ASAYİŞ - 06 Ocak 2017 Cuma 12:37

Darbeci binbaşının öldürülme anı güvenlik kamerasında

A
A
A
Darbeci binbaşının öldürülme anı güvenlik kamerasında

15 Temmuz’da yaşanan kalkışmada Malatya 2. Ordu Komutanlığı karargahında güvenlik güçleri ile çatışan ve darbe girişiminde aktif rol oynadığı ileri sürülen Harekat Başkanlığında İstihbarat Kurmay Binbaşı Fatih Kılıç’ın etkisiz hale getirilmesi güvenlik kameralarına yansıdı.

Fetullahçı Terör Örgütü’ne mensup bir grup asker tarafından kalkışılan darbe girişiminde önemli illerin başında yer alan Malatya’da 2. Ordu Komutanlığı’nda yaşananların görüntüleri delil olarak iddianamede yer alıyor. Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Başsavcı vekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan iddianamede yer alan güvenlik kamera görüntülerinde 2. Ordu Komutanlığı’nda darbeciler arasında yer alan Binbaşı Fatih Kılıç’ın öldürülmesi de yer alıyor.

Başından vuruluyor

Güvenlik kamerası görüntülerinde 16 Temmuz sabahı Binbaşı Fatih Kılıç ve Albay Bahadir Erdemli’nin ellerinde G3 Piyade tüfeği ile birlikte Karargahın içerisinde dolaştıkları görülüyor. Görüntülerde, koridorda yürüyen ikili çevreyi kontrol ederken Albay Erdemli, bir odanın kilitli kapısını tekme atarak kırıyor ve içeriyi gözetliyor. Daha sonra başka bir odanın kapısını tekmeleyerek kıran Albay Erdemli içeri girerken dışarıda bekleyen Binbaşı Fatih Kılıç siper alıp ateş açarken saat 08.48‘te açılan ateşle başından vurularak ölüyor.
Güvenlik kameralarına saniye saniye yansıyan bu görüntülerde daha sonra Albay Bahadır Erdemli yerde yatan Binbaşı Fatih Kılıç’ın yanına gelip durumunu kontrol ediyor. Koridordan uzaklaşan Albay Erdemli bir süre sonra öldürülen Kılıç’ın yanına gelerek üzerindeki cep telefonunu alıp tekrar uzaklaşıyor.

Koridorda kan temizliği

Güvenlik kamerası kayıtlarına göre yaklaşık 2 saatten fazla bir süre sonra tekrar koridora gelen Albay Erdemli, yanında başka bir darbeci askerle birlikte cesedi alarak çarşafa koyup alandan çıkarıyorlar. Binbaşı Kılıç’ın cesedini yerde sürükleyerek Hareket Başkanlığı katına kadar götürdüğü görülen Albay Erdemli’nin daha sonra elinde temizlik makinesi ile birlikte koridorda kan dökülen alanları temizlediği görüntülere yansıyor.

Dışarıya ateş etme emri vermiş

Hazırlanan iddianamede 2. Ordu Komutanlığında Harekat Başkanlığında İstihbarat Kurmay Binbaşı olarak görev yapan Fatih Kılıç’ın güvenlik güçleri ile çatıştığı ve gerekirse sivil halka da ateş açılması emrini verdiği belirtiliyor. Darbeye teşebbüs içerisinde aktif rol aldığı belirtilen Kılıç’ın teşebbüsün ilk saatlerinden itibaren koğuşlarda bulunan askerleri silahlandırıp, nizamiye bölgelerinde mevzi aldırdığı ve nizamiye dışına atış emirleri vererek sivil halka ve emniyet kuvvetlerine ateş ettirdiği ve kendisinin de ateşli silah kullandığı iddianamede yer alıyor. Kılıç’ın daha sonra emniyet güçleri ile silahlı çatışmaya girdiği ve bu çatışmada yaralanarak öldüğü belirtiliyor.

Üzerinden şok talimat notu çıkmıştı

Ölü ele geçirilen Fatih Kılıç’ın daha sonra üzerinde yapılan aramalarda kendi el yazısı ile yazılmış ‘Vali, Emniyet Müdürü gözaltına, gerekirse öldürülsün’ notu ele geçirilmişti.

İddianamede Kılıç hakkında ‘FETÖ/PDY Terör Örgütü Üyesi olduğu ve cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek’, ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme’, ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme’ suçlarını işlediği ancak şüphelinin öldüğünün anlaşılması sonucu şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da toplu taşımada unutulan eşyalar arasında bisiklet, merdiven, ütü bile var İstanbul’da toplu taşıma araçlarında unutulan binlerce eşya İETT’nin Karaköy’deki binasında sergilendi. Unutulan eşyalar arasında yer alan bisiklet, ambalajı açılmamış merdiven, ütü ve çeşitli elektronik eşyalar dikkat çekerken, sahiplerine ulaştırılamayan ürünlerin açık artırmaya çıkarılabileceği kaydedildi. Tramvay, metro ve metrobüslerde unutulan binlerce eşya, İETT’nin Karaköy’deki binasında sergilendi. Cüzdandan, ütüye, ambalajı açılmamış merdivenden elektrikli scootera, çantalara kadar binlerce eşya sahiplerini bekliyor. Bu yıl içerisinde toplu taşımada unutulan 108 bin eşyadan 30 bin 717 eşya sahiplerine ulaştırılırken kalan 77 bin 283 eşyanın sahibi bulunmadığı takdirde bu yıl da açık artırmayla satışa çıkarılması bekleniyor. "En çok unutulan eşyalar metrobüste oluyor" İETT Yolcu Hizmetleri Müdürü Samet Şeker, sefer ve yolcu sirkülasyonundan kaynaklı en çok eşyanın metrobüste unutulduğunu belirtti. Kaybedilen eşyaların sahiplerine ulaştırmak için özenle çalıştıklarını aktaran Şeker, "2025 yılı içerisinde 30 bin 717 adet eşyayı sahiplerine ulaştırdık. Toplam unutulan eşya ise 108 bindi, yani unutulan eşyanın yaklaşık üçte birinin sahiplerine geri teslim ediyoruz. En çok unutulan eşyalar metrobüste oluyor. Bunun en büyük sebebini de metrobüsün hızlı sirkülasyon olmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Ancak otobüs, metrobüs gerekse tarihi tünel ve nostaljik tramvayımızda unutulan bütün eşyaların sahiplerine ulaştırılması için özenle bir gayret sarf ediyoruz. Biraz süreçten de bahsetmek gerekirse sahibi bulunamayan ve kullanılabilecek durumda olan eşyalar ilgili mevzuatlar çerçevesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak üzere bağış yapıyor. Sahibi bulunamayan ve bir yıl muhafaza süresi dolan elektronik eşyalar ise açık artırma ile satışa çıkabiliyor. Yolcularımız kaybettikleri eşyalar için 153 çağrı merkezi ve İETT‘nin resmi internet sitesinde bulunan başvuru formuyla bizlere ulaşabilir" dedi.
Ankara Ticaret Bakanlığı’ndan ’asgari ücret’ açıklaması: "Haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına izin verilmeyecek" Ticaret Bakanlığınca 2026 yılı asgari ücretinin fiyatlama davranışlarına etkisine ilişkin yapılan açıklamada, haksız ve ölçüsüz fiyat artışına izin verilmeyeceği vurgulandı. Ticaret Bakanlığı tarafından 2026 yılı asgari ücretinin fiyatlama davranışlarına etkisine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, 2026 yılı asgari ücreti yüzde 27 oranında artırılarak, net 28 bin 75 Türk lirası olarak belirlenmiştir. Belirlenen asgari ücretin, çalışma hayatımıza, üretim yapımıza ve ülke ekonomimize hayırlı olmasını temenni ederiz" ifadeleri kullanıldı. "Fiyatlama davranışları üzerinde gerekçe gösterilerek haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına dönüştürülmesine izin verilmeyecek" Belirlenen asgari ücretin ardından fiyatlama davranışlarına olumsuz etkilenmesine izin verilmeyeceği vurgulanan açıklamada, "Bu süreçte özellikle vurgulama gereği duyduğumuz husus, asgari ücret artışının, fiyatlama davranışları üzerinde gerekçe gösterilerek haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına dönüştürülmesine, Ticaret Bakanlığımızca kesinlikle izin verilmeyeceğidir. Asgari ücret, toplam maliyet unsurlarından yalnızca biri olup, artış oranının tüm mal ve hizmet fiyatlarına birebir yansıtılması ekonomik gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Bu çerçevede, ücret artışını bahane ederek fahiş fiyat uygulamalarına yönelen işletmelere karşı gerekli tüm idari ve hukuki tedbirler kararlılıkla uygulanacaktır" açıklamasında bulunuldu. "Vatandaşımızın alım gücünü hedef alan hiçbir uygulamaya müsamaha gösterilmeyecektir" Bakanlık açıklamasında sürekli denetimlerin gerçekleştirileceği aktarılarak, şu ifadeler kullanıldı: "Ticaret Bakanlığımız koordinasyonunda; Tarım ve Orman Bakanlığı, İl Ticaret Müdürlükleri ve İl Tarım Müdürlükleri denetim ekipleri ülke genelinde sahada aktif şekilde görev yapmaktadır. Ayrıca, Ticaret Bakanlığımıza bağlı İç Ticaret Genel Müdürlüğü ile Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ekipleri tarafından yoğun ve sürekli denetimler gerçekleştirilmektedir. Vatandaşlarımızın, haksız fiyat artışı ve fırsatçılık içeren uygulamalarla karşılaşmaları halinde, Ticaret Bakanlığımıza ve resmi bildirim kanallarına gecikmeksizin başvurmaları büyük önem arz etmektedir. Yapılan her bildirim titizlikle değerlendirilmekte ve derhal işleme alınmaktadır. Gerekli hallerde, idari para cezaları istisnasız uygulanacak tüketiciyi mağdur etmeye yönelik haksız fiyat uygulamalarına ilişkin yaptırımlar, güncellenmiş ceza tutarları üzerinden en ağır şekilde hayata geçirilecektir. Fiyat istikrarını bozan, piyasada adil rekabeti zedeleyen ve vatandaşımızın alım gücünü hedef alan hiçbir uygulamaya müsamaha gösterilmeyecektir."
Muğla Datça ve Ula’ya Muğla Büyükşehir’den 360 milyonluk yatırım Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz, Datça ve Ula ilçelerinde devam eden yatırımları yerinde inceledi. Datça ilçesinde yürütülen incelemelerde; yapımı süren 300 milyon TL’lik, 52 kilometrelik yol çalışmaları ile gündüz bakımevi, kısa mola merkezi ve mezarlıklarda gerçekleştirilen çalışmalar değerlendirildi. Genel Sekreter Yılmaz, çalışmaların ilerleyişine ilişkin ekiplerden bilgi aldı. Ula ilçesinde ise Akçapınar, Şirinköy, Gökova ve Ataköy mahallelerinde toplam 58 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilen sıcak asfalt çalışmalarını yerinde inceleyen Yılmaz, saha ekipleriyle sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca Sarayyanı Mahallesi’nde başlatılan 5 Milyon TL’lik taş duvar, durak cebi ve kaldırım çalışmaları da incelendi. İnceleme programının son durağında, Azmak Nehri’nin korunması amacıyla gerçekleştirilen 240 metre uzunluğunda inşa edilen çevreyle uyumlu ahşap kompozit korkuluk imalatı yerinde değerlendirildi. Sahada incelemelerde bulunan Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz yaptığı açıklamalarda şu ifadelere değindi, "Bugün Ula ve Datça’da, Başkanımız Ahmet Aras’ın "Bütüncül Hizmet" vizyonunun sahadaki yansımalarını yerinde inceledik. İlk durağımız Datça’ydı. Datça’da planladığımız toplam 52 km’lik yol altyapı çalışmasının büyük kısmını turizm sezonu öncesinde, tamamını ise Ekim ayında bitireceğiz. Bir sonraki durağımız Ula’ydı. Akyaka’da Azmak Nehri’ni koruma altına aldığımız çalışmayı; Ula’nın Ataköy, Şirinköy, Akçapınar ve Sarayyanı mahallelerinde gerçekleştirilen yol altyapı çalışmalarını yerinde denetledik. Sadece Ula’da 16.5 km yolu tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Başkan Aras: "Muğla’nın her noktasına eşit ve nitelikli hizmet götürüyoruz" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Datça ve Ula’da yürütülen çalışmalara ilişkin yaptığı değerlendirmede, Muğla’nın tüm ilçelerinde ihtiyaçlara yönelik, sürdürülebilir ve çevreyle uyumlu projeleri hayata geçirdiklerini vurguladı. Başkan Aras, "Muğla genelinde hayata geçirdiğimiz yol ve altyapı yatırımlarının toplam maliyeti 2 milyar 272 milyon 422 bin TL’ye ulaştı. Muğla’mızın 13 ilçesinde hiçbir ayrım gözetmeden, bütüncül bir anlayışla hizmet üretiyoruz. Yol, altyapı, sosyal donatı alanları ve çevre yatırımlarıyla vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Datça ve Ula’da yürütülen çalışmalar da bu vizyonumuzun somut birer örneğidir. Muğla’yı bugün için değil, gelecek kuşaklar için planlamaya devam edeceğiz" dedi.
Ankara ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne yönelik 81 ilde farkındalık çalışmaları yürütülüyor Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne yönelik farkındalık çalışmaları kapsamında 81 ilde stant açarak, Sözleşme’yi vatandaşların imzasına sundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınmasını hedefleyen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin ilke ve hükümlerinin toplumun tüm kesimlerince bilinmesi ve çocuk katılımının güçlendirilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, hazırlanan ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’, ilk olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş tarafından imzalanarak kamuoyuna sunuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ve tüm dünyaya yaptığı destek çağrısıyla dijital ortamda çocuk haklarının korunmasına yönelik farkındalık zemini oluşturuldu. 81 ilde çalışmalar başlatıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bilinirliğini artırmak, konuya ilişkin farkındalık oluşturmak için çalışmalar başlatıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın dijital çağda çocukların güvenliğinin en az sokakta oynarken güvende olmaları kadar hayati bir mesele olduğu vurgusunun ardından ise konu ile ilgili 81 ilde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri aracılığıyla yapılan çalışmalara hız verildi. Bu kapsamda, çocukları dijital mecraların olumsuz etkilerinden korumak ve olası risklere karşı iş birliğini güçlendirmek amacıyla, il müdürlükleri aracılığıyla şehir merkezlerinde stantlar kurularak ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ vatandaşların imzasına sunuldu. Dijital dünyanın bir tehdit değil, doğru kurallar, güçlü denetimler ve bilinçli ailelerle güvenli bir fırsat olduğunun vurgulandığı stantlarda, çocukların dijital dünyada kaybolmadan, haklarını bilen ve kendini güvende hisseden bireyler olarak güçlenmesi gerektiği mesajı veriliyor. Farkındalığı güçlendirmeye yönelik iş birliği çalışmaları Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri öncülüğünde yürütülen çalışmalar kapsamında, çocuk haklarına ilişkin toplumsal duyarlılığın güçlendirilmesi, dijital dünyada çocukların korunmasına yönelik bilincin artırılması ve ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin toplumun tüm kesimlerince öğrenilerek benimsenmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, eğitim kurumları ve ilgili paydaşlarla iş birliği içinde afiş ve broşür çalışmaları, sosyal medya paylaşımları, panel ve seminerler düzenleniyor. Ayrıca meydanlar, ulaşım ve alışveriş merkezleri, festival alanları ile benzeri kamusal alanlarda açılan stantlar aracılığıyla bilgilendirme yapılarak ebeveynler başta olmak üzere tüm vatandaşların imza kampanyasına katılımı teşvik ediliyor.