GÜNDEM - 03 Temmuz 2019 Çarşamba 13:50

Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan’ın babası konuştu

A
A
A
Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan’ın babası konuştu

17 Mayıs 2006 yılında gerçekleşen Danıştay saldırısının faili olan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Alparslan Arslan’ın babası İdris Arslan, “Bu işin kara kutusu Osman Yıldırım’dır. Osman Yıldırım konuşursa arkasında ne olduğu ortaya çıkar” dedi.

Yargıtayın bozma kararının ardından İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülen Ergenekon davası, 10’uncu duruşmanın ardından karara bağlandı. Yargılanan tüm sanıkların örgüt üyeliği suçlamasından beraat ettiği davada mahkeme, Danıştay saldırısının faili sanık Alparslan Arslan'ı nitelikli öldürme ve birden fazla kişiyi nitelikli öldürmeye teşebbüs eylemleri sabit olduğundan ‘anayasayı ihlal' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdı. Arslan, ‘tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma' suçundan ise 5 yıl 3 ay hapis ve 12 bin TL adli para cezasına ve ‘Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atmak suretiyle mala zarar verme' suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Arslan'ın cezasında indirime gitmezken, İsmail Sağır, Osman Yıldırım ve Erhan Timuroğlu ise müebbet hapse çarptırıldı.

Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan’a ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmesinin ardından konuşan babası İdris Arslan, oğluna kimyasal madde verildiğini iddia ederek, “17 Mayıs 2006 tarihinde meydana gelen Danıştay saldırısı ve akabinde açılan Ergenekon davası 1 Temmuz 2019’da sonuçlanmış bulunmaktadır. Daha önce de Danıştay saldırısı ile ilgili karar Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmişti, dosya şuan Yargıtayda. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi ise Ergenekon davasına bakıyordu. Ergenekon üyelerinin tamamı beraat etti, oğlum Alparslan ile diğer sanıklar Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır cezalandırıldılar. Oğlum ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırıldı.

13 yılı aşkın bir zamandır olayı her zaman takip ettim, duruşmaların yüzde 80’ine, 90’ına katıldım. Dosya birçok kez el değiştirdi, mahkeme heyetleri değişti. Dosya çok kapsamlı olduğu için mahkeme heyetlerinin dosyaya hakim olmalarını ben bekleyemem, bekleyemezdim de zaten. Oğluma kimyasal madde verilmiş olduğunu iddia ettim, çünkü ben oğlumu hiçbir zaman cezaevinde yalnız bırakmadım. Elde ettiğimiz bilgiler ışığında Alparslan’ın durumunu da gözetleyerek bu durumun bir kumpas olduğunu hep söyledim. Bu kumpasın çözüldüğüne ben inanmıyorum” dedi.

“Ben Osman Yıldırım ile defalarca görüştüm”

Diğer faillerden Osman Yıldırım ile defalarca görüştüğünü aktaran baba Arslan, “Ben Osman Yıldırım ile defalarca görüştüm, sosyal medya üzerinden yurt dışına kaçtığı zamanda. Yurt dışına gitti ve Türkiye’ye döndü. Döndükten sonra kendisiyle yüz yüze görüştük. Bana aynen söylediği şey şu; ‘Devlet bana garanti versin ben konuşayım, konuştuğum gün senin oğlun tahliye olur’ diye söylemişti ki benim telefonumda onun birçok mesajı var. Onun mesajlarda vurguladığı ‘Alparslan masum, onlar içinde en suçsuz olanıdır’ diye bana mesaj attığı çok olmuştur. Zaten biliyorsunuz kamera kayıtlarının silinmesi ve diğer bütün somut delillerin yok edilmesi bu işin bir kumpas olduğunu açıkça ortaya koymaktadır” diye konuştu.

“Bu işin kara kutusu Osman Yıldırım’dır”

Verilen kararın hukuki değil siyasi olduğunu savunan Arslan, “Çünkü oğlum bana defalarca bu işle bir alakam yok diye açıkladı. Bunu mahkemeye de yazdı defalarca ama buna rağmen yeterince araştırılmadı. Osman Yıldırım son ifadesinde önemli şeyler söyledi ama duruşma salonuna getirilme gereği bile duyulmadı. Bu kadar önemli bir olay neden bu kadar yüzeysel geçiştirilsin.

Dosya çok kapsamlı olduğu için hakimler dosyaya hakim değiller. Şunu söyleyeyim, yargı reformları yapılıyor, hakim ve savcılar adaylık döneminde fazla değil 3 gün cezaevine alınsın hem de hücreye konulsun ki empati kursunlar. Böyle bir teklifim var. Oğlum suçsuz, oğlumun fail olduğunu hiç kimse bana kabul ettiremez. Ben türkü çığırarak değil yüreği yanan bir baba olarak baktım, gördüm ve inceledim. Bu olayın böyle olmadığını düşünüyorum. Bu işin kumpas olduğunu söylüyorum fakat kimlerin kurduğunu bilmem. Elimde bu konuyla ilgili bir belge yok. Belge olmadığı için birilerini suçlamam da doğru olmaz. Bu işin arkasında FETÖ mü veya başka güçler mi var bilemem. Onu ancak devlet ortaya çıkarabilir. Bu işin kara kutusu Osman Yıldırım’dır. Osman Yıldırım konuşursa arkasında ne olduğu ortaya çıkar” dedi.

Muhammet Ali Çiftçi 



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.