GÜNDEM - 20 Ocak 2022 Perşembe 10:42

Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım: 'Burun şekillendirmede 'modern çekiç' dönemi'

A
A
A
Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım: 'Burun şekillendirmede 'modern çekiç' dönemi'

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, burun şekillendirme ameliyatlarında son dönemde öne çıkan tekniğin piezo yöntemi olduğunu belirterek, "ultrasonik burun estetiği” olarak da bilinen yöntemin detaylarını ve avantajlarını anlattı.

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, teknolojinin yüksek olanaklarından faydalanılarak geliştirilen Piezo yönteminde kullanılan cihazın kemikleri hassas bir şekilde biçimlendirdiğini, damar, kıkırdak ve sinirlere zarar vermediğini söyledi. Yıldırım, "Piezo cihazı, ultrasonik titreşimle çalışıyor ve sadece kemikleri kesiyor. Burundaki kan damarlarına, yumuşak dokulara, kıkırdaklara zarar vermiyor. Suyla çalıştığı için dokuları yakmıyor. Dolayısıyla ameliyat sonrası hastada daha az ödem oluşuyor, morluk ve şişlik neredeyse hiç olmuyor" dedi.

Klasik yöntemde istenmeyen kırıklar oluşabiliyor"
Piezo’nun çekiçle yapılan klasik rinoplasti ameliyatlarına göre hem doktor hem de hasta açısından daha avantajlı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, şöyle konuştu:

“Çekiçle yaptığımız ameliyatlarda bazen istenmeyen kırıklar oluşabiliyor. Operasyon sonrasında morluk ve şişlikler görülebiliyor. ‘Modern çekiç’ olarak adlandırabileceğim Piezo cihazı ise kemiğe istediğimiz şekli kolayca vermemizi ve daha hızlı sonuç almamızı sağlıyor. Ameliyat süresi de daha kısa oluyor. Kaba ve büyük burunların şekillendirilmesinde bu yöntem cerrahlara büyük kolaylıklar sağlıyor. Dar burunlarda nazal valv bölgesini tıkayan kemik yapı da Piezo ile kolayca çıkarılabiliyor. Burun tıkanıklığı ön planda olan hastalarımıza bu yöntemi uygulayarak fonksiyonel sonuçları da iyi bir seviyeye getirmiş oluyoruz.”

18 yaş üzeri herkese uygulanibilir
Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, “Yenilikçi, profesyonel ve koruyucu bir yöntem” olarak tanımladığı Piezo yönteminde hastaların günlük yaşamlarına daha kısa sürede dönebildiklerini söyledi: Doç. Dr. Yavuz , "Piezo yöntemini 18 yaş üzeri her yaş grubuna uygulayabiliyoruz. Bu yöntemin en büyük avantajlarından biri, iyileşme sürecinin hızlı olması. Ameliyat sırasında bağ ve kas dokularını, sinirleri, damarları koruduğumuz için şişlik ve morluklar görülmüyor, hastalar kısa sürede günlük yaşamlarına dönebiliyorlar. Hatta seyahat de edebiliyorlar” şeklinde konuştu.

Dr. Yıldırım, istenen sonucun alınabilmesinde cerrahın tecrübesinin büyük rol oynadığını da sözlerine ekleyerek, "Bu yöntemi uygulayabilmek için belli bir tecrübeye sahip olmak lazım. Piezo, hem açık hem de kapalı teknik rinoplasti ameliyatlarında uygulanabilir, ancak hangi yöntemin uygulanacağına hekimin karar vermesi gerekiyor" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dostları ‘Ahmet Arvasi’yi andı Gazeteci Mehmet Nuri Yardım’ın düzenleyip sunduğu Eyüpsultan’ın Ebedî Sakinleri programında Türk fikir adamlarından S. Ahmet Arvasi anıldı. Gazeteci yazar Hüdâvendigâr Onur, Ahmet Arvasi’nin kitaplarında anlattığı insan tahlilleri hakkında bilgi verdi Büyük Türk milliyetçisi ve Türk-İslâm Ülküsü’nün âbide şahsiyetlerinden Ahmet Arvasi, vefatının 37. yıldönümünde Eyüpsultan’daki Yeni Dünya Vakfı’nın salonunda yâd edildi. Yurtsever bir neslin yetişmesinde emeği olan Arvasi’yi, sinema oyuncusu Ahmet Yenilmez, öğrencilerinden Dr. Semih Uşaklıoğlu, merhumun oğlu Murat Arvasi ile gazeteci yazar Hüdâvendigâr Onur anlattı. Ahmet Yenilmez, Ahmet Arvasi’nin büyük bir düşünür olduğunu, bazılarının görmezden geldiğini belirterek, "Hocayla ilgili bir belgesel yapacağız. Doğu Anadolu Gerçeği adlı kitabı Doğu’da dağıtıldı ama kendisi Mamak zindanlarında yattı" dedi. "İslâm, ırkları ve töreyi inkâr etmez" Dr. Semih Uşaklıoğlu ise konuşmasında, son birkaç yıldır tüm dünyada milliyetçiliğin yükseldiğini, bunun iyi bir gelişme olduğunu ama bazı tehlikeleri beraber getirdiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Bu defa birileri bizim karşımıza ‘light’ ya da radikal milliyetçilik çıkarabilir. Unutmayın Müslüman olan kavim ve cemiyetler bazılarının sandığı gibi asla yok olmamış asla çökmemişlerdir. Aksine Müslüman olduktan sonra büyük medeniyetler kurmuşlardır. İslâmiyet, töreyi inkâr etmez. Allah istese idi tüm insanları aynı ırktan yaratır aynı dili konuşurduk. Tüm bunların çözümü Arvasi hocadır. ‘Yüzde yüz Türk, yüzde yüz Müslüman yüzde yüz çağdaş olun’ derdi." "Arvasi’ye göre üç tip insan var" Hüdâvendigâr Onur da Ahmet Arvasi’nin eğitimci, pedagog olduğunu belirterek kitaplarından ikisinin "Kendini Arayan İnsan" ve "İnsan ve İnsan Ötesi" adlı eserleri olduğunu söyledi. Arvasi’nin insanı üçe ayırdığını, bunları hayvan insan, dramatik insan ve ideal insan olarak sınıflara ayırdığını belirten Onur, şöyle konuştu: "Hayvan insan, dünyaya yaşamak için geldiğini, ne yaparsa kâr olduğunu, sonra da yok olacağını düşünür. Bunlar günümüzde de var. Hayvan insanlar bu yüzden sorumluluktan kaçarlar. Yalnız kalmak istemez kalabalıklardan hoşlanırlar. Çünkü yalnız kalırsa bu iç muhasebeyi gerektirir. Bu da hayvan insanı rahatsız eder." Arvasi hocaya göre bir de ‘dramatik insan’ olduğunu belirten Onur, "Dramatik insan bazen zalim bazen merhametli olur. İyi işler yapınca sevinir, zararlı bir faaliyet içine girerse üzülür. İkili bir periyot içindedir, bir alçalır bir de yükselir. Ne hayvan ne de ideal insandır. Arvasi burada Mevlana’nın bir sözünü hatırlatır. Mevlana’ya göre, ‘insan insanlığıyla melek melekliğiyle kurtuldu. İnsan ise ikisi arasında yalpalayıp duruyor.’ Buna rağmen insan ideal insan olmayı özlemektedir." Onur, Ahmet Arvasi’ye göre ‘ideal insanı’ ise şöyle anlattı: "İdeal insanlar ahlak kahramanıdır. Peygamberimiz başta olmak üzere tüm peygamberler en ön sıradadır. Bunları yakınlığıyla Ashab-ı Kiram ve İslâm büyükleri takip eder." Oğlu Mehmet Murat Arvasi de babasıyla ilgili anılarını anlattı, babasının her zaman ‘Türk ve Müslüman olmakla iftihar ettiğini, ömrünü Türk milletine hizmete adadığını’ söyledi.
Çorum Çorum Belediyesi Güreş Eğitim Merkezi açılış için gün sayıyor Çorum Belediyesi tarafından inşa edilen bölgenin en kapsamlı spor yatırımlarından biri olan Güreş Eğitim Merkezi kapılarını açmaya hazırlanıyor. Çorum Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Güreş Eğitim Merkezi, kapılarını genç sporculara açmaya hazırlanıyor. Yapım çalışmalarının sona erdiği tesiste tefrişat sürecine geçilirken, merkezin kısa süre içinde hizmete açılması planlanıyor. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, Şehir Stadyumu yanında inşa edilen Güreş Eğitim Merkezi’nde incelemelerde bulunarak yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Çorum’un güreş branşında köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Başkan Aşgın, şehirden geçmişten bugüne olimpiyat, dünya, Avrupa ve Türkiye şampiyonu sporcular yetiştiğini ifade etti. Yaklaşık 3 bin 750 metrekare inşaat alanı ve 1.240 metrekare oturum alanına sahip olan Güreş Eğitim Merkezi’nde; ofisler, 22 konaklama odası, etüt ve dinlenme alanları, ıslak hacimler, sığınak ve çamaşırhane bulunuyor. İdari binanın yanında ise sporcuların antrenmanlarını gerçekleştirebileceği modern bir spor salonu yer alıyor. Bölgenin en kapsamlı güreş eğitim merkezlerinden biri olma özelliği taşıyan tesisin 66 yatak kapasiteli olduğunu ifade eden Aşgın, merkezde eğitim sınıfları, etüt salonları ve sosyal alanların da yer aldığını söyledi. Başkan Aşgın, "Spor şehri Çorum için aşkla çalışmaya devam ediyoruz" dedi. Güreş Eğitim Merkezi’nin Çorum Belediyesi tarafından planlanan ve yapım süreci tamamen belediye tarafından yürütülen özel bir proje olduğunu belirten Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, "Projemizin finansmanı Gençlik ve Spor Bakanlığımız tarafından yüzde 100 oranında karşılanmıştır. Bakanlığımızın katkılarıyla Türkiye’ye örnek olacak bir spor tesisini daha Çorum’a kazandırıyoruz" diye konuştu.