GÜNDEM - 07 Ekim 2022 Cuma 20:13

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: 'Cami temeli atılmayan üniversite neredeyse kalmadı'

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: 'Cami temeli atılmayan üniversite neredeyse kalmadı'

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Şu anda kampüsünde cami temeli atılmayan üniversitemiz neredeyse kalmadı. Üniversite ile camiyi birbirinden ayırmak mümkün değil" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Sakarya’da “Değişen Dünyada Cami ve Fonksiyonları” konulu “11. Uluslararası Din Görevlileri Sempozyumu Açılış Programı”na katıldı. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Sakarya Üniversitesi’nde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sempozyumun hayırlara vesile olmasını diledi. İslam dininde mescitlerin önemine değinen Erbaş, “Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Mekke’den Yesrib’e adım atar atmaz önce Kuba’da bir mescit yaptırdı sonra Mescid-i Nebevi’yi yaptırmak oldu. Mescid-i Nebevi sadece namaz kılınan bir yer değil, eğitim alanı, devlet işlerinin müzakere edildiği yer oldu. Peygamber Efendimiz’in Mescid-i Nebevi’nin içinde mektep kurmuş olması çok manidar. Orada nice öğrenciler yetişti ve o öğrencilerin öğretmeni Allah Resulü Efendimizdi" dedi.

Başkan Erbaş, Allah’ın isimlerinden birisinin de ‘El Cami’ olduğuna dikkati çekerek, isminin anlamının Allah’ın bütün varlıkları sadece rahmetiyle, merhametiyle kuşatmış anlamına geldiğini bildirdi. Her üniversitede bir cami olmasını ve öğrencilerin rahatlıkla ibadetlerini yerine getirmelerini istediklerini dile getiren Erbaş, şunları söyledi:

“Bugün ülkemizde elhamdülillah 90 bin camimiz var. İstiyoruz ki her bir camimiz cami dersleriyle, namaz öncesi ve sonrası imamlarımızın, vaizlerimizin, müezzinlerimizin yapmış olduğu derslerle mektep haline gelsin, derdimiz bu. Çünkü İslam’ın en önemli unsurlarından birisi ilimdir. İlk inen ayetlere baktığımız zaman Alak Suresi’nin ilk ayetleri okumaktan, öğrenmekten, kalemden, öğretmekten bahsediyor. Nüzul sırasına göre ikinci inen sure Kalem Suresi’dir. ‘Kaleme ve yazdıklarına yemin olsun ki’ diye başlıyor. İslam’ın en temel direklerinden birisi ilimdir. Müslümanlar ilimden asla uzak durmamalıdır.”

“Cami temeli atılmayan üniversite neredeyse kalmadı”

Başkan Erbaş, camileri daha fonksiyonel hale getirebilmek için çalıştıklarını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

“Üniversitemizin içindeki kampüs camimizin temelinin atılışından açılışına kadar içindeydim. Hele üç sene taş üstüne taş konulmadı, konulamadı. Hele bir dönem yaşadık ki bu caminin yanından geçen bir YÖK başkanı, camiyi göstererek o zamanın rektörüne ‘Bu ne? Derhal yıkın bunu ya da kütüphaneye çevirin, başka şey yaptırın’ dediği zamanları yaşadık. ‘Üniversitede cami mi olurmuş’ diyen zamanlar yaşadık. Şimdi haftada bir beni bir rektörümüz arıyor; ‘Hocam kampüsümüzde cami yapıyoruz lütfen bize yardım edin.’ Ben de; ‘Allah sizden razı olsun. Siz yeter ki cami yapın biz size yardım ederiz’ diyorum ve ediyoruz da. Elhamdülillah şu anda kampüsünde cami temeli atılmayan üniversitemiz neredeyse kalmadı. Üniversite ile camiyi birbirinden ayırmak mümkün değil. Sizler yoğun derslerden çıktıktan sonra ibadetinizi yaparak, ruhunuzu dinlendirmeye gidiyorsunuz. Sonra namazınızı kılıyorsunuz, elinize bir kitap alıp şöyle duvara doğru yaslanıp kitap okuyorsunuz.”

“Değişen dünyaya göre Cami Kılavuzu hazırladık”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırladığı ‘Cami Planlama ve Tasarımı Kılavuzu’na da değinen Başkan Erbaş, “Değişen dünyaya göre bir kılavuz hazırladık. Bunu bütün müdürlüklerimize gönderdik. Artık eskisi gibi rastgele cami yapılmasını istemiyoruz. Diyoruz ki önce planlamasını güzelce yapalım, planlamaya esas genel kriterler, yer seçim ilkeleri, sınıflandırma, imar planı hazırlanırken dikkat edilecek hususlar, Kur’an kursu, 4-6 yaş Kur'an kursu, çocuk oyun alanı, lojman, aile ve dini rehberlik bürosu, kütüphane, gençlik merkezi konferans ve seminer salonu gibi mevcut camilerde yapılacak düzenlemeler” ifadelerini kullandı.
Sempozyuma, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi, Sakarya İl Müftüsü Hasan Başiş, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Ahmet Bostancı’yı da ziyaret etti.

Musa Erdoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Kar nedeniyle ulaşıma kapanan Artvin’in Macahel Geçidi’nde yol açma çalışmaları 10 gündür devam ediyor Artvin’in Borçka ilçesinde kar nedeniyle kapalı olan ve 6 köy yolunun ulaşımını sağlayan Macehel Geçidi’nde yol açma çalışmaları 10 gündür devam ediyor. Artvin’de geçtiğimiz hafta etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle Borçka-Macahel Geçidi ulaşıma kapandı. UNESCO´nun koruması altındaki Türkiye´nin ilk ve tek biyosfer rezerv alanı olan Macahel bölgesi, kış aylarında zorlu hava koşullarıyla mücadele ediyor. Camili, Düzenli, Efeler, Kayalar, Maral ve Uğur köylerini kapsayan bu bölgeye ulaşım sağlamak için ekipler yoğun bir şekilde çalışıyor. Macahel Geçidindeki kar kalınlığı yer yer 3 metreye ulaşırken, iş makinelerinin boyunu aşan karla mücadele edebilmek için ekipler gece gündüz çalışmalarını sürdürüyor. Çığ riski taşıyan dik yamaçlarda, ekipler havanın soğuk olduğu saatlerde çalışarak büyük bir titizlikle yol açma işlemlerini gerçekleştiriyor. Bölgede karayolları koordinesinde çalışma yürüten Osman Önder, “Burada kışın ortalama 6 ay sürekli mücadele ediyoruz. Yoğun kar yağıyor ve karı açarken peşinden yeniden kar geliyor. Ancak bir şekilde ulaşım sağlıyoruz. Sürekli kesinti olmuyor, yolumuz tamamen kapalı değil ama çok ciddi şekilde çalışıyoruz. Zaman zaman tehlikeli anlar da yaşanıyor. Havanın sıcak olduğu ve yağışlı olduğu dönemlerde çığ tehlikesi oluyor. Çığ riski olduğunda çalışmalarımıza ara veriyor veya sabah erken, akşam geç saatlerde havanın soğuk olduğu zaman dilimlerinde devam ediyoruz. Kasım ayının başında buraya kar düşer, Mayıs ve Haziran’a kadar sürebilir. Bazı yıllarda süreç 6 aydan uzun sürebiliyor. Ortalama 10 kişilik bir ekiple, 5 iş makinesi ve 2 araçla bu zorlu mücadeleyi sürdürüyoruz” dedi. Öte yandan yolun ulaşıma tamamen açılabilmesi için en az bir hafta daha yoğun çalışmaların devam etmesi bekleniyor. Ekipler, bölgedeki ulaşımın sağlanabilmesi için gerekli tüm önlemleri alarak, vatandaşların mağduriyetini en kısa sürede gidermeyi hedefliyor.
Kocaeli Bomba izlenimi verdiği düzenek ve silahlarla 9 fabrika çalışanı rehin almıştı: "Pişmanım" Kocaeli’de ABD menşeli fabrikanın 9 çalışanını bomba izlenimi verdiği düzenek ve silahlarla 9 saat boyunca rehin alan sanık hakim karşısına çıktı. İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamları durdurmak için olayı gerçekleştirdiğini ve pişman olduğunu söyleyen sanık beraatini istedi. 1 Şubat 2024 tarihinde Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) İhsan Dede Caddesi’ndeki ABD menşeli Procter & Gamble (P&G) isimli fabrikada rehine krizi yaşanmıştı. Temizlik ve kişisel bakım ürünleri alanında faaliyet gösteren fabrikada işçiler, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla İbrahim Y. tarafından rehin alınmıştı. İbrahim Y. fabrikayı basıp, üzerinde taşıdığı bomba izlenimi verdiği düzenek ve 2 silahla 9 saat boyunca S.K., S.O.Z., T.E., Ç.T., D.A., E.B., E.E.A., G.C.D. ve V.A. isimli 9 işçiye kabusu yaşatmıştı. Şüpheli, tuvalet ihtiyacını gidermek için rehinelerin yanından ayrıldığı esnada operasyonla yakalanmıştı. 8 ay 15 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi Olaya ilişkin ifadesi alınan şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, 8 ay 15 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmişti. Sanık İbrahim Y., İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamları durdurması ve Mısır’a olan sınır kapısının açılması için sesini duyurmak için olayı gerçekleştirdiğini söylemişti. "Pişmanım" "Ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma ve zincirleme şekilde cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından İbrahim Y. hakkında dava açıldı. Terör bağlantısı tespit edilemeyen Yeşil’in Gebze Adliyesi 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi. Görülen davanın 4. celsesinde duruşmaya tutuksuz sanık İbrahim Y. ve fabrika avukatı katıldı. Sanık pişman olduğunu söyleyerek beraatini istedi. Fabrika avukatı ise daha önce işlediği suçlar ve olayla ilgili delilleri karartma ihtimali bulunması sebebiyle sanığın tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, avukatın tutuklama talebini reddederek sanığın adli kontrol şartının devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
Balıkesir Balıkesir’de 7’den 70’e fidan diktiler Burhaniye ilçesinde, Bilim ve Teknoloji Derneğinin Bir fidan bin nefes sloganı düzenlediği fidan dikme etkinliğinde 500 adet fıstıkçamı fidanı toprakla buluşturuldu. Madra Dağının eteklerinde Yunuslar Mahalle yakınlarında düzenlenen etkinlikte, 7’den 70’e her yaştan vatandaşlar ağaç dikmenin mutluluğunu yaşadı. . Burhaniye Orman İşletme Şefliğinin belirlediği alanda fidan diken vatandaşlar mutluluklarını dile getirdi. Burhaniye Orman İşletme Şefi Turgay Aymaz’ın da iştirak ettiği etkinliğe, Bilim ve Teknoloji Derneği üyeleri ile değişik yaşlardan yeşil sever vatandaşlar katıldı. Orman İşletme Şefi Turgay Aymaz ağaç dikimi konusunda bilgilendirme yaparken, genç yaşlı herkes fidan dikme mutluluğunu yaşadı. Mutlu olduğunu anlatan Halil Ersezen, “ İlgililere çok teşekkür ederim. Güzel bir gün oldu. Ülkemizin yeşillendirilmesi için bizde küçük bir katkıda bulunduysak ne mutlu bize. Teşekkür ediyorum” dedi. Ülkü Alpaslan da; “Bayağı çok eylendim. Daha çok dikmeyi istiyorum. Herkesin fidan dikmesini istiyorum” dedi. Orman İşletme Şefi Turgay Aymaz ise, “Bu sahaya yangından sonra toprak işlemesi yapılarak fıstık çamı fidanlarını diktik. Burada yaklaşık 5 bin adet fıstıkçamımız var. Bu gün de sahamızda boş olan kısımlar da Bilim ve Teknoloji Derneği üyeleriyle birlikte ve halkımızın desteği fidan dikimi gerçekleştiriyoruz. Dernekle birlikte yaklaşık 500 adet fidan dikimimizi gerçekleştirmiş olacağız. Güzel bir etkinlik oldu” diye konuştu. Bilim ve Teknoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi İsmail Yalçın da, “Orman İşletme Şefliği ile birlikte Bilim Teknoloji Derneği olarak bir organizasyonu gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Yaklaşık 500 tane fidanı gençler ve çocuklarda birlikte diktik. Bu orman bölgesine ağaç dikmeyi gerçekleştirdik. Çok faydalı bir iş yapmış olduk Özellikle çocuklar nasıl fidan dikileceğini öğrendiler” dedi. 83 yaşındaki Leyla Yüksekses ise, “ Çok memnunum. Herkese tavsiye ediyorum. Yani herkes bir ağaç dikmeli bence. Yani her şeyi başkasından beklemeyelim. Caba sarf edelim. Ben 80 küsur yaşındayım. Ağaç dikmeye geldim. Burada 5 yaşında 7 yaşında çocuklar var. Anneler getirmiş onları. Çok memnun oldum. Çocuklarımızı böyle etkinliklere katalım lütfen” dedi.