Beyindeki trigeminal sinirin yüz bölgesine yayılımı sırasında çeşitli nedenlerle basıya uğraması sonucu kendini gösteren trigeminal nevralji, toplumda delirten hastalık ya da intihar hastalığı olarak biliniyor. Beyincik damarının sinire bası yapması, tümör basısı, iltihap, multiple skleroz gibi nedenlerle ortaya çıkan hastalık, dünyada 100 bin kişiden 5’inde görülüyor.
Eşi Fatma Cımık ile birlikte Manisa’da yaşayan 68 yaşındaki Mehmet Cımık, yaklaşık 1 yıl önce yüzünde ağrılar hissetmeye başladı. Ağrıları zamanla şiddetlenen talihsiz adam, bir süre sonra yemek yiyememeye, tıraş olamamaya, konuşamamaya ve hatta su bile içememeye başladı.
Öncelikle ilaç tedavisi olmayı deneyen Mehmet Cınık’a verilen ilaçların dozu her geçen gün daha da yükseltilse de ağrılarının şiddeti de aynı oranda yükseldi. Hastalığın ortaya çıktığı andan itibaren ağrıları nedeniyle yüzünü hareket ettiremediği için lokma çiğneyemeyen talihsiz adam, yemek yemeye hasret kaldı.
İlk iş yemek yedi
Hastalığının cerrahi olarak da çözümü olduğunu öğrenen Mehmet Cınık, ameliyat korkusunu yenerek operasyon geçirmeye karar verdi. Medicana International İzmir Hastanesinde Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özhan Merzuk Uçkun tarafından ameliyatı gerçekleştirilen Cınık’ın, beyincik damarının baskı yaptığı sinirle arasına teflon benzeri bir yastık konularak, sinir ve damar birbirinden ayrıldı. Yüz sinirindeki baskı ortadan kalktığı için ağrısından o an kurtulan Cınık’ın anestezinin etkisi geçtikten sonra doyasıya yemek yedi. 1 yıldır düzensiz yemek yediğini, ameliyat öncesi 1 hafta da serumla beslendiğini bu nedenle 10 kilo verdiğini söyleyen Cımık, “Ağrılarımdan kurtulmak ve yemek yemek tek hayalimdi. Nihayet hayalime kavuştum” dedi.
Yüzde 95 başarı şansı
Medicana International İzmir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özhan Merzuk Uçkun, trigeminal nevraljide ağrının bu sinirin dağıldığı yüz bölgesinde ani ve ataklar halinde görüldüğünü belirterek, “Bu hastalık daha çok 50-60’lı yaşlardan sonra ortaya çıkar. Trigeminal sinirin dağılımı olan üst ve alt çene, yanak ve göz bölgesinde olur. Ağrı zonklayıcı, şimşek çakar tarzda olur. Belli aralıklarla gelir ve geçer. Gün geçtikçe ağrı aralıkları kısalır ve dayanılmaz hale gelir. Yemek yeme, tıraş olma, diş fırçalama, yüz yıkama gibi durumlarda ağrı tetiklenir. İlaç tedavisi ne yazık ki bir süre sonra yetersiz kalmaya başlar. Hastaların ilaç tedavisinden fayda görmemeye başladığı durumda, cerrahi en kesin çözümdür. Bu operasyonlarda başarı şansı yüzde 95’tir. Kişi ameliyattan sonra dramatik ve ani olarak ağrıdan kurtulur” şeklinde konuştu.
