Ebelerden ve Eczacılardan oluşan geçici bir mobil sağlık ekibi oluşturduk’
Dünya Doktorlarının birinci basamak sağlık hizmeti merkezi ve sanitasyon alanları olarak kullanılacak konteynerler ile depremlerden etkilenen insanlara uzun vadeli ve sürdürülebilir insani yardım sağlamak için çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Hakan Bilgin, “Doktorlarımız, ebelerimiz, hemşirelerimiz ve psikologlarımız; birinci basamak sağlık hizmetleri sunarken bir eczane de afetten etkilenen nüfusa ilaç sağlamaktadır” dedi. Bilgin, "Antakya'da Suriye’deki operasyonlarımızı yürüttüğümüz bir koordinasyon ofisimiz var ve Suriye içinde de kliniklerimiz bulunuyor. Türkiye sınırına yakın kliniklerimizden biri deprem nedeniyle kısmen yıkıldı. Günde 400'den fazla birinci basamak sağlık hizmeti veren muayenehanelerimizin bulunduğu bina çöktüğü ve kliniğin girişini kapattığı için oradaki kliniğimiz şu an faaliyet gösteremiyor. Enkazı bir an önce temizleyerek kliniğe ulaşımı sağlamak ve hizmetlerimize devam edebilmek için çalışıyoruz” dedi. Türkiye ve Suriye'deki depremler sonucu 4 çalışma arkadaşlarının hayatını yitirdiğini belirten Bilgin, “Umutlu bekleyişimiz maalesef olumlu sonuçlanmadı ve Suriye Programı Koordinatörümüz Dr. Mohamad Shahin ve ailesi Hatay'da hayatını kaybetti. Değerli çalışma arkadaşlarımızdan klinik bekçimiz Ziad Salim'i, ebe Zahia Elomer'i ve laboratuvar teknisyenimiz Usame Elabod'u da Suriye'nin Afrin kasabasını yıkan depremde kaybettik” dedi. Bilgin, Dünya Doktorlarının, hâlihazırda bölgede bulunan ve depremden etkilenenlere acil müdahalede bulunmak üzere mahalleleri ve yeni kurulan kampları ziyaret eden doktorlardan, hemşirelerden, ebelerden ve eczacılardan oluşan geçici bir mobil sağlık ekibi oluşturduğunu da sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir’de kuraklıktan büyüyemeyen zeytin yüz güldürmedi Türkiye’nin önemli zeytin üretim merkezlerinden Balıkesir’in Edremit Körfezi yöresinde, zeytin hasadı bütün hızıyla devam ederken, kuraklıktan büyüyemeyen zeytin yüz güldürmedi. Kuraklık nedeniyle verim de büyük düşüş yaşanırken, Tariş’in henüz fiyat açıklayamaması ve yörede zeytinyağının 150 liraya kadar düşmesi de üreticiyi üzdü. Balıkesir’in Edremit Körfezi Yöresinde zeytinde var yıllı yaşanırken, kuraklık yüzünden ürün yüz güldürmedi. Mayıs ayından beri yağmur düşmemesi yüzünden bir çok yerde zeytinler büyüyemezken, yağ verimi de düştü. Yörede iki gün önce düşen yağmur da pek fayda sağlamadı. Yörede zeytin yevmiyelerinin bin 500 liraya kadar yükselmesine karşın, Tariş’in bu güne kadar fiyat açıklayamaması ve serbest piyasa da 150 liraya kadar zeytinyağı alınması üreticileri üzdü. Artan maliyetlere karşın zeytinyağı fiyatlarının da yarı yarıya düşmesi çiftçileri zor durumda bıraktı. Zeytincinin zorda olduğunu kaydeden üretici Halil Ergün,” Zeytincinin işi bu sene çok harap. Aynı domates gibi olacak bu sene zeytin. Zeytincide domatesçi gibi olacak Maliyet yüksek. İşçi paralarını çıkarmıyor. Herkes cepten ödüyor tayfa parasını. Parası olmayan zeytini bırakıyor tarlada, toplamıyor” dedi. İsa Uçar da, “Bu sene çok kurak gitti yıl. Kurak gidince zeytin de kurudu. Yağmur yağdı ama yeterli değil. Zeytin kurudu, ama gene de topluyoruz” dedi. Cemalettin Kaya ise, “Çok kurak gitti. Şu an yağmur oldu ama, gene de çok zor. Yağ fiyatları çok düştü. Tayfa yevmiyeleri bin 500 lira, yağın kilosu 150 lira. Karşılamıyor gelen gideni” diye konuştu. Rukiye Köse de, “Bu güne kadar 1-1,5 aydır gidiyoruz biz. Çuval hiç dolmadı. Zeytin çekirdek gibi. Kasaların içinden düşüyor zeytinlerimiz. Tariş de fiyat vermiyor. Biz çok zor durumdayız. Yevmiyeler çok pahalı. Yani kendimize hiç para kalmıyor. Hepsi yevmiyeye gidiyor. Bu sene çok mağdur durumdayız” dedi. Ziraat mühendisi Mustafa Erümit de, “Zeytinde beklenen yağış sonunda geldi. Ama, biraz geç oldu tabi ki. Ürünler, gördüğünüz gibi gelişemedi. Ama, bu yağmurun illaki faydası olacaktır. Ağaçların önümüzdeki senenin ürünleri için. Fakat bu sene, maalesef mayıs ayından beri yeterli yağmur olmadığı için üretici biraz mutsuz. Yeterli ürün var aslında. Ama, ürünlerimiz gelişemedi. Rekoltemiz normalin üzerindeydi fakat gelişemediği için yine de beklentinin altında kalan bir sezon olacak bizim için. Yağmurların devamı inşallah olacak. Daha güzel bir yıl olması dileğiyle” diye konuştu.
Çanakkale Atatürk için 21 Kasım 1938’de yapılan resmi cenaze töreninin fotoğrafları gün yüzüne çıktı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, 10 Kasım 1938’de Atatürk’ün vefatından sonra 21 Kasım’da tüm Türkiye’de ikinci bir matem töreni düzenlendiğini söyledi. Borlat, arşiv çalışmaları ve dönemin yerel basınına yönelik taramalar esnasında 21 Kasım 1938’de Atatürk için Anadolu’da düzenlenen anma törenine dair fotoğrafların ilk kez ortaya çıktığını söyledi. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 86 yıl önce 10 Kasım 1938’de vefat etti. Atatürk’ün vefatından sonra tahdit işlemleri başladı. İşlemlerin 11 Kasım’da sona ermesinin ardından Atatürk’ün naaşı Dolmabahçe Sarayında ziyarete açıldı. 18 Kasım’a kadar devam eden sürecin ardından Atatürk’ün naaşı, 19 Kasım’da Ankara’ya götürüldü. 21 Kasım’da yapılan törenle Atatürk’ün naaşı Anıtkabir bitene kadar geçici olarak bulunacağı Etnoğrafya Müzesine getirildi. 21 Kasım 1938 tarihinde Anadolu’da da tören icra edildi. AÇASAM Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat tarafından yapılan arşiv çalışmaları ile 21 Kasım’daki ikinci matem törenine dair fotoğraflar ilk kez gün yüzüne çıktı. 21 Kasım gününde Anadolu’nun tamamında da bir resmi matem töreni icra edildi Doç. Dr. Barış Borlat, 10 Kasım 1938’de Atatürk’ün vefatı ile birlikte aslında Anadolu’da büyük bir hüzün başladığını belirterek, “Atatürk’ün vefatından hemen sonra tahdit işlemleri başlamış, 11 Kasım’daki bu işlemler sona erdikten sonra Dolmabahçe Sarayının muayede kısmında Atatürk’ün naaşının ziyarete açılma süreci gündeme gelmiş ve halk yoğun bir ilgi içerisinde, 16 Kasım’dan itibaren Atatürk’ün naaşını ziyaret ettiğini göreceğiz. Bu süreç 18 Kasım günü akşam, gece saatlerinde sona ermiş ve 19 Kasım günü Atatürk’ün naaşının Ankara’ya götürüldüğünü göreceğiz. Aslında bu süreçte yani Atatürk’ün bugün bahsedeceğimiz 21 Kasım tarihindeki Anadolu’nun tamamında yapılacak olan törende hazırlıkların başlamış olduğunu göreceğiz. Gönderilen bir emirle bütün vilayetlerde, ilçelerde, nahiyelerde 21 Kasım gününde bir tören icra edilmesi istenilmiştir. Nitekim Atatürk 19 Kasım günü Ankara’ya götürülmesi amacıyla başlamıştı işlemler, 20 Kasım günü kendisi Ankara’ya ulaşacaktır ve 21 Kasım gününde ise biz tören icra edilmesinin, hazırlıklarının başlamış olduğunu göreceğiz. İşte bu esnada Atatürk’ün Anıtkabir’in yapılmasına kadar geçecek olan süre esnasındaki naaşının da bulunacağı Etnografya Müzesi’nde bir tören icrasının hazırlıklarının başlamış olduğunu göreceğiz. Bu tören, 21 Kasım tarihinde icra edilecektir. Ancak daha önemlisi aynı anda Anadolu’nun tamamını da aynı şekilde 21 Kasım gününde bir tören yapılması istenilmiştir. Bu törenin özellikle saat ikide başlaması saat beşe kadar törenin sürmesi ve törenle ilgili bütün hazırlıkların yapılmış olduğunu göreceğiz. 21 Kasım gününde hem İstanbul’da, hem de Ankara’da yapılan törenlerle birlikte Anadolu’nun tamamında da bir resmi matem töreninin icra edildiğini göreceğiz. Anadolu içerisinde Urfa’da Antep‘te, Patnos‘ta, Kayseri’de törenler icra edilecektir. Bu tören esnasında saat ikide İstiklal Marşı‘yla biz Anadolu’nun tamamında törenin başlamış olduğunu göreceğiz” dedi. Okullar tatil edildi, bayraklar yarıya indi 21 Kasım günü Anadolu’da okulların tatil edildiğini, aynı zamanda bayrakların da yarıya indirildiğini ifade eden Doç. Dr. Barış Borlat, “Atatürk için 10 Kasım’dan sonra ikinci matem gününün tüm Anadolu’da 21 Kasım’da yapılmış olduğunu göreceğiz. Burada daha önemli şey şu aslında, bu törenlere bakıldığında törenler içerisindeki fotoğraflarda özellikle biz nasıl ki İstanbul’da, Dolmabahçe Sarayı’ndaki ziyaretler esnasında hınca hınç bir kalabalığın olduğunu, hatta izdihamlar esnasında 11 kişinin hayatını yitirdiğini görüyorsak, benzer şekilde Anadolu’da da 21 Kasım’da büyük bir kalabalığın kent meydanlarını doldurduğu, Atatürk büstünün yanında yapılan törenler esnasında kalabalıkların o günkü dönemin basınına yansıyan haberlerde olduğu gibi hıçkırarak ağladıklarını en azından göreceğiz. İşte bu 21 Kasım’daki ikinci matem töreni esnasında yapılan törenlere dair yapmış olduğumuz arşiv çalışmaları, dönemin yerel basınına yapmış olduğumuz taramalar esnasında ilk defa ulaştığımız fotoğraflar ortaya çıktı. Bu fotoğraflar, Anadolu’nun tamamındaki törenlerin bizi o günkü ruh halini yansıtıyor. Dönemin arşiv belgelerine bakıldığında, 21 Kasım töreni için şunu söylüyor: ‘Cumhuriyetin birleştiren ruhu, bir araya getiren ruhun aslında en önemli yansımasıydı’ diyor. İşte ulaştığınız bu arşiv belgelerinde dönemin koleksiyondaki özel fotoğraflarla ilk defa kamuoyunun göreceği bu belgelerle birlikte, biz 21 Kasım törenlerinin tüm Anadolu’da ne şekilde icra edildiğinde en iyi şekilde görmüş olacağız. Böylece aslında Atatürk’ün 10 Kasım’daki o yaşanan büyük matemin ikinci ve önemli kısmının da 21 Kasım gününde gerçekleşmiş olduğunu da söyleyebiliriz” diye konuştu. Tüm Türkiye, Anadolu Atatürk’e 21 Kasım gününde ikinci defa ve resmi olarak saygısını göstermiş oldu 21 Kasım günü tüm Türkiye’, Anadolu’nun Atatürk’e ikinci defa ve resmi olarak, sivil, halk hep bir arada saygısını göstermiş olduğunu kaydeden Doç. Dr. Barış Borlat, “21 Kasım töreninin yapılması amacıyla gönderilen resmi yazı içerisinde töreni nasıl icra edildiğine dair bir kroki hazırlanmış, bu kroki esnasında tüm tören noktalarındaki düzen ve hazırlıkların bahsedilmiş olduğunu göreceğiz. Biz bununla ilgili şunu söyleyebiliriz ki, tören en Batı’dan, Edirne’den başlayıp Hakkari‘ye kadar Kayseri’den, kuzeyden güneye Anadolu’nun her yerinde icra edilecektir ama daha önemlisi törenlerin köylere kadar inmiş olduğunu göreceğiz. Elimizdeki arşiv belgeleri, fotoğraflarda köy meydanlarında, köylülerin toplanmak suretiyle köy okulundaki öğretmenin kendilerini yönlendirmesiyle İstiklal Marşı okuyup, ardından 10’uncu Yıl Marşını okumak suretiyle, köydeki öğrencilerden seçmiş oldukları bir kişinin kürsüye gelerek Atatürk’ün yaşamış olduğu ve süreç esnasındaki devrimlerini, anlatmak suretiyle anmalar yapılmış ve saat tam 16.00’ya geldiğinde ise hep bir anda tüm Türkiye 3 dakika boyunca saygı duruşu gerçekleştirilmiş ve özellikle kent merkezlerinde 21 Kasım gününde Atatürk’ün heykelinin bulunduğu alandaki, bu heykellerin etrafı ve çevresi aydınlatılmış, askerler tarafından saygı nöbetinin sabaha kadar tutulmuş olduğunu göreceğiz. Böylece aslında tüm Türkiye, Anadolu Atatürk’e 21 Kasım gününde ikinci defa ve resmi olarak, sivil, halk hep bir arada saygısını göstermiş olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
Afyon Akaryakıt istasyonundaki restoranda çıkan yangında faciadan dönüldü Afyonkarahisar’da bir akaryakıt istasyonu yerleşkesindeki iki katlı restoran, çıkan yangında alevlere teslim oldu. 7 kişinin etkilendiği olayda itfaiye ekipleri 2 saatlik uğraş sonucu yangını akaryakıt istasyona sirayet etmeden söndürdü. Olay, Afyonkarahisar İzmir karayolu Kadayıfçıoğlu Kavşağındaki bir restoranda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, restoranda müşterilerin ısınması için yakılan elektrik sobası bir anda içerideki perdeleri tutuşturdu. Perdeden çıkan alevler kısa sürede iş yerine yayıldı. Yangına ilk önce restoran çalışanları müdahale etti. Ardından çevredekilerin ihbarı ile bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen ekipler hızlı bir şekilde alevlere müdahale ederken, rüzgarın da etkisiyle yangın iki katlı restoranın her yerini sardı. Yangına yaklaşık 8 itfaiye aracı müdahale ederken herhangi bir olumsuzluğa karşın bölgeye İl Emniyet Müdürlüğüne ait toplumsal olaylara müdahale aracı (TOMA) da sevk edildi. Olayda 7 kişi hastanelik oldu Yangın itfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saatlik müdahalesinin ardından kontrol altına alınırken, polis ekipleri ise herhangi bir olumsuzluğa karşın akaryakıt istasyonunu tahliye ederek, karayolunun yangının çıktığı yerdeki kısmını çift yönlü olarak ulaşıma kapattı. Yangın sonrası iki katlı restoran alevlere teslim olurken, tamamen kullanılamaz hale geldi. Olayda 4 kişi dumandan etkilenirken, 3 kişi ise fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. İtfaiye ekiplerinin bölgedeki soğutma çalışmaları devam ediyor.