SAĞLIK - 05 Eylül 2022 Pazartesi 13:55

'Diş sıkmak uykuyu ve hayat kalitesini etkiliyor'

A
A
A
'Diş sıkmak uykuyu ve hayat kalitesini etkiliyor'

Diş sıkmanın uyku ve hayat kalitesini etkileyebilecek ciddi bir problem olduğunu ifade eden Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kerem Can Işık, “Çocuk ve genç hastalarda görülen diş sıkma alışkanlığı genellikle kendiliğinden geçer. Şiddetli vakaların görüldüğü erişkin hastalarda ise tedavide öncelikle bu alışkanlığa neden olabilecek faktörler ortadan kaldırılmalıdır” dedi.

Diş sıkmanın (bruksizm) uykuda ve/veya uyanıkken meydana gelen diş sıkma veya diş gıcırdatma olarak tanımlanan parafonksiyonel bir alışkanlık olduğunu belirten Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kerem Can Işık, bilgilendirmelerde bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Kerem Can Işık, “Nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte stres, anksiyete, öfke, gerginlik gibi psikolojik faktörlerin ve diş eksikliği, maloklüzyon gibi dental faktörlerin etkili olduğu düşünülür. Hastalar çiğneme kaslarında ve çene ekleminde oluşan ağrılardan şikayetçidirler. Bu ağrılar baş ağrısı şeklinde de görülebilir” diye konuştu.

“Kare yüz görünümü oluşabilir”
Işık, diş sıkma sonucu ortaya çıkabilecek olan problemlerle ilgili de, “Şiddetli diş sıkma vakalarında oluşan streslere bağlı olarak dişlerde ve ağız içi restorasyonlarda aşınma, kırık, çatlak oluşumu gibi patolojik durumların yanı sıra çene eklem problemleri (çenenin kitlenmesi, eklemden ses gelmesi, eklem ağrısı gibi) görülebilir. Aynı zamanda çiğneme kaslarının devamlı çalışmasına bağlı olarak bu kaslarda oluşan hipertrofi (büyüme) nedeniyle hastada kare yüz görünümü oluşabilir” dedi.

“Çocuk ve genç hastalarda kendiliğinden geçer”
Diş muayenelerinin bruksizmi tanımlamada en iyi yol olduğunu söyleyen Beykent Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kerem Can Işık, “Çocuk ve genç hastalarda görülen diş sıkma alışkanlığı genellikle kendiliğinden geçer. Şiddetli vakaların görüldüğü erişkin hastalarda ise tedavide öncelikle bu alışkanlığa neden olabilecek faktörler ortadan kaldırılmalıdır. Psikolojik faktörlerin elimine edilmesi için hasta profesyonel bir terapiste yönlendirilebilir. Diş hekimi tarafından dental faktörlerin ortadan kaldırılması ve hastaya özel olarak tasarlanan gece plaklarının kullanımı önerilir. Ayrıca çiğneme kaslarına uygulanan botoks uygulamasıyla bu kasların aşırı çalışmaları önlenebilir. Botoks uygulaması özellikle kare yüz görünümünün oluştuğu hastalarda estetik beklentileri de karşılamak için tercih edilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır İl Müftüsü Celal Büyük Dicle’de lise öğrencileriyle buluştu Dicle ilçesini ziyaret eden Diyarbakır İl Müftüsü Celal Büyük, Şehit Bilal Dicle Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulunda ’Gençler Soruyor Müftümüz Cevaplıyor’ buluşmasına katıldı. Buluşmada lise öğrencileriyle bir araya gelen Diyarbakır İl Müftüsü Celal Büyük, okumanın önemine, sosyal medyanın doğru kullanılması gibi önemli konulara değindi. Öğrencilerle buluşma programına Diyarbakır İl Müftüsü Celal Büyük, İl Müftü Yardımcıları Mehmet Sani Akın ve Mehmet Demir, Sur İlçe Müftüsü İlhan Günay, Dicle İlçe Müftüsü Hüsamettin Ünver, İlçe Müftülük Şube Müdürü İsmail Baykara, Şehit Bilal Dicle Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu Müdürü Burhan Akalp, birçok imam, öğretmen ve öğrenci katıldı. Diyarbakır Müftüsü Celal Büyük, “İmam Hatipli olmak gerçekten çok büyük bir ayrıcalıktır. Bizim zamanımızda böyle proje okulları yoktu. Bizim zamanımızda düz imam hatipliler vardı, imam hatip ortaokulu ve imam hatip lisesi. Ama daha sonraki süreçlerde imam hatiplerimiz gelişti. Proje bazlı imam hatiplerimiz açılmaya başladı. İmam Hatip okullarımızda bir taraftan detaylı bir şekilde dinimizi öğreniyorsunuz. Tefsir dersleriniz, hadis dersleriniz, Kur’an-ı Kerim dersleriniz, bunları öğreniyorsunuz. Ama diğer taraftan da fenni ilimleri öğreniyorsunuz. Birilerinin dediği gibi, birlerinin iddia ettiği gibi imam hatipte sadece imam yetişmiyor. Bizim camilerimizde görev yapacak olan imam hatiplilerimizin, imamlarımızın buralardan yetişmesi gerekiyor, yani imam hatiplerden yetişmesi gerekiyor. Kur’an kursu hocalarımız, şöyle baktığımız zaman 8, 10 yıl sonra içinizden bazılarınız Kur’an kursu hocası olacaksınız, geleceğimizin imamları, ama aynı zamanda imam hatipte ben gençlerimizle bir araya geldiğimiz zaman, 10, 15 sene sonrasının doktorlarını da görüyorum, hakimlerini, savcılarını görüyorum, mühendislerini görüyorum. Her bir gencimizin istinasız bir ülküsü olmalı, bir hedefi olmalı ve bu hedefe doğru gençlerimizin yürümesi gerekir. Her bir gencimizin geleceğe dair bir düşüncesi olmalı” dedi. Hayal kurmakla okumanın doğru orantılı olduğunu belirten Müftü Celal Büyük, “Çok kıymetli genç kardeşlerim, yapılacak çok iş var ve bu toplum bizden, sizden çok büyük şeyler bekliyor. Bütün bunların gerçekleşebilmesi okumamıza bağlı, vaktimizi dolu dolu geçirmemize bağlı. Bunları söylerken gençliğimizin gerektirdiği şeyleri de yapmayalım, demiyorum. Gençlik döneminde bir genç olarak yapılması gereken şeyleri yaparız elbet. Ama bundan daha fazlasını okumaya ayırmamız gerekiyor, kendimizi yetiştirmeye ayırmamız gerekiyor. Okumayan bir insan hayal kuramaz. Okuyan bir insan daha çok hayal kurar. Okuduğu o kitapların içerisinde kaybolur, hayaller kurmaya başlar. Bir roman alır eline o romanı okurken kapatır, hayal kurar ve o romanı yaşamaya başlar. Ve o romandaki insanlarla kendini aynileştirir ve onun gibi olmaya çalışır. Onun için hayal kurmak, okumayla doğru orantılıdır” şeklinde konuştu. Sosyal medyanın bir ahlakının olduğunu kaydeden Diyarbakır İl Müftüsü Celal Büyük, “Şimdi maalesef özellikle bu sosyal medyanın, dijital mecraların yoğun olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ve gençlerimiz maalesef vakitlerini burada daha çok harcıyorlar. Ben sosyal medyadan, dijital mecralardan tamamen uzaklaşın diyemem. Çünkü bu bir vaka, bir gerçeklik. Ama bir müftünüz olarak, bir abiniz olarak, bir hocanız olarak şunu özellikle söylüyorum; orada çok vakit geçirmeyin. Yarın bir gün geçmişe dönüp ahlanırsınız vahlanırsınız. Daha çok bizim okumaya ihtiyacımız var. Ve burada da siz akranlarınıza örnek olmanız gerekiyor. Sosyal medyanın bir ahlakının olduğunu, orada nasıl hareket edilmesi gerektiğini bizzat akranlarınıza kendinizin göstermesi gerekir. Ben her birinizi tıpkı Peygamber Efendimiz gibi bu gençlik döneminizde daha çok vaktinizi sosyal medyada değil de, gerçek mecrada, gerçek alemde, bu toplumun içerisinde toplumun menfaatine olan şeylerde vaktinizi geçirmenizi arzu ederim. Namazlarımızı mümkün mertebe, hele hele bir imam hatiplinin mümkün mertebe camide kılması, cemaatle birlikte kılması, camiye gittiğimiz zaman sosyal hayatı daha iyi öğreneceksiniz. İnsanları daha yakinen tanıyacaksınız ve bu sizi geliştirecek. Dolayısıyla hayata bu gözle bakmamız gerekiyor ve diğer gençlerimize, akranlarımıza da bu anlamda örnek olmanız gerekiyor, diye düşünüyorum” diye konuştu.
Adana ’Adana’nın Venedik’i, Ganj Nehri’ne döndü Adana’nın Venedik’i olarak adlandırılan sulama kanalları, sular çekilince çöplüğe dönüştü. Mikrop saçan kanallarda çocukların pis suda oynaması pes dedirtirken, kanallardaki kirlilik Hindistan’daki meşhur Ganj Nehri’ne benzetildi. Çukurova’nın bereketli topraklarına hayat veren sulama kanalları, kente kattığı görsel zenginlik nedeniyle adeta İtalya’nın ünlü kenti Venedik potansiyeli taşıyor. Su kesildi, Ganj Nehri’ne döndü Ancak kuraklık nedeniyle boş kalan sulama kanalları, bilinçsiz vatandaşların her türden çöpünü kanala atmasıyla kent çöplüğüne dönüştü. Ağaç dallarından poşetlere, alkol şişelerinden kıyafet, lastiğe kadar çöplerin atılmasıyla kanallar adeta Hindistan’daki meşhur Ganj Nehri’ne benzedi. Vatandaşlar şikayetçi Öte yandan temizlenmeyen sulama kanalları nedeniyle oluşan kirlilik sonucu vatandaşlar kötü kokudan şikayetçi oldu. Ayrıca mikrop saçan kanallarda çocukların pis suda oynaması pes dedirtti. “Temizlenmesini istiyoruz” Kanal kenarında oturan vatandaşlardan Hüseyin Yılmaz, “Burası çok kötü kokuyor. Yılda bir kere ancak temizleniyor o da yeterli olmuyor. Buranın temizlenmesini istiyoruz” dedi. “Kötü kokudan duramıyoruz” Bilinçsiz vatandaşların kanalları kirlettiğini anlatan Mustafa Karabulut ise, “Burası yılda bir temizleniyor sonra bilinçsiz vatandaşlar kirletiyor. Kötü koku oluyor, akşamları duramıyoruz. Ayrıca kanal kenarlarına pazar kuruluyor ve pazarcıların pisliği de hep kanala dökülüyor” ifadelerini kullandı.